JAKIT 25 Haziranl933 HİK Â YE MEEEMEEZ HORTLAK Yazan :İ. Ad. Arennes. Herkes kulak kabarttı. Bu inilti tabuttan geliyordu. Hemen tabutu yukarı çıkardılar, | açtılar. Bir kol uzandı, tabutun kena - rını tuttu. Saulün cesedi, doğru - lup kalkmak istiyordu. Hanele düşüp bayıldı. Komşu - lar haykırarak kaçtılar. David, masanm altına girmişti. Çeneleri biribirine vuruyodru. A - caba Saul, ondan intikam almak için mi hortluyordu?. Saul kalkamadı, biraz doğrul:| du, sonra gene tabutun içine düş - tü. Doktora haber gönderdiler. Hasta bakıcı koştu, Saulün yü: züne soğuk su serptiler. Doktor da geldi. Can çekişen adam derin bir nes) fes alınca, hasta bakıcı üzerine doğru iğildi. | Bir zaman, kımıldamadan dur- dular, Birinin canı, yaz günü sar - nıçtan çekilen su gibi çekildiği i- çin; öteki, Azrailin ayak © sesini duyduğu için, kımıldamıyorlardı. Nihayet hasta bakıcı doğruldu, Gerşumun elini sıktı. Başın sağ ol- sun, dedi. Gerşum, malüm olan feryatları nı bastı, yüzünü gözünü tırmıkla- dı, saçını başını yoldu. Küçük Sa- za da ağladı, hıçkırdı. Annesinin matemine iştirak etmesi lâzım de- dil miydi? Davide haber gönderdiler. Saül den Davit nefret ederdi. Bu adam, İ babasından kalma yuvaya ne hak- Fena halde hiddetliydi. Canlı! la gelip yerleşmişti?. i bir adam, ne diye ölü rolü oyna * Kendine haber verene dedi ki: ! mıştı?. — Saul'ü tanımıyorum. Muayeneye başladı. Bu esnada odaya kuzini Mina Davit masanın altından çıka - girdi: muıyordu. — David,dedi, kalkıp annene Doğrusunu söylemek lâzımge - git, kadıncağız matem içindedir. i Mirse, hortlağın gene ölmesini te - DM AHİ ECEİ bi eranranaz MAHKEMELERDE Iki gazete aleyhindeki | bir davanın neticesi Ağaoğlu Ahmet Bey ve arkadaşları dün beraet kararı aldılar Bu gördüm. Ancak, memurları, he- yeti umumiyeden ayırarak, hususi bir sıfatla itham etmek istemedi « gim, yazışımdan bellidir, 'Şu veya İstanbul ikinci ceza mahkemesin - | bu daire, şu veya bu müessese, diye de, dün öğleden sonra bitmiştir. bir tahsis de yoktur. Heyeti umumi Dava, “Ak,, gazetesinin 31 ma! ye itibarile, bütün şarkta vazife yıs tarihli ve üç numaralı sayısında | hissinin tetkik ve tahlili, bunu te - çıkan “Vazife,, serlevhalı bir baş| lâkki edişin tenkidi.. O kadar!.. makaleden dolayı açılmıştı. “Son .. Posta,, da, bu baş makalenin bir Müdafaalar kısmını, “İster inan, ister inanma!,, İ Müddei umumiliğin mütaleası a. sütununda neşrettiği için, mahke «| lındı. Muavin Ubeyt Bey, dava ta- meye verilmişti. lepnamesinde yazılanları tekrarla, İlk'mubakeme celsesinde, Akın | ceza istedi. Vekiller müdafaaya da sahibi, umumi neşriyat ve yazı iş-| vet edildi. leri müdürü Yusuf Ziya, Son Posta| Önce “Akın,,nın vekili Srddık Sa sahibi Ali Ekrem ve neşriyat mü -! mi Bey, müdafaasını yaptı. Bir dürü Halil Lütfi Beyler, sorguya çe | makalenin yalnız bir kısmını ala “ kilmişler, baş makaleyi yazan Akın | rak, altını üstünü ve muhtelif ke - baş muharriri Ağaoğlu Ahmet Bey, ; sımların biribirlerine bağlanışını “Akm,, ve “Son Posta,, gazete leri aleyhine müddei umumilikçe açılan matbuat kanununa muhalif hareket davalarına ait muhakeme, 1 YENER emsan anka Ceza kanunu Tadilden ancak 60 k istifade edecek Ceza kanununda yapılan d* likler, dün İstanbul müddei miliğine bildirilmiştir. İ i İstanbul müddei umumili mat şefi İsmail Hakkı, m den Salim ve'Celâl Beylerd şekkül eden komisyon, 698 #f kümun dosyasını gözden geçif tir. Neticede, bunlardan 60 K#f yapılan tadilâttan istifade eğf tesbit edilmiştir. Bu 60 kişiden 15-20 kadar men tahliye olunabileceklerdif , cak, kanununun bazı maddele" yapılan değişikliğe göre ci azalan mahkümlar, önce mahkemeye verilecekler, detleri mahkemece indirilecek ra serbest bırakılacaklardır.B hakkındaki bu muamelenin tamamlanması muhtemeldir." Limon Kralının muhakemesi Limon kralı Diyamandinin # -— Hangi annem; annem, Rus: | yadan gelirken vapurda öldü. — Ama baban Hanele ile ev- lendi. Hanele seni evlât gibi bü - yüttü. Annen ölmüştür. Baban yal- niz yaşıyamazdı. Evlendi. | Ve Davidi tutup omuzundan! sokağa çıkardı. : ». absh bir doktor geldi.| ne şöyle bir göz at-| ti. Rapournu yazıp çıktı. Cesedi tabuta koydular, menni ediyordu. Evvelden Saul - den nefret ederdi, şimdiyse kor - kuyordu. Doktor birdenbire doğruldu. Dik dik, Mina ile Hanelenin yüzüne baktı: Mevt kat'idir. Kadınlar bir şey anlamadılar. — Ne olmuş?.. ne olmuş?. Doktor, onları sağır zannetti, haykırdı: — Ölmüş, ölmüş!.. Ertesi günü, tekrar cenaze me - müderris sıfatile Darülfünundaki imtihanlarda hazır bulunduğun - dan, mahkemeye gelememiş, sor - | gusu düne kalmıştı. Dünkü muhakemeye, dava edi- i lenler, vekillerile beraber gelmiş - lerdi. Ağaoğlu Ahmet B.in hüviyeti tes likdava ve muhakeme telebnamesi tekrar okundu. Bunda, “Vazife,, «İ serlevhalı baş makalenin, memur - lar hakkinda suizanni davet eder müphem bir tarzda yazıldığı ve Birkaç 'sdam tabutu sırtladı.| rasimine başlandı. Ceset tabuta| şark ile garp arasinda farklardan Merdivenlerden inmiye başladılar. | kondu, tabut sırtlandı. Bir aralık adamlardan biri kay:| dı, tabut düştü ve merdivenin alt basamağına kadar kaydı. Alt basamakta durunca, derin- den derine inilti duyuldü. l ".rreiRAKEAAEREEENİNMEBENENAESEEASARENEEEEYERETEEEUAON BRAAS EENANUSEEANUEEENAEAEEE00e 0002 Bu sefer, merdiven başına gel dikleri zaman David tabutu taşı - yanlara yaklaştı: — Bu sefer dikkat ediniz, dedi, ayağınız sakın kaymasın! Karısını öldüren Şevket Beyin muhakemesi Katilin ruhi ve asabi vaziyeti tetkik olundu, karara kaldı Bir müddet evvel, kendisinden boşanmak isteyen karısı İclâl Hanı mı öldürmekten suçlu olarak İstan bul Ağır ceza mahkemesinde mu- hakeme edilen güzel sanatlar aka- demisi sabık müdür muavini Şev - noktasmdan 47 inci maddenin tak diri sebep olarak dikkate alınma - sını, bu suretle ceza verilmesini is- temiştir. Bundan sonra, müdafaa yapıl - mış, Şevket Beyin cinayeti işlerken ket Beyin muhakemesine, dün İs -| asabi bir buhrana kapıldığı ileri tanbal Ağır ceza mehkemesinde detam edilmiştir. Şevket B., evvelce tehevvürle cinayet işlemekten on iki buçuk sene hapse mahküm edilmiş, tem- yiz mahkemesi, bu kararı, asabi ve | ruhi vaziyeti etraflıca tetkik olun- mak üzere, bozmuştu. Dünkü muhakemede Şevket Be- yin öldürüleceğine dair müddei u- mumiliğe bir ihbar yapıldığından, polieçe ihtiyati tedbir alınmış, mah i keme salonuna girenlerin üzerinde | silâh bulunmaması için, arama ya- pılmıştır. Mahkemede, müddei umumi mu avini Ahmet Muhlis Bey, Trbbi Ad MH raporu etrafında teşrihte buluna- rak, mütaleasını bildirmiş, asabi ve ruhi vaziyetin raporda tesbiti sürülmüştür, Neticede, muhakeme, kararin müzakeresine kalmıştır. —-———— Mısır ve pamuk Mısır hükümeti, hemen tatbik edilmek üzere Mısıra ithal edile- cek pamuk iplikleri ve pamuk mensucata ait gümrük resmini ar- tırmıştır. Pamuklu iplikler gümrüğü, ba- dema alelâde ipliklerin tabi bu - lunduğu yüzde 10 ve yüzde 20 ta- en büyüğünün, vazife hissinin ora- daki inkişafı olduğu şeklinde bir mukayeseye girişilerek, tecavüz * kâr vaziyet alındığı kaydedilyor, yazılan şeyler, matbuât kanununun otuzuncu maddesine uygun görülü yordu. Ağa oğlunun cevabı Reis Hâmit Bey, Ağaoğlu Ah - met Beye sordu: — Okunanı işittiniz. Buna karşı ne diyeceksiniz, Ahmet Bey?, Ağaoğlu Ahmet Bey, ayağa kalk tı: — Ben, dedi, müddei umumi beyin bu tefsir ve telâkkisine hay- ret ederim. O makale, sadece içti- mai bir illetin tahlil ve tesbitinden ibarettir, — Memurlar hakkında suizan u- yandırır, diyorlar. oUyandırmaz mı?. — Makale, heyeti umumiyesi itibarile, alelumum şarkta ve bu a- rada bizde de, vazife hissinin Av- rupadaki gibi inkişaf etmediğini gösteriyor. Bu kanaatimi, müşahe - deye müstenit olan bu kanaatimi, İ huzurunuzda da tekrar ederim. Yazdıklarımda, memurlarm şah siyeti maneviyesini istihdaf yoktur. Maksadım, efradı milleti intibaha davet etmektir. Eğer vazife hissi, bizde de, meselâ Almanlarda ol - duğu gibi inkişaf ederse, mesaimi- zim verimi, şimdikinden altı kere daha ziyadeleşecektir. Makalem, tenkit mahiyetindedir,. Bir nokta *“Vazife,, serlevhalı baş makale bit edildikten sonra, müddeiumumi | düşünmiyerek mana çıkarılması doğru olmadığını, heyeti umumiye den mana çıkarmak lâzım geldi « ğini söyledi.-Teşkilâtı esasiye kanu nunun 73 üncü maddesindeki tefek kür serbestliği esasini teşrih etti. Matbuat kanununun 30 uncu mad- | desinin ilmi mülâhaza ve tenkidi takyit etmediğini, içtimai bir mara İ zın hüsnüniyetle ve önüne geçil - | mesi temennisile ortaya konulma - sının suç teşkil etmediğini ileri sür dü. “Son Ponta,,nın vekili eski Adli: ye müsteşarı Ferit Bey de, suç un- | surlarının tasnifi yolunda Sıddık | Sami B, tarafından yapılan müda- faaya iştirakle, “içtimai her han- gi bir nakisenin tetkiki, suç teşkil etmez. Şark ile garp arasında bazı noktalardaki farklara işaret olu * nabilir. Burada mevzuu bahsolan, Türkiye memurları değil, sadece bir haleti ruhiyedit. Hakiki ve şah si bir kütleyi istihdaf etmiyor. Ve- rilecek beraat kararının müekkille rimede teşmilini isterim,, dedi, Bundan sonra Ağaoğlu Ahmet Bey, müddei umumiliğin mütalea - sma bir şey ilâve edip etmiyeceğini sordu, “hayır!,, cevabını alınca “o halde son söz benim!,, diyerek şunları söyledi: — Cümhuriyetin istinat ettiği a- na kanunun, teşkilâtı esasiye ka * I nunun 32 inci madedsinde vatan -| İ daşların hakları tesbit edilmiştir. | Orada, serbesti tefekkürden, bun: ların icra vasıtası olan kelâm ve kalemle kontrol yapmak hakkın - dan da bahsi vardır. Bu hak ve se- lâhiyet verilmiştir. Gerçi bu hürri « yetler, mutlak değildir. Bunları tak yit edici nazım kanunlarda mev- cuttür, Ama bu nazım kanunlar, a- na kanuna münafi olarak tefsir e- dilemez. Meselâ, ben “Türk fakirdir, mem leketteki servet menbaından daha fazla istifade çarelerini aramalı, Türki zenginleştirmelidir. der - sem, bundan Türk milliyetini tah - kir, Türklüğü tahkir manası çıkar mı? Müddei umumilik bundan do- layı beni mahkemeye sevkeder mi? Bence, bunda suç mahiyeti olmadı. rifeye çıkarılmıştır. Beher metre | okundu. Bunun okunması tamam - İ ğı gibi “vazife, makalemde yaz - murabbaı 140 — 180 gram gelen | ltınca, reis Hâmit Bey, bir nok-| dımlarımda da suç mahiyeti yok - pamuk mamulâtında yüzde 30 bir fazlalık görülmektedir. Bu artırılışa sebep, Japon em- tiasının ucuzluğuna karşı Mısır mamulâtını himayedir. ta hakkında izahat istedi: tur. Orada yazılanlar, böyle bir da — Makale, “Allo, Allo,, diye bir | vaya- mevzu teşkil etmemeli idi. muhavere ile başlıyor. Bu muhave Ben, bir haleti ruhiyeden bahset - reyi, neye müsteniden yazdınız. | tim. Esas, budur, ifadesi, tenkittir. Böyle bir hâdise olmuş mudur?. — Ben, böyle hâdiseler olduğu- “Tecavüz değildir. i Muavin Ubeyt Bey, “mütaleamız | aran saramamaa a hakemesine dün öğleden gümrük ihtisas mahkemesindi vam edilmiştir. İ Haydarpaşa ve İstanbul #f rük müdürlüklerinden gelen kereler okunmuş, sabık mul! müdür muavini İbrahim Re: yin gümrükten geçen lim ne şekilde çıkarıldığı ve ko ile muhafaza memurlarının. ve salâhiyetleri hakkındaki deti dinlenilmiştir. Muhakeme müfettiş Reş yin “dinlenilmesi için 29 h K perşembe günü saat ona b mıştır. e g ——-— — Bir davave bir tertip y “Son Posta,, gazetesi al bir istatistiki bazı yerlerini d€ tirmiş olarak neşretmediği açılan dava, dün İstanbul ceza mahkemesinde neticeli tir. Bu değişikliğin kasti ol, pılmadığı, tertip yanlışlığı yetinde olduğu neticesine beraat karaı verilmiştir. Ç i Eroincilerin 'muhakef” bugüne kaldı . İİ Eroin kaçakçılığına ait i meye dün İstnabul Ağır e İ kemesinde devam edilecek, #4) ler dinlenilecekti. Daha önce? len davalar uzadığından, bil karısı İclâl Hanımı öldü: ; suçlu Şevket Beyin u i çok uzun sürdüğünden, bu ” bakılma sırası gelinceye kad at on sekiz buçuğu bulmuşt! Suçlular, on sekiz buçukta © keme huzuruna getirilmi: 4 rada vekilleri, vaktin Bi dinlenilecek şahitlerin on döğ olması itibarile, muhakem gün tehiri zaruri olduğunu * mişlerdir. ii Mahkeme, bu isteği kabul * muhakemeyi bu sabah saat “ çuğa bırakmıştır. “3 varittir,, dedi. Reis Hâmit B' hakemenin bittiğini bildirdir gi” Hâmit, Haydar, Naki ve met eyler, kısa bir müz sonra, makalenin sadece bir tahlil va tenkit mahiyet duğu noktasmdan ittifak kararı verdiler. Ağaoğlu A” “Çok teşekkür ederim, dedi”