Anadoluda HHİt Şehirleri tkinci makaleyi yarınki nüshamızda neşredeceğiz Onuncu sene: No. 3280 umhurı Senenin en Sıcak günü! Para kıymeti Düşürülmemeli! Bu kanaatimiz konferansa bildirildi Londra 24 (A A ) Para ve iktısat komisyonlannda parayı düşürmek fikrinin aleyhinde mutaleamız söylenmiç ve paranın kıymetinı dü şürmek suretile eşya fıatlanna sun'î surette tesir yapılması nazariyesinin mânasizlığı izah edilmiştir. Yunan delegesinin borçlara karçı esya vermek suretile borçlarm ödenmesi hakkındaki tezi tarafımızdan takviye edilmiştir. larla güldüren saka ve nüktelerini ga yet mebzul olarak sarfetti. tktısadî ve malî komîsyonların mesai tarzlan başka olduğondan bircok müşkiilât çıkmııtı. Bunun önünu almak için de Fransa Maliye Nazm M. Bone her iki komisyonun müfterek mazbata mu* harriri intihap edibniftir. Malî komisyonun malî ve para ifleri diye ikiye ayrdan komiteleri simdrye kadar hafi olarak içtima ediyorlardı. Fakat gaseteciler nasil olsa bir yolunu buhıp komitelerde gorSfulen seyleri Sg • rendiklerinden bundan sonra komitelerm alenî olarak içtiıruı etmeleri Inrar lastmlmıstB. Konferansm tarzı mesaisini vemüfzakere osulünü ıslah ederek bu böyük toplanhyı mkîlâlden kurtarmak için sarfolunan gayretler umumî su rette takdir edilmektedir. Fakat konferansm mu vaffakiyetli yalıuz mesai tarzmın ve müzakere usulü • nün mükemmel ol Komisyonlann maz masına bağh de bata muharrrri M. ğildir. Konferansı J Bone akamete sürükliyen esas unsurlar, büyük devletlerin iktısat ve para işlerine ait Mabadi 6 ınct sahifede Golge Çiçeği Tefrikamız Başhyor Pazar 25 Haziran 933 Bu güzel hikâyeyi yarınki nüshamızda bulacaksınız ISTANBUL CAĞALOGLU Telfrraf re mefctnp adresi: Comhnriyet, tstanbul Porta kutnsa: tstanbul, No 9M Telefon: Başmnharrfr: 22366, Tabrlr müdürtt: 23236, tdare mfldürü: 22365, Matbaa: 20472 Veremle mücadelede Fridman aşısı «Hataya »aplanıp kalmahtan•a hata vasttasile hakikate yürümek evlâdır.» Goethe ttanbul Veremle Mücadele Cemi yetinin geçenlerde toplanan yıllık kongresinde gürüsülen mevzulara dair cemiyetin organı olan «Yaşamak Yolu »nun ton zamanlarda neşredflen 49 50 numaralı niishasında bir nayK malumat vardır. Malumdur ki Veremle Mücadlee Cemiyeti yalnız veremle değil, ayni zamanda ve bel ki birmcisinden daha şiddetle memleketimîzde flk defa tarafimızdan tat • bik ve veremle mücadelede kıymeti olduğn iddia edilen Fridman (Fried mann) aşısile de mücadele halindedir. Bu mücadeleyi ilmî esaslar dahilinde ve bitarafane yapsalar kîmsenin bir diyeeeğî olmaz, çünkü nihayet: «Her yiğitin ayn bir yoğurt yiyişi vardtr». Fakat oyle yapılmıyor, Fridman (Friedmann) aşısının faydası ve zararsız • lığile mukayese kabul etmiyen eski ve karuık usuller ölçüsüz methedüiyor ve fcimseye zaran dokunmadığını muarızIarm de kabul ettiği bu usule karşı a mansıı, sutematik bir hücırm yapıhyor. Cemiyetin merkez heyetinin kongrede beyanatı ve. «Yaşamak Yolu» nun son nüshasındaki yazılan bu noktai nazardan şayanı dikkattir. Bundan başka Fridman aşısmın etibba ve hastalar arasmdaki aon inkişafından telâşa düşen bir arkadaş bu usul aleyhinde rad • yoda bir konferans vermek zahmetini de flıtiyar etmiş! IIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIllllllllllllllllMl Parayı Düşürme Fikrini kabul Etmiyoruz mıııııııırm m... ,.,.....,.,..., Londrada bedbinlik havası D P Konferansı Makdonaldın şakaları oyahyor! Amerikan heyeti arasında bile ihtîlâf var: M. Hul bir teklif yapıyor, Pitman hemen tekzip ediyor Gazetemizin bir hizmeti Dün akşamki firtma f kazasız geçti... Dün aksam saat 20,30 sulannda sehirde çok sürmiyen fakat oldukça siddetli bir firtma ç&rmşhr. İki üç gün dür devam eden sıkıcı sıcakların bir tabiî neticesi olan bu fırtına, lehülhamt, tehHkesiz gecmtştir. Liman tahlisiyesi denizde hiçbir kaza olmadığuu beyan etmistir. Kandilli Rasathanesi dünkü hava hakkmda şu malumah veriyor: Dün rüzgâr saat yirmiye kadar yıldız ve lodos arasmda mütehavvil es miştir. Fakat tam 20,30 da anî bir tahavvülle karayelden birdenbve şimale dönmüştür. Sürati saniyede yirmi, yirmi bes metreye çıkan rüzgâr şimallediği esnada tazyit 752 ye kadar düşmüstür. Dün hararet gölgede 33,5 dereceye yükselmiştir ki bu, senenin şimdiye kadar kaydedflen en fazla sıcaklığıdır. Gece saat 21 de derecei hararet 19,5 e inmistir. Azamî ve asgarî arasmdaki bu fark ta şayan dikkattir. Bugün rüzgâr şimal ve karayel ara smda mütehavvil olarak esecektir. Yağmur yoktur; ve fevkalâde bir hâdise de memul degüdir. İskenderiye hattının ilgasından vazgeçildi Celâl Bey, seferlere devam edilmesini bildirdi, mesele yeniden tetkik edilecek Londra mektubu Londra 22(Hususî Muhabiri mizden) tktısai konferansınm i • kinci haftası ortalarına gedi. Hâlâ ortada müs bet bir netice yok. Ati hakkında da ümitler gayet zayıftır. Bedbinlik konferans mehafilini müstevli bir hastalık gibi sardı. kahkahalarile Bunun için kon Bol feransı idare eden konnjeransı oyalı ler basta tngfltere yan İngiliz BaşveBasvekili Mister kih M Makdonalt Makdonalt olduğu halde fevkalâde iç tima ve müzakerelere liizum gördiiler. Konferansı idare eden ba«hca üç mühim t*»sekkül vardır: tktısat isleri ko • misyonu, para isleri komisyonu, kon • ferans umumî divan heyeti... Fevkalâde ahval dolayısile bu heyet evvelki gün Mister Makdonaldın riyasetinde toplandı. Bu içthnada ikttsat ve para isleri komisyoniarmm reisleri M. Koks ve Colijin ve ttalya ve Fransa maliye naztrlan, Belçika hariciye nazın ve konferans reiii sanisi M. Himans nazir Dufunmustur. Bu içtimada bu heyetin badema konferansta zuhur edebilecek müsküiâh tetkik etmek ve halli çarelerini aramak üsere her sabah toplanması esası kabul e.dildi. Bu toplanışta tngiliz Başvekili fevkalâde faaliyet gösterdi ve konferansm atisi hakkında pek emin otduğona murahhaslan Hcnaa çalıstı. Reis olmak ftibarile mumaileyh konferansm akim kalmasından tevelliıt edebilecek vahim akıbetleri pek iyi takdir ettiğinden bedbinlik havasmı dağıtmağa çok ehemmiyet verdiâi her türlü tavrü hareketmden anlasılıyordu. Mister Makdonaldın herhangî ciddî meselede şakalar yaparak zıhinlere in şirah verdigi ve liizumu halmde son derecede müheyyiç bir lisan kullandıgı ötedenberi diplomatlar arastnda ma lunvdur. Fakat bu defa Makdonalt; ihtimal vaziyetin fevkalâde vahim bir sekil almasmdan dolayı olacak, atesin ve müheyyiç sözlermi ve herkesi kahkaha Mütehassıs Hines Bugün geliyor lsüenderiye seferlerinin ılga edılmemesı hususundakı neşriyatımızı nazan ibbara almak ve seferlerin devamını emTetmek suretile memlekete büyük bir hızmette bulunmuş olan kıyemtli tktısat Vekilimiz Celâl Beyefendı ve Ege vapuru Yazm üçüncü sahifemizde Bütün bunlar bize de efkân umu • miye karştsmda davamızi müdafaa etmek hak *«e vazifesni veriyor. Biz dü|ünüyoruz: Verem gibi amansız bir derde karşı ort«ya cıkan bu kadar başit bir" usuİ aleyhindebi bu sistematik hücumlar muayyen bir tabiyenin eseri değilse hususî bir zihniyetin tecelli • yatj olmak tâzımdır. Binaenaleyh bu düsünce bize profesör Bleulerin ta babette el'an bazı sakat düsüncelerin hükmuran olduğu hakkındaki tezini hatırlatth Asnmızm ruhivat âleminde büyük bir mevkii olan Zürih üniver • sitesi marazi ruhiyat prof. Bleuler a • hirert kitap halinde nesrettîği bu tezlerînde rSva ve erken bunamada görii • len bîr düşünce tarzmın hekimlikte el'an mevcudiyetinden ve îzale carelerinden bahsediyor. ( 1 ) ilmî tabirile «autisme» denilen bu düsünceyi mü • ellif söyle tarif ediyor: «Autistique du•üncenin şe'nî mantıktan inhiraf eden kendisme mahsus kanunlan vardır. O, bakikati aramaz, yalnız arzuların tat • minini düsünür. Şe'nî, mantıkî düsün • ce ile yapılan tecrübî tedailer (Asso ciations) burada yerlerini tesadüfî fikir rabıtalanna, müphem müsabehet îere, bilhassa infial (Affectivite) ihtiyaçlanna terkederler ve tecrübevî tedailerrn işe k^stıklan yerde de bu, an cak gayrikâfi ve ihmaikâr bir surette vuku bulur). Böyle geri bir zihnivetin hekimlik te mevcut oluşunun sebeplerini bu şu • bei ilmm hayat, ölüm, hastalık gibi tamamile anlası'ması buerünkü viikufu muzun haricinde olan mevzularla rrgul olmasmdan baska hekimin bildiei bazı bakikatleri meselâ hastalı&m gavrikabili tedavi oluşımu hastasradan saklamak mecburiyetinden ve kendinin bile faydasızlığma kanî oldugu sevleri yapıyor görülmek arzusundan da ileri getebileceğini anlattıktan sonra diyor ki: «Kâfi derecede malufnatımızın vokluğu ve kudretimizi cok asan insivakî ihti yaçlanmızm sevkiledir ki, tıbbî tefekfcür, ayni derecede kamtk, fakat saa • det veya felâketimizle alâkası olmıyan nebatat ve hayvanat gibi iiimlerden daha zîyade »e'niyetten uzaklasıyor.» Mesleğimizin fikrî istikamet hatlanna karşi bitaraf ve ilmî bir tenkit yüriîten bu çok kıymetli eseri meslektaslarımıza tavsiye ederken arzettiğim gibi Veremle Möcadele Cemiyetinin yıUık kongresindeki bazı beyanatın bu mevzu île sıkı alâkasına isaret etmekten kendimi alamıyacağım . tlkönce Tevfik Salim Pasaya izafe eidilen beyanata temas edeyim. Muhterem Paşa bizim «Cumhuriyette yaz dığimız makaleleri kastederek bazı sözler sarfetmiş olduğunu «Yaşamak Yo • lu» nda okuyoruz. Paşamızm böyle boş sözler söyliyeceğine hiç üıtimal ver • Dr. FUAT SABİT Mabadi 6 tnct sahifede tl] E Bleuler: Das autlstisch undıs siplinlerte Denken in der Medızın und eberaindung /BerUn. 1927. M. Hines tetkikatmî müteakıp Londraya giderek Celâl Beyle görüşecek Yımaır muhaHfleri, hükuıııeii ^iddet kullanmakla Türklyenfn iktisadî vaziyetini tetitham ediyorlar M. Metaksas M. Venizelosa çattı kik etmekte olan Amevikalı müte • İntihap düellosu! hassıslar heyetinin reisi Mister Hines bugün Loyd ekspresle Avrupa dan şehrimize gelerek dogru An karaya gidecektir. Kendisini karşılamak üzere muavini Mister Samervil evvelki gün Ankaradan şehrimize gelmiftir. Mister Hines Ankarada on gün kalarak hazırlanmış olan iktısadî malumatı tetkik edecek ve lâzım gelen kararlan verdikten sonra 6 ağustosta fstanbula dönecektir. 6 ağustostan 12 ağustosa kadar şehrimiz ticaret ve iktısat mehafılinin mühim erkâmnı, ecnebi vapur kumpanyalan mümessillerini, ecnebi banka müdiirlerini ve daha birçok ecnebi iş adamlanm, Sanayi ve Kredi Bankasının Voyvodadaki binasında Mabadi 3 üncü sahifede KENDİ KENDlMİZl TENKIT J Atina 24 (Hususî) Selânikten abnan haberlere göre Hürriyetperver Fırkası LJderi M. Metaksas dün akşam kalabalık bir hark kütlesi huzurunda bir nutuk irat ederek M. Venizelosa şiddetle hücum etmiş, Ahrarlann 4 sene süern idaresinin felâketli ve kanunu esasi ahkâmmı payemal eder şeklinde devam etmis olduğunu söylemistir. M. Metaksasa yapılan istikbal kayde şa yandır. Muhalefetin ittihamı Atina 24 (Hususî) Muhalifler hükumetin Selânik intihabatını kazan mak için almakta olduğu tedbirleri protesto ederek mütemadiyen hükumeti terrör yapmakla ittiham ediyorlar. Muhalefetin protestosunda zikrolunan hükumet tedbirleri meyanında Selânikte askerî kıtaanın silâh basında bulunması için verilen emirden de bahsedili yor. Yunan Hüriyetperver fırkası Lideri M. Metakuu silen tevkif müzekereleri sıra île icraya konmakatdır. Atina 24 (Hususî)Dün öğlcden son< ra sabık jandarma Papa Anderiya şahit sıfatile dinienmiştir. Bu tahidin ifadesinı göre tevkif edilen Bosini failler grupunun başı imis. Bu grupa dahil olanlar arasmda Anti Venizelist Selânik meb'nsu (Milimelâs) ta bulunmaktadır. Bu neticelerin öğrenilmesi büyük bir hayret uyandırmıştır. Lagoyani meselesi hakkında yeni tahkikat yapılması emredilmiştir. Sovyet Rusya, Almanyayı şiddetle protesto etti Almanya; Londra konferansmda devletleri Rusya ile harbe mi davet etmiş? Moskova 24 (A.A.) Tas ajana bildiriyor: Sovyet Rusyanuı Berlin se firi M. Hinçuk, hariciye nazır vekili M. Bölova bir nota vermiştir. Bu notada Londra iktısat konferansmdaki Alman heyetinin mezkur konferans iktısat ko • misyonu reisine bh* muhtıra vermiş olduğunu ve bu muhtıramn Rusyaya taalluk etmekte bulunan bir cümleyi ihtiva etmekte bulunduğu beyan edilmekte dir. Bu notada Alman heyetinin diğer devletler mümessilleri hareket noktası Rusya olan ihtilâllere ve dahilî karga salıklara elbirliğile nihayet vermeği teklif etmiş oldugu ve bunun cihanı Rus yaya karşı harbe davet demtk olacağr ilâve olunmaktadır. Bundan başka muhtıramn heyeti umumiyesinden Alman yayı müstemleke halme sokmak üzere bir kısun Sovyet arazisi istediğinin anlaşılmakta bulunduğu söyleniyor. Sovyet noktasi, bu kabil hasmane beyanatın 24 nisan 1926 senesinde Berlinde aktedilmiş olan dostluk ve bitarafhk muahedesindeki taahhüdat ile taban tabana zıi olduğunu ifade eylemektedir. M. Hintchouk bu notayı verdikten sonra, hükumetinin emri mucibinc» i • Şehrin yolları stanbul Vilâyetinin en iyi çahştığı sahalardan biri şüphesız yollardır der sek pek çok Istanbullunun böyle bir iddiayı birçok tereddütle karşılıyaca ğını biliriz. Çünkü burada herkes ken di semtinin yollanndan az çok müştekidir. Ancak lstanbul sehir itibarile çok geniş bir »ahaya yayılıyor, ve vilâyet olarak ta acilen yollara ihtivacı olan mühim mühim mmtakalardan mütesekkildir. Vilâyet son beş altı senenin pek az zamanı içinde gerek şehİT, gerek vilâyet olarak pek mühim olan bu saha ve mmtakalarda çok, ve bazılan pek jyi yollar yaptırdı Sahanın genislisi. yol ihtiyacmın çokluğvı bu uğurdaki meskur mesainin neticelerinin derhal göze çarpmasına mâni oluyor, ve bu gıdişle tstanbulun sehir ve vilâyet yollannın ne zaman göze çarpacak dereceyi bulacağını keatirmek müşküldiır Eğer bu kadar beklemeğe vaktimiz ve sabrımız yoksa ki doğrusu budurlstanbulun sehir yollannm yapılması nı daha acil bir esasa bağlamak lâzım geleceğini anlamalıyız Evvelâ ihtiyaca elverişli en iyi yol taayyün etmelî, Sonra şehrin her evi ve her ailesi bu ihtiyacı mümkün olan süratle bertaraf efmek için yeni külfetlere katlanmak zaruretini kabul eylemelidir. Her ev ve aile nihayet bu şehrin âdeta kendi evlerimiz mesabesinde kendi şehrimiz olmasını anlamalıdır. Biz bu isrn başka çıkar yolunu balamıyoruz. Ama bu yeni külfeti bir'tek sart ile kabul edebiliriz: Artık Arnavut kaldırımını istemeyiz, hakikaten yol isterizl ra •• Tevkifat devam ediyor Atina 24 (Hususî) Son arastırmalar sayesinde suikast tahkikatının çok ilerlemiş olduğu anlaşılıyor. Istintak hâkimi maznunlann kaçmak ve sair sekilde adliyeyi uğrastırmamalan için bunlann isimleri etrafmda büyük bir ketumiyet muhafaza ediyor. Yeni ke • lllllllllllllllllllllllllllliniMIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIMIIIIIIIIIIIIIIIIllirillHIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIII1' Bir senede on sene! Fransız muharriresi: «Birçok hususlarda Fransayı geri bıraktınız» diyor Tanınmış Fransız kadın muharrirlerinden Mm. Miryam Harrinin şehrimize geldiğini ve Bursaya kadar da kifa bir seyahat yaptığını yazmıştık. Madacn Miryam Harri dün ken • disile görüşen bir muharririmize demiştir ki: « Tetkikatta bulunarak yazı yazmak üzere İrana g.tmiştim. Uzun müddet kaldım. Her sene muharremin onunda Iranlıların Hüseyni öldürdüklerine ned'ametlcrini izhar etmek üzere yaptıkları âyini görmek istedim. Halbuki İran hükumeti bunu menetmiş. Bana, halen bu âyinin Irakta yapılmakta olduğunu söylediler. Görmek için Bağdada gittim. Âyinde bulundum; aman ne garip şey o!.. tranda şimendifer yok. Tetkikat yapmak için bütün memleketi oto • mobille dolaştım. Yollar çok ama pek çok fena... O kadar fazla yorulMabadîS^inci tahıfede Rusya Hariciye komheri M. Litvinof ki memleket arasmdaki itilâflara îsti nat eden munasebetlerin Almanlar tarafından bozulmui olmasını protesto •tmiftir. Maruf Fransız muharrireti Mm. Miryam Harri setrklı kıyafetile