25 Eylül 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

C—V*KIT 25 Eylül 1933 | Me mile EY ket Haberleri yg gg yg yg yy yy gg yg yy ga gg Trakyada ri yoğurtçuları bu i Siliv VAKIT sene memnun değil © Kazanın otuz dört köyünden yalnız b mizden: Silivri ötedenberi haiz ol- duğu ticari ve zirai vaziyetini mu» hafaza eden bir kasabadır. Sahil- — olması itibaryile nakliyatın kolay- lığı ve ucuzluğu buraya bir husu- siyet veriyor. Silivride maarif işleri ilerliyor. İstanbul ilk mektepleri sistem ve © cesametinde yeni yapılan mektebi — ileiki ilk mektebi olan kazanın z köyünde de yeni mektepler — yapılmış, kazanın 34 parça kö» yünden yalnız tek bir köyü mek - — tepsiz kalmıştır. o Pek yakında bir orta mektep - “le de şerefleneceği muhakkak o - olan bu kazada tahsil çağında ve » mektepsiz hiç bir talebe (mevcut “değildir. Arzi mahsulât içinde O zâhire umum Trakyada olduğu gibi yüz- de 25, yüzde otuz derecesinde be- o reket arzetmekte dövenler dön » dir. Umum Trakyada bu mebzul be: karşısında bu - rada da harman işletenler sopunü « ancak eylül nihâyetinde alabilecek ç Ür. Yağmurların fazlalığı yüzün - > den bostan mahsulâtma bir hasta- Mrk arız olmuş, bostanları bozmuş - olduğu gibi , Mersinde bir Belçika vapurunda yangın , Mersin limanma giden Beçika bandıralı Ejip vapuru, sahil sıh - e doktoru tarafından sıhhi k ol olunurken altı aylık te -| - mizlik müddetinin bittiği görül - üş ve temizlik ameliyesinin icra. emrolunmuştur. — Temzlik için yakılan kükürtler- den sıçrıyan bir parça ambardaki | Sam sandıkları arasına düşmüş ve p angın çıkmasına sebebiyet ver - , Yangının derhal söndürülme » çalışılmış ve 3 numaralı am - dan diğer ambarlara siraye - meydan verilmemiştir, Ya - n tahkikatta © yalnız beş on n sandığının yandığı ve başka Basarak olmadığı görülmüştür. » ——— Sıvas buğdayları Sivasta yeni mahsul © bereketli ik idrak edilmiştir. Alıcı yak . niz Ziraat bankasına inhisar edi- yor. © Banka tarafından günde yüz bin okkaya yakm buğday alın -| ” maktadır, Son iki gün | zarfında j “dolu ile karışık © fazla miktarda © Yağun yağmur rençberin kısmen ç harmanda olan mahsulüne olduk- Şa ziyan vermiş ve harmanın te « ini mucip olmuştur. © Bigada itfaiye teşkilâtı Biga belediyesi asri itfaiye teş- | sonra tekrar içlima edilecek ve | zavallı çocukları çarşafa sokup er- kilâtını ikmal etmiş bir de yeni a | keyfiyet Vekâlete raporla bildiri. | kekten kaçırmak ve bir an evvel , rezör getirilmiştir. Ki bir tanesi mektepsizdir * Teileyadaki seyyar muhabiri vi tur. Bundan başka nohut mahsulâtı bozulmuş, tahminen (elli bin lira raddesinde bir ziyan tevlit etmiş » tir, Havaların serin gitmesi yoğurt satışları üzerinde müessir olduğu cihetle koyun sahipleri ve yuğurt. çular da geçen senelere (o nisbetle memnun değillerdir. Silivri bağları (o bakımsızlıktan İ eski parlaklığını kaybetmiş ve ye- niden yetiştirilmeğe başlanmıştır. Bu bağların bozulmasında son se- nelerin (sebepleri ve vaziyetleri de âmil olmuştur. Kazanın umumi sıtmalı olmasına (o rağmen şayanı memnuniyettir, Verem ve emsa- li bulaşık ve fena hastalıklar yok- tur. sıhhati biraz Suları kireçlidir. İçme suyuna haldedir. Yalnız çarşı biraz mun- tazamdır. Küçükçekmeceden Silivriye ka- dar olan yol, vesaiti nakliye işle- KEL nk ğine İstanbul vilâyetince | Silivriye kadar olan bütün köprüler kâgir ve beton olarak yapılmıştır. Pelvanoğlu Ekrem Bir amca yeğenini öldürdü Rizenin Mapavri o nahiyesinin Hayret köyünden Ömer oğlu Meh met, biraderi Mustafanın mahdı | mu dokuz yaşlarında bir çocuğun mısır beklemek üzere kırdaki ku- lübesine götürmüştür, Bir gün Mehmet kulübesinde silâhını temizlerken, kazaen silâh ateş almış çıkan kurşun çocuğa k sabetle öldürmüştür.Zabıta tarafın dan yakalanıp adliyeye teslim o - lunan dikkatsiz & amca, cürmünü teessürle itiraf etmiştir. Seyhan yükseldi Son © yağmurlardan Seyhan nehrinin suları yarım metre kadar yükselmiş ve bulanık akmıya baş. lamıştır. Sular dağlardan bir gok mektedir. Yağmurun bilhassa Toroslara fazla yağdığı anlaşılmaktadır. — İncir satışı * İzmir, 24 (Hususi) — Mutavas- sıt tacirler, incir mıntakasına tek graflar çekerek İzmire mal gön. dermelerini bildirdiler. Piyasada on bin çuvala yakın mal olduğu halde ihracatçılar fiat vermediler, ve muamele yapmadılar. Vazi- yet bugün valinin riyasetinde top- lanan içtimada tetkik edildi. Bu- günkü piyasanın da tetkikinden İ lecektir. ihtiyacı olan kasaba bakımsız bir | odun ve ağaç parçaları da getir | Kı 4 er ide Yerleri değişen muallimler Liseye talebe akını var, kız orta mektebi talebe bulamıyor KAYSERİ, (Hususi) — Bu muallimleri arasında fazla değişik lik olmasına intizar ediliyordu. Gerek sınıf dönen bazı talebe veli- lerinin çıkardığı şayialar ve gerek ekseri muallimlerin nakil müra - caatları böyle umumi bir kanaatin doğmasına sebep olmuştu. Fakat kadrolar gelince beklenen tahav - vülâtın onda biri dahi görülmedi her iki mektepten otuza yakın mu- allim arasından ancak beş kişi - nin arzusu is'af edilebilmişti. Mü- racaatları müspet cevapla karşılan mıyan, yani gene Kayseride bırakı lan muallimlerin müteessir olup olmadıklarını bilmiyoruz. Ancak bizim memnuniyetle karşıladığı - mız bir şey varsa tam bir ahenk ve i ciddiyetle çalışan kıymetli unsur «| ların mesai ve hizmetlerinden is - üfade edilmek imkânınm gene memleketimize bırakılmış olması dır. Kayserimizin bu defa kaybede- ceği hocalar şunlardır: . Liseden edebiyat muallimi Ba. | ki bey Balıkesire, türkçe mualli - mi Ertuğrul bey Bergamaya, musi- ki muallimi Faik Doğan bev Sam. |» | suna; kız orta mektebinden fran* | Katil Ziya"yakatıtimıştırı Yakit - İ sızca muallimi Bedriye hanım E - dirneye, beden terbiyesi muallimi ! Ferhat bey Kadıköy lisesine nak - İ ledilmişlerdir. İngilizce muallimi bulunan A- merikan kolleji müdürü Mister | Nelsonun vazifesine de nihayet verilmiştir. Bu münhallerden türk: çe grupuna Ankaradan Yahya Sa- im, Amasyadan Naim; ingilizceye İstanbuldan Hikmet Cemil; musi- kiye Aydımdan Hikmet beyler ta- | yin edilmişlerdir. Kadroda Edirne | ye verilen tabiiye muallimi Eşref bey arzusuyla tekrar Kayseriye ia- de edildiği gibi baş muavin Salih beyin Edirneye, lise müdürü Yu - I mus Kâzım beyin Adana ve Erzu- rum maarif müdürlüklerinden biri ne nakledileceği kuvvetle söylen - İ mektedir. $ Liseye talebe kayıt ve kabul zamanı çoktan bitmiş olmasına İ rağmen hâlâ birçok o müracaatlar devam etmektedir. Kazalarımız - dan Develiye yeni bir orta mektep açılması; Yozgat gibi komşu vi - lâyetlere lise sınıfları ilâvesi do -| layısiyle bu sene Kayseriye az ta-, ip zuhur edeceği tahmin edildiği na'de bü tehacüm yeni neslin tah- si'e ne kadar heveskâr olduğunu gösteren güzel bir örnektir. İlk mektep mezunlarından erkek ço » cukların hemen hepsi okumaya devam ettiği halde maalesef kız mektebi 50 den fazla talebe bula- İ mıyor. Lise kadrosu yedi yüzü ge- çerken elli bin nüfuslu memleket- te elli kızı orta tahsil görmesi bir az garipse de bunun sebebi aşikâr dır. Yerli halk; kızlarının ilk mek- tebi bile bitirmesini beklemeden ders senesi başında orta tedrisat! Dağbaşında Bulunan insan kemikleri kime ait imiş? Gönende Armutlu köyü ile Ge- yikli köyü arasında oAsmalıdere mevkiinden geçmekte olan Musa isminde bir köylü burada bir yığın insan kemikleri görmüş ve hükü - mete haber vermiştir. Bu ihbar ü- zerine Gönen adliyesi faaliyete geçmiş, mahalline bir heyet gide - Kar Kayseride odun yerine maden kömürü yakılacak KAYSERİ, (Hususi) — Ha - valar birdenbire bozdu; daha dün yanarken, bugün donuyoruz. Sa - bah akşam paltosuz sokağa çıkıl- mez oldu. Şehre yağmur, Erciyeşe de kar yağdı. İnsan, karşısında be- yaz karlarla bürünmüş azametli rek tahkikat yapmış, bu kemikle. | dağı gördükçe gayri ihtiyari üşü- rin iki ay evvel tagayyüp eden Ar- mutlu köyünden Çakır oğlu İzzete ait olduğu tesbit edilmiştir. Tah -| kik heyeti doğruca Armutlu köyü- ne gitmiş tahkikatı neticesinde İz- zetin kardeşi Ziya tarafımdan öl - dürüldüğü anlaşılmıştır. Ziya cürmünü itiraf etmiştir. Bundan birkaç ay evvel iki kar - deş ipekböcekleri için askı kesmek üzere dağa gitmişler, iki kardeşten küçüğü Ziya ağabeysi İzzete bazı aykırı ve fena işlerden vazgeçme- sini söyliyerek nasihat etmek iste- miştir. Kardeşinin bu sözlerinden müteessir olan İzzet Ziya ile kav - gaya tuluşmuş neticede Ziya ağa- beysini öldürmüştür, Dağda cereyan eden bu facia- da Ziyanın ağabeysini öldürmek için balta kullandığı hatıra gelmek teyse de katil bunu inkâr ederek sopa kullandığını iddia etmekte - dir. Ceset tamamile çürüyüp yal - nız kemikleri kaldığı için bu cihe- m sal et e meki da muhakemesina baslanacaktır. —— a — Ege tütünleri temiz ve hastalıksızdır Ege mıntakasında 933 senesi tütün mahsulü tamamen toplanmış gibidir. Yeni mahsul hastalıksız - dır ve nefistir. İzmirdeki Amerikan tütün kum panyaları müdürleri tütün mınta - kalarını dolaşmıya ve tütünleri göz den geçirmiye başladıkları gibi kumpanya memurları da mahsulü tesbit etmekle meşguldürler. Tütün inhisar idaresiyle Her - man, Felemenk ve Ostro Türk kumpanyaları da faaliyete geçmiş lerdir. Başta tütün inhisar idaresi olduğu balde teşrinievvel ortala - rında tütün mübayaatına başlana - cağı anlaşılmaktadır. Yeni mahsul | tütünler nefis ve bu seneki istih - sal masrafı geçen senekinden az olduğu için tütün fiatlarının mü - sait olacağı söylenmektedir. yadı hâlâ terkedemiyor. Zaman zaman, mektebin mubtelit oluşu - nu, rağbetsizliğin sebebi gibi gös - termek istiyen küflü ve müteassıp kafalar ,bu behane Eertaraf edil - diği halde kızlarını cehaletten kur tarmak yolunu bir türlü tutmuyor - lar. Mazinin ihmali yüzünden bu gün münevver annelere hasret çe. ken bu memleket, müstakbel anne. lerini de cahil yetiştirmek günahı . na artık katlanmamalıdır. Gözönünde ve yan yana olan bu iki maarif müessesesini muka - yese ederken liseye olan talebe a. kımını nasıl o iftiharla anıyorsak, kız orta mektebinin bu vaziyetini de esefle kaydetmekten ve bu ha - İn Kayseri için iyi bir not oldu kocaya vermek gibi fena bir iti - gınv söylemekten kendimizi ala - miyoruz. ! | reel yor ve eylülün ortasında kışın ge- lip çattığını hissediyor. Fakat Kay serili; Erciyeşe yedi defa yağma» dıkça karın şehre inmiyeceğine e- mindir ve bu soğukların muvak « kat olduğuna güvenerek teşrinler- deki pastırma yazına intizar et - mektedir. Halk, bu yıl kışa fazla ehemmi- yet vermektedir. e Çünkü yalnız mahrukatı pahalı olan bu ucuz memlekette kışın şiddetine taham- mül etmek herkese zor gelirken bu sene bir de odun satılmasının menedilmesi oşimdiden ahaliyi | düşündürüyor. Geçenlerde Kayse - riye gelen ziraat vekili Muhlis B., ormanlardan hiçbir şey kestiril - memesini, odun yerine kömür ya- kılmasını vali beye söylemişlerdi. Vilâyet derhal bu emri tatbika baş layınca ta Pınarbaşı gibi üç gün - lük yoldan gelen odun kağnıları - tilmez ke Gael BM kömürünün tonu on beş liraya satı- lacağı söyleniyor. Şimdi mesele her evin birer ma den soba tedarik etmesine kalıyor. İ Bu işte zarar eden oduncularla saç soba satanlar olacaktır. Fa - kat'bir de, yirmi dört saat zarfın- da yaktığı bir tek sobanın ateşiyle iskemle tandır denilen yerlerde akşama kadar idare edenler man- gallarında taş kömürü yakamıya- caklar. Tohumları ıslâh Ankara, 24 (Hususi) — Tohum ıslah istasyonu müdürleri vekâlet- çe Ankaraya çağrılmışlardı. Bu radaki toplantılarında İstasyon « larca elde edilmiş olan ve muhite çok elverişli bulundukları tecrübe edilen tohumların teksir ve tevzii esaslar (o kararlaştırılmış, bunun için de bir talimatname hazırlan- mıştır. Talimatname bugünlerde Icra Vekilleri Heyetince müzake re edilecektir. : ——— Yemiş yüzünden cinayet v Rizenin Veli köyünden oOÖmer isminde bir genç, gene o köyden Alinin bahçesinde karayemiş mey va yemek istemiş. Ali buna razı olmamış. “Ben o meyvaları ken © dim bile yemiyordum da kuşlara saklıyordum. Onlara kuşlar konus yor. Ben de kuşları avlryordum!,, demiş. Bu yüzden aralarında kav. ga çıkmışlır. Hane sahibi bulunan Ali, Öme- rin hareketine öfkelenmiş Ömere bir kaç tokat atmıştır. Ömer bu *-katları hazmedemes miş, hemen silâhına sarılmış ve A- liyi cansız olarak yere sermişlir , Ömer yakalanmıştır .