AKIT ın Tefrikası : 35 13 MAYIS GECESİ. / İ Mufit, adliyeden çıktıktan son-; varda idim. * doğru Nerimana gitti, İçeri gi) — Herkes orada imiş!. İM“ girmez Ayşeye yakalandı. — Safa ile Kerime Hanımın bir | $e, Müfidi görünce el çırptı: ! plân kurduklarını sezmiştim. >— Canım Müfitciğim, nikâh ol: o — Sende mi biliyordun?. Bu sa mı gidiyoruz?. Beni alma 2 nu benden başka herkes biliyor - mı geldin?. | muş. > Hayır Ayşeciğim, bugün de | — En fazla alâkadar olanlar işi b son duyarlar. Esaşen aranızda Asşenin yüzü ekşidi. | kavga da olmuştu. Sen de şüp - >> Eğer daha uzarsa, çekilmez | helenmistin. <* kadın olacağım. Fena asabile-! — Amma hakikati bilmiyor - Yorum... Benimle güç hayat sü! dum. —<eksin, — Ben, belk Safaya rast geli - > Neden bu?.. z rim diye o civarda dolaşıyordum. >> Çünkü sürdüğüm hayat ce -, Vaktinde ve sırasında söylenen nem azabı oluyor. Bir esrarın bir söz felâketlerin önüne geçebi - | asmda yaşıyorum. Neriman o lir. eBn de onu bulup bu sözü söyle | uk Mindan çıkmıyor.. Eniştem gene! mek istiyordum. Fakat Safa ye- gh, Ydanda yok.. Yemeklerimi tek | rine seni gördüm ve senin de o - k yiyorum. Hizmetçilerde nun için oraya geldiğini anladım.. Ni bir hal var.. Hem yanlız on-| — Doğru. |* değil, herkes bana tuhaf tuhaf *iyor,.. — Ama canım sıkıldı. Senin! Kuzum Müfit ne olur| bu ise karışmanı istemezdim. Ben | Dil imiz '2inci kısmın listesi ANKARA, 20 (A.A) — Karşılıkları sura | nacak arapça ve farsça kelimelerin 94 nu - maralı Tistesi sadurz 1 — Husebiyle, 2— Venilesiyin —Bilyesile, $ — Münasebetiyle — Kilmümsele, 4 — itibariyle. 5 — Kirafiyle — Biletrar, aleletrat & — Nishetle — Binnispe, nispeten . 7 — Ekseriyetir — Ekseriyet itibariyle, 4 — Umümiyetie — Bilümeam, aleldmamn, umuman, unumiyet Kibariyla, 9 — Hasusiyle — Alelhusus, hususa, has söten, bilhassa, bahüsus, tahsinem, mlettahsie, Detahsis - 10 — Makkiyin — Binali © 41 — TAyıkiyle — Lâyıkı veçhile 12 — Bigayri hakkin 14 — Biçayri kestin 14 — Çarnağar, İ İ Muhtelif mektep mual- limlerinin buldukları karşılıklar 65 inci liste 3 üncü mektep: Tanzmı: Düzme » Çatma — Tavsiye: Ö- gütleme — Tavzih: Açma - Anlatma — Yemellik: Yaltaklanma — Tenasüi: Üveme na söylesene. seni çok daha yüksek bir kadın ©- >— Ne bileyim ben. Her halde! larak tanırım. Bu titizlik beni is- sühim bir şey yok.. Safa ile Ne;| yan ettirdi. ohanın anlaşamamazlıkları ge-| — Hakkın var. » anlaşırlar.. — Hasan Sıtkı Beyin evine doğ”! | > Ha, bak unutuyordum. Cu-| ru yürüdüm. Kapı açıktı.. Girdim ;* gecesi bizde ziyafet vardı ya,| Ne oluyor diye sordum. Kimse i#timan telefon etti, mektuplar! yüzüme bakmıyordu... Uşaklar, dı, davetlilere gelmemelerini| hizmetçiler telaş içinde idiler.. Bu ledi. Bu mühimdir. gürültü arasında Kerime Hanı - >— Sahi bak, bu mühim!, mın tabanca ile öldürüldüğünü an 4 > İstediğin kadar alay et.. Ben ladım. Kerime Hanımı bir kadın he güzel bir tuvalet yaptırmış: | öldürmüştü... Bu haberin üzerim-| ide ne tesir bıraktığını anlaram PE > Başka bir sefer giyersin, şim Neriman. | ih müsaade et te bir az Neriman | — Anlar gibi oluyorum. Li görüşeyim. | — Hasan Sıtkı Beye görünmek i üfit odaya girdiği zaman, Ne! istemedim. Beni görürse, belki oturmuş yazıyordu. Mündi” Batırına sen gelirdik” ; N bir az canı sikildi. — Neden”. İ Müfit, artık çok olmağa baş! — Çünkü herkes arkadaş oldu- İı “m. Bu sabah bana manasız şey- | dümuzu bilir... Hem Hasan Sılkı gi, Sordun.. Şimdi de haber bile! Bey, karısı ile kocan arasındaki ul “meden odama giriyorsun. | anlaşmayı belki sezmiştir. Belki |, > Daima girmez miyim Neri -! de bir şey düşürmüş, bir şey unut- ti hn muşsundur. Bu unuttuğun şey e- i >— Hayır, sende bir başkalık!le geçer de, katilin kim olduğu 4 Bunun sebebi ne olsa gerek?! meydana çıkar diye korktum. aba sen de beni Safa gibi katil (Devamı var) | Zannediyorsun? Bunun için mi Ma eskisi gibi hürmet etmiyor. İ 1 | Bir ayı ile bir ihtiyar .. 1 Afedersin Neriman.. Seni bir boğuştu örldn İma istiyorum. Bursada, Settar isminde doksan. lık bir ihtiyar, fasulya için çubuk | Uzaklaştırma. i > Evvelâ ima ettiğiniz şeyi red , > Reddetmekten ne çıkar..Sa - toplamak üzere Uuludağ etekleri - ne kadar çıkmış ve orada bir ayı ile karşılaşmıştır. Ayı Settarın üzeri- ne hucum etmiş, aralarında müt - hiş bir boğuşma olmuştur. ğ iktir?. Safanın fikrini tasdik | (Ayı Settarın çenesini tamamen dicle; kopardıktan ve vücudunun muhte Mademki böyle sanıyorsun, | lif yerlerini ısırdıktan sonra kaç - teyi söyliyeceğim. mıştır. İ Z Söyle. Settar polis müdürülüğüne gele aa az durdu, bekledi... Her za-| rek vak'ayı anlatmış, kendisi has- iy bülbül gibi konuşan Müfit, | taneye gönderilerek tedavi altına | di. Müphem bir cevap ver. | âlınmıştır. ——— — sordum. Sahiden benden şüp - lenin şüpbelenmediğini sözle mM, cevap vermedin. Bune | Havuzu bir taş atıldığı za :Gelinini boğarak öldüren! e, sular ka sw çize kıyı- adam San nn Ta Sındırgıda tüyler ürpertici bir ci | > Safa bizi bulandırdı. niyet olmuştur. Kurtuluş mahal - Yaa İvükaiçi 55ğ 1 Ame lesinde oturan mübadil muhacırlar ! a bi i z dan İbrahim kâhya henüz anlaşıla | ME, Dişi Sireni Mi mıyan bir sebeple 12 günlük geli- Mina; söyliyeyi ni Haticeyi iple boğarak öldürmüş — 2 z tür, Katil tutulmuştur. İ J ——e.—— Kayla şunu | ilâve edeyim.! || Yıldırım bir çobanı Dedim e günahsız olduğunu | a ne inandım. Ya- © Sylemiyeceğini bilirim, i 3 mayıs öldürdü Bursada, Süleköy çiftliği çoba - nı, Yıldırım mahallesinin altında- gecesi gördük | ki bahçelerde hayvan otlatırken yıl Ben de o ci- dırım isabet etmiş ve ölmüştür. l kiler ib adli nike oi — Tenakun: Eksileye — Tenazun: Karşılaş- ma — Teneszüi; Alçalma — Tenkit: İncelme — Tenkit: Kırmak - Geçirmek, Yeşilköy hocaları; Tanzim: Dizme — Tavsif: Bildirme — Tuvsiyo Ismarlama — Tavsib: Açımı — Temellik; Yaltaklanma — Temellük: Elde etme — Temin: Ağırlık, ağır başlik — Tenakus: Eksilme — Tenasür: Karşılıklı, Marşı karşıya — Tenezzül: Aşağılama, gö- mül alçaklığı — Tenkit: Yanlış cıkarma — Tenkihst: Eksiltme, temiz etme — Tenli: 43 üncü mektep: Tanzim: Dirmek — Tavsit: Kılık bildir mek — Tavaiyr: Sağlık vermek — 'Devrihi Açık m: yapmak — Temellük: Yer yer bi- rine verilmek — Temkin; Ağır başlık — Tenaklis: Gerl, yeniden başlama — Tonsil: Doğup üremek — Tenarur: Bakışmak — Tencisül; Aşağılanmak — Tenkit; tyi kötü Küstermek — Tenkihat, Birbirine bağlanan — Tenkil: Korku örmek, 29'uncu mektept - Fonxim; Düzeltmek — Tavsiye: İsmara- ma — Tavzih: Açmak — Temelluk: Yaltak- tanimak — Temellik: Alinmk — Tenkin: Ağır başlı — Tenastli Üreme — "Tenakus: Eksilme — Tenayir: Birbirine nakma — Teneazül: Aşağlama — Tenkit: Yanlış bal- ma — Tonkihat: Azaltmak — Tenkai: Uzak bastırmak, 48 inci mektep: Tahrim: Dizme, Düyenleme — Tavsif: Anlatma — Tavsiye: İsmarlama — Tavzih: Açma — Temellik: Edinme 'Temtik: Kazandırma — Terki: A erir —— Ten iline: Azalma, Elsilme — Tenasll; Üreme, Dö) — Tenazur; Karşılaşma, Bakişma — Tenozeii: İnme, alçalma — Tenkit! Baekleme — Tens kihat: Eksiltme, düzeltme , 4 üncü mektep: Tanzim: Sıra koymak — Tavsiye: Ka yırmak — Temellik: Maledinmek — Temel Tük: Yükseltmek — Terkini Ağırtık — Te makus: Azalmak — Tenazil; Bremek — Tenezzlil; Yukardan AŞIĞI — Tenkit: Kurtar mak 9 uncu mektep: Tanzim: Düzettme — Tavzif: Anlatma — Tavsiye: İsmayiama -- Tav; Açmak — Tomellük: Edinme — Temelluk; Dalkayik- Hak — Temkin: ARIK — Tenasül; Artıma | — Tonazir; Karşılaşan — Teneşsil: Düş“ | me — Tenkit: Henekleme — Toskihmt: A xaltma — Tenkll; Uzaklaştırma — Tenükus: Azalma 1 inci mektep: Tavsiye; Ismarlama — Tavrih: Açmak, açık nöylemek — Terellük; ys geçirmeli, edinmek — Temelok: Yaltalanmak — Temkin: Ağır başlı olmak — Tenasii: Döl lenmek — Tenakns: Azaltmak — Tenazlir: | Esrarengiz tröstün Helsinki murahha beni nasıl karşıladı i, Bunun için olacak ki Helsinki de hu OAtinanın sakin lâtafeti, | hem şimal şehirlerinin saf tazeliği görülür. Buraya bir pazar sabahı gel - meli, o vakit kıymeti anlaşılır. Körfezin parlak ufkunda kar küt leleri, saraylar, bahçeler kademe kademe arzı endam eder. Sema - da pırıldıyan bir altın görürsünüz. Bu bir ortodoks kilisesinin kubbe - si üzerindeki yeni dünyadır. | Limanın methalindeki eski Svi- borg bahri istihkâmının topları! çiçeklerle bezenir. İ Viyoletta çarşısının önünde rrhtı ma yanaştı. Etrafta bir çok san- dallar vardı. Bunlarda süt, kap - ları, tere yağ kömeçikleri, taze yumurtalar ve başka muğaddi şey lerle güzel çiçek sepetleri vardı. Bu hallerin öte tarafmda gri mavi elbiseli, sarışın bir çocuk re- isicümhurun sarayı önünde nöbet bekliyor. Dünyada bu millet ka - dar sevimli, sakin, ciddi bir millet göremezsiniz. Hayret değil mi?. Şoförler verilen bahşişi (Okabul etmiyorlar bile.. Bahşiş almamak- “la beraber herkes nazik davranır. Burada genç kızların güzel olma- sma rağmen ““korta,, denile şey yoktur. Söz atma, randevu evine davet etme bilinmiyen şeylerdir. Olsa olsa delikanlı ve sevdiği gü- zel bir boks musaraası yaparlar, yahut beraberce Fiyortların lik su yun da yüzerler, ” Finlandiyada spor her şeye, ' hatâ aşka bile hakimdir. Üç yüz odalı bir otel... Her o- “| dada bir tevrat.. Yemekte ne bira, ne şarap, ne de İspirtolu madde- ler var.. Buna mukabil duvarlara asılmış lâvhalarda dini mev'izeler okunuyor. İşte üçlerin benim için tensip ettikleri Hospiset oteli böyle bir yerdir. Şimal şehirlerinin o ekserisinde protestan cemiyetleri tarafından ihtiyar hanımlar ve mahcup genç- ler için açılmış olan böyle muta- | asıp kârvansaraylara tesadüf o - lunur. Muhterem “bir numaralıMös - | yö, yahut Mister “Dündas Dugal,, burada outrmamı tensip etmiş. Mubarek adam, baştan çıkmamak önline aranan — Teakihni: Azaltma — Tenkil; Geri dur. durma, püskürtme, 49 uncu mektep: Tanzim: Düzeltme — Tavsif: İyiyi kötü. yü sayma — Tavsiye: Birisini Koruma — Tavzih; Açıkça — Temelli; Edinmek — Temkin: Yedekli — Tenakun:; Azalma — Te- nasül; Birbirinden üreme — Tenazur: Kar- şı karıyı — Tenezzil: İnme — Tenkit Biçimde uygunolmak — Teneyaiil: İnmek, aşağılık, göstermek — Tenkit: Seğmek, Ayi #ini slime — Tenlihat: Azaltmalar, keme Ter, kırpmalar — Tenkil: Ezmek, tepelemek, kökünden kazımak , Tatbikat mektebi: Taszim: Düzeltme, düzenleme, dizmek — Tavsik; Araya koms — Tavsiye; İsmarlar ma — Tavzih; Açma, açık söyleme — Temel. Yık: Dalkavukhik, YSaltaldanma — Temin: | Ağir — Tenasll: Üreme — Tenalnaz Biz | silme, azalma — Teneezbl; Alçalma, slçek gönüllü — Tenkil: Uzaklaştırma . 5 inci mektep: Tünzim: Düzenleme, düzme — Tavsifı Bildirme — Tavsiye: Öne süzme — Tavzih: Açık etme — Temellik; Olkşams, o yaltnk- lanma — Tetellik: Satım alma, edinme — Temkin: Yerleşme, dayanma — Tenasli; Ü- rem, yavru yetişme — Tennkos: Azalma — Tonazur: Karşılıklı otma — Yenezalli Ucuz- Tanin, alçak gönüllülük — Tenkit: Ayırma Ğ dh Yanlış bulma — Tenkihat: Yanlış bulmalar — Tenkil: Yatıştırına , 44 üncü mektep: Tanzim: Düzme, düzeltme — Tavzihb: Aç- ma — Temkin: Ağır başlılık — Tenakus: Azalma, aşağı düşme — 'Tenastli: Dölleme — Tennzur: Karşılıklı — Tenezzdi: Alçalma — Tenkihat: Çıkarma, düzeltme — Tenkil: Koy. ma, 2 inci mektep: Tanzim; Düzene solma, Yoluna kom — Tavsif: Şöylesini böylesini söylene — Tavsi- ye: Sağlık verme, Öğüt verme — Tavzih: A- çık anlatma — Temelluk; Dallenvukluk, yal- taklanım — Termellük; Benimseyiş — 'Tem- Kin: Ağır başirik — Tenasili; Türeyim, til reme — Tenakus: kelime, Azalmnı — Tenn- zür: Karşılıklı olma — Tenezzil: Gönlü nl saklığı — Tenkihat: Süzgüden geçirme, gür” den geçirerek düzeltme, KapalıHudutları AŞANLAR — VAKIT 21 Har'ran 1933 sm. —o i vi şı vi lığımı da temine kalkıştı galiba... Bundan evvel buraya telgraf derilmemiş. Odaya yerleşiy: Bu sırada bir telefon zili çalını - yor. Açıyorum, biri diyor ki: — Gazeteci efendi, sizsiniz e ğil mi?. Burası riyaziye doktoru Timin evi... Bendeniz Timim. Bundan sonra muhatabım seli bir Fransızca ile benimle hem dunda oLidnatsolda otun muş. Tramvaya bindikten on a otuz dördüncü istasyonda inec ğim. Hemen gidebilirsem mem “ nun olacak... Yol iki saat “ miş. a Bulvar mahiyetinde olan Fiyord lar yol alır. İki üç dakikada bir sayfiyenin iskelesi önüne va - rılır, ve her iskelede görülen ler hemen hemen şunlara i eder. 1 — Bir mektup kutusu, 2 — Boş süt çömçeleri. 3 — Banyo elbisesi güzel bir kadın. 4 — Bir deniz hamamı. Tramvay-vapurun vatmanı cut mektupları mektup kor. Boş süt çömçelerini al yerlerine dolularmı bırakır. Va - pur müşterilerinden bir zevç, N birader, bir nişanlı veya işil avdet eden bir baba iskeleye at - / lar ve hemen soyunarak mayosu - nu giyer, deniz hamamına dalar z Otuz dördüncü iskele önünde a: damın biri suda yaslanmış p i içiyordu. Esmer tenli, adaleli « Jan bu adam sudan çıkarak b: karşıladı. Meğer riyaziye profe sörü ve esrarengiz ikinci trösti azası buymuş. Arkasına ope - nyuar giydikten sonra beni sayfi yesine ithal etti. Sayfiye gök n visine boyanmış pırıl pırıl pırıl yan bir bina idi. İçeri girilir rilmez mayolu cemiyeti h mensubu ciddi bir tavurla ki: - — Şimdi ciddi işlerle m mamız lâzım. Mösyö Tim bunları söyliye bir Finlandiya — Rusya haritii açlı ve masanın üzerine Finlandyia tarafımda n yaz, pembe, kırmızı, al renk | yanmıştı. Boya muhtelif vili lerde bolşevikliğin tesirini gö rir tarzda tanzim edilmiş b yordu. Pembe renk ne kadar | yulaşırsa o kadar çok kon ünist var demekti. Arazisi mahsuld olan cenup kısım tamamen beyaz dı. Vasatta Vaza'dan Ulea'ya ka- kar devam eden üç yüz kilo metre lik mıntakada renk pembeleşiyor- du. iş Tomun'dan itibaren harita kızıl Taşıyordu. Laponlarım oturdu; vin şimalinde ise renk kıp kırn zıydı. Mösyö Tomi bana göstererek dedi ki; — Buraya Petsama deri ranın ahalisinin yü komünisttir. İMAL