© mütemadiyen gülüyor, & Onun “ihâriii okşuyordun... f me yapsâs»imefileydi. O hevesini e m8 Ul ZAKIT 2 Temmuz 1933 KORKULUK ; mammmlmmmamammmmmamas Makleden: Mediha Münür Biraz daha öteye git yavrum, Ben öyle yapışık oturmasını sev - ,; mem.. Ama sen diyeceksin ki, be- inim yaşım yirmi, üstümde de j krep döşin tuvalet var, Adam sen *! de, bu bir şey değildir.. Sen de be | nim yaşıma geleceksin. Sen de be- 1 “| meliydin de.. Adımı “Şarkım pren- “1 sesi,, koymuşlardı. Peçeyle çar - şaf bana yaraştığı kadar kimseye İ yaraşmazdı... &İ Yüzüme iyi bak, sözlerimi dik- ,) katli dinle... Sen hayata yeni baş- İsyorsun, ben hayatı tamamladım.. © Kendini koru, ilerde bana benze - i miyesin... Ne o, neden geriliyor - .sun?. Nereye kaçıyosun? Bey- hude gitmiye kalkma... Gidemez- sin. Çünkü onu bekliyorsun.. Yer de değiştiremezsin. Kapı buradan il görünüyor. Bunu © anlamak için, il falcı olmıya lüzum yok. iv . Gözlerin kapıdan ve bilek saa- G£ tinden ayrılmıyor. Elin ayağın mü| temadiyen oynuyor. Bu — hallerin yakından aşinasıyım... Senin bek- > .İediğin, uzun boylu, geniş omuzlu, matruş bir genç değil mi?.. Be- nimki de öyleydi. Yalnız benim - kinin palabıyıkları o vardı... Ayni şeydir. Aşıklar değişir, fakat aşk değişmez?. İster bıyıklı olsun, İster sakallı, ister matruş, döktük- leri gözyaşları birdir.. Haydi, bi - rer limonata daha içelim.. Bekle - ni bir zamanlar görseydin.. Gör -| © diğin gelmiyecek. Geçen cuma gü- | © mü gene buradaydınız. © baktım. O senden bıkmış... Sen anlatıyor, Ama almıştı.. Sözlerin onu traş edi - © yordu. Erkekler, heveslerini aldık- « ları kadının kendilerine çengel |» olmelarını affetmezler. Aşk geçin ği ri ce, bir daha çiçek açmaz. © mi anlatayım. Tıpkı © senin gibi, © yirmi yaşımdayken, daldan dala ii sekmeye başladım. Nihayet ken © dime göre'bir erkek buldum... Ya- “ man bir adamdı. Bana nefes aldır- “ mıyordu. Söz hakkı vermiyordu. © Kımıldasam tokatı Yapıştırıyordu. © Ama ben memnundum. Onu seyi- © yordum. Fakat günün beni sevmez oldu ve bir gün gel- diği gibi çıkıp gitti. Beni, karnım- da altı aylık bir çocukla yüz üş - tü bıraktı. Kendimi öldürmek | o Kurtardılar. Hastaneye verdiler. m Orada tedavi edildim, doğurdum. Halinize | Dinle bak, sana benim hayatı -| istedim. /HİK Â YE mam geçer.. Hayatını mahvetme.. Za - rarm neresinden dönülse kârdır. Eğer bir işin varsa, çalış, yoksa kendine bir iş bul.. İşinin başında kendine bir koca intihap et, daha doğrusu bırak, iffetine, nezaheti- ne güvenip seni biri intihap etsin. Ölen çocuğum. Fakat emin ol, koca, bu tarz - da yaşamakla, böyle daldan dala konmakla bulunmaz.. Ben sana ders olayım. Beni hatırla ve doğ- ru yoldan şaşma., Şimdi gel, yaklaş, başmı omu- İ zuma daya... Saçlarını okşamama müsaade eder misin?.. Derdini | boşalt... Ağla yavrum.. Biraz da benim için ağla! Uzak Şarkta Çinin Şark demiryollarının satışı Moskova, 1 (A.A.) — İzvesti- ya gazetesi Tokyo müzakerelerin- | den bahsederek diyor ki: “Çin şark demiryollarının satı- şı hakkındaki teklif, Sovyet hükü- metihin uzak şarkta çok müşkül şartlar içinde tatbik ettiği sarsıl - | maz sulh siyasetinin bir delilini teşkil ediyor. Tokyo müzakere - lerinin gidişi, uzak şarkta ihtilâf itimat uyandıracaktır. “Bu ihtilâf mevzuu, iki memle- ketin mütekabil münasebetleri ü | i zerinde meşum neticeler vermek * sizin devam edemez.. Sovyet se- firinin Viladivostoku, Japon deni- zi sahillerini ve Sakalinini de sat- mak teklifinde bulunduğuna dair Kokumin gazetesinin verdiği ha - bere gelince, bu rivayetler man - | tıksızdır. ve her halde Tokyo mü- zakereleri üzerinde tesir yapmak teşebbüsünden başka bir şey de - ğildir. Biz ecnebi toprakları iste- miyoruz.. Fakat kendi toprakla - *| rrmızdan da bir karış yer verme - yız. “Sovyet mümessillerine, uzak| ! şarkta sulhu tarsin arzusiyle mü » zakereleri ciddi olarak sevk ve dare edeceklerdir. Fakat bunlar birinde ©'ayni zamanda Sovyet Rüsyanın müthiş kuvvetini de müdrik bulunuyorlar.,, Türk - Bulgar tamamen bii muahedesi müza-| Çocuğum olduktan sonra pes © hatırıma bile getirmedim... b Seni tiraş mı ediyorum? Ne ya- © — Payım,hatıra odağarcığımı açtım > mı, sözün arkası gelmez. e) hr oi gelmiyecek evet Nuri. © ni bildiğime şaştm mı?. Şaşma, anmesiyim. gi Otur bakayım, nereye gidiyor- > “sun?.. Bir yere gidemezsin. An - — mesiyim; ama sana © yaptığını be- lerine dün başl tır... Beyhude kapıya bakma Nu - el. İsmi | Murahhasları Tevfik Kâmil, Naki| ek tayyarecilerin serbest bırakıl- | lerdir. kerelerine Sofyada başlandı Sofya, 1 (A.A.) — Türk — Buk | gar ticaret muahedesi müzakere - Türk ve Cemal Rıza Beyler, başvekil M. | Muşanof tarafından kabul edilmiş- Bulgar murahhasları hariciye | | nezareti konsolosluk işleri müdü -| .| geçilmiş gibidir. mevzuunun kaldırılması yolunda | l alman vaziyet bir tahavvül geçir- di. Evvelce yahudilere eziyet et - mek için her vasıtaya (müracaat olunuyordu. Geçen mart ve nisan aylarmda vaziyet bu merkezdey - di. Yahudilere hımcı olanlar onla» ra dayak atıyor, yahut gençler,| yahudilerle uğraşmaktan delikan-! İ İıca zevkalryordu. Bu gün, artık bu hattı hareketten aşağı yukarı vaz- Buna mukabil, bir yahudi veya bir sosyal demokrat, bir komünise veya liberal aleyhtarlarmın gad - rine uğramamak için hapsolunu - yor, yahut ayaklar altında çiğne - niyordu. Hükümetin tuttuğu yolsa yahu | dileri kazanmaktan menetmektir. | Onun için yahudiler hükümet memuriyetlerine almmıyor, yahu - diler doktorluk edemiyor, avukat- lar, alman nüfus ile yahudi nüfu- sunun mispeti dahilinde azaltıl i mış, yani yüzde bire indirilmiş! bulunuyor, ve bunların içinden| harp esnasında alman ordusunda | hizmet etmiş olanlar tercih olunu- yor. Yahudi müderrisler darülfü - nunlardan koğulmuşlardır. Yalnız Frankfurtta yahudiler çok olduk : larmdan oradakiler istisna olun | 3 Yugoslav toprağında tutuldu SOFYA, 30 (Hususi) — Evvel- ki gün 3 Yugoslav askeri tayyare- si Tuna cihetinde Bulgar toprağı! na inmiştir. Yugoslav tayyareci - lerinden ikisi zabit, üçü başçavuş- biri makinisttir. Bunlar, söyledik- lerine göre Yugoslavyada Mastar- dan Zemona gitmek üzere hareket | etmişler, Belgrat yakınlarında yol larını şaşırmışlardır. Havada 6 sa- at sağa sola uçtuktan sonra tay - yarelerin benzinleri bitmiş ve tay- yareciler Bulgar toprağına inme - ye mecbur kalmışlardır. Tayyare - ciler nezaret altındadır. Harbiye nazırı: tayyarecilerin * hakikaten böyle bir kaza neticesinde mi Bul- gar toprağına indiklerini, yoksa herhangi bir maksatla mı indikle- rini tahkik etmektedir. Yugoslavya hükümeti, Bulga - ristan hükümetine bir nota vere « masını ve tayyarelerin teslimini istemiştir. Başvekil M, Muşanof bu husus- ta diyor ki: “Tahkikat yapılıyor. Netice alı- enmiyorum... Seni beyhude bek- rü Vaçof, ticaret nezareti müdür-| nınca tayyareciler serbest bırakı * “eteceğini, gelmiyeceğini biliyor -dum.. Bunun için kalkıp ben gel- reti umum kâtibi M. Koçef ve| “dim... Nuri, hıh demiş, babasının gümrükler müdürü Mitkoftur, —— aa burnundan düşmüş. Tıpkı ona! benziyor... Sana yardım etmek is- | “edim. Bir an düşündüm. Sana ne | © yapabilirdim. Sonra Trabzonda Trabzonda su yolları ustaların- karar ver-! dan Hakkı Efendinin sekiz on yaş- © dim: “Kendimi göstermem kâfi -| larındaki çocuğu Kandilkaya ö- ire, » Ç Yüzüme iyi bak. Acı “geçer. nünde yıkanmak için denize gir * miş ve kaybolmuştur. Çocuğun rap geçer, gençlik daha çabuk | cesedi ertesi gün bulunmuştur. . , İlerinden M. Kalinof, ziraat neza | Jacaktır. ————— Londrada bir kontrol LONDRA, 1 (A, A.) — Gece yarısı Londra tramvay, otobüs ve tünelleri 70000 den fazla memur - larıyla kontrol edilmişlerdir. Kontrolü yapan teşkilât Lon - don Passenger transport board is- mini taşıyan Londra müşterek nakliyat şirketidir. © DÜNYA HA| Almanyadaki Yahudiler Londrada Ya Afrikadaki Tanganikaya gönde- rilecekler yahut Milletler cemiyetine mensup memleketlere .. Almanyadaki yahudilere karşı muştur. İş hayatmdaki yahüdiler kâmilen atılmışlardır. Bu suretle Almanyada yahudi düşmanlığı azami şiddetini bul muştur. Yahudilerin iş hayatından a - tılmaları yüzünden 500.000 yer bo şalmış ve Her Hitler işsiz Alman- larr buraya yerleştirmiştir. Yahu- diler aleyhindeki bu düşmanlığın sebebi onlarm harp esnasında ve | sonra âzami istifadeyi temin et - meleri, bankacılık, iş, hukuk, ta - | babet, tiyatro ve sinema âlemle - rinde azami kuvveti kazanmala - rıdır. Fakat Almanlarm nazarında yahudilerin asıl kabahati onların Almanlardan daha zeki olmaları”! dır. Almanların yahudilere gayzı bundan ileri geliyor. Hali o hazırda yahudilerin üçte biri açlık tehli - kesiyle karşılanmaktadırlar. Bun- lar hicret edemiyecek hale düş - müşlerdir. Onun için son günler - de İngilterenin Afrikadaki Tan - ganika havalisini muhacir yahu - dilere bırakması düşünülmüştür, Diğer taraftan milletler cemi yetine mensup her milletin alman yahudilerinden bir kısmını alması da teklif. olunmuştur. aaa Mısırda karşı pen Tayyareci Bulgar Misyonerler aley- hinde galeyan Mısırdan gelen malümata göre bütün matbuatın misyonerler aley- hnide açtığı mücâdele çok mühim neticeler vermiştir. Mücadele, A- merikalı misyönerler tarafından i- dare olunan bir müessesede bir kızın ceberen hiristiyanlığa #okul- masından ileri gelmiş, bu hadise bütün efkârı tehyiç etmişti. Son posta ile gelen gazetelerin | verdiği malümata göre elinde so - pa taşıyan bir kalabalık Kahire- deki Amerikan misyonerlerin evi- ne hücum etmiş ve evde bulunan- ları döğmüşlerdir. Buna benzer hadiseler beklen- mektedir. Ezherin büyük şeyhi ile büyük âlimler bir beyaname neş- rederek, bu tehlikeli illeti bertaraf etmek için hükümeti bir kanun neşrime mecbur edeceğini ve bu suretle müslümanlığın misyoner taarruzundan kurtulacağını söyle- mişlerdir. Beyannamede halkın misyoner- İer tarafından vukubulan tecavüz- lere mukavemet göstermeleri tav- siye olunmakta ve misyonerlerin halkı dinlerinden çikarmak için | yaptıkları müstekreh işkencelere işaretle misyonerler tarafından in- şa olunan mektep ve hastanelerin birer tuzaktan ibaret olduğu söy- lenmektedir. Beyannamenin en şiddetli nok- tası şudur: “Ailesi efradınım bu misyoner müesseselerine devam etmesine ABERLERİ © Almanyadaki İ Hususi; toplantı Ancak yarım saat kadar sürebildi LONDRA, 1 (A. A) —M. ! Moleyinde iştirak ettiği Dovning Street toplantısı yapılmış, murah- haslar 35 dakika sonra çıkmaya başlamışlardır. ilkönce İsviçre mu rahhasları, sonra Hollanda ve da- ha sonra M. Bonne ile iki arkada şı çıkmışlardır. M. Bonne akşam üzeri geç va- kit Parise dönmüştür. Hükümetin den talimat alacaktır. .”.. toplantısında İtalya ile Po - ning Street İ murahhası M. Beneduce lonya maliye nezareti M-. Damda bulunmuşlardır. Zan - Amerika tebliği henüz gelmemiş- tir. Toplantıda bulunan bütün ec - nebi murahhaslar yarım saat ka - dar sonra gitmişlerdir. Yalnız M. Moley bir saatten fazla olarak Dovning Street de kalmıştır. Saat 22 den evvel bir tebliğ yapılmıyacaktır. * #4 LONDRA, 1 (A. A.) — Dow ning Strret'de toplanılmadan ev - vel Amerika sefaretinde M, Moley ile M. Bonnet, M. Yung ve Sir gözden geçirmişlerdir, Bu proje altm ölçü meselesi için bir uzlaşmadır. Uzlaşmada, döviz üzerinde spe külâsyon yapılmaması için beynel- milel bazı kontrollar düşünülmüş ve ileri sürülmüştür. Bu pröjenin herkes tarafından kabul edilmesi hususünda nikbinlik vardır. Rusya - İngiltere Prensip itibarile anlaşma neticesine vardılar Londra, 1 (A.A,) — Litvinoff yoldaş ile Sir John Simon arasm- da yapılan müzakereler prensip itibariyle anlaşma neticesine var * mıştır. Gazetelere göre bu anlaşma İn- giliz mühendislerinin bırakılmasi- İ na mukabil İngilterede Sövyet it İ halâtma konulmuş ambargonun kaldırılması şeklindedir." Altın ölçüsü LONDRA,I(A. A.) — M. Makdonald, M. Çemberlayn ve pa / raları altın ölçüsüne bağlı devlet- iler mümessilleri arasmda yapıla - ! cak olan yeni toplantı bu akşama | birakılmıştır. Bu münasebetle Amerika tara- İ fından mühim bir tebliğ yapılaca" İ ğı ümit ediliyor. ? Toplantı Dovning Street'de yar pılacaktır. a erse müsaade eden müslümanlar, İrti - dat etmiş gibidirler.,, Bu beyanname, Mısırm bütüm” camilerinde okunmuştur; * LONDRA, 1 (A. A.) —Dov- müsteşarı nedildiğine göre toplantı bir neti- ce vermemiştir. Çünkü beklenilen m 4 tıda verilecek olanson projeyi Payet | P ŞEFEŞE 5 <i