a» a fo Memleket Haberleri o ; LAB AE Sivasta selin baskını evleri, şosayı yıktı Bir kız çocuk, birçok hayvan boğulmuş, büyük zararlar olmuştur SIVAS, 29 (Hususi) — Çar - #amba günü vilâyetin birçok ta - raflarına yağan yağmur Hekimha- * nm Hasançelebi nahiyesinde müt- 2. hiş bir afet halini almış ve Hasan- çelebiye doğru inen büyük bir sel nahiye merkezinde ve yakınında - ki köylerde büyük zararlar yap - mıştır. Çarşamba günü saat on ikiye doğru hava birdenbire (kararmış ve Hasançelebiye çok uzak olmı "İ yan Yama dağının üstü kara bulut larla kapanmıştır. Tam saat on üç- te kulakları patlatacak gök gürül- > tüleri arasında iri taneli ve bar - daktan boşanırcasına dökülen bir yağmur başlamıştır. Yağmur baş- langıcından on dakika geçmeden Hasançelebinin ortasından geçen çay birdenbire kabarmış ve göz açtırmadan arkasından büyük ve göz karartıcı bir hızla sel bastır - muştur. Suların birdenbire bastırma- sından halk şaşırmış herkes kendi başının çaresini aramıya koyul - muştur. Selin ani bastırmasından kimse evlerin kapılarını ve pence- relerini kapamıya vakit bulama - mış ve sel birdenbire kapı ve pen- cerelerden evleri basmıştır. Hasançelebiden geçen Sıvas 57 “aosesi selin altında tamamile kay- | bolmuştur. Bilhassa şose tarafın - daki evlerin tavanlarına kadar su: lar dolmuş ve evlerde O bulunan insanlar damdan dama atlamak #uretile evlerin bacalarından kur- tarılmıştır. Selin bastırdığı evlerin bir ço- ğu yıkılmış, evlerdeki yiyecek ve giyecek ve bir kısım hayvanat ta- iReisicümhur Hz. imtihanlarda ik Baştarafı Birinci Sayıfada be gelmişler imtihanlarda bulun - muşlardır, Gazi Hazretleri imtihan odası” na girdikleri vakit talebeden Hay- rullah Efendi imtihan ediliyordu. Reisi Cümhur Hazretleri bu tale - beye Attilâ'nın Romalılarla ilk harbi hakkında bir sual sormuş, sonra: “— Afrikadan İspanyaya geçen İlk arap ordusu kaç kişiydi?. İç - lerinde kaç Türk vardı? Nerede karaya çıktılar, hangi istikamette » ilerlediler, ilk aldıkları şehir han - gisidir?.,, Suallerini sormuşlardır . Reisi Cümhur Hazretleri Hay - # , Yullah Efendiye bu sualden başka ! muahedesiyle Lozan muahe - $ fi arasında ne gibi farklar bu - al uğunu da sormuşlardır.. gp Büyük reiâihiz ikini olarak gi- n Nijat Efendiye tarihten eski peodeniyetler hakkında bazı sual - iyi sormyiş, bilhassa Eti medeniye- üzerinde durmuşlardır. iü talebeden yurt bilgisinde b etçiliğin ve fertçiliğin muka - t i ve izahını istemişler, ka- yünler, teşrit kuvvetler hakkında : alebenin malâmatını sormuşlar - . Coğrafyadan sorulan sualler' X mamile sele karışarak akmış, git- miştir. Yıkılmıyan evlerin bir kısmı tavanlarına kadar selle dolmuş - tur. Karakol binasının önünde ve İbiş adlı bir köylüye ait iki katlı evden hiçbir şey kalmamıştır. Bu ev, içindeki eşyayla beraber yok olmuş ve izi bile kalmamıştır. Bundan başka sel şose ( üzerinde büyük tahribat yaptığı gibi bu ta- raftaki dükkânları da silmiş sü - pürmüştür. Hasançelebiden beş kilometre yukarda bulunan Baş - kınık köyünde de selin (tahribatı pek büyüktür. Yediev yıkılmış içindeki yiyecek giyecekler selle - re karışmış, on beş yaşında bir kız çocuğu sulara (kapılarak boğul muş, diğer bir kadın da bitkin bir halde kurtarılmıştır. Bu köyün merkep, inek, koyun, keçi gibi bir çok hayvanları da sellere kapılmış ve boğulmuşlardır. Basak köyün - de de bir evi sel basmış, sulara karışan ev ve eşya ile birlikte bir çocukta kaybolmuştur. Sıvas şosesi üstünde üç köprü yıkılmış, köprü yerlerinden iz bi - le kalmamıştır. Şose birçok yerle-' rinden baştan başa harap olmuş - tur. Çay kenarında ve selin bastı- ğı yerlerdeki ekinler tamamile mahvolmuştur. , Hasançelebi merkezinde selin ani bastırmasından eli böğründe şaşırıp kalan halkı suların akışına baka kalmışlardır. Bereket versin ki nahiye müdürü ile nahiyenin diğer memurları köylüyü harekete geçirmişler ve evlerde kapanıp ka lan halkı damları deldirerek kur - tarmışlardır. de şunlardır: “Ege mmtakası ıklimiyle Akde- niz mıntakası ıklimi arasnda ne gibi farklar vardır?. oŞimendifer siyasetimiz?.,, Talebe bu son suale cevap ver - dikten sonra Gazi Hazretleri ha- rita üzerinde izahat vermiş, mem- leketimizde 1914 senesinde mev- cut demiryolları ile şimdi mevcut demiryollarını haritada göstere - rek terakkiyi izah etmiştir. Nijat Efendiden sonra giren Ahmet Efendiye yurt bilgisi suali olarak: “Türkiyede ve Almanyada reisi cümhur seçimi nasıl yapılır?.,, diye sormuşlardır. Gazi Hazretleri, ayni talebeye tarih suali olarak eski Türk mede- niyetlerini, Mısır, Eti ve Sumer medeniyetlerinden hangisinin da- ha eski olduğunu sormuşlar ota - lebe Eti medeniyetinin eski oldu - ğu cevabımı verince: “— Sumer medeniyeti daha es- kidir.,, demişlerdir. Bu üç talebenin ayrı ayrı olarak yapılan imtihanı iki saatten fazla sürmüş, Ahmet Efendi imtihan o dasından saat altıda çıkmıştır. Gazi Hazretleri Ahmet Efendi- den sonra Fikret, Osman Vedat, 3 PL Balıkesirde Bir çırak bekçiyi yaraladı Balıkesirde bir kunduracı çıra- İ ğı bir mahalle bekçisini yaralamış. tır, Hacı İshak mahallesinde kun- duracı Muradın dükânmda Sefer oğlu Mustafa, Halil İbrahim oğlu çırak Kadir ve Mahir oğlu Musta- fa Efendiler oturmaktalar iken Mustafafakih mahallesinden ku - yumeu Muharrem Efendi de gel - miş aralarıma karışmıştır. Muharrem Efendi ile Kadir a- rasında bir şakalaşma olmuş, ne - dense bu şakalaşmadan hiddetle - nen Kadir, biçağını çekerek Mu - harremin üzerine yürümüştür. Bu sırada mahalle bekçisi Mustafa a- ğa da vaka mahalline gelmiş, ayır- mak üzere kavgacıların arasma girmiş bulunduğundan Kadirin Muharreme saldırdığı biçak Mus - tafa ağaya isabet ederek mecru - | hiyetine sebebiyet vermiştir. Küçük carih tutulmuş, tahki- kat evrakiyle birlikte adliyeye ve- rilmiştir. Eski bir kin yüzünden cinayet Boluda Örencik köyünden Ali kalfa oğlu Kâzım, öldürülmüştür. ! o Kâzım, köyden öküz arabasile | yaylaya giderken yolda çamlarm arasından atılan bir kurşun, $ol memesinden girip arkasından çık- mış ve ölümüne sebep olmuştur. Tahkikat neticesinde cinayetin Kâzımla ötedenberi dargın bulu - nan âyni köyden Aşık oğlu İsmail tarafından yapıldığı anlaşılmıştır. i İsmail yakalanmıştır. av çiftesiyle | izak, İlhan ve Aleko Efendileri imtihan etmiş ve bu a-ada Melâz- girt meydan muhaberesini sormuş ve bu muharebe tarihiyle Dumlu punar muharebesinin bir güne, ya- ni 26 ağustosa tesadüf ettiğini işa” ret etmişlerdir. Bundan sonra Bizanslılarla Türklerin ilk teması, Bizansın kim ler tarafından kurulduğu, Hindis- tan ve Asuri medeniyeti, Hindis - tan medeniyetinin kimler tarafın- |* dan kurulduğunu sormuşlardır. Gazi Hazretleri bu arada din ve lâiklik hakkında da bazı sualler sormuşlardır. e Son zamanlarda, talebe seviye - sinin indiği, imtihanlarda bir çok talebenin döndüğü yolunda yapı - lan bazı neşriyat üzerine (Reisi Cümhur Hazretleri memleketin ir- faniyle alâkadar e olarak bu işle bizzat meşgul olmağa ve imtihan- larda bulunarak talebenin malâ - (77 mat derecelerini. kontrol etmeğe başlamışlardır. Büyük reisimiz bu tetkiklere &ev- velâ Ankarada başlamışlar ve o - rada dört mektebin imtihanların - da bulunmuşlardır. * — Kurt, Kuzu, Kartal | Kavgası “ Zincirli esirler önden gidi - yor, arkalarından askerler ga nimetleri taşıyorlard... Sezarlar en arkadan geliyorlardı. Vespas yen altın işlemeli bir arabaya bin mişti. Arkasında duran siyah kö - lenin vazifesi, efendisini kötü göz- den, kem nazardan korumak, ha- sut ilâhların tesirinden kurtarmak tı. Köle, imparatorun tacını elin - de tutuyor ve ikide birde kulağı na şu sözleri fısıldıyordu: fani olduğunu hatırla!,, Titüs, babasının arkasında, gü- müş bir araba içindeydi. Araba - nm cephesine, Kudüs mabedinin resmi hakkedilmişti. Titüsün sağ elinde bir defne dalı, sol elinde bir asa bulunuyordu. Onun arka - sında esir duruyor ve babasının kulağına fıslanan sözleri onun ku- İlağına fısıldıyordu . İ oDomisyen bir ata binmişti. A- İ yanla kumandanlar onu takip et - mekteydiler. Beş bin askerin miz- rakları defneyle süslenmişti. Alay Tiber nehrinin üzerinden geçmiş, sarayları, mabetleri geri - de bırakmış, ve hedefine, yani | Jupiter mabedine varmıştı, her ta ! raf seyircilerle doluydu. — Ortalık zarlar, gökgürültüsüne benzer ses at değiştiriyor, sonra tekrar yürü - yorlardı. İ Biraralık alay, Agrippa ha- mamları civarında gene durmuş, Meryem, sağ tarafta beyaz mer * merden inşa olunan kibar bir ev görmüştü. Evin bütün pencereleri kapalıydı. Sonra bu muhteşem ko- nak, alay şerefine donatılmamıştı. Seyircilerin bu evden bahse - dişleri Meryemi alâkadar etti, O ida dinledi. Bu ev, yahudi muha - İrebesinde ölen bir asilin evi idi. Onun için evin pencereleri kapa kıydı ve onun çin donanmamıştı. Tam bu sırada halkın arkadan kopan kahkahaları Meryemin na zarı dikkatini celbetti. O da arka - sına baktı. Simon yorgunluktan, #1 caklığın tesirinden, deruni ıstrrap- larından yere düşmüştü. Zaten muhafızlar ikidir onu kırbaçlıyor, ve onu yürümeye sevkediyorlardı. Onun düşmesile muhafızlar tek * rar onu döğmiye başladılar. Ro malılar da buna gülüyorlardı. | Meryem, bu manzaradan ürpe- rerek yüzünü çeviriyorken, yaban cı bir şiveyle konuşan bir adamın onun ayni günün akşamında satı - lp satılmıyacağını (sorduğunu duydu. Ve başı döndü. Meryem, kendini toplamıya ( uğraşıyorken sol tarafına bir nazar daha atfel- ti. Bütün pencereleri kapalı olan evin bir penceresi açılmıştı. Pen; cerenin arkasındaki ağır ipekten perdeler görünüyordu. Meryem dikkat etti ve perdelerin arkasın - da iki gölge gördü. Derken per - deleri kalın parmaklıklar ayır - da bulunmaları muhtemeldir. Reisi Cümhur Hazretlerinin dün Darülfünuna gidecekleri şayi ol - muş, kendileri orada beklenilmiş- tir. Bu ziyaretin bugün yapılması ihtimal dahilindedir. Gazi Hazretleri saat yirmi biri Bu itibarla bugün de diğer ba”! otuzda Dolmabahçe sarayına av - zı mekteplere giderek imtihanlar- "det buyurmuşlardır. -İrağmen bu simayı hemen tanımış” “Arkanda duran, bana bak da | alkış, nara, tufanı içindeydi. Se “| lerle selâmlanmışlardı. Arasıra as! İ lay duruyor, zabitler yeyip içiyor, | , ee, SN — VAKIT 2 Temmuz 1933 — | * ZI — | t Muharriri: Ömer Rıza | mış, perdeler arasında ihtiyar, si | | yah bir kadının yüzü belirmiş, | Meryem, mesafenin uzaklığına l İs. Bu, onun mürebbiyesi Nu idi. | | İ Meryem, yerinde donmuş gibi dur du. Nu ona işaret etmiş, sonra perdeyi kapayıp çekilmişti Meryem heyecandan yere yı » kılmak üzereyken zabitlerden bir > ri ilerliyerek ona bir bardak şa * İ rap uzattı v: ! —iç!dedi. Meryemin şarabı içmesile kuv- İ veti tazelendi ve yürümeye devam İ etti. Muhafızlar Simonu, boynun: sürüklüyorlardı. daki zincirden Meryem sordu: — Nereye götürüyorsunuz?. — Ölüme!, Nihayet alay Jüpiter mabedinin önünde durmuş, Sezarlar araba - larından inmiş, mabedin basamak- ları üzerinde durmuş ve bekle- mişlerdi. Hiçbir kimse, neyin bek* lenildiğini bilmyordu. Bir kaç dakika sonra elinde bir. boğça taşıyan biri koşa koşa gel- miş ve her kesin gözü önünde Si- monun başımı yere yuvarlamıştı. Zafer alayı ve merasimi bu cessur İ yahudi kumandanının katli ile ni- hayet buldu. Trampetler çalmış, sancaklar dalgalandırılmış, yarım milyon bo. ğazdan zafer sayhaları boşanrış- tr. Bütün halk bu vahşiyane inti- kamın neşesiyle sarhoş olmuş gir biydi. Ortalık sükünet bulduktan son ra Jove mabedinde hayvanlar ke- ie silmiş, Sezarlar adamlarını tak * dim etmiş, ve bu hadise ile yahur dilerin Roma kartalı ile mücade - | leleri de bitmişti. —23 — ee e e e İnan şal LE | i | Esir pazarı Meryem geri dönerken bir ara* baya bindirildi ve esir pazarına © sevkolundu. Onun zafer alayma berkin sıralarda Romaya İ iki kişi varmıştı. e İ Ikisi de erkek kılığında idi,iki 'si de şarklılar gibi giyinmişlerdi » 5 Bunlar şehre girdikten sonra ko « nuşmağa başladılar: tg — Acaba vaktinde mi yetiştik? — Zannederim Nu.. vi Çünkü erkek kılığındaki iki “| yolcunun biri Nu, öteki de Mar- — | kustu. ki Konuşmağa devam etiler; — Ne yapacağız? z — İlk işimiz Meryemin hayatta olup olmadığını anlamaktır. Za « fer alayı evimin önünden geçecek- tir, Meryem sağsa alaya iştirak al edecektir. Bunu anladıktan son « © ra karar veririz. wi Ikisi Tiberi geçtiler ve Marku- sun evine vardılar, i Markus evinin arka kapısı ö- * İnünde attan inerek kapıyı çaldı, çaldı. Nihayet kısa bir adam gelerek kapıyı 7 başladı. Açarken söyleniyordu: — Kimsin sen?. > Burada kimseler yok!. Ne di yağ kapı çalıyorsun, burası harpte ölen i bir adamın evi, 3 — Aç, aç, ben Markusun vari | siyira.. — Markusun varisi de yok. O « * nun varisi olsa olsa Sezardır. a — Stafanos aç.. Sen nasıl Di damsın ki efendini tanımıyorsun? g ii (Devamı var), elm ağ