ZAKIT 4 Temmuz 1933 1İK — Haydi efendim kürdan var.. Her eve lâzım oluyor!. On beşe almayınız, kutusu yedi buçuğa!. * Kısa fasılarla, sesi kalabalığın Hüseyin, vapura girip çıkanla - © ra, iskelede dolaşanlara, dikatle | bakıyor, gözünden kimseyi kaçır- | mıyor. Arada sırada da, tiz sesi ni çıkarıyordu: — Haydi efendim Kürdan var! .. Biri omuz başından seslendi: — Ulan Hüseyin sen misin?. Hüseyin başımı çevirdi, tanıdı: — Benim Mehmet!, — Artık kürdan mı satıyorsun? — Evet, — Ne zamandanberi?. Hüseyin, bir müddet düşünceli durdu. Cevapta tereddüt ediyor- 'du. Sonra homurdanır gibi: — Fatma buradan geçiyor.. Mehmet işi anladı. Ses çıkar - © madı. Hüseyin devam etti: © — Sen arkadaşsın, sana anlata- bilirim. Birgün eve geldim, oda- “yi beş buldum. Fatma bohçasını — toplamış, gitmişti. İnsan ne ka - dar erkek olursa olsun, bazı şey - lerde afallıyor... Beynime kurşun yemiş gibi oldum. Famta ile şaka | maka beş sene beraber yasamıştık. “Her gün sinemaya gitmek, şık gi- yinmek için bu işi yaptı... —- Kadım değil mi?. ii — Ona kazandığımın hepsini > veriyordum. Fakat kazancım çok değildi: “Bilirsin, dam aktarırm, © soba kurarım; “ musluk yaparım... Amma, bir az dişini sıksaydı, ona | daha iyi bir hayat temin edecek - tim. Yanımızdan kalabalık bir grup © geçti. Hüseyin seslendi: © — Haydi efendim, kürdan var! y Onlar geçip gidince, sözüne de- i etti: dl O, sabredemedi, bekle - medi... Amma, onu ne yapıp ya- > pıp #ulacağım .. © — Neye yarar?. Onu gene ya- nına hılacak değilsin ya.. © — Bakalım hele, onu bir bula - i Hiç değilse içimi döker, der- ni söylerim.. Bana yaptığı fe- ığı anlatırım. © — Adam sende. — Ne olursa olsun.. Smf onu ulmak içm böyle seyyar satıcılı “ğa başladım. Evvelâ Tünelde, - sonra tramvay durak yerlerinde, daha sonra Sirkeci garında, on- “dan sonra köprü başlarında dur - dum,. Şimdi sıra Kadıköy iskele- sine geldi. Elbette bir gün bir yer- le ona tesadüf edeceğim. Mehmet bir az kafasını kaşıdı: e Gel, dedi, şurada bir yerde p birer kadeh içelim. — Hayır, buradan bir yere ay- Â Y E BEREN Tesadü MR Valeleden : Mediha Münü, — Bu cihetten korkma! Bir az sonra sordu: — Kiminle yaşıyor? ! — Cafer Bey diyorlar.. Parası nüyorlar, Fatma hayatından mem- İnuna benziyor. İpek çorapları, elmasları var.. Elmasları sahte, sahte emma, ne olsa göz boyıyor. — Ben sahtesini de alamazdım, alamıyordum da.. Birden, Hüseyin elini kalbine götürdü. Sap sarı oldu.. İskeleye gelen bir kalabalık arasmda Fat- mayı görmüştü.. Fatma sahiden şıktı.. Yanmda bir erkek vardı. Fatma erkeğe dedi ki; — Aman, bir kutu kürdan al, kaç gündür unutuyorsun.. Cafer Bey Hüseyine yaklaştı. i Hüseyin, bir taş put gibi kımılda- madan duruyordu. Gözünü Fat - madan ayırmıyordu. Fatma, İpek çorapları, ipekli zarif tüvaleti, parmaklarını meydanda eek dekolte iskarpinleriyle bam başka bir kadın olmuştu. Ellerinde eldi- ven de vardı. Cafer Bey sabirsızlandı: — Bekliyorum, bir kutu kürdan İversene.. Hüseyin kutuyu uzattı, Cafer Bey para vermeğe hazırlanırken: — Hacet yek, dedi, Hanıma İsöylersin: Hüseyin verdi!. dersin.. Çay, kahve İki şirket arasında ihtilâf Çay limitet şirketiyle kahveci - iler şirketi arasında muhtelif mese- lelerden dolayı ihtilâflar çıkmış - tır, Çay limitet şirketi ihtilâfının e- İsası şudur: İsak Mudyano, Bekir, Hacı Yusuf zade, İzzet, Hüseyin İzzet, Hüseyin Avni, Ali Cevat zade, Hafız Nemli, Yorgi, Hü- samettin, Hamza Ali, Hayim Eskinazi, Fahri, OKırımi zade, Moror, Veli Kara zade, Haçik, Albayrak, firmalarının teşkil et- tikleri limitet şirketi (o sattıkları çaylardan edecekleri kârı taksim edeceklerdi. Fakat bu kârı tak - sim esnasında bazı ihtilâflar çık - mış ve az sermayesi olanlar çok sermayeli olanların kârına itiraz etmişlerdir. Bundan maada çok sermayesi olanlar da hariçten çay alarak ayrıca muamele yapmaktadırlar. Bu vaziyetler üzerine şirket mües- sisleri çay limitet şirketinin tasfi - yesini istemişlerdir. Kahve limitet şirketi müessisle- ri de şirkete verilecek yüzde beş Polis Haberleri Açık hava ve esrar Bir turp tarlasında çadır altında esrarhane Nişnataşında bir açık hava es - rarhanesi basılmıştır. Bu esrarha - ne şimdiye kadar görülmemiş es - rarhanelerdendir. Burası Selman tarafmdan kira - lanan bir turp tarlasıdır. Burada Aziz isminde biri de bir çadır kur- muş ve mükemel bir ( esrarhane şekline konmuştur. Zabıta bu haberi alır almaz ta- veren ii... Yeni demir yolları ve limanlariçinmüzakereler Bu sene yaptırılacak kara yolları, ' köprüler ve devam olunacak inşaat Ankara, 8 (A.A.) — Nafıa Ve-| kili Hilmi Bey, yeni yaptırılacak demiryollariyle limanlarımız Şaatı ve Haydarpaşa | arasında tesis olunacak feribot işi içinde akik — Karaköse — Kızıldize transit yolunun da tamı" ratına devam edilecektir, Köprülere gelince: Suşehri -— Kuyuhisar yolunda rassuda başlamıştır. Fakat etrafı | etrafmda bir muharririmize ŞU| Kelkit nehri üzerinde Akçaal, Be açık olan çadıra habersizce yak - laşmak çok güç olmuştur. Dün ça- dırda bir kaç kişi biriktiği anda arama yapılmıştı. İçerde (Fethi, Niyazi, Mehmet, Rasim ve . Aziz bulunmakta idi. Azizin üzerinde ve çadırda bir miktar esrar bulun- muş ve musadere edilmiştir. Bir sandal. gezintisi Kınalı Adada oturan Nedim ve Galip isminde iki arkadaş sandal- la gezmiye çıkmışlar, epey açıldık tan sonra birdenbire hava değiş - miş ve fırtma başlamıştır. Gençlerin sandalla açıldıklarını bilen sahildeki arkadaşları merak etmişler ve derhal bir motörle âra- mıya başlamışlardır. Motör sandalı bulmuş genci sahile çıkarmıştır. Sandalda hırsız Galatada Kalafat yerinde san » dalcı Ömer, Kasımpaşa iskelesin - de sandalda uyurken, aynalı kah - vede yatan Şevket ile Ahmet is - minde iki kişi sandala girip Öme - | rin başı altından 15 lirasını çala - caklaken yakalanmışlardır. Dut ağacından düşerek bir adam öldü Üsküdarda Burhaniye köyünde oturan 28 yaşında Çorlulu Musta - fa oğlu Süleyman dut toplamak için ağaca çıkarken düşmüş, muh- telif yerlerinden yaralanmıştır. Tedavi için derhal tp fakülte- sine kaldırılmış ise de vefat et - miştir. $ Vatman Kâzım Efendinin ida- resindeki 221 numaralı tramvaya şoför Hüseyin Efendinin 1244 nu- maral otomobili (o Kuruçeşmedö çarpmış her ikisi de hasara uğra- miştir. $ Şoför Sıtkının idaresindeki 3773 numaralı otomobil Kabataş- ta Yusuf oğlu Mustafaya çarpmış, başından ağır surette yaralanma- sma sebebiyet vermiş şoför yaka - lanmış yaralı hastaneye yatırıl - mıştır, $ Mahmutpaşada Küçük yıldız hanında Halit ile arzuhalci Hik- met kavga etmişler, Hikmet çakı! ile Halidi yaralamıştır. $ Evelki gün saat ikideE minönünde şoför Suat, gene ve iki i barajı iltisak yolu yakında ikmal beyanatta bulunmuştur: “Filyos — Ereğli, Antalya — Afyon (demiryollariyle (Ereğli, Mersin limanlarının O inşaatı ve Haydarpaşa — Sirkeci arasında | fetibot tesisi işi üzerinde muhtelif | alman inşaatı ve sanayi gurup- lariyle görüşmekteyiz. Henüz bir neticeye varılmamış olmakla be- raber, mevzuu bahis işlerin yapıl- ması ve bunlara ait malzemenin verilmesi hususundaki müzakere - lerimiz normal bir şekilde devam etmektedir.,, Ankara, 3 (A.A.) — Bu sene yaptırılacak kara yollariyle köp - rüler hakkında Nafıa Vekâleti ta - rafından bize verilen malümata göre, geçen seneden başlanmış 've bu sene içinde de inşaatına de- vam edilecek yollar şunlardır: Kara yolalrı Hopa — Borçka, Malatya — Elâziz arasındaki İsmet Paşa köp- rüsü yollariyle Ankara — Çubuk edilecek yolllardan maada bu sene hisni, Adıyaman kazaları arasın “ daki Göl su, Siirt — Diyarıbekir yolunda Paşur, İzmir — Berga * ma yolunda Gediz : köprülerinin inşaatma devam edilmekle bers* ber Adana — Karaisali yolunda $* Adana vilâyeti tarafından yaptırık $“l makta olan Gügü köprüsü inşaa * tina da vekâletçe para yardımında bulunulacaktır. , * Yeniden inşa edilecek köprü » 5 ler de şunlardır: Fırat nehri üzerinde Geban ma“ deni, Kemaliye kazasında Şirji, * İliç, Sultanmelek, Hopa — Borç” ka — Ardahan — Kars yolunda Borçka, Ordu — Fatsa — Ünyej;” yolunda polaman köprüleri. Yakında inşşaatı kanakasaya hi. konulacak “olan bu “köprülerden i maada Ordu vilâyeti tarafından! da Ordu — Mesudiye yolunda Ça: talyaka, Yukarı Melet köprüle * riyle Ordu — Fatsa — Terme —İ Samsun üzerinde Elekçi, Curide * re, Cevizdere,, Akçaoğlan beton: *#'ti arme köprüleri yaptırılacaktır. “yi Otomobille gelen bir baba kız : “Türk hududundan beride yol yok ,, diyorlar. Londradan Hindistana giden büyük Türkiyeyi Avru-hü paya bağlıyan Londra — İstanbul otomobil! yolunun Türkiyeden geçen kısmı- nın yapılması kararı üzerine bey - nelmilel türizm birliği bu yol hak- vermiş, bu işe azasindan ve ingi - liz spor muharrirlerinden M, Brod ley'i memur etmiştir. M. Brodley kiziyle birlikte ha- ziranın . yirmisinde,- otomobille Londradan hareket etmiş, dün İs- tanbula gelmiştir. | Dün kendisiyle ( görüştüğümüz | M. Brodley bu seyahati hakkında diyor ki: “- Londra — İstanbul otomo- bil yolu 3500” Kilometredir. Bu beynelmilel yolun Fransa, Belçi- ka ve Almanyadan geçen kısımla” şose olacaktır Bu yolun yasplması Türkiyenit menfaatine olacaktır, Londra “N dan Hindistana kadar giden bu yol Türkiyeyi Avrupaya bağlıy: N İ kında tetkikler yaptırmağa karar | şose olacaktır. “Yol yapıldığı tak” |” dirde Türkiye çok mühim bir tram) sit merkezi olabilir. Perşembeye kadar burada ka” lacağız. Vazife için yaptığım s8” yahat İstanbulda bitmiştir. Dö nüşte Romanya yoliyle gideceği#” bazı resimler yapacaktır. Londraya döndüğüm zamaf turizm birliğine tetkiklerim hak * kında bir rapor vereceğim. Eminönünde benzinci (Hüseyi- rı iyidir. Avusturya yolu fena de- ni bıçakla sol bacağının üze-| 1 yeniden yollar da yapılmak- rinden yaralamıştır. Şoför yaka” | tadır. Macaristanda ise dünyanın lanmış, yaralı Cerrahpaşa hasta-| en güzel yolu yapılıyor. nesine kaldırılmıştır. $ İstiklâl cadesi Haydin ta Yolun Yugoslavyadan (o geçen Baş rahibe Üstünde binlerce kaçak. dövizle yakalandı . Dün İimanımızdan kalkan İtak” e bir az daha düşündü: komisyonu fazla buldukları için Hüseyin, dedi, gel burada itiraz etmişlerdir. jr önünde duran ve Nişantaşmda İngiliz mektebi müdürüne ait olan smı iyi değildir. Fakat düzel - tilmesine çalışıyorlar. Bulgaris -| yan bandıralı Kiril vapurundi tarda da yolun yapılmasına başla» | kaçak döviz haber alınmış ve tah) artık. Hüseyin, dikatle yüz baktı: © — Ne demek istiyorsun?. © — Fatma buradan geliyor.. Ya! — Evet, hemi de yalnız geçmiyor. 4 sölemiyecektim Aznma, na - göreceksin, bunun için söy- . İnsan boş bulunur da, elin- n bir kaza çıkarır.. arkadaşının Şirket müessisleri toplanarak bu meseleyi görüşeceklerdir. Ocakçının yanışı Seyrisefain idaresinin Bandır - ma vapuru kömürcülerinden Etem oğlu Mehmet ocaktan dışarı çeki - len ateşleri su ile söndürürken hâ- sıl olan buharla vücudunun muh - telif yerleri yanmış, hastaneye kal dırılmıştır. hususi plâkalı otomobilin radya - tör velbenzin kapağını çalmak is- nılmıştır. Türkiyeye gelince; yol tiyen şoför muavinlerinden Ali ya | namına hiç bir şey yok. Hudut - kalanmıştır. tan buraya kadar olan 240 kilo - $ Bahçekapıda Taşhanda 12 nu-| metre mesafeyi: ancak 18 saatte marada oturan Fatma Hanım meş| ve bin müşkülâtla alabildik. Hal- gul olduğu bir sırada 14 yaşındaki | buki bu kadar mesafe 3-4 saatte oğlu Hıfzı pencereden düşerek a | katedilebilirdi. yağından ve başından Ağır SUTEtte | eaanmnmrmunsmansaununumınını sie yaralanmıştır. Yaralı hastaneye| avini Vasil on kuruş alacak sebe- kaldırılmıştır. biyle başından bıçakla yaralamış- $ Yeniköyde, şoför İhsanr, mur | tır. kikat yapılmıştır. Neticede İtalyaya giden İtalya 3 hastanesi baş rahibesinin 279 i Türk lirası muadili olan 10 bin ir ' retlik çek, 1500 liret ve bir Tü altını ile bir fransız altını alm?” ve rahibe hakkinda kanuni taki”| i bat yapılmıştır. | İtalyan rahibesi döviz k. liğiyle itham edilmektedir.