VAKIT'ın Tefrikası : 48 MİR amana 3 MAYIS : Ayşenin asabı yavş yavaş gev- | #yordu. Yüzünün çatıklığı düze- | İiyordu. Hafif bir nefes aldı, a- ma bu hafif nefes, rahat bir ne - İsti... Fakat hâlâ kani olamamış- — Hizmetçi de kurnaz şey.. De- Mek roman da okuyormuş?. Bütün ları, senin hoşuna gitmek için “ylemediği ne malüm?. — Yazık, ki seni uyandırmamış. Ger uyandırsaydı saat yarımda Yatağında olduğunu görürdün. — Peki, hepsi iyi. Fakat nasıl *luyor da; eşarplı kadının kıyafe- Ü benim kıyafetime benziyor, bu- da mr bir tesadüf?. — Garip şey; garip olduğunu tâsdik ediyorum.. Bu muammayı İletmeğe çalışacağım. — Benim masum olduğumu is- at için ne yapmak lâzımsa yap - Mağa hazırsınız. Fakat biçare Nahide ile hiç meşgul olmuyorsu- fi Muz, hiç alâkadar olmuyorsunuz... İ farlıyacakmış gibi atmağa başladı. GECESİ .. somnanbul'sun, şu halde, hatırın - da hiç bir şeyin kalmaması lâzım- | dır; yahut ta Kerime Hanımı bi-| le bile, istiye istiye katlettin, iğ, O gün, Kâzım Cemile kapıcı hayli kalın, hayli ağır bir zarf ver- di. O güne kadar Refikadan esaslı hiç bir malümat alamamıştı. Ne| varsa bu mektupta vardı. Dilimiz | Kendi kendine işliye I Muhtelif elle mual- limlerinin buldukları karşılıklar 73 inci liste 13 üncü mektep : İcat: Yeni çıkarmak — İhanet: leri, saymak — İhlinmn: Emekle ilemek — İman: İnanmak — İnsaf: Acımak — insan: İnsan — ; İzah: Açmak 9 uncu mektep: İcat: Yeni bir şey yapma — İcmal; Bo - salam — İhtimam: O İyi bakma — Tannç — İnsaf; Acıma — İhanet; Aldatmak, İnk; Anlatma , İman: Kâzım Cemilin kalbi, yerinden Yazıhanesine gideceğine geri dön- dü.. Eve geldi, mektubu rahat ra | | hat rahat okuyabilmek için odası- na kapandı.. Refika, nihayet eline iyi bir i ip! ucu geçirebildiği için coşmuş, u -| zun bir mektup yazmıştı. “Canım kardeşim, “Nihayet burada bir şeyler ol - du.. Olan şey de, çok enteresan. Amma bunu ben de tesadüfen öğ- rendim, kurnazlık gösterdim zan - Ayıp şey.. Üstelik te onun veki- iniz.. Masum olduduğunu isbat *tmenin bir çaresi var. — Nedir?. De yalin re görüneyim.. — Bir şey çıkmaz.. — Neden?. — Çünkü onun sözleri de Sef” wn sözleri gibidir, - gehadeti ar- tik makbul oleriaz. set amma Müfit, sence kim- | sesli şahadeti makbul değil, Ne | istediğini anlamıyorum ki.. Hem)| unutma, Kerime Hanımı Vebley Nahideye bir hansaşiyle öldürmüşler. — Eanin misın?, — Safa söyliyor. Eğer Kerime Hanmm sahiden Vebley tabancası ile öldürüldüyse, nazarı dikati cel- erim.. Bizim memlekete Veb- ley tabancası kullanılmaz. Bir Şok kimsede yoktur. Sonra, tam rime Hanımın öldüğü gece ben Vebley tabancam; kaybediyorum.. çüncü garip tesadüf!. — Senin uyku arasında Kerime Hanımı öldürdüğüne ne ben ina - Mirim, ne de hakim inanır. Eğer ime Hanımı öldürdünse uyku- da değildin.. Bu cinayeti uyanık iken, akim başında iken işledin. | — Müfit!, E.. doğrusu buna ba- yıldım.. Bir az evvel hiç bir şey kabul. etmiyordun," şimdi beni itham ediyorsun, — Dur, acele etme de anlaşa - netme,. Her halde ben bu husus- larda pek beceriksizim, polis ha - fiyesi olamıyacağım. “Filvaki ben hayli meşgulüm.. Hastam, öyle her hastaya benzi - yen insanlardan değil.. Bam başka mahluk... Buna rağmen müte- madiyen seni ve Nahideyi düşünü- yorum. Fakat işinize yarıyacak hiç bir malümat elde edemiyorum. “Sana söylemiştim.. En asabi hastaları, kuzu gibi yumuşatırım | demiştim. Sözümü geri alıyorum. Amma şunu da ilâve edeyim, ki yer yüzünde Hasan Sıtkı Beyin bir eşi daha yoktur. Nasıl adam ol - duğunu anlatmak için sana şunu söyliyeyim: Bu sabah döğüştük.. İlk döğüşüşümüz de değil.. Bere- ket versin daha kuvetliyim, O da zanettiğin- den çok daha mecalsiz. “Arada sırada, pek nâdiren be- nimle konuştuğu da oluyor. Ölen karısından şefkatle, muhabbetle bahsediyor. Ondan bahsedişini dinlemek hoş oluyor.. Sonra ağır ağır, öyle imalar yapıyor, ki insa- nm tüyleri diken diken oluyor. “Ne biçim adam bu!. Evlen - meden evvel acaba neler yapmış? Vücudunda yara, bere izleri var.. “Bugün öğleden sonra uşak gel- di... İki beyin Beyefendiyi gör - mek istediklerini söyledi. Beye « fendi uyukluyordu. OGöremezler İm, Ben bir şeye eminim, bildi - #im bir şey var: Uykuile som- Banbulism hâleti, ayrı ayrı iki âlettir. İnsan rüya görürken vü- | Sut istirahattedir. kımıldanır kr! Muldanmaz, rüya kesilir, somnan- , uykuda yaptıklarmı katiyen ilmez ve uyandığı zaman, yaptık- larını hatırlamaz. vi — Bunu nereden biliyorsun?, >— Her halde uydurmuyorum.. Okudum, tetkik ettim. İnsanların marazi huylariyle meşgul olan doktorların sözlerinde hiç ayrılık Yok. Bir noktada tamamiyle bir- | iyorlar, Somnanbüller, uykuda İken yaptıkları şeyleri, gittikleri Yerleri katiyen hatırlamazlarmış... âptığı şeyi bir az hatırlıyanlara Somnanbul değildir, kendini som- Manbul gibi göstermek istiyor di « Yorlar, Ayşe, gözlerini dört açmış hay- Ne Müfidin yüzüne bakıyordu... fit devam etti: dedim.. Ihtiyar uyandı ve derhal sordu: ,— Ne var?. “— Uşak söyledi, iki kart vizit Hasan Sıtkı Bey baktı: — Buyursunlar. Dedi. (Devamı var) verdi.. Kır balosu Cümhuriyet Halk Fırkası Ka .j İ dıköy kazası 6 temmuz srikika| akşamı küçük Çamlıcada güzel orman çiftliğinde bir kır balosu tertip etmiştir. Balo sabaha ka - dar devam edecektir. Eğlencenin fevkalâde olması için azami gay - ret gösterilmiştir. Baloya birçok güzide kimseler davet edilmişler- dir. liği, TÜRKİYE İŞ BANKASIN- DAN: Hakimiyeti Milliye bayramı mü- nasebetiyle S temmuz 933 çar- şamba günü İstanbul ve Beyoğlu Ne İki şıktan biri Ayşe. Ya şubelerimizle Kadıköy ajanımız kapalı bulunacaktır. İma — ihanet; Aldatmak — ründüğümden çok | 48 inci mektep: lcap: Gerek — Hear; Karşılık — İcat Bal İhmal: Benim » sememek — İhtimam: Bakrmiz İmam; Bilinti Kulâyuzu — İnsaf; Acımak — Kişi — | #seh Anlatma, aydınlatma. İnsan; İstanbul tedrisat müfettişliğin- den: İcap: Gerek — İcar: o Karşılık — İcat; Bulma — İhanet: Aldatmak — İhmal; Be - İ nimsememek — İhtimam: Bakımlı mam Bilinti klâvuzu — İnsaf; Hnsan; Kişi — İzah: Anlatma, aydınlatma . Acımak — 1 inci mektep: Honp; Gerekli — icar: Yapma — İcat Yeni bir nesne çıkarmak — İhanet; Gizli fe- nalık yapmak — İhmal; Alderış otenemek — htimerm; İyi beslen — Özüm Hnanımak — İnsaf; Kendine ölçmek — İzah: Açmak, bel Mi etmek Tatbikat mektebinden: İcat; Bulma — İhmal; Aklırıs etmemek, işi asma — İnsan; İnanma — İnsan, Adam. İnan: Seziş, anlayış , 10 uncu mektep: İcar: Pâru ile tutulan — fent: Bulma — İhanet; Fenalık — İhmal; Aldırış etmemek » Mi — İlvtimeame: fatelli calışma — İman İ- nanmu — İnsaf; Aermak — İzah: Anlatmak, açmak . 10 uncu mektep: Mefahir; Öğünmeler, anlaşmış — Mef - tan: ok beğenen — Meheur; Uzaklaşmış — İ Mehtap: Ay myiğı — Mektep: Bilçi yeri — 10 uncu mektep: Melek; Çok güzel — Melfut — Bağlı — Methaz — Olabilir — Menfnat: Çıkanı — Menfür; Svilmiyen — Menetmek: Brakma - mak — Menşe: Yetiştirilen yer İstanbu muallim mektebi: İcar; Kiraya verme, gelir — İcat; Yeni ! çıkma: yoktan yapmak — İhanet: Alçakla - İmam; Önde, bas — İnsaf: Acıma, yargılan mak, acırganma — İnsan: Kişi w İzah Açik kılma 3 üncü mektep: Yenp: Lâzım olma — icar; Kirn — font: Var etmek — İhünet Düşmanlık — İhmal * Unutma —İhtimem: İyi bakma — Ehram £ İnanmak — Insan: Akıllı hayvan, iyi adam, İzah: Anlatmak — İnsnf: Acrmak Bakırköy 3 üncü mektep: İcap: Gerek — İcar: Kira — Heat; Yok - tan yapma — İhanet: Alçaklama, aşağıkuma. Ihtimamı; İyi bakmak — iman: İnanmak — İnsaf: Yurgınlamak — İnsan: İyi adam — banal; Baylamak, boşalnılmak — İzah: Açık anlatıma Bakırköy 1 inci mektep: Icar: Kira — İcat: Bulma — İhanet; Kö- tülük — İhmal: Aldırış etrmemezlik — İhti - manı — Örenmek — tan: san: Kişi — İzale; İnanma — İn- Bozmak — İnsaf: Yargı i lamak 7 inci mektep: İcap; Gerek — İcar: Kirai— İcat: Uydur- ma, yoktan bulmak — İhanet: İhmal; Savsaklama, asma — ihtimam; Üs - tüne düşme — İmam: Uyulan kimse — saf — Acimn — İnsan: Kişi — İzah: mak , 46 ıncı mektep: Teap; Kılmak, olmak — İcar: Kira — 1 - catı yaratmak — İhanet: Fenalık yapmak, İmal: Başarmamak — İhtimam — Üzerine düşmek — İnne: Kılavuz — İnsaf: Doğrü yola gelmek — İnsan; Adem oğlu — İzah 5 Açık ve uzun söyleme » Kötülük — İn - Aç - i bir ermeni üstasm ; İraşma neticesinde İ ma — İhmal: Boşama, İhtimam: Üzenme —| 5 — VAKIT 4 ii 1933 meme 7 m a i v su tulumbasının aslı Bir tecrübe suyun döküldüğünü 1 met reden yükseğe çıkm çıkmadığını göğleriyi Taksim civarında bir motör ta- mirhanesinde çalıştığı söylenilen kendi- | şliyen bir su tulum vücuda getirerek fenni tecrübesinin yapıl- ması İçin ünivers fen fakülte- sine müracaat ettiği yazılmıştır. Dün tahkikat yaptık. Ö diğimize göre fen fakültesi gine filhakika böyle hir müracaat yapılmıştır. Yalnız bu müracaati yan bir ermeni değil, bir bul - gardır. İki senedenberi Taksim| | ında muhtelif atölyelere mü - racaat ederek böyle bir makine| yapmak için uğraştığını ile: sü ren ve gene ayni atölyelerden mür- | avenet temin eden bu adam, Tak -| sim civarındaki garajlarda bu su- retle bir müddet bir hayli alâka İ uyandırmıştır. Bu Bulgarın iki senelik bir uğ- basit bir alet vücuda getirdiği görülmüş ise de gene kendisinin Obu garajlarda İ yaptığı tecrübelerde muvaffak o - j lamadığını da garaj sahipleri söy- lemektedirler. Yorgiyef ismini taşıdığı söyle - nen bu şahsın vücuda getirdiği | ma görenlerin anlattığma göre bir su hazinesi ile üç dört sü- nei paptan ibarettir. Bu su hazinesi Selânikteki Başlarafı Birinci Sayıfada Hükümet, her hangi bir hâdise vukuu korkusiyle, Atina | garnizonunu seferber hale koymuş tur . Başvekil, Selânikte bulunan harbiye nazırına vekâlet ettiği ci- hetle, gece ve gündüz harbiye ne - zaretinde bulunmaktadır, Vaziyet çok karışıktır. ATİNA, 3 (Hususi) — Hükü- met Atinada fevkalâde tedbirler almıştır. Bu tedbirle, muhaliflerin tezahüratta bulunmalarını men'e matuftur. bütün Bütün içtimalar menedilmiştir. | Atinadaki kıtaat seferber (o halde-| dir. Bütün zabitler (o kışlalarında bulunuyor. Bahriye nazırı, donanmayı zi- yaret etmiş zabitana bazı tavsiye - lerde bulunmuştur. Donanma za «| bitleri, donanmanın meşru hükü - metin emirlerine münkat ve muti oldukları cevabını vermiştir , i ATİNA,3 (Hususi) — Siyasi | vaziyet pek karanlık ve karışık ol- makta devam ediyor. Selânikten | gelen haberlere göre harbiye naz» | rı ceneral Kondilis, nafia nazırı i-| le uzun müddet görüştükten sonra başvekille telefonla görüşmüş ve İ vaziyet hakkında mütaleasmı sor- muştur, Burada musırren deveran eden bir rivayete göre, harbiye na- İ zırı ceneral Kondilis, Metaksas ie müştereken diktatörlük ilân ede - cekler ve bir iftirak hareketi niye- itinde bulunan Venizelistlerden İ mektedir. daha evvel vaziyete hâkim ola - caklardır. Ceneral Kondilisle M. Venizelo- bir akar su sathına (konulduğu takdirde su hazineyi daimi suret - te dolduracak ve bu su havanın tazyikından da istifade ederek sü- paplardan gereçek süpapları hare- ket ettirecek ve üç dört süpapa bu suretle dolaştıktan sonra yukarıya fışkıracaktır. Geçinmek için a ği İ müşkülât çektiği anlaşılan Yorgi - yef bir müddet evel bu âletini bir vg garajda tecrübe etmiş bu tecrübe- de süpapların işlediği, fakat suyun kısmen dökülerek ziyan olduğu | ve bir müddetten fazla da yüksel mediği (o görülmüştür. (Kendisi burada parası olmadığı için âletini istediği (ogibi yaptıra madığını o söylemiştir. Maama fih bu tecrübeden sonra bu civar- da bu âlete ciddi bir kıymeti haiz göziyle bakılmaz olmuştur. Fen fakültesi reisliği bu istida - yı makine dairesine havale etmiş makine hocası M. “Rusyo, da alelusul bu zatı fakültede bir tec* rübe icrasına davet etmi; Dün kendisiyle görüştüğümüz M. “Rusyo,, kendi kendine işliyei bir makinenin yapılmasına fenne imkân olmadığını, bununla bera - ber kendisini tecrübe yapmaktan kimsenin bittabi menedemiyece * | ğini söylemiştir. Yunan in tihabı neticesi çetin müca- | .delede Venizelos galip! sun Selânikte bulunmaları iki si- yasi recül arasında vuku bulacak siyasi doelioya delil addeylemek » tedir. İntihabatın resmi neticeleri Atina, 3 (A.A.) — Selânik yapılan tamamlayıcı intihab 5 İresmi neticeleri muhaliflerin m vaffakiyet kazandıklarını göster: Bu muvaffakiyet snf komünistlerin verdikleri reyler yesinde elde edilmiştir. Hükümet listesi 46602, muh fete ait liste 47077, komüni; 1110 rey kazanmışlardır. martın beşinde yapılan kam ita komünistler 7441 rey kazan lardır, ; Eğer komünistler dünkü inti habatta muhaliflerin lehine değil de kendi n. rey vermiş olsalardı hükümet tesi ekseriyet kazanacaktı. faiye işleri Itfaiye mütehassısı Vaynm İstanbuldaki tetkikatına d etmektedir. Mütehassıs şehrin I kenar taraflarını gezerek su depo şebekelerini tetkik etmektedir. Mütehassıs çıkmaz sokaklarla pek dar sokakların tadil edilmesi, her yangına bütün gurup efradının götürülmemesi (o kanaatindedir. Her yangına muayyen miktardı efrat götürüldüğü takdirde diğe efrat ihtiyat kalacağı gibi yoz mıyacak ve ikinci bir yangi bunlardan istifade edile our eye) Znuoy sısseya) gul olduğundan kati bir fikir ve mütalea söylememektedir. o 1