25 Eylül 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8

25 Eylül 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

"Prg 5— VARIK © Muhakemeleri bitti. Ayrıldılar. Kadın, çoktanberi sevdiği adamın ına gitti, Erkek, Anadoluda seyahate çıktı. Kadın nafaka istemiyordu. Erkek karısını sevmiyordu. Bunun için dargın ayrılmakta | yoktu. Arkadaşça el sıkiş- güzel güzel ayrıldılar. Kendilerini tamamiyle ayrılmış nediyorla, Halbuki arala - bir bağ vardı. e Bir çocukları vardı. i © Çocuğu annesi aldı. Babası i- etmedi. Yalnız dedi ki: — İstanbulda bulunduğum 2a- anlar, arada sırada kızımı göre- Anne bu teklifi kabul etti. © Her ikisi de yeni bir hayat sür- meğe başladılar. Kadının vardığı ii » iyi bir adamdı. Övey kizr' nı kendi kızı gibi sevdi. © Çocuk ona amca diyordu. © Zaman geçti. Bir gün annesi: © — Giyin dedi, baban gelmiş, se- istiyor. © O zaman altı yaşındaydı. © Baba dediği ve ilk defa gördü. erkeği pek beğendi, pek ssvdi. wde oyuncaklar, pastalar buldu. Akşama annesinin evine gelin “| ce sevincini anlatmağa, babasm - dan bahsetmeğe başladı. Fakat nnesi usulca kolundan tuttu, sö «| kesti, burada © babasından memesini söyledi. Çocük.bu sözü dinledi. Fakat i- 7 sivyini anlıyamadı, Neden ba- — basından bahsetmiyecekti?. Onun küçük kafasında daha başka sır. «! da vardı. “Çocuklar dünyaya o masıl geliyorlardı?. “Neden çocuk:! büyüyünce bazan kız, bazan oluyorlardı?, Babsından bahsetmemek te bu rarm yanına katıldı. ww Gün geçtikçe babasını da-| oha çok sevmeğe başlamıştı. Dün- ) Si gok sevdiği annesiydi. An nden sonra da b; iği ein aba dediği o ir gün hatırına bir şey geldi. ünyada en çok sevdiği bu iki işiyi bir araya getiremez miydi? memnuniyetle Artik hep bunu düşünüyordu, — Ne düşünüyorsun kızım?, > — Hiç anne.. « projeyi düşünüyordu. Günlerden bir gün tesadüf ona netti. Annesi telefon cdi. i — Tatlı hazır olsun. Saat beşte r alırım. Sonra hizmetçiye döndü: yemiş istemez, To- : atlıyana tatlı ısmarladım. ği r evvelâ tatlı yiyecek diye indi, Sonra aklını başka bir kurcalamağa başladı. Saat beşte annesi Tokatlıyanda tı, Babasını Tokatlıyana ge- ez miydi?. © Babası her seferki gibi sordu: — Bugün nereye gideceğiz? Çocuk kıp kırmızı oldu: — Tokatlıyana gidelim. — Peki. Çocuğun gözü saatteydi. Dört buçukta evden çıktılar. Tokatlı - yanda kimse yoktu. Çocuk şeker camekânlarının önünde vakit ge- “giriyordu. “Ya annem gelmezse!,, ai iye korkuyordu. 43 Eyidi 1733 YATAKLI- beraber gezseler ne iyi ola-.| | Zel nasıl öldü? İ Dün sabah Galatada Karaoğ - | lan sokağında bir hadise olmuş, bir f esrar kaçakçısı ölmüştür. VAGON Yazan: Izzetoğlu Nihayet annesi geldi. Babası birdenbire şaşaladi: — Bonjur efendim. — Bonjur.. — Nasılsınız?, — Teşekkür ederim, ya siz? i 2 Biriki kelime daha konuştular. (eee İnün kahvesi yanındaki eve almış, “ » . nün ka I yi , € > e ve İ kömürlüğe saklanmak istemiştir. il > | Zayıf ve hastalıklı bir adam olan m. Gok Sum, Dadıne' bek Zeki takipten fazla heyecana düş- Çocuk derin bir düşünceye dal,| müs, kalbi kurarak düşüp ölmüştür dı.. Bu gördüğü hal içinden hiç Zekinin cesedi morga kaldırılmış: çıkılmaz hiç anlaşılmaz bir sırdı.. | te- Diğer taraftan Zekinin arka: Dadısı, akşam geldiği zaman, daşları da ölümün şüpheli olduğu: çocuğun halindeki başkalığı fark | nu söyliyerek diyorlar ki: İ etti. — Sabahleyin saat yedide Ze- — Neyin var?. Hasta mısım?. ki kahveye geldi. Bize selâm ver: Çocuk eee haykırdı. Kurdu- dikten sönra yanımızdaki eve gir: | gu proje temelinden yıkılmıştı... di, Eve girerken arkasındaki me- Onun bilmediği bir çok şeyler bi - len büyüklere karşı isyan etti, ağs| lıyarak: Annemle babam biribirle - rini tanıdıklarını bilmiyordum!... Dedi. Galatada Karaoğlan sokağında i kahveci Şükrünün orlağı Zeki sa- bıkası olduğundan polisçe daima nezaret altımda tutuluyordu. Ze. kinin son zamanlarda esrar kaçak çıliğı yaptığı haber almmış, taki - bine başlanmıştır. Zeki takip edil diğini görünce kendisinin Şükrü - murlar: — İçeri girme, dur! | Diye bağırdılar, bu arada me - murlar Zekinin kolundan ve ya- kasından tuttular. Zeki memurlar la münakaşa ederken nasıl oldu birdenbire yere dü - | bilmiyoruz, süp öldü!,, Müddeiumumilik tahkikat yap- | i maktadır. Heyetimiz dün ge- ce hareket etti (Maş tarafı 1 inci sayıfamızdaz Varna valisi, Ankara Bulgar se- firi M. Antonof ve diğer zevat Yavuza gitmişler, gemide par-| lak bir surette karşılanmışlardır. | Muzika Türk - Bulgar milli marş- İarını çalmış, mürettebat misafire lere selâm Yesmini ifa etmiştir. Zırklı kumandanı Bulgar misa- firleri şerefine bir çay ziyafeti ver miştir, nutuk söylemiş ve büyük Türk mi- safirlerinin Bulgaristanı ziyaretin den dolayı “kendilerine teşekkür etmiş ve Türk — Bulgar samimi dostluğunun günden güne kuvvet lendirilmesi arzusun izhar ederek demiştir ki: « — Nasıl ki Karadeniz ve Ak deniz biribirine bitişiktir, bu su - retle Türkiye ve Bulgaristanın da biribirine bağlı olmasını temenni ederim.,, M. Muşanof bundan sonra Gazi Mustafa Kemal (Hazretlerinin, “Türk misafirlerinin ve büyük Türk milletinin refahına içmiştir. M. Muşanofun nutkuna İsmet Paşa Hazretleri mukabele ederek iyi Mi . .. | Bulgar muahedesinin imzalandı - oi annsiyarel eni İ ğına dair dün Bulgar ajansından olduğumuzdan dolayı. pek. ziyade | aldığımız haberi neşretmiştik. Hu. Hem gözü çıktı, hem bacağı kırıldı Dün Taksimde bir kaza olmuş, dört yaşmda küçük bir kızın hem mıştır: Taksim Camiserif sokağında 18 | makta iken, bir aralık aşağıdan den olduğu için zavallı küçük teh- likeli surette yaralanmıştır. Paşa Hazretleri Yavuz zırhlısı ile | bu gece saat 24 te İstanbula ha - reket edeceklerdir. . » 5 Başvekil İsmet Paşa Hazretleri ile Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Bey ve heyetimizin diğer oâzası bugün saat on ikide ((Yavuzla) | şehrimize gelmiş olacaklardır . Muahede dün imza edilmiş Ankara, 24 (A.A.) — Türk — memnunuz ve ümit oederim ki iL “ii imi Türk — Bulgar dostluğu odalma | suşi muhabirimiz - muahedenin trende veya Varnada imza edile - İsmet Paşa Hazretleri, Bulga - ceğini bildirmiştir. Bulgar ajan - ristan kral ve kraliçesi, (Bulgar sından buğün aldığımız aşağıda » başvekili M. Muşanof, diğer zevat ki telgraf ta bunu teyit etmekte » ve Bulgaristanın tealisine içmi hen ğ demiştir ki; b ae YA Sofya, 23 (A.A.) — Bulgara- “— Bülgaristarin © saviimi dost janşından: 1929 tarihli Türk — ları olan Türkler kadar hiğ'bir Bulgar mushedenamesinin temdi- | kimse Bulgaristanın tealisine şe - | dine dair protokol bugün Türk ve- vinmiyecekiir.,, killerinin İstanbula gitmek üzere İsmet Paşa Hazretlerinin bu | vapura binmelerinden evvel Var. ! sözleri çok alkışlanmış ve “hurra,, nada imza edilezektir. Proto . larla karşılanmıştır. kolun dün sabah Sofyada imza e- kavi olacaktır. ,, l sebebi ve Hitlercil Milletler Cemiyeti | İçinden çıkılamıyacak meseleler karşısında Fransanın Rusya iğin ile anlaşmasının tazyiki meselesi Milletler Cemiyeti meclisi ev -! velki gündenberi toplanmış bulu- lel bir muharrir şu sözleri söyle -| mişti: Milletler Meclisinin tuttuğu ok ki mütemadiyen talik! edilmesini; Yedi sene devam eden ibzari mesaiden sönra bir iş başarama » mak üzere toplanan silâhları azalt ma konferansı bunun ön kati deli. lidir. Silâhları azaltma konferansı bir kaç ay evvel tatil edilmiştir. O za- | mandanberi vaziyet değişmiş bu - lunuyor. Hitlerciliğin Almanyada kazan- dığı muvaffakiyet Fransayı Rusya ile anlaşmağa sevketti. Fransa başvekili Mösyö Dala - diye Meç civarında ve Vosges dağ larımda inşa olunan tahkimatı zi- yaretten dönerek Fransanın her hargi taarruzdan yılmıyacağını se- vinçle ilân etmişti. Aynı sırada Belçika hükümeti de Liege kalele- | rini en yeni modellere göre inşa i- çin 28,000,000 isterlin tahsis etti. Silâhları azaltma konferansı her gözü çıkmış, hem de bâcağı kırıl-| şeyden evvel bu vaziyet ile karşı: tahdit meselesi, m meni ai laşıyor. den birinin 1937 de Dançig ile Ko- artlırmışlır, Avusturya ise anşlus cereyanile ve nazilik ile mücadele ediyor; inuyor. Meclisin geçen defa me -| İtalyanm hali hazırda gözettiği bi- i saisini tatil ettiği sırada beynelmi-! taraflıktan vaz geçmesinden kor- kuyor. Iktısat konferansıtın iflâs etti - ğini de bunlara ilâve ettiğimiz tak- dirde Avrupanın çok vahim bir buhrana doğru yürüdüğü derhal meydana çıkar. Millteler Cemiyeti bu vaziyet karşısında mefluç bir haldedir. O- nun için Milletler Cemiyeti itiba- rmı kaybetmiştir. Acaba cemiyet meclisi, yeni iç « tima: esnasında bir iş başararak brestijini kurtarabilecek mi?. Cemiyetin umumi heyeti, cemi- yetin meclis ve silâhları azaltma | konferanar, büyük meseleler kar - şısında kalacaktır, Bunlar, anşlus yani Almanyanın Avusturyayı il» hak etmesi, Naziletin Avusturya * da yaptıkları propaganda mesele- si; Çekoslovakya, İsviçre, Belçika arasmda ikide bir tekerrür eden huduh ihtilâfları, dört devlet mi - sakmiın kabul ettiği sulh muahe - desi tadilâtı, Avrupada para esas- ları meselesi ve nihayet silâhlari Acaba Fransa teslihat ve tahkimatla iktifa ede - cek mi?. Almanya, Lehistan ila j numarada oturan kasap Abdullah! nının uydtinidsı/ Löhistânda derin Belçikaya hücum kıtalarının asker Efendinin kızı Sevim, yeni yapıl. | endişeler uyandırmış bulunüyor. | lerden müteşekkil olmadığını an - Çayda M. Muşanof bir | makta olan bir evin iskelesinde dur | Nazilerin en ileri gelen liderlerin- latabilecek mi?, Miletler Cemiyetinin bu mese taş atan çocuklardan ürkmüş, mü. | ridorun Almanyaya silâh kuvveti |leler içinden çıkabileceğine ihti - vazenesini kaybederek düşmüştür. | ile iade edilmiş olacağını söyleme- | mal veren bir kimse yok gibidir. Düşüş iskelenin yüksek bir yerin «| si, Lehistanın endişelerini kat kat| Bu da, bu teşekkülün kıymetini büsbütün düşürecektir, Bağcıların rekabeti Yollar birbirine karıştı.. Bağların etrafı Arap saçına döndü! İstanbuldaki bir kaç senelik bağ merakı ve bağ eğlencelerinden ge: bu bağcılardan * bazıları arasında bir rakabet bağlamış, bağ sahiple- rinden bir kısmı gelen müşterileri birbirine kaptırmamak için bağla- tın etrafındaki yolları kapatmıya, bu yollardan bazılarının ortasın - dan, arabalar, otomobiller geçir - memek için çukurlar açmıya, bo$ ve ekilmemiş tarlalardan geçilme- mek için de bu tarlaların etrafları- nı tel örgülerle kapatmıya, hattâ bağ sahiplerinden bazıları ise cu- ma ve pazar günleri bağlarının ö- nüne çıkarak gelen geçen araba ve İ otomobilleri kendi bağlarına çek. meğe ve oradan öleye yol olmadı. M. Muşanof ve diğer zevat mo | dilmesi ER Siypedn. # We törle gemiden (o ayrılırken İsmet bir teahkir yüzünden imzası bu - Paşa kendilerini elle selâmlamış- güneyre Varacrnileiala imi lar ve M. Muşanof mukabele et - mişlerdir. Istanbula hareket Varna, 24 in T muhabirimizden: Başvekil İsmet | sinin uzatılmasını natık olacaktır. ğmı sölemeğe başlamışlardır. Bu yüzden geçen cuma Edirne. kapısından muhtelif bağlara giden Sofya, 24 (A.A.) — Bulgar a -| bir çok arabalar ve otomobiller jansı bildiriyor: Bugün saat 17.30 | yolların: şaşırmışlar ve bu suretle da Varnada imzalanmış olan Türk | her kes, gitmek istediği bağa değil — Bulgar protokolu metni gayet| ancak yol ve geçit bulup ta gide- (A.A) — Hususi | kısa ve yalnız 1929 muahedename:| bildiği bağa gitmiştir. ıl - Hele Edi rnekapıdan çıkıp ta İbüyük Maltepe bağlarına gitmek /istiyenlerin pek çoğu yarı yoldan i çenlerde bahsetmiştik. Şimdi ha-| geri dönüp tekrar Topkapı — Mal " ber alıyoruz ki kale dışarısındaki | tepe şosesini takibe ve bu suretle iki misli yol almıya mecbur kal - mışlardır. Sur haricindeki bağcılar arasın da başlıyan bu rakabet, cuma gün- leri ahalinin buralara fazla akın etmesindendir. Fakat yolsuzluk, hele bu sonradan etrafa gerilen tel ler, yollarda açılan hendekler, son ra İstenilen yere gidilememesi bir sok kimseleri şaşırtmış ve tıpkı $0- förlerle arabacılarm bir kısmı ma- halle mekteplerinde su yolu oynı- yan çocuklar gibi içinden çıkılmaz ivicaçlı geçitler ayazında bucala - Yıp durmuş, hattâ yaya gidenler - den bir çok aileler de sabahliyin girdikleri methallerden akşam üs- tü çıkmak için tel parmaklıklar i- sinde dakikalarca köşe kapmaca oynamışlardır. ,Ne olur bağcılar şu hali bir bi- simine koy:-lardı, gidenler de ne- veye gittiklerini, nereden rahatça girip, nereden rahatça çıkacakları" ci bilseler!,

Bu sayıdan diğer sayfalar: