CONİ VAYSMÜLLER M ai? , k .. | arzan,,ı çevirmek için cesur ve atılgan | 7? bir insan lâzımdı. O, hatıra geldi! Film yıldızları arasında — Bu l başlangıcı sinema sayıfasında bir film artistinden bahis yollu yaptı | ğımız için umumi sanat sahasında İ bir tahditle, “Sanatkârlar arasın - da....,, diyecek (yerde yazı - ya bu şekilde başlıyoruz — Film yıldızları arasında, kendileri için mevzu aranan, bulunan ve yazılan yıldızlar vardır. Bunlar ,bilhassa Şu veya bu tipleri, şu veya bu ka - rakterdeki insanları canlandırmak ta, benimsiyerek temsil etmekte muvaffak olurlar. Bu hususta el de ettikleri muvaffakıyet, seyre- denleri kendilerine hayran bırak- mıştır.. Film şirketleri bu hayranlığı devam ettirmek isterler. Pek ta- bii olarak menfaatleri ettirir ve işte bu düşünce ile, ken dilerinin temsil kabiliyet ve hu- suşiyetlerine uygun mevzu arar, bulur, ..... Bulamazlarsa tasarla- yıp tesbit etmeğe çalışır ve nihayet birisine hazırlatmak mümkün olun ca, derhal temsil faaliyetine giri- şirler. Bu arada, hazır mevzular, me selâ muhtelif ediplerin romanların | daki mevzular, uygun düşerse, el- | bette iş büsbütün kolaylaşır. Der hal istifade ederler.. Bu şekilde üstelik eser sahibi edibin şöhreti de işlerine yarar. Eserdeki mevzuu bazan tefer - ruata ait cihetlerden değil, aslına esastan da aykırı düşecek şekilde değiştirmekle beraber. Buna karşı, bazan da mevcut bir mevzuu yakışık alacak tarzda benimsiyerek temsil edecek yıldız Fakat, mevzu o kadar çetin, yahut acaip olur ki, bu sefer de bunu temsil edecek yıldız yok- luğu karşısında canları sıkılır. aranır.. Şu veya bu tipleri, şu veya bu karakterleri canlandırmakta mu » vaffak olan yıldızlar, işlerine gel- mez.. Seyredenler, onları kendi mevzuları, kendi havaları içinde seyre alışmışlardır. Böyle mevzu- lardan başka, hele çetin ve acaip mevzularda gördüler mi, yadırgar- lar.. Bu yadırgayış, seyredenin «zevki hesabma aleyhine olduğu gi bi, yıldızın da şöhret ve kıymeti hesabına aleyhine olur. Dolayısi- le yıldızın mensup olduğu film şirketinin kazanç noktasından a- leyhine olacağını da uzun uzadıya izaha hacet yok! Bu vaziyetlere göre, yıldızların kabiliyet ve hususiyetlerine uygun görülmiyen mevzuların filme alın- ması istenilince, gözler, bu saha - nın haricindeki insanların üzerine çevrilir. Ve o zamana kadar film sahasında boy göstermemiş olan bir insan, sırf mevzua uygun ka » biliyet ve hususiyeti noktasından, birdenbire yıldızların yoluna ayak basar.. Ayni zamanda temsil hu- susunda da az çok bir inkişaf gös !le verdiği cevap, şudur: “Bu mu | sine itimadını belli etmiştir. bunu icap! i terebilirse, kısa bir zamanda bütün dünyaca tanınır. . Geçen kış İstanbulda “Tarzan,, filminde gördüğümüz Coni Vays- müller de yıldızlar yoluna bu su- | retle ayak basmıştır.. O filmde- ki çetin ve acaip mevzu, mevcut yıldızların kabiliyet ve hususiyet - lerine uygun görülmemiş, film sa- hası haricinden bu mevzuda oynr- yacak insan aranarak, nihayet bu yüzme şampiyonu seçilmiştir. Kendisinin yüzme şampiyonu olarak, spor sahasında şöhret edin miş olmasının, reklam itibariyle ehemmiyeti münakaşa edilemez.. Fakat, Coni Vayamüllerin bu çetin ve acaip mevzua kabiliyet ve hs susiyet itibariyle tam bir hareket ve tip uygunluğu gösterdiği, ro - lünde muvaffak olduğu muhak - kaktır.. “Târzan,, filminin rejisörü V. Coni Vaysmüller S. Van Dik, küçük yaşta vahşi hay vanlar arasına düşmüş, onlar tara- fından emzirilmiş, büyütülmüş, beyaz derili insanın, vücutça çok mütenasip ve gösterişli bulunması nı, bu insanda kuvvetle çevikliğin tam bir ahenkle birleşmesini, ay- rıca, bu insanın çok cessur ve atıl | gan olmasını düşünerek, “Bu rolü oynıyacak insan, tıpkı tıpkısına böyle olmalıdır!.,, demişti. Coni Vaysmüller | hatırlandı, prova yapıldı.. Rejissör memnun du.. Reyini şu tek kelime ile bil- İdirdi: “Mükemmel! V.S. Van Dik, Coni Vays» müllerle bu bahis üzerinde görüş- itükleri sırada, “Tarzan” ın yaşa- İ dığı muhite dair izahat vererek, bu rolü oynamağı kabul edip etmi- yeceğini sormuştu. Son derece İ atılgan ve cessur bir insan olan yüzme şampiyonunun gülümseyiş » re AÇ Antrenmanı “ Futbol yıldızları film sahasında da yıldız oldular! ,, Merkezi Avrupanın en değerli | futbolcularını bir araya toplıyan “Avsturya,, futbol takımıma men-| sup oyuncuların geçende Torinoda mühim muvaffakiyetlerle netice - lenen maç için yaptıkları antrer- manlar, filme çekilmiştir. | Bütün Avsturya sinemalarında hep birden gösterilmesine başla - nan bu filmde futbolcuların en ti- pik hareketleri tesbit edilmiştir. Bilhassa meşhur zindelerin teknik üstünlüğünü gösteren seri faaliye- İt, hayrete düşürücü şaşırtma hare ketleri iyice takip olunabilmek - tedir.. Film, Avsturyada fevkalâde a- lâka uyandırmıştır. İsimleri yer yüzündeki bütün futbolcular mu - İ hitlerinde tanman bu oyuncuların ustalıklı antrenmanını görmek is tiyen kimselerin çokluğu düşünü - lerek, başka memleketlerde de bu filmin memleketlerine gönde » rilmesi için teşebbüslerde bulunul- muştur. Bu arzu, yerine getiri lecektir.. Filmden bahseden bir Avustur- ya gazetesi, lâtife yollu: “Futbol sahasınm yıldızları film sahasında da yıldız oldular!.,, diyor. AAA “ilâhi Kadın''ın MASAL GELECEK SAYIFADA | AMMA İ hite ait tecrübelerim kâfi derece de olmadığı için korkuyorum!.,, Rejisör de, elini yüzme şampiyo- nunun omzuna koyarak, gülmekle iktifa etti.. O, bütün Amerikalı» ların bildiği gibi Coni Vaysmülle- İrin cesaret ve atılganlığını göste | ren hadiseleri biliyordu.. Sanki İbu kahramanlıklar vaki değilmiş | | gibi tevazu ile verilen bu cevap hoşuna gitmişti.. Coni Vaysmüller, o sıralarda “Tarzan,, filmindeki eşi cazip Ir. landalı yıldız Moreyn O' Sollivan- |la sohbet ederken, yalnız bir defa İçok neşeli olduğu bir anda, kah- | ramanlıkları hatırma geldiğini sez- İdirmiş, cazip eşine şaka yollu; “Merak etmeyiniz. Size hiç za -| Imez.. Bir Coni Vaysmül « lere güvenilebilir!.,, diyerek, nef - | İ rar gel “ATEŞ GECESİ, “Filmin şiirleşmesi, mesi.. Bu film, böyle Lil Dagover Bu #ene Almanların vücude getirdikleri filmler arasmda Lil Dagoverin baş kadın artist rolün- de'oynadığı “Ateş gecesi,, isimli filmin senenin en güzel filmlerin- den biri olduğu temin ediliyor, Esasen, yüksek artist şahsiyeti ile beraber teshir edici güzelliğe sahip yıldızm rol aldığı hemen her film, güzeldir. “Örtüsüz kadın, filminin harikülâde yıldızı, bir dereceye kadar fer'i rol aldığı film “5. A. MAN BRANZ, En Hoşlandığı | “Alelâde bir oyun filmi değildir.Son yahut şiirin filmler san'at şaheseridif** lerin güzelleşmesinde bile, bir tesir icra eder.. N ge! “Macar rapsodisi,, filmin “luğu gibi... i Bundan başka, bu yeni Be güzelliğini artıran başka & de vardır.. Studyoda filmir iy sahnelerini gören bir Alma? Pİ münekkidi, “Ateş gece “Filmin şirleşmesi, yahut #ğ 6ilimleşmesi... bu film, BÖLÜM sanat şaheseridir.,, diyerek > rüzgârların yaprakları kıp” ğı, ruhta tatlı heyecanlar ui ran bir havanın arada bir " durgunluğu ile estiği ge“ hararetle bahsediyor. Bundaki gece sahnesini gi car rapsodisi,, ndeki gece sinden daha canlılıkla film€ uğ Jığını yazıyor. Ve bunun yi teş gecesi,, filminin muvaffi hetlerinden ancak biri ol p halbuki filmde daha bir çok | vaffakiyetlerin birleştiği Dagoverin üstün temsil # İuygun oynıyan diğer artisi) | bu film şaheserinin vücude rilmesinde derece dren İ değer hisseseleri bulunduğ(f ve ediyor. “Ateş gecesi,, filminde gover, bir sahne artisti reli gd niyor.. Bu filmde baş erki tst rolünü yapan da Har pi dir. Filmin rejisörü villi berdir.. 0 çi Lİ hareketin bir abidesi mahiyetinde Hitlercilik, Almanyada film sas hasında da tesirini gösterdi. Al « manlar, son zamanlarda mevzuu « nu Hitlerlik hareketinden alan bir film yaptılar: “S, A, Man Brand,,. Almanyada büyük bir alâka ile karşılanan bu filme dair, bir Al» man film münekkidi şunları yaz « mıştır: “Bu film, alelâde bir oyun filmi değildir. Bu film, son milli hareketin âbidesi mahiyetindedir. Filmdeki vaka, pek sadedir. Kati ana hatlarla ve sert bir ifade İile çizilmiştir. Bilhassa, Hitlerci » lik mücadelelerinin vakaya bir de- kor gibi alınmamış olması, bu ha- reket tezahürlerinin yer yer kuv » vetli surette ön plânda bulunması, içok isabetlidir . Böyle bir mevzu, ancak bu şekil de yapılabilir, bu şekilde (temsil edilebilirdi. Bu filmde san'atkâr « lar, oyun oynamıyorlar, hayattaki mücadelelerini tekrar ediyorlar.,, İsmini, vak'adaki Hitler hücum taburu efradından birinden alan “S. A. Man Brand,, filminin mev zuunu film için hazırlıyanlar, Dal- | man ve Ştökkeldir. Rejisör, Frants Zaytsdir. Haynts Klingenberg baş rolde olmak üzere, diğer oynıyam lar da şunlardır: Joe Ştakl, Hedda b" Avlinger, Rolf v Lissem .