o—6 — VAKIT 3i Haziran 1933 Hindu Avrup varisleri kimdir ? Hitit saltanatını yıkan bir Hindu Avrupai kavmin mağlüplerin ismini muhafaza ederek bir müddet saltanat sürdüğü tahmin olunuyor Müsteşriklerden profesör Fr&dö ric Hrozni Hitit yazıları hakkın - da mühim bir makale neşretmiştir. Profesör bu makelede Hitit yazısı ile Hindu Avrupai yazılar arasm- da müşabehetleri göstermektedir. Makaleyi aynen tercüme ediyo - ruz: Hitit yazısının tetebbüü esnasın yaptığım keşiflerden birincisi müf redi mütekellim zamirin intibakı - nı bulmak oldu. “Je,, kelimesi bü- — tün lehçelerde en eski ve en mü - — him kelimelerdendir. Bu kelime - | İması her hangi bir İisanm ele büü için bir çok yeni tabirler den kıymetlidir. Bir ideogram nasıl okunur? Hitit kitabeler evvelâ sözü söy- © Niyen kimsenin tasviriyle başlarlar. (1 ve 2 numaralı şekiller) bu ke- limenin kıymeti telâffuziyesi meçhul olsa bile “ben im,, ile ife- de ilk hatıra gelecek şeydir. Maa- © mafih Bulgar madeninde bulun- © muş olan bir kitabede bu işaretler- “denbiri yerine (3) numaralı şekil görülmüştür. © Bu şekil bize savti bir ifade te- “ min eder, Ağlebi ihtimal bu şeklin > telâffuzu (a — mu) dur; bunu böy — le kabul etmemizin sebebide şu- dur: (4) numaralı şekilde görü - len mukavves işaret ((5) numara- İı (ideogram) dan yani öküz ka - fasından husule geliyor. Bu işaret ; altında (Mutavallu) hükümdar is» | mi başladığından şüphesiz (mu) | çi ftuz edilmektedir. 6) numaralı şekildeki mukav- ves şekle gelince baş işaretidir. (7 numaralı şekil) . Bu baş şek- Yine (8 nrmaralı) şekille suretinde tesadüf olunduğundan tevali İnmda (tumakalas) dendiği anlaşı ! cada (piye — pied) şeklinde bu » i dır. Bu kelimenin süphesiz “a,, savtiyesi kıymetinde dir. | Bundan (je) nin yani (ben) | © mânasına gelen zamirin hiyerog - | “Kfik Hitit yazısında (a — mu) ! — ya tevafuk ettiği neticesine var - | dım. Bu kelime bana (cun&iforme) — Hitit yazısındaki (amug) u rum - ca (emci) yi ve saireyi hatırlat - ©. Bu garip hâdise Hiyeroglifik| “ Hitit lisanının rumca, Jâtince ve © Slâv lisanları ile karabeti olan — Hindu Avrupai bir lisan olduğu a i veriyor. bu kelimeye müfret mülki za- mir vlan (ames) de merbuttur. Bu Fransızca (mon) orumca (amos) şeklini alan (benjrı) keli- “ mesidir. Bundan başka bazı de - “fa (ames) şeklinin yerine (meas) şekli gelir. Bu şekil zahmetsizce © Lâtince (meus) a intibak ettirile - bilir; o Hiyeroglifler arasından bir medeniyetin tetebbüü | © Hiyeroglifik Hitit lisanmın Hin- du Avrupai grupa ithal eden di | ğer bir misal söyliyeceğim. (9 nu- - maralı) şekilde kamerin hilâli ga- | “TR © rip bir kaide üzerinde görülür. Bu “işaretin telâffuzunu (menulas) o - “larak buldum. Bu da lâtince| — (mensis) Litüanyaca (menulis) ke Timelerini hatırlatıyor. o Bu keşif | - medeniyetler tarihi noktai naza -| © rından da alâka uyandırır. İ © Çünkü hali hazırda sancağında e Bilâl bulunan memlekette Milât - tan iki bin sene evvel mabetlerin | tus) dır ve böylece devam eder. | Bu istilâ, Hindu Avrupai millet - önüne bu işaretin konduğu ve bu i Böylece Hiyeroglifik Hitit kitabe | lerle Slikyalıların ve Hititlerin on 2 Si hilâlin daha o vakit sembolik bir kıymeti haiz olduğu tezahür eder. Ayni suretle güneşe Hitit lisa - labilmiştir. Böylece cunâiforme Hitit lisanmda görülen ve mânası henüz meşkâk olan (tumakesar) kelimesinin mânası meydana çık - | mıştır. Bu iki kelime Hindu Avru- pai bir menşeden gelmişe benze - miyorlar, İki ilk hece Mısır güneş ilâhı (Atona) nın ismini hatır - latıyor. Mısırlıları küçük Asyaya yaptık ları seyahatlerde (Atona) ilâhına tapmak itiyadını ithal etmiş olma- ları ihtimali de vardır. Hindu Avrupal menş'e malik olan diğer bir Hitit kelime de (10 ile gösterilen ve (padai) telâffuz edilen kelimedir. Bunu zahmetsiz- ce lâtincede (pedes) ve Fransiz - luruz. (Şekil 11) deki vasanas kelime- si lâtince (vestis) kelimesiyle ve (vayanas) kelimesi de (Hintçede (vahana), Almanca (vagen) İs- lavca (vuz) kelimeleri ile akraba: Çidöografik) | şekli (şekil 12) Hititlerin iki te - kerlekli harp arabasını iptidai bir şekilde gösterir . Bereket versin ki Hitit müellif- ler yazılarına bazan (idöografik) bir kıymet bazan fonetik bir kıy- met veriyorlardı. Böylece ilmi te - tebbüler kolaylaşıyor. Ecdat hürmeti vekelimeleri | Malati hükümdarı (Sulumala) - nın ismi ve “oğul,, mânasma ge - len Hiyeroglif sayesinde bu işare- | tin savti kıymetinin “sunas,, oldu- | ğu anlaşılmıştır. Bu kelime Hindu Avrupai (sunus) ile karabete ma- liktir. | Bu son kelime de İslavca (sun) | ve Almanca (sohn) ile bir kök -| tendir. Babaya (tata) (denir, Slavcası (tata) dır. o Büyük baba (jus) büyük babanın babası (ju - tus), onun babası (julitas) tır. Bu son iki kelime tasgiridir. (Sunas) a gelince onun tasgiri o - lan (Sunamasas) torun demekti ve mânası kelimesi (kelimesine (beşikteki oğul) demekti, Torunun idâogramı ya (13) numaralı şekil, yahut (14) numa: ralı şekildi. Bunlar da iki nesli göstermek için bir yatak © ve bir beşik vardır. Torunun çocuğuna (sunamasas malukalas) yani beşikteki torun denirdi. (Malukalas) kelimesinde Slavca (mali) küçük O kelimesi ve (kalas) tasgir edatı meydana çıkar. (Kalas) tasgir edalını lâtince (Homouculus — homonkülüs) de buluruz. Torunun torunu (sumu - vas) tesmiye olunurdu. Bu müzaaf tasgirdir. Onun oğluna da (Sumu- vanuvas) denirdi ki üç defa tas - giri ifade eder. Onu takip eden derece (sumu - iii ci ler onuncu dereceye kadar ecdat ve ahfadı göstermek için muhtelif kelimeler kullanırlardı. £ Filoloji tarihinde bunun emsali hemen he- men yoktur, Bu hâdiseyi nasıl izah etmeli ? Bizim faraziyemiz şudur: “Hiye- roglifik) yazı kullanan Hititler bü | tün Hindu Avrupai milletler gibi ecdat hürmeti beslerlerdi. Kita - beler, tahmin ettiğime göre “it- haf,, lardır. Ecdada binalar, ka - sırlar, mezarlar, bir nevi iskemle- ler (şekil 15) tahsis olunur. İskem leler mabetlere ve evlere konur. Ölenlerin ruhlarının dinlenebilme- si temin olunurdu. Bu akide, nesil tâdadında kullanılan kelimelerin çokluğunu izah edebilir . Hiyeroglifik Hitit yazılarının esrarlı müellifleri Hiyeroglifik Hitit lehçesini cu - nâiforme (küneiform) Hitit yazısı nı kullanan millete atfedemez. Şu- halde bir mesele karşısında kalını yor. Hiyeroglifik kitabelerin mü - elliflerine ne isim vermeli. Acaba bunlar hakiki Hititler midir?, Be- nim kanaatimce bu millet kitabele ! rinde ismini işaret etmemiştir. Bu | kitabelerden bazısı Hitit impara - torluğunun tahribi akibindeki za- mana aittir, Yani Milâttan (1200) sene evvel yazılmıştır. Bunla - rı Mısırlıların (deniz kavimleri) a- dını verdikleri kavimlere atfet - melidir. Fakat bunların büyük bir kısmı bu devirden Oevveldir ve Milâdın iki bin sene evvelisine a- ittir. Bundan bir kaç sene mukad- dem Hogart ve Says ismindeki iki İngiliz (o (Hititiyat) Oo mütahassı- sr Obu Hiyoroglifik kitabe - lerin, Asuriler tarafından Muş- kaya tesmiye olunan ve Mi- lâttan 1100 sene evvel kral Teglat Falazar ile harp eden kavma ait olduğu faraziyesini ileri sürdüler, Hattâ Fösrer bu kitabeleri yazanla rın Pelajlar olduğunu iddiaya ka- dar vardı. Bir “Şimal,, milletinin küçük Asyayı istilâsı Bu iki faraziyeden birincisi ben ce esaslı değildir. İkicinsi ise ta - mamen saçmadır. Elimizdeki de. lillere göre bu yeni Hindu Avru - pai lisan Milâttan 1200 sene ka - dar evvel Hitit imparatorluğu üze rine hücum eden (şimal) kavim - lerinden birine aittir. Bu, Avrupa” nm cenubu garbisinden oküçük Asyaya doğru yeniden hicret ede- rek istilâda bulunan Hindu Avru- pai milletlerin hareketidir. Bunlar Milâttan on üç asır ey- vel cesim dalgaalr halinde Balkan | lardan Boğaziçi tarikiyle küçük | Asyaya, Asuristana ve hattâ Filis- İ tine kadar akın ederek yollarında ne buldularsa harp etmişler (O bu meyanda Hitit imparatorluğunu da süpürmüşlerdir. Ve ancak Fi - ravun üçüncü Ramzes idaresinde ! la atılan bir kaç adımdan sonra ! doğrusu bu milletlerden daha garp ai Hititlerin ! Kurt, Ku Kartal Kavgası — Muharriri : Ömer Ri Nu Meryemin nazarı dikkatini celbetti: — Dikkat ediyormusun, Markus bizi su mahzenine götürecek gizli merdivenden bir kaç adım ötede- dir, Başında (yalnız iki muhafız var. Markus hayattaysa onu kur - tarmak imkânı mevcut. — Nasıl?.. — Biz kapıyı yavaşça açarak Markusu içeri salar, sonra biz de bir anda kaybolur ve kapıyı ka - parız.. Kapının nasıl açıldığını bir kimse bilmediğinden biz de Markusu kurtarmış oluruz. — Tecrübe edelim!, İki kadın yavaş yavaş ilerledi - ler.. Ortalık iyice kararmıştı. Mu hafızlar, Romalının beyhuş yatma sından ve silâhsız bulunmasından , dolayı uzakta oturuyor ve konu - şuyorlardı. İki kadın, Markusun yanma vardılar. yem onun kulağına igildi: — Markus, dedi. Dinle, Kımıl-| Ben Mer- yem!, Markus bu kelimeyi duyar | duymaz cevap verdi: — Ölü müyüm? — Değilsin! Markus.. Beni din lersen kurtuluruz. — Ne yapayım?. — Ayağa kalkabilir misin?. — Belkki.. — O halde Nu koluna girsin... Ben de kapıyı açayım. Nu, Markusun koluna girdi ve Meryem kapıya yürüdü. Müşkülât yere sürüne sürüne Mer- dama ve ses çıkarma!. kâpının önüne yardılar.. .Marküs kapının önünde düştü... Mahmuz- ları şakırdadı.. Muhafızlar, fener arıyarak vaziyeti anlamak istedi - ler... Meryemle Nu, bütün kuvvetleri ! ile Markusu çekmeğe uğraştılar. - Muhafızlar fenerle yetişirlerse | her şey bitecekti.. Nu, Markusu kollarından çekiyor, Meryem ona yardım ediyordu. Markusun tam içeri girdiği anda muhafızlar ye- tiştiler. İçlerinden biri yere kapa narak Meryemi eteklerinden yaka tüğüm gündenberi buralard8 lanıyorum. — O halde Markusu nereyt ladın?, | — Öyle birşeyden haberim! Yalnız demin bir adamın bur kaçtığını gördüm. — Kaçamaz. Sen onu n# sakladın?. — Bilmiyorum, dedim... Kalip emretti: — Bu kadını yakalayıp bel yın ve etrafı yoklayın.. Fakat Markusu bulmak mi kün değildi.. Zabitlerden biri bağırdı: — Hain kadını öldürün!. | Askerlerden biri kılıcını sf rak ilerledi. Meryem gözü kapıyarak bekledi.. emir veren Zabitin kula; lerek bir kaç söz fısıldadı. başka bir emir verdi: — Bu kadını tutun!, Mal ötürün, büyük babası Ben0 » Kendisi bizzat bu ? muhakeme ederek hükmünü * sin. Benoni ona sakladığı h€f yi söyletir.. Askerler Meryemi yakalıY! götürdüler.. — 16 — Sanhedrim Meryem, askerlerin elinde # bede götürülerek küçük bir atıldı. ve yere serilerek uy” istedi.. Fakat her gözlerini dukça o kadar korkunç maf lar karşısında kaldı ki hemi lerini açarak kâbustan kurtu” istedi... Dışardan hep feryat") lık, inilti aksediyordu. K€ Nu ile Markusu düşünüyord Onların ikisi de, kim bilir, nun dışarda kalmasından ne dar muazzep olmuşlardı. kika bunların ikisi içeriye ten ve Meryemin dısarda, Y' dilerin eline düştüğünü anlad” sonra müthiş bir azaba uğri i lardı. Markus bir aralık kef i gelerek vaziyeti anladıktan ladı. Meryem bağırdı: — Kapıyı hemen kapa.. Ve kapmın kapandığını duydu. Muhafızlar bağırıp çağırıyorlardı. Kalip ile arkadaşları yetiştiler. Kalip Meryemi tanıdı: — Meryem!. Burada işin ne?. — Ne olacak. Sizden ayrı düş- beyin hummasına tutulmu$ çıldırmıştı.. Meryem, bir müddet düşü! ten sonra tekrar uyumağa Tam gözlerini yumacağı odanım içinden derin bir " duydu. (Devamı v8, dan 1300 ve 1800 sene evvel yap- ! dı ve imparatorluk da ilk tai tıkları istilâya müşabihtir. Maamafih hali hazırda bu gru- pa evvelâ, Hindu Avrupai Hititle- rin saltanatını imha edenlerle ilk | haleflerinin yazılarını ithal ediyo- ruz. Bu milletin Avrupadan Milât- tan 1200 sene evvel geldiğini zan- netmem., Benim zannımca bunlar Milâttan yirmi asır evvel Hindu Avrupai Hi titlerle Sikyalıların civarında daha ta Galatya, Likaonya ve Frigya müstakil devletlerinin arazisinde yerleşmişti. Böylece Hitit Hiyeroğlifleri ile Likya ve Likaonya Hiyeroglifleri arasındaki müşabehet anlaşılır.Bu kavim Frigyalılarn, Ermenilerin ve Likyalıların küçük Asyayı istilâ ları esnasında bu mıntakadan ko- da mahvoldu. Böylece yeni (Hitit) millet ki (Hitit) imparatorluğunun * si mirasına kısa bir müddet kondu. Bilâhare diğer şimal * letlerin istilâsı vukua geldi. /İ hazırda Hiyeroglifik Hitit m" j nin Suriyede siyasi nüfuz m) sının hududu çizilebilir. Bu mıntakası şimalde Malatya | nupta (Humus) şehirleri dadır. Milâttan 1617 sene evvel ler Kargemişi alınca inhitat " dı. Bu şehirdeki Asuri kitab mıntakayı (Hati toprağı) © isimlendiğine göre Hindu A' sif ettiğine göre o Hindu A milletlerin varislerince mağlöjİ let isminin takabbül edilmi# “| ğu tahmin edilebilir. vuldu. Barbar kavimler onu garp- Kargemişin alınması ki Mısırın hudunda durmuşlardır. | tan şarka sürdüler, Her taraftan | yerleşmiş en eski Hindv | tazyik olunan Hitit imparatorlu - ğuna hücum mecburiyetinde kal - rupai millet olan Hititlerin tarihten silmiştir