(Bay tarafı 1 inci sayıtamızda) va ve kara ordularının seferde hazerde tek elden idare edilme- “İ bütün askeri devletler içinde cezri surette Türkiyede tahak - uk” ettiğinden deniz harp akade- Misinin, harp akademisi ile ayni Atı altında bulunması bu maksa- "4 uygundu. Gerek bu noktai na- ar, gerek tedris müddeti, prog- mlarımın zenginliği ve müşterek alışma gayesi noktai nazarından Ütniz harp akademisinin muasır eri âleminde yegâne müessese duğunu söyliyebiliriz. Deniz harp akademisinin ilk dan iftihar duyabilirsiniz: 1) Deniz harp akademisinden | zabit çıktı. Deniz ordusunun za irlığı düşünülürse bu miktar, aza- bir nispettir. Dikkat edilecek * yekündur. 2) 7 zabit üç sene muvaffakı- *le tahsil etti ve hiç bir smıfta zabit geri kalmadı. 3) 7 zabit hepsi A derecesinde loma aldı. Bu netice; mahkeme kadar cid- kik ve ince tetkikler, imtihan - *inin yakından takip, teftiş ve € buyurduğu yirmi gün devam 'en donanmanın Akdeniz manev- rında fiilen aldığınız vazifeler- verildi. Sizi tebrik ederim. * çok çalıştmız, çok öğrendiniz. Tillyassa donanma manevralarında erdiğiniz kabiliyet ve iktidar akademiye mefharet duyguları diniz. Fakat bütün bu öğren. leriniz sizin için yalnız bir reh- dir. Epeyce güç olan (Bilmek) daha güç olan şey (Yapabil- “k) tir. Bilhassa zor ve buhran- vaziyetlerde yapabilmek. Bunu matmada, hakikatin türlü şart. içinde öğreneceksiniz. Cüm - Puriyet lonanmasmda tayin edil Miğiniz vezifeleri yarın filen deruh 7 edeceksmiz. Ancak donanma - fasılasız çalışmakla; her gün ecrübeleriniz . biriktirmekle ve Mütemadiyen ;enilikleri takip et - Mekledir ki, deanmamızın mü- im kumanda mekilerine bir gün kendinizi namzet ulacaksınız. Harp tarihlerini stkik ederken deniz kuvvet ve satslinin kara harpleri üzerinde ne hemmiyetli bir âmil olduğunu, bilhaa sevkul- Şeyş itibariyle nasıl mim rol oynadıklarını öğrendiniz. Yarım ada olan vatanımızın müdişasın- da deniz kuvvetlerinin bilhas, mü “hayırlı hizmetler ve muvaffakıy. ler dilerim., Size nasihatlerim: şudur: “Daima gölgede kalmasını bil- | kyetlerinden Harp akadei meresi olarak sizler, üç naktai| lerinin adedine nispet edilirse! z N b bind İİ ii akademiye kabul şartlarının 2- | riyle iduye:bAzA tünlimcer; 2) cak ve stick Harp ona.bu, İüsüş. ve adil ve bir lâboratuvar kadar ! ile tesbit edildi. Ve nihai hü -! Beyler; burada üç sene zarfın | him rolü olduğunu biliyorsuz | Size cümhuriyet donanmasındı.n, | va zabitlerinden mürekkep bir er. | ad e 6 ve sessiz bir feragat sahibi olmalı- sınız. Amirlerinizi kendinize inan bini fethetmelisiniz.,, ler; “Siz harp akademisinden dip - loma alan 15 inci sınıfısımız. Bu sene müstesna bir şeref ola- rak bizzat Müşir Paşa Hazretleri - nin yüksek huzurlariyle mübahi bulunuyoruz ve diplemanızı bizzat Müşir Paşa Hazretlerinin elinden alacaksınız. Cümhuriyet ordusu - nun büyük kumandanları da huzur lariyle bizi taltif ettiler. Bu asrın şerefi ve gelecek asır» ların gıptası olan büyük serdar ve Stratej Gazinin mensubu olduğu i mesleğin mensubu oluyorsunuz. Tarihi, imha muharebeleri iti - zengin olan kahraman, asil, mert İ Türk mitletinin erkânı harp zabiti olacaksınız. (Anibal) in (Kan) ından (Hin denburg) un (Tanenberg) ine ka- dar imha muharebeleri içinde şart- "ları itibariyle en harikülâdesi olan Gazi meydan muharebesinin şan ve şerefine vâris olan bir ordunun erkânı harp zabiti olacaksmız. Bu şerefi muhafaza ve idame sizin va- zifeniz, sizin borcunuzdur. Son olarak ve hepimizin duygu Bize hür ve müstakil bir vatan yaratan, Milletler arasmda yüksek şeref ve itibar kazandıran, Siyasi, harsi, içtimai mesut inkı- lâplar ile milletimizin istikbalini temin eden, Bize büyük harbin muzaffer devletlerinin orduları ve donanma- ları gibi ordu ve donanmaya ma - lik olmak hak ve salâhiyetini ver- diren, Cümhuriyet güneşi altında is - tikbalin ufuklarına hakim ve vakur i bakmak şeref ve saadetine bizi ka- İ vuşturan Büyük Gazi Hazretlerine : Harp ve Deniz akademisinin min- net ve şükranlarını ve sarsılmaz sevgi ve bağlılığını arz ve teyit e- derim.,, Bundan sonra Büyük Erkânı Harbiye Reisi Fevzi Paşa Hazret- leri mezun zabitlerimize birer bi - rer şehadetnamelerini dağıttı ve bilhassa deniz akademisinin ilk mezunlarına hitap ederek çok gü- | zel bir nutuk söylemiştir. Fevzi Paşa Hazretleri demiştir ki: “— Arkadaşlar! Bugün diplomalarını vermekle. sevinç duyduğum arkadaşlar Tür- kiye cümhuriyet ordusunda tam bir erkânı harp heyeti teşkil ede- ceklerdir. İşte kara, deniz ve ha - kânı harp heyeti,. Bunlar elele vererek cümhuri - yeti, her taftan gelecek düşman - m bir ordu kara, deniz ve hava mürekkeptir isinde 7 deniz ve 26 | © imei eni ize diplomaları verildi Ben namus için kendim kara zabitimi rn Müşir Fevzi Paşa Hz. ile Ali Fuat Paşa birer hitabede bulundular dırmalı, sevdirmeli ve onların kal | ilk basamağıdır. Arkadaşlar! Erkânıharplik, kumandanlığın Bu basamağa büyük bir ferağatle (o girilir, Ve Harp akademisinden çıkan bey- ! bu yol büyük bir şerefle katedilir. Burada bir noktaya dikkat etmek İ icap eder. : Bir erkânıharp hiç bir gün ken. | İdi nefsini mütaleadan fariğ ad - dedemez. Mutlaka dünyanın bü « tün terakkiyatinı yakından takip ederek kendi noksanlarını ikmale çalıştığı yeni orduda (o yapılması icap eden yenilikleri (o her zaman âmirlerini bildirmeği (o bir vazife | bilir, (o Bir erkânıharp harp ku - mandanının en tabii ve kıymetli! İ yardımcısıdır. Kumandanınm en i doğru karaar sevkeder, İ Demek ki kumandan daha 2i - yade dimağını âsude bulundura- ta iyi fikir verecektir. Fakat bir erkânı harp “ben teklif ettim, ku mandana ben karar verdirdim., demez. Hattâ bunu söyliyen er - kânıharp bile değildir. Her yerde şan kumandana aittir. | Kuman i danın nüfuzu ve şanı ne kadar bü İ yök olursa o kıt'anın kıymeti de İ o kadar büyük olur. Şimdi biraz da deniz hareket » lerinden bahsedelim. Son seyahalte deniz zabitleri - > ç meseleleri vukuf ile ve ahvala mutabık bir şekilde halledilmiş bulduğuma çok sevin- dim ve büyük bir emniyet duy * um. Bu münasebetle deniz za - i bitlerimizi bilhassa tebrik ederim. i Biliyorsunuz ki obabalarımız Akdenize bir çok zamanlar hâkim olmuşlardır. Bilâbare devletin, bir çok felâketlerden sonra köh - neleşmiş bulunması bizi kara ve denizden en acı felâketlere uğrat- mışlır . Bugün Gazi Hz. sayesinde ka» zanılan cümhuriyet donanmasın- da yeni vazifeleriniz var. Sizi de eski denizci Türklerin ahfadı olduğunuzu göz önünde tu tarak ona göre çalışınız ve bütün dünyaya Türk donanmasının ne ! demek olduğunu tanıtınız. İ Biraz da hava erkânmharplerine | hitap etmek istiyorum. Bugün havalarımızın müdafaa- sı giltikçe ehmmiyet - kesbediyor. İ Hava kuvvetleri o nihayet büyük İ bir tehlike teskil edecek şekilde İ inkişaf ediyor. o Bilkassa deniz ve sahası geniş ve bol olan mem » i leketimizde hava (kuvvetlerinin İ deniz ve kara kuvvetleriyle birleş İ mesi en ziyade nazari dikkaten a- İlınacak mühim meselelerden biri- dir. manın sahile yanaşmasına, deniz- İaltı gemilerinin gizli hareketleri « ine meydan bırakmaz. Limanımızın müdafaasında da hava kuvvetlerimizin çok büyük Bir erkânı harp zabitinin şiarı ya karşı müdafaa edeceklerdir. faydaları olaacktır. Netice itibariyle bu üç kuvvet .İbir çatı altında hemahenk olarak mek; göründüğünden fazla 0) -! Biznun burada bu çatı, altında birleşirler. ve orduda da gene ay- z teskattik. Burada size diploma- | ni insicam dahilinde çalışırlarsa Kıymetiniz saklanmalı; sevimli : ları eğimle verdim. mak.,, 9 e R — VAKIT 25 Eylül 1933 katliam Böyle diyen Niko Efendi, maktan on seneye mahküm olunca, Dayısını yaralıyan adam ederim! öldürmek kastile yarala- mahkeme heyetine karşı uluorta yakışık almıyacak sözler söyledi. Hakkında derhal zabıt tutuldu İstanbul ağır ceza mahkemesin de, bir öldürmek kastiyle yarala- mak davasına ait muhakeme bit - miştir, Niko Efendi, dayısı Lâmbo E. İ fendiyi Kapalıçarşr önünde bıçak. la yaraladığı noktasından muha - keme ediliyordu. Hadise, istintak hakimliğince öldürme kastı olma- dan yaralamak mahiyetinde görü- lerek İstanbul ikinci ceza mabke - mesine verilmiş, fakat ceza mah. kemesi, yaralamada öldürme kas ti bulunduğu kaydiyle davayı a- ğir ceza mahkemesine göndermiş- ti. Ağır ceza mahkemesinde yapı- lan muhakeme neticesinde, müd - deiumumi Ahmet Muhlis Bey, mü- taleasını bildirmiş, şöyle demiş - tir; —- Niko Efendi, buradan Yu - nanislana gilmiş, karısı Zoiçe H., yalnız kalmış. Kimsesiz bir vazi- yette, geçinme imkânından mah- rum bir vaziyette kalınca, Niko E- fendinin dayısı Lâmbo Efendi, ken disini evine almış, kadın, oraya si- ğınarak yaşamıştır. Günün birinde Niko Efendi Yu. nanistan dan geliyor. O da dayısı- ! nın evinde yatıp kalkmak istiyor. Fakat, dayısı, bu kadar misafir- perverlik gösteremiyor, karısından başka, işsiz ve parasız olan yeğe- »ini de beslemeğe kudreti yetmiye- ceğini söylüyor. dayısının yüzünde iz bırakacak su- ! rette..... : Hadisede öldürme kastinin bu- lunduğu muhakkaktır. Tahkikat ve muhakeme safhaları, bu haki- kati kati olarak ortaya koyuyor. Bunun bir delili de bıçağın Niko Efendinin elinden etraftan yetişen ler tarafından zorla alınmış olma- sıdır. Niko Efendi, bıçağı bir tür lü vermemekte inat etmiş, dayısı- na daha birkaç defa saplamağa davranmışlır. Netice itibariyle, Niko Efendi - nin ceza kanununun 62 inci mad - desi delâletiyle 448 inci maddesine göre öldürmek maksadiyle yarala- maktan cezalanması, lâzımdır. Bundan sonra Niko Efendi mü- dafaa yollu bazı sözler söylemiş, bu arada “Ben, namus için kendi- mi katliam ederim!,, demistir. Mahmeke heyeti, kararı müza- kere için muhakemeye ara vermiş, neticede dün akşam geç vakit, müd deiumumiliğin isteğine uygun ola- rak, Niko Efendinin öldürmek mak sadiyle yaralamaktan on sene ağır hapse mahküm edildiği bildiril - miştir. Karar bildirilerek jandarma re- fakatinde salondan çıkarıldığı sı- rada, Niko Efendi, mahkümiyet kararından dolayı mahkeme heye- tine karşı bazı yakışık almıyan id- dialarda bulurimuş, yakışıksız ba- zı sözler sarfetmiştir. Bunun üze- İşte bu cevaptan, eve kabul e-| rine müddejumumi Ahmet Muhlis dilmemesinden muğber olan Nike | Bey, bu iddialar ve sözlerden do- Efendi, kendi burada yokken ka: | layı da derhal takibat açılması is- rısına ve dolayısiyle kendisine iyi- | teğinde bulunmuş, Niko Efendi, ya liği dokunan Lâmbo Efendiyi, bir! rı yoldan geri çevrilmiş, yeni ta- gün Kapalıçarşı önünde bıçakla | kibata esas olmak üzere hakkında İyi bir hava kuvveti, düş » | dört yerinden yaralıyor. Yaralar. taraftan korkusu olmaz. Bize büntün bunları temin e « den büyük Gazi Hazretlerine şük- ranlarımızı arzederken ordu ve do nanmamızı hüsnü idare eden ku- mandanlara ve bize böyle güzide zabit yetiştiren akademi kuman - dan ve muallimlerine (teşekkür ederim.,, Müşir Paşa hazretlerinin nutku alkışlar arasmda bitti. o Misafir. lere hazırlanan büfelerde ikram - lar yapıldı. o Merasim bu su - retle bitmiş oldu. Mezunların isimleri Harp akademisinden mezun za- bitlerimizin isimleri şunlardır : (A) kısmı — Tayyare binba - şısı Muzaffer, piyade (o yüzbaşısı Reşat, piyade yüzbaşısı Ali Ülvi , topçu yüzbaşısı Nizamettin, piya- de yüzbaşısı Yusuf Ziya, O süvari yüzbaşısı Ali Hayati, piyade yüz- başısı Kemalettin Şinasi, piyade yüzbaşısı Ali Rıza, (o topçu birin ci mülâzimi Ahmet Kemal, piya- de birinci mülâzimi Cemal, piya- de brinci mülâzimi Celâl, muha - bere birinci mülâzimi İhsan Sacit, piyade mülâzimi Şadi Tahsin, pi- yade birinci mülâzimı Nazmi, pi- yade 1 inci mülâzimi Ahmet Hul- ki Beyler. (B) Kısmı — Tayyare yüzbaşi- İ sı İhsan, piyade yüzbaşısı Ahmet cümhuriyet hükümetizimin hiç bir | Tevfik, pipade yüzbaşısı İ zabıt tutulmuştur. ! Adnan, piyade yüzbaşısı , piyade yüzbaşısı Servet, o piya * ide yüzbaşısı Ahmet Fevzi, piya - ide birinci mülâzimi Macit, topçu birinci mülâzimi Şemsettin, piya» de birinci mülâzımı Celâl, piyade ! birinci mülâzımı Fahamettin pis i yade birinci mülâzımı Salâbattin Efendiler, Deniz akademisinden mezun © lan zabitlerimizin isimleri şunlar- idir: Deniz binbaşısı (o Mithat Sabit, Necati Atıf Beyler, deniz kıdemli yüzbaşısı Sadık Ruşen, o Tacettin ve deniz yüzbaşısı Fuat Mustafa, Fahri Sabit, Tevfik Rifat Efen - diler, 3 VAKIT kıymetli zabitlerimizi tebrik ederek kendilerine muvaf » fakıyet diler. İtalya ve Belçika Başve- killeri görüştüler Roma, 24 (A.A.) — M., Muso- lini Belçika başvekili M. De Bro - gueville ile İtalyada tetkik seya- hatinde bulunan (hariciye nazırı M. Jasparı kabul etmiştir. M. Mu solini nazırlarla uzun uzun görüş“ müştür. ee Bir kayık battı ! © Evelki gün İzmir vapurundan " 9ton incir ve üzüm yükliyerek Sir- keciye gelmekte olan O İnebolulu i Mustafa Efendinin kayığı dalgala Ahmet | rm tesiriyle batmıştır. lee a m İN ei irk sie 2 og e mi e AV j vi # ğ y i j ? rr i :