3 Ağustos 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

3 Ağustos 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ii — 6 — VAKIT 3 Ağustos 1933 — Yaz Ge zintileri! ——- Sarıyerden Zekeriya köy köyüne—Kilyos yolunda oto- | mobiller, bisikletler, eşekliler — Sarıyerde yaz yeni başlamış—Fatma Han koyunları ve kedileri! Aşağıdan sağda ı Sarıyerde Cayırbeşi biz'arı kekik ve lâvanta çiçeği satıyorlar. Aşağıdan solda : Saviyerii bir aile sular yolunda Eskiden şöyle bir kanto vardı: “İlkbahara doyum olmaz, “İlle de Sarıyer, ah Sarıyer!. Bu sene ise Sarıyerliler ilkbaha- ra doymak değil, ondan çoktan bık tılar amma, ne yapsınlar ki miyor. Evvelisi cumaya kadar se - rinlikten, yağmurdan, buluttan göz açaşyyan Sarıyerliler, nihayet ge- çen hafta ilk defa sıcakça bir cu- ma geçirebildiler. Sarıyerliler, Büyükdereliler için bu yıl ilk defa olarak sıcakça ge - çen bu cumanın asıl tadı o Kilyos yolunda tatılıyordu. Bu mevsimde bile coşkunluğunu kaybetmiyen Karadenizin yarı berrak, yarı du- manlr ve ham kurşun renkli en - ginliklerine karşı, bu sert rüzgâr: İr, yüksek yolun üzerinde biribiri peşine çala » jes koşan o renk renk otomobilleri bir görmeliydiniz! Aradaki bisikletliler, motosik - letliler, ve tektük topal (o eşekle kervana katışanlar da caba!. . ”. — Ey Mehmet ağa, söyle ba - kalım, gele gele geldik buracığa daha gideceğiz nereciğe?, — Efendim buraya (Zekeriya köyü derler. İsterseniz buradaki menşur soğuk su başında bir mo - İa verir, sonra ver elini deyip Us- kumru köyüne çekeriz!. — Peki Uskumru köyünden son- ra?, — Uskumru köyünden sonra da doğru Kilyos der, dayanırız. — Aman Mehmet ağa, bu eşek- te Kilyosa kadar gidecek hal yok! — Efendim, simdi ürüzgâra kar $i gittiği için biraz zorluk çekiyor . Siz onu dönüşte (o görün, dönüşte rüzgâr arkadan geldiği için alim- allah düldül gibi uçar!.. — Aman Mehmet ağa eşek mi bu, yoksa yelkenli sandal mı?. — Hem eşek, hem yelkenli san- dal!, — Hani nerede yelkeni ya? . — Koskoca kulaklarını görmi - yor musun? Bunlardan âlâ yelken mi olur?. Bu tatlı yarenlik tam Zekeriya köyüne girilen ilk dönemeçte Sarı yerli saka Mehmet ağa ile eşeğin süvarisi olan orta yaşlı şişmanca bir adam arasında geçiyordu. O gün cuma olduğu için saka Mehmet ağa bu fakir eşekciğine tapon bir palan vurmuş, Sarıyer - den civar köylere adam taşıyor - du. Zaten o civarın en güzel köyle- » yaz,i * hâlâ bir türlü oralara gelmek iste- | )rinden olan Zekeriya köyü, bu se- | ne oradaki yeni kirazlı bahçe ga - zinosu ve soğuk su başı bahçesiyle bir kat daha güzelleşmiş! . Vaktiyle Kâhtane için: Adamin cavlar katar abühe canın: Diyen Nedim şimdi bu mevsim- de bir gün Zekeriya köyüne gitse | de orada soğuk su başında bir kah ve, bir nargile içse kim biliri ne ler söylemez. Cumaları olsun, ba- yağı günler olsun Sarıyerden, Ye- nimahalleden ve İstanbuldan bu - raya kafa dinlendirmeğe, gönül eğlendirmeğe gelenler olduğu gibi akşamları Kilyos dönüşü buraya uğrayıp tuzlu su banyosundan son ra burada kendi kendilerine “sıh- hatler olsun efendi!,, yapanlar da çoktur. “”.. Sarıyer olsun, Büyükdere olsun bu yıl geçen yıllara (o göre henüz biraz tenhaca gibi!. Bunda hava» ların da çok tesiri olduğu için Sarı yerliler asıl İstanbullu misafirleri- ni şimdiden sonra bekliyorlar. Sarıyerde iskele başında oturan telgrafçı İrfan Bey öyle diyor: — Bu vazın yarısını burada hep kendi kendimize geçirdik. o Eğer karşıki Fatma Hanımın koyunları ile kediles de olmasaydı o âdeta can sıkıntısı ile bunalacaktık. Fatma Hanımın koyunları ile kedileri. Irfan Beyin bir bir bana tanıttığı bu sevimli hayvanları du- run, ben de isimleriyle size tanıta- yım: Gülseren, gülveren, o erdoğan, gülnur, Cemile, Şeker, Melekyav- ru, Ülker, Çıtırpıtır.. Bunlar da kedilerin isimleri : Beyazoğlan, Yesilgöz, Bebo, Avcı Bey, Vahterine, Kadın ka - dıncık, Sokak süpürgesi, Sarıyer güzeli, Yenigelin, Koca bunak.. Bu kedilerden koca bunak tam on iki yaşmda koca kafalı ve ha - kikaten bunak mı bunak bir sar - imandır. Hattâ öyle ki fare yanın idan geçse yüzüne (o bile bakmaz, İ başını öteye çevirirmiş.. Gene İrfan Beyin delâletiyle Fat ma Hanıma sorduk: — Bu koyunlarla kediler ne yer ve ne İçerler?. Kendisinden şu dık: — Koyunlarım her içerler. Lâkin kedilerim ne çok bu Ta yapısı kurupuğaça, peynirli pi- cevabı al- i çocuğu ile beraber Karpatlara mül | de, sütlâç, mahallebi yerler ve bir | kısmı Çırçır, bir kısmı Hünkâr, bir | ları âfiyetle yeyip içe dursunlar, sarmememe say sananmayas ane sana sna İ F aydalı Bilgiler Dağlık arazinin tehlikeleri ! Temmuzun ilk günlerinde Prag'lı bir doktor, zevcesi ve idi. iki hak Danatyan dağ kümesini dola» şıyordu. Seyyahların 3000 metre | irtifada bulundukları bir sırada bir çığ yuvarlanarak üzerlerine geldi I Gerek dört seyyah gerek onlara rehberlik eden adam çığ tarafın - dan uçuruma sürüklendiler ve ko: | ca bir kar yığını altında kaldılar Bedbahtları tahlis için hemi İ bir rehber müfrezesi gönderildi. Bir çok araştırmadan sonra kadın İ la iki çocuğunun cenazesi bulun - du. Rehber hafif yaralarla kurta - | rıldı. Fakat doktorun cesedini 4 mak mümkün olmadı. Gerek Karpatlarda, gerek Alp - larda bu gibi kazalar sık #rk vukua | hakkında sen adamlarmın yürüttükleri naza riye şudur: zeliyor. Bunun sebebi Bu mmtakalara her sene beş il. on beş metre kar yağar. Tepeler fevkalâde yüksek olduğundan ü - zerlerinde-derecei hararet pek az - İ dır. Kar erimez ve zeminde biri - | i kir. Böylece her mevsimde buralar da kar olur. “Daimi karlar, ebedi! karlar,, ismini verdikleri okarlar bunlardır. Kar lüzumundan fazla miktarda | olarak sathı maillerde birikince müvazenesi bozuk bloklar vücuda getirir. Bunların cüzi | sarsılması yuvarlanmalarını mucip olur. Kar kütlesi bir defa harekete geldi mi? | Yolda diğer karları da sürükliye - İvek ve gittikçe büyüyerek vadiye | doğru yuvarlanır. Bu yuvarlanma müthiş bir hava cereyanı tevlit e - der. Kar çığı en büyük ağaçları kök- lerinden çıkarır çayırları söker, te- sadüf ettiği dağ evlerini sürükler. İnsanlar ve hayvanları yutarcasına içine alır. Bu hâdiseye vadilerde kesretle tesadüf olunur. Çığlar dağın ya - macında “çığ dehlizi,, ismi verilen yollar takip eder. Bazan dağ küt- lelerinde bir çok “çığ dehlizi,, var dır. Büyük çığlardan sonra bu dağ ların eteklerinde “çığ mahrutu,, is mi verilen tepeler hâsıl olur. Diğer bir nevi çığ vardır. Bunun teşekkül tarzı da şudur: Tepelere biriken karlar yavaş yavaş yığılır ve üst tabakadaki karların tazyiki ile alt tabakadakiler kesafet pey - da eder, Kar billürları arasındaki hava yavaş yavaş harice çıkar. Gündüzün, güneşin harareti satıh- taki tabakayı eritir. Biraz su, kar billürları arasına sızarak donar. Ve bunları birbirine adeta perçin | ler, Neve dedikleri bu küme kar - dan çok ağırdır. Bir metre mikâbı kar seksen beş kilo olduğu halde | | bir metre mikâbı Neve, 550 kiloyu | bulur. Nevenin içindeki hava hab- beleri çıkınca Neve beyaz rengini maviye değiştirir, Neve sikleti te - siri ile yükseklerden dağın yama - cına doğru iner. Eğer bu seyrinde daha seri bir meyile tesadüf eder - se bulunduğu zeminden kopar. Ko nan iri parça tasavvur edilemez bir süratle vadive doğru iner ve şeyi yer ve | volunda ne bulursa mahveder. kısmı da Kocataş suyu içerler. j Fatma Hanımın kedileri, bun * | Vecihi Beyin tayyar€ filosu hazırlanıyor ——— aman Cümhuriyet bayramında Bedriy e Hal tayyaresile birlikte Ankaraya gidere” Yapılmakta olan “ Vecihi 15, tayyaresinin iskeleti ve Vecihi Be kampa çıkan mektepliler arasında » İbem daha vardır. Herkesin recilik hissini uyandıracağım celerini öğrenmek ve yeni yaptığı buna muvaffak olmak için layyareler hakkın e | hşacağım. İ dinmek üzere dün bir muharriri -| Dün bir hanım uçmak arzu | mizi EE gönderdi ik bıluhari ve serbest inişler, çıkışlar e ri Si - İmızı söyledi. Hiç korkmadı v8! memnun oldu. 2 ay zarfında den fazla uçuş yaptık. Avr yareleri bile bu kadar uçmıy# hammül edemiyeceklerini 3i diyorum. Yerli malı kutlanıyor 2g Kıymetli te I yin son günlerde l cihi Bey fe şubeler üzeri inde verdi: — Mektep bu sene 8 tayyareci yetiştirmekte, bunlar (derslerini hem nazari hem ameli görmekte * Wi Şimdiye kadar kontr pi dirler. Bir tayyarenin tamiri nasıl gur, motör nasıl tamir e-| Avrupadan getirttim. Fakat 2 dilir? Bunların hepsini © hem|tamamen yerli malı alias ameli hem nazari görmek.) — Kontr plakeler şimdi ie itedirler. o Yeni yapılan iki tayya | fabrikalarında yapılmakta! Kanat bezlerinin de yerli maları için çok çalışacağım» — Yaptığınız tayyarel: yenilik var mı? iy — Hayır. Havacılık bir “İğ şeklini almıştır. Formüllerini “ ğiştirmiye muhtaç olmıyan a sastır, Tayyaremi hazırl senelik tecrübelerimi mii rim, Belki tayyarelerimin © tiği muvaffakıyetin de şerri tecrübelerime aittir, re vardır. Bunlarla 5 inci tayyare ikmal edilmiş oluyor. Sistemler Vecihi 14 ve Vecihi 15 tir. 14 ler iptidai uçuşlarda, 15ler de antrenmanlar da kullanılır. Tecrübelerde fevkalâde muvaffa - kıyetler kazanılmaktadır. Makineler 200 kilometre süra » tinde ve 110 beygir kuvvetindedir ler, e | pe | di Cümhuriyet bayramında z Cümhuriyet bayramında filo ha linde Ankaraya gitmek fikrinde -| yim bilhassa kendi yetiştirdiğim | İ talebelerimle gideceğiz. Her türlü çalışmayı kate alarak çalışmaktay!"” yeni bir fikrim daha vardır dı sıhhi üzerinde de çalr selâ bilhassa nahiyeler V€ bahsi de hasta olanları hemen hede” Lp layyare ile hastaney? çi” mek ve hayatını kurtar armak” gü | kü diğer nakliyelerimiZ bun* sait değildirler. bye Bedriye Hanım da beraber gele cektir, Bir tayyare de Bedriye Ha num tarafından idare edilecektir. Yetişen talebeler bir kuş hissi i- le yetişmektedirler. Hepsi büyük! bir zevkle uçarlar. Bunun Türki « yenin yegâne sivil filosu olacağını ümit ederim. Şimdilik Bedriye Hanımdan İ başka yetişmiş kız talebem yok -! tur. Namzet olarak 2 kadın tale - Bu işleri de yalnız kabilini alarak yapmayı de) yorum, Yakında motörle' li malı olmasını temenni pir are Dördüncü ta li hediye al vg y yi masrafını vererek il etti. Bu tayyare bitmek Nuri ii Bittikten sonra ismi tayyaresi olacaktır. bir daha gelişe inşaallah biz de o- > ranın, yani Sarıyerin (meşhur Atölyenin 4 üncü hanım hâlâsı olan diğer (o Fatma | Mühürdar oğlu Nuri Hanımefendiyle gene oranın en es kilerinden Raci (Efendiden birer kestane suyu içeriz!. Osman Cemal

Bu sayıdan diğer sayfalar: