A —— DÜZELTME s—>- Mehmet Nurettin Bey arkadaşımız, Sazetelerde çıkan yazıları kolliyarak Sapraşık sözleri düzeltmiye savaştı. Yazısı 10 uncu sayıfamızdadır Aaaa aaa —— — — 16'n<: Yıl « Sayı : 5643 Yazı İşleri Telefonu” 24379 — Heyetimizin Sinaya konferansı Bükreşten gelen haberler bu - günlerde küçük itilâf hariciye na- zırlarının Sinayada fevkalâde bir | toplantı yapacaklarını gösteriyor. Hattâ bu münasebetle Yugoslavya kralr Aleksandr ile kayın biraderi olan Romanya kralı Karol arasın- da bir mülâkat vukubulacağı da görüşm : Bulgar gazeteleri, b Her halde bugün Ce- | Başvekilimiz oslovakya hariciye nazırı M. Be-| . nes, Pragdan hareket ederek Sina- ile M. Muşa yaya gelecek, burada Yugoslavya | 7of ziyafette hariciye nazırı M. Jertiç ve Ro- mühim nu- manya hariciye nazırı M. Titüles. kl ko ile görüşecektir. tuklar Küçük itilâf hariciye nazırları - söylediler in zaman zaman aralarında yap- tıkları konferanslar, daima her ta- tafta ehemmiyetle telâkki edilmiş- tir. Fakat bilhassa gecen sene bu üç devlet harici siyasetlerini müş- terek bir büroya bağladıkları gün- den, yani üç küçük devletlerin ha- Yice karşı bir tek büyük devlet va- Ziyetine geçtiği zamandanberi bu| iyet artmıştır. Onun için defaki konferansta konuşula - <ak meselelerin mahiyeti şimdiden Soruşturulmağa başlanmıştır. Son zamanlarda, hemen bütün Vüpa devletlerini yakından alâ» kadar eden iki mühim mesele var- İnme aran, ri Avusturya mese ; doğrusu her ikisi Hitler meselesi Sofya, 20 (A.A.) — Bulgar a- teklinde ifade edilebilir. Hitler| jansı bildiriyor: meselesi bir taraftan ö müzdeki Türk vekillerinin muvasalatına AY İçinde Cenevrede müzakere e-| intizaren bütün Sofya şehri Türk dilecek olan silâhları azaltma işi- ni, diğer taraftan orta Avrupanın Ikınması meselesini tamamen Yeni bir safhaya koymuştur. i Bu meselelerin yeni safhaları ise küçük itilâf devletlerinin mukad - deratlarmı alâkadar edecek dere - Sede ehemmiyet peyda etmiştir. Onun için Sinaya konferansında Alman meselesi, Avusturya me- selesi, silâhları azaltma işleri ayrı Ayrı konuşulacaktır. Fakat bazı Avrupa gazeteleri - nin neşriyatına bakılırsa küçük i- tilâf hariciye nazırlarının bu son içtimamda Balkanların yeni vazi- Yeti de tetkik edilecekmiş. Balkan Yaziyeti deyince Türkiye ile Yuna- histan arasında bir hafta evvel ak- tedilmiş olan misakı hatırlamamak mümkün değildir. Binaenaleyh mıştı. Azim bir halk kütlesi erken den istasyonun etrafını ve Türk sefaretine gitmek için misafirlerin geçeceği yolların iki tarafını dol. durmuştu. İstasyon donatılmıştı. İstasyonda başvekil M. Muşanof “ile zevcesi, Sobranya reisi M, Mali- nof ile zevcesi, bütün hükümet er. kânı, kralın baş mabeyincisi Dran- dar ile seryaveri kaymakam Panof, Sobranya divan azası, birçok meb ! uslar, Bulgaristanın Ankara sefiri M. Antonof, İtalyanın ve Yunanis- küçük itilâf hariciye nazırlarının Sinaya konferansında bu misakın! aktinden mütevellit yeni vaziyet : | etrafında konuşmalar da olacak | Anadolu demiryollarında Tavşan- demektir. Eylülün 18 — 19 uncu gecesi Mehmet Asım | mahiyeti tam manasiyle anlaşıla - (Devamı 4 üncü sayıtada). | mıyan bir hâdise olmutşur. Demiryollar idaresinin hat bek - sisi salı gecesi sabaha karşı tren yolunda dolaşırken raylarda bir ârıza olduğundan şüphbelenmiş, dikkatle bakınca iki ray parçası * aı biribirine bağlıyan cıvataların yerinde olmadığını görmütür. Bekçi bunun üzerine derhal â - mirlerine haber vermiş, sür'atle tamirat amelesi gönderilerek hat düzeltilmiştir. Hattm bozulan kıs - mı Haydarpaşadan 59 kilometre uzakta bulunan Tavşancıl istasyo- İ niyle 55 kilometre mesafede olan Cumartesi: günü Yeni Tefrikamızın neşrine başlıyoruz Sulara Gömülen A $ K Hazin, meraklı, cazip, heyecanlı bir sevda macerasıdır ismet Paşa ve M. Muşanof Perşembe, 21 konferansta bizden hayranlıkla bahsediyor 24370 Idare Telejeffi ' Türk-Yunan misa- kından daha itidalle bahsediyorlar M. Muşanof Türk - Yunan misakı hak- kı be- yanatta i du bn Sofyada Karşıl 'Sofyada Türk - Bulgar Deniz kenarındaki ceset leri başladı acaba kime aittir? Çıkarılan dişler Esedullahın ağzındaki dişleri yapan dişçiyi gösterilecek da bir ceset Kahveci Esedullah Efendi bulundu. Bu insan cesedini lah Efendiye aittir? Bunun tesbi- bir bacağına ağır bir cisim bağlan- | ti için Esadullah Efendinin kerdeşi mış, denize atılmış, fakat çürüdü- İ ve kendisini tanıyanlar tarafından ğü için ağır cisim koparak ceset teşhisine lüzum görülmüştü. İki suyun üstüne çıkmıştır. Ceset ki- gün evel zabıta, Esadullah Efendi- me aittir? Tahkikata o taraf zabıta ve ad- liyesi, İstanbul emniyet işleri ikin nin kardeşi Aliyi ve diğer iki kişi - yi Tuzlaya göndermişti, Ali ve ars kadaşları Tuzlada, taafün ettiği ve Bulgar bayraklariyle donatıl- | Tavşancıl civarında dek miryolu nasıl bozuldu? Keyfiyet Gazi Hazretlerine de arzedilmiştır cıl ile Dil iskelesi arasında henüz tanın Sofya sefirleri, hariciye * ne- zareti umumi kâtibi M. Radek ile nezaret erkânı, Türkiye sefaret er kânı bütün nezaretlerin umumi kâ- tipleri, polis müdürü Sofya askeri kumandanı, Türk — Bulgar cemi» yeti reisi M. Sıtoyanof, birçok ce-| miyetlerin azası ve Bulgar ve ecne- | bi matbuat mümessilleri hazir bu- lunuyorlardı. Hususi tren tam saat on birde istasyona girdi. Trenden ilk önce Başvekil İsmet Paşa ve müteaki - ben İsmet Paşanın ve Tevfik Rüş- tü Beyin zevceleri ve ondan sonra Tevfik Rüştü Bey ve diğer zevat inmişlerdir. Türk vekilleri başve- (Devamı 9 uncu sanyıtada) Dil iskelesi arasındadır. Cıvata - lar çıkınca hattın bu kısmı trenin ağırlığına mukavemet edemiyecek bir hale gelmiştir. Bu (itibarla bu bozukluk vaktinde görülmemiş | olsaydı ilk geçecek trenin bir teh- | likeye uğraması yüzde yüz mu - hakkak görülmektedir. Hat düzeltildikten sonra sa - baha karşı ve sabahleyin geçmesi icap eden trenler, bu arada Baş- İ vekil İsmet Paşa Hazretlerini De - İ rinceye kadar getiren tren selâ - metle yollarına devam etmişler - dir. Hâdise lâzım gelen ehemmiyet- le karşılanmış, civarda bulunan * ların ifadeleri alınmıştır . (Devamı 8 inci sayılada) için gömülen cesedi görememişler- di. Ancak, ceset üzerinde yapılan muayene neticesinde görülen bazı işaretler kendilerine anlatıldığı za (Devamı R inci sayıfsda) ci şube müdürlüğü tarafından dün de devam olunmuştur. Tuzla sa- hillerinde bulunan ceset Kumkapı- dan bir sandalla açılan ve bir daha dönmiyen İranlı kahveci Esadul. Harpten evel ve şimdi. Ozaman kaç kuruşla nasıl geçiniyor, neler alıyorduk şimdi kaça geçiniyoruz Bir muharririmiz büyük harp - ten evelki 1914 senesi birinci yarı sının ilk altı aylık vasatisi ile 933 senesi ilk altı aylık * vasatisi ara - sında resmi rakamlara istinat & - den bir mukayeseli istatistik ha - zırlamıştır. Bu mukayeseli ista - tistiğe göre bilhassa zaruri ihtiyaç olan yiyecek ve içecek maddeleri, giyecek eşya ve ev eşyası, ev kira- sı, muhtelif masraflar, tasarruf ve sigorta masrafları arasında büyük tahavvüller vardır. Bilhassa ekmek fiatı okkası 1914 senesinde 60 parayken 1933 senesinde 9,90 kuruş olarak tes - bit edilmiştir. Aylık ekmek sarfi - yatı 45 okka olduğuna göre 1914 senesindeki aylık vasati 67,50 ku- ruşken şimdi 445 kuruş olmuştur. | tap 4 kuruşa, sade yağ 10 kuruş » Su fıçısı ise 5 kuruşken 30 kuru -'tan 100 kuruşa, zeytinyağı 8 ku- şa yükselmiştir. Yani 1914 senesin | ruştan 46 kuruşa, şeker yüz para- de aylık sarfiyatı 3 fıçı olarak ka- | dan 54 kuruşa, pirinç yüz paradan bul edilerek 15 kuruş vermek icap | 24 kuruşa, makarna yüz paradan ederse 1933 senesinde 90 kuruş o- 22 kuruşa, peynir 8 kuruştan 50 larak hesap edilmiştir. k ee uruşa, zeytin yüz paradan 26 ku. Et 7 kuruştan 50 kuruşa; ba lık 3 kuruştan 10 kuruşa, taze seb- ri yu 0,50 kuruştan 60 Sİ Karastan SİL ; patates 1 | PATAYA. süt 2 kuruştan 20 kuruşa, kuruştan 7 kuruşa, fasulya 2,5 ku: yoğurt yüz paradan 20 kuruşa, ruğtan 11 kuruşa, nohut 2 kuruş - kahve 12 kuruştan 110 kuruşa ve tan 17 kuruşa, soğan 0,50 kuruş - (Devamı 8 inci sayfada) 1914 senesinde Üye bp