i Şark zulmü Sarp zulm ş İngilterede (Evryman) adında ir mecmua çıkar. Bu mecmua bir aşmakalesinde Asurilere karşı | - Yak ordusunun kazandığı o muvaf fakıyeti kalemine dolamış. Vay €- endim sen misin silâhlı Asurilere arşı hareket eden., Ne hakla, ne| Süretle böyle işler yapılabilirmiş! rakta Asuriler melek gibi sakin sakin yaşıyorlarmış ta Irak ordusu İ onları mahvetmiş! Evryman Asuriler için mersiye" vari sözler yazdıktan sonra diyor ** Irak ordusunun düşmanlarına Yaptığını bir kere de Almanlar Yapmışlardı. Alman ordusu Belçi- “Ayr zaptettiği zaman esirleri de öldürmek istemişti. Fakat bu esir- | erin içinden kadımları ve çocukla” " ayırmışlar, geride kalan sade 16 erkeği mitralyöz karşısına bıra karak kurşuna dizmişlerdi. Fakat Iraklılar Asurilere karşı böyle hareket etmediler esir kadın ları ve çocukları da beraberce kur- tuna dizdiler... Bu hareketin ikisi de zulümdür. Fakat biri garplı zulmü, öteki sark | İ zulmü, Arada dağlar kadar fark | var,, ; ERİ if Evryman zulümleri böyle tasni ile kalmıyor. Irakın bu hareketler- den dolayı mazur görülecek taraf» | larını da buluyor, işaret ediyor, di Gümrük sekizinci ihtisas mah- kemesinde muhakeme ( edilmekte olan eroincilerin o mubakemesine İdün de devam edilmiştir. Cümhuriyet şapka sahibi Marko, Kostantin, Miltiya- di, Leandros, Artaki, Hiristo, Nata li, Parsola, Eleni, Koço, Şükrü Mo- roviç ve Niko İskalaki isimlerinde- ki maznunlar eroin imali, kaçakçı- lığı, malzeme temini gibi muhtelif suçlarından muhakeme edilmekte dirler. Dündü muhakemede Niko İska- laki ile şapkacı Marko dinlenmiş- lerdir. Maznunların poliste ve is- tintaktaki ifadeleri okunmuş, ne diyecekleri sorulmuştur. Okunan zabıttan sonra isticva- ba başlanan İlya cürmünü inkâr etmiş, hadisede ismi geçen birçok maz” nunları tanımadığını söylemiştir. Reis, okunan ifadenin kendisi- ne ait olup olmadığını yor ki onlar Türk idaresinde kal - mışlardı. Onların idaresinde kal - mıs olan yerlerde bu katillere ben- Zer hareketler gündelik hâdiseler arasındadır. Balkanlarda, hattâ Macarlar a - rasında hâlâ bu alışkanlığın tesiri vardar, : Buraya kadar Evryman dostu dinledik, biraz da Evryman dost bizi dinlesin! Varan bir: Cenubi Afrika muharebelerinde esir Boerleri bir kışlaya Okapayıp top ateşine tutanlar Türkler değil- di? Varan iki: > Şarki Afrikada müstemleke kur- « mak için giden kıt'aların mitral V Yözlerini seyreden yerliler bir gün | mitralyözün karşısma geçtiler ve başındaki Avrupalı aşkerlere sor - dular; , “— Bu hurma yer mi Palı cevap verdi: ?. Avru- “— Evet yer.. ” Müstemleke halkı mitralyözün urma yediğini seyretmek için Mitralyözün önüne toplandı. Mit- "aİyöz ateşe başladı. Bin kişi tes- Bu mitralyözü silâhsızlara kar- N kullanan bir Türk onbaşısı de- bildi, Varan üç: Evvelki sene Hindistanda bir öprü başında biriken silâhsız a - aliyi mitralyöz ateşi altıma alan ** biçtikleri insan cesetlerinin sa YL önünde çıldıran bir Türk de- tildi, Varan dört: 7 2 milyar insan, 160 milyon ki- “metre murabbar arazi kimin he- 'na istismar ediliyor. u İstismardan çıkan netice ur; | taa ik Asya, Afrika, Okyanusya fa "| Mi Asya, Afrika, Okyanusya iğ derisini Avrupanm bıçak - nı bilermesi için bir bileyi tası ine koymuştur. vw, meire bağlı bir Asya, zincire tulmuş bir Afrika, esirler gar - — İmza benimdir. Fakat ben öyle şeyler (o söylemedim. Dayak attılar, ne yazdıklarını okumadan bana imza ettirdiler, demiştir , Okunan tahkika evrakına göre Nikonun eroin kaçakçılığı yaptığı sabit görülmüş ve muhtelif isticvap Şark — Tütün Kongre Bulgarların olma- masından müzakereye başlamadı Şark tütün kongresi dün öğleden evel ticaret odasinda ikinci içtima- ını yapmıştır. Dünkü içtimaa Hay ri Bey riyaset etmiştir. Dün Bul gar murahhasları henüz gelmemiş olduğundan müzakerelere başlana mamış, geçen defa Cenevredeki bıtları tetkik edilmiştir. iştirakinin beklenmesi için bir müd det daha tehir edilmiştir. Japonyanın yeni elçisi lülün yirmi ikisinde semplon eks- presiyle sehrimize gelecektir. İm nizonu bir Okyanusya hangi cins zulmün kurbanıdır. Varan beş: Gandi ne yaptı?. Hintli hangi silâhla ki top, tayyare, bomba onun ba - İ şıma yağmur gibi yağıyor. | şark zulmünün eseri midir?. Varan altı; | ristiyandır. Fakat adanm nüfu - sunu günden güne azaltan, artır - | dür?. ve bu zulümlerin cinslerini ayıra - bilir mi?. Sadri Etem mağazası a “ | komisyoncu olduğunu ve sormuş, | tütün meselesine ait müzakere za. | Celse, Bulgar murahhaslarının | Japonyanın yeni Türkiye elçisi | tere ile biçilmiş gibi yere serildi. Vikont Kintomo Mushakoji ey -| isyan etti | Hindistan ve Çin cehennemi bir İrlanda şarklı değildir, aşağı / ırktan da sayılmaz, Üstelik te hr-| mıyan acaba bir şarklı zulmü mü. Evryman bunlara cevap verir | a . Afyonu satan tüccar bununla ne yapıldığını bilmediğini söylüyor! larda itiraf etmiş olduğu halde, o, inkâr da ısrar etmiş, hiç bir şeyle | alâkadar olmadığını söylemiştir. Bundan sonra şapkacı Marko- nun isticvabına başlanmıştır. Marko: | — Ben komisyoncuyum, ve sene- | lerdenberi bu işle meşgul olurum. | Fakat kaçakçılıkla hiç bir alâkam yoktur! demiş, Niko ile arkadaşı» nın kendisinden afyon aldıklarını | Fakat bununla ne yapıldığını ve onların kaçakçı olduğunu bilmedi» İ ğini, sonra anladığı vakit postayı kestiğini bir daha afyon vermedi- ğini söylemiştir. Reis sordu: — Kaç okka afyon verdin.. Pa- rasımı aldın mı? Marko, 250 okka kadar afyon verdiğini fakat şimdiye kadar hiç | para alamadığını, afyonların Pari- Jse gönderildiğini, para vereceğiz diye kendisini atlattıklarını söyle- İ miştir, Marko afyonları bir hamal gelip aldığını, bununla ne yaptıklarını bilmediğini söyledi. Reis: duklarını Dasıl . Atina ve Pirede Yunan tüccarlarının Istanbul seyahatları o İma Atina ve Pire Yunan ticaret o- dalarının ve Yunan milli sanayi birliğinin tertip ettiği İstanbul se- yahati Yunanistan ticaret erbabı arasında çok büyük bir alâka u - yandırmıştır, Bu seyahate iştirak edecek Yu- nan tüccarları 28 eylülde şehrimi- | ze geleceklerdir. Misafirler şehri. mizde üç gün kalacaklar bu arada Yalovayı da gezeceklerdir. Tica- ret odası misafirlere bir ziyafet ve recektir, akm. Gündelik, Siyasi Gazete tatanbul Ankara Cuddı AKTI yurdu ——. Telefon Numaraları: Yazı Işleri telefe İdare telefonu İ Telgrat ndresi" İstan — YAKM Posta kutusu No .. —— Abone de beileri: İ — Türkiye Ecoet rw Kr LE a aylık 1 syhk “0 —— ilân ücretler: ricari ilânların ilân sebitelerimde ati. mi 0 kuruştan — başlar. vk sahitede 230 kuruşa kadar çıkar İ Büyük. fazla, devamlı ilan verentere ait ayrı tenailt vardır Roni iMimlarım bir «ati 18 kuruştur. Küçük ilânlar, “Bir detam 30 iki öctna SU üç detusı Ağ dört uetası 75 ve on detası 100 kuruştur. Uç aylık ilân verenlerin bir defası mecra. nendir. Dört satırı geçen Mirların fazla satırları beş kuruştan hesap edilir İ o— Peki sonradan kaçakçı ol -| Ae Z kemed | Sualine: — Efendim, dedi, bunlar bir va kit af yonların eksik çıktığını söyle- diler. Ben eksik olmadığımı iddia ettim. Gene ısrar ettiklerini görün ce bir terazi alarak kendilerine gönderdim. Benim için eroin ima- li için lâzım olan teraziyi temin et ti demeleri de bundan doğuyor. Ben terazi gönderdikten sonra ar- tk eksik gel diğinden şikâyet et- mediler. Bir müddet böyle geçti. Sonra afyonların bozuk olduğunu söylediler. Bir gün de beni evleri» ne çağırdılar. Afyonların bozuk / olduğunu söyledikleri zaman bun- ların eroin yapmakta olduklarını anladım. Ve bir hada kendilerine afyon vermedim.. Reis, Niko ile bareber Parise niçin gittiklerini sordu. Marko, Pa gn, Nkonun kendsine arkadaş ola- cağını söylediği vakit, kendisinin Fransızca bilmediği için bu arka- daşı memnuniyetle kabul ettiğini, ayni zamanda Nikonun Pariste afyon paralarını da vereceğini söy lediğini ilâve etti. Vaktin geç olmasiyle diğer maz nunların isticvabı yapılamamış başka bir güne bırakılmıştır. | Kâzım Paşa Hz. İntihap dairelerindeki seyahat intibalarını anlatıyor İntihap dairesi olan Balıkesir vilâyetinde yaptığı tetkik seyaha- tinden evelki gece şehrimize dön- müş olan B. M. Meclisi Reisi Kâ. zım Paşa Hazretleri dün akşam Beşiktaş sarayında kabul ettikleri bir muharririmize seyahatleri inti- İ baları hakkında şu beyanatta bu - i lunmuşlardır: — İntihap dairem olan Balıke- sir vilâyetinin ekser kazalarını gez | dim, kasabalı ve köylü halkla te- mas ettim. İntibalarım iyidir. Bu sene mahsulât, geçen senele | re nispetle, fazladır. Halk bun - dan dolayı çok memnundur. Vilâ- | yet dahilinde ziraat anna yapmakta olduğu mübayaat zahire fiatlarını halkın memnun olacağı bir derecede yükseltmiştir. i Memleketin ihtiyaçları ve hal. | kın arzuları hakkında tetkikat yap tım. Bunlar kolaylıkla halledile. | bilecek şeylerdir. Asayişin o mükemmeliyetinden | halk çok memnun ve müteşekkir - i dir. Birçok köylerde yeni mektep- | ler yapılıyor. Halkın çocuklarını | okutmağa çok büyük hevesi ve| rise ve İtalyaya tetkikat için gitti. | ” — VAKIT 13 Eylül 1933 mem SOHBETLER Hars batakaneler Kıymetli, şuurlu, bilgili genç lerin, kıymetli, coşkun, şuurl mecmuası “Birlik,, in ecnebi mek tepleriyle mücadelesi devam edi. yor. “Birlik,, in 3 üncü sayısındaki yazıda, ecnebi mekteplerine tam lâyık olan ismi takmışlar. “Har, batakaneleri,, diyorlar. Buradaki papas mektepleriyle, kötü niyetli diğer bazı ecnebi mek- tepleri cidden birer hars batakane- sidir. “Birlik,, çocuklarını ecnebi mek teplerine verenlerin bir listesini neşretmeğe karar vermiş. Güzel i ve yerinde bir karar. Gençler di- yorlar ki: Bu kara listeye girmek iste « miyen. çocuk babaları bizebu mekteplerin zararlı olmadıklarını, Türk vatanı için ülkücü, sağlam seciyeli, milliyetperver, ve nihayet i Türk mekteplerinden çıkan Türk çocuklarından daha malümatlı in- ispat etmek (Bu da | sanlar yetiştirdiğini meçburiyetindedirler. İ uzak bir hayaldir.) “Birlik, çocuklarını ecnebi mek teplerine veren ana ve babalara “Buda uzak bir hayaldir,, demek. le, kendilerini biraz olsun müda- faa edecek bir aralık kapı bırakı- İ yo: r, Bu, bir hayal bile değildir, Hiç bir ecnebi mektep, Türk mektep. lerinin yetişitrdiği ülkücü, sağlam seciyeli,. milliyetperver ve daha alümatlı insanlar yetiştirmemiş. tir. Ecnebi mektepleri, maarifin bugünkü kadar ileri olmadığı de- virlerde bile, en kötü Türk mües- sesesinin verdiği malümatı vereme miştir ve o devirlerde, ülkü ve #e- ciyeyi, mümkün olduğu kadar bal- talamıştır. ğ " Bugün, bir ecnebi mektebinin, Türk mekteplerinin yetiştirdiği in- | sanlardan daha malümatlı insan yetiştirmesi bütün bütün imkânsız» laşmıştır. Bugünartık, her Türk mektebinde bir ecnebi dili okutu. lurken onların esasen böyle bir id- diaları da olamaz. Yalnız itiraf et- medikleri, gizlemeğe çalıştıkları bir gayeleri vardır: Seciyeyi boz- mak, ülküsüz, daha doğrusu Türk- lüğün ülküsünden gayri bir emel güden insan yetiştirmek.. » ; » Kara günlerimizde, Türk mek- teplerinde okuyan çocuklarımızla, ecnebi mekteplerinde kafa değiş. trmekle meşgul olan çocuklarımız arasındaki duyuş farklarına, içi- miz yana yana şahit olmuşuzdur. Bu husustaki müşahedelerimiz, daha Balkan harbinde başlamıştır. Türk mektepleri, orduya alay alay gönüllü verirken, ecnebi mektep- lerindeki talebe bozguna tamamiy- (Lütfen sayfayı çeviriniz) 13 Eylal 1918 — Bir taraftan Osmaalk Bükümeti, Al manya, Avistarya — Macaristan ve Bulgar devletleri; diğer taraftan Rusya devleti hali harbe nihayet vermek ve müzakeralı sulh « yeyi sürati mümkina İle haddi hitanın erdir mek hususuna karar verdiklerinden, tarafeyn murahhasları (Brest Kitovsk) ta ictima et» arzusu vardır. Bu hususta çok gay , mislerilir , “ #”| — Bir taraftan bütüm dünyada sulb a... ret ve fedakârlık sarfediyorlar. İ | cu ve teşebbüsleri baş gösterirler; Klemans Vilâyet dahilinde yolların hali | ... naşiri erkâri olan (0m Liber) gateter ide her vakitten daha mükemmel | «inde İspanyağı Almanyaya karşı katı mö- bir şekildedir. Otomobille günde | nwsebata davet etmektedir . | 200 — 300 kilometre mesafeyi zah — Güyen) de, me günlerde Geli Kiraf'e ay | tarlarının tevkifi ( | met çekmeden katedebildik. | inni elekler emek eee — Papa (Benna) muharip © devletlere, Vilâyetin iktisadi vaziyeti de | pünasan ieotetik mülfet'ere bir an evvel salhün * geçen seneye nispetle daha iyigir. İ miti için yeniden bir teklif yapacaktır