— 10 — VAKIT 21 Haziran 1933 Salâhattin Molla Bey bize cevap veriyor (Baş Tarafı 1 inci Sayıfada) resmiyeye müsteniden Ayazpaşa ahfadından olduğum tahtı hükme alınacağı gibi kısaca cevap olmak üzere hususatı atiyenin arzını mü- nasip gördüm. 1 — Neşriyat vaktaları gibi hiç | bir zaman mütevelli müteahhidi değilim. Uhdeme müvecceh olan tevliyetlerin her biri ecdadımdan bulunan vakıfları tarafından usul | ve kanun dairesinde intikal edege| | miştir, 2 — Baba tarafından Kevakibi zade ve ana arafından da Ayazpa şa zade değilim. 3 — Ayazpaşa vakfının şeraiti vakfiyesi mucibince tevliyet ve ha sılatı vakıf batnı evvelde bulunan zükürdan züküra meşruta olup ev- lâdı inase ve evlâdı inastan gelen züküre tevliyet ve hasılâtı vakıf meşrut değildir. Bu suretle Ayazpa vakfına kadın ve kadından gelen zükür mütevelli olamaz. Vakıf A- yazpaşadan itibaren bilumum ev - lât ve ahfadını gösterir ve 302 hicri tarihinde selefim mütevelli mer - hum Ömer Naim B. tarafından mül ga Vize mahkemei şer'iyesinden is tihsal kılmış musaddak silsilena- me mucibince Ayazpaşa vakfınm ebnai ebnasmdan olarak vakfı mez kür tevliyeti uhdeme tevcih edilmiş ve iddia ve ilân edildiği gibi A - yazpaşa ahfadından Ayşe Hanım nammda bir kadmdan uhdeme te- varüs ve intikal etmiş bir tevliyet ve böyle bir ilim da yoktur. 4 — Kevakibi zade vakfı zükür- dan züküra meşrut değildir. Vakfi- yei mukayyedesi mucibince evlâdı züküruna da ve evlâdı inasma da tevliyet meşruttur.Veşu suretle vak fı mezküra bem zükür ve hem ev- lâdı inss mütevelli olabilir. 5 — Büyük pederim Mehmet Raşit Efendinin babası Mehmet Ve liyyüddin Efendi değildir. Pek a- şikâr olan bu hakikat bir buçuk a- sır evvelki kuyudat ve ilâmlarla isbat edilecektir. 6 — Büyük pederim Mehmet Ra şi Efendi Nişancii cedit Mehmet Paşa vakfına hiç bir vakıt müte - velli olmamıştır. Ve böyle bir kayıt ve beratın mevcudiyetine de mad deten imkân yoktur. 7 — Ayazpaşa ahfadından oldu ğuma dair mahalle imamından a - lımmış bir ilmühabere istinaden mahkemeden istihsal kılınmış bir ilâmda yoktur. 8 — Ayazpaşa ahfadından oldu- Zuma dair güya aldığım ilâmda büyük babamı babası Mehmet Ra şit Efendinin Kevakibi ahfadından Hacı Ahmet Efendi ile Ayazpaşa ahfadından Ayşe Hanımın oğlu ol- duğuma dair ne bir ilâm ve nede 9 — Ayazpaşanın ebnai ebnasın dan bulunduğuma dair mahkemei aidesinden alınmış bir veraset ilâ- mı mevcut ise de bu ilâmda neşri - yatınız mucibince ne bir mahalle il mühaberine ve ne de şuhudu şah- siyeye istinat ettirilmemiş kanunu medeninin 29 ve 35 inci maddeleri mucibince kuyudatı resmiyeye müs teniden istihsal kılmmıştır. 10 — Neşriyat vakalarında A- yazpaşa vakfının tevliyetini fuzu - lem whdeme tevcih ettirdiğimden ve bu suretle de evkaf idaresin - den milyonlara baliğ olan parayı bigayrı alarak hazineyi izrar eyle- diğimden aleyhime dava ikamesi ve hiç olmazsa bu bapta bir tahki kat icrası talep olunmakta isede zaman zamân İstanbul matbuatı - | nm aleyhime hilâfı hakikat vaki o lan neşriyatı üzerineBaşvekâleti ce lilenin emrile mülkiye baş müfetti şi Hacı Hüsnü Beyefendinin riya- setinde adliye ve maliye müfettiş- lerinden teşekkül eden heyet tara- fından mükerreren ifademe müra- caat suretile medit müddet tahki- katı amika icra ve bütün kuyudat ve vesaik ve dosyalar gözden geçi rilmiş ve kendilerince hasıl olan kanaate göre tanzim kılınan rapor vekâleti müşarünileyhaya takdim ve vekâleti müşarünileybadan da- hi Evkaf umum müdürlüğüne ha- vale ve Evkaf umum müdürlüğün- ce de vesaiki resmiye ve kuyudatı esasiye ve tedavür kayıtları tetkik edilerek istihsal kılınmış olan ve- raset ilâbının sıhhatı tahakkuk ve bu suretle Ayazpaşanm ev- lâdr evlâdı * evlâdı — zükürün - dan olduğum sabit ve bir gü- hakikat tezahür etmiştir.Tahkik he recesine yarılarak bu şekilde ve ka nuni surette evrilen cevap üzerine hakikat tezahür etmiştir.Tahkik he yetinin verdiği mezkür rapor ve ne tayici hakkındaki malümat İstan - bul Evkaf müdüriyeti aleyhine mu kaddema Fatih noterliği vasıtasile keşide kılınan protestoda münde - riç ve mezkür protestoda gazeteni- zin 16 nisan 933 tarihli pazar gün kü nüshasile ilân edilmiş olmasma rağmen neşriyatı vakıaları balâda arzedildiği veçhile Cümhuriyet ad Viyesine intikal etmiş olduğundan şimdilik burada tevakkufla işbu ce vabi arizamın matbuat kanunu mu cibince gazetenizin aynı sahife ve sutununa dercini hürmetlerime ter difen rica ederim efendim. 18 haziran 1933 Şehzadebaşında Kalender - hane mahallesinde mektep sokağında 6-8 hanede mu - kim Kevakibizade Salâbattin Molla Beyin.mektupta yazdığı yazılar bizim neşriyatımızın kıy - metinden daha ziyade teferrüata ait şeylerdir. Meselâ Molla Beye göre babasının babası olan Meh - met Raşit Efendi Kevakibi ahfa - dından Ayşe Hanım ile.Ayazpaşa ahfadından Hacı Ahmet Efendi isminde bir zatm oğludur. Biz ise Hacı Ahmet Efendiyi Kevakibi ahfadından, Ayşe Hanımıda A - yazpaşa ahfadından olarak göster- mişiz, Yani Hacı Ahmet Efendi ile Ayse Hanımını yerlerini değiştirmi şiZ.. Netice?... Esasen bizim neşri yatımızın hedefi evvelce de yazdı- gımız gibi şahsi olmaktan ziyade umumi bir evkaf meselesidir ve bunda yerden göğe kadar haklı ol duğumuzu yagılarımızı okuyanlar görmüşlerdir. Nihayet o yazıların maksadı evkaf idaresini vakfın menfaatini gözetme noktasından tetkikat ve tahkikat yapmağa sev- ketmekti. Bu yoldan da evkaf işle- rinin umumi surette ıslahı zamanı gelmiş, hattâ geçmekte bulunmuş olduğunu göstermekti, Gördük ki, bu cihet alâkalı makamlarca da tasdik edilmiştir. Birde Molla Bey | ye gelecektir. İcap ederse diğer tah | kendisi hakkında evvelce salâhiyet Iktasat Dünya iktısadı ve iktisadi buhra9! hakkındaki fikirlerimiz e Tediye muvazenesinde bu aktif İliği temin edebilmek için bir ta - lehine : gümrük himaye ta- rifeleri koyarak ve memlekette te- İ sisine iklisaden imkân olan bir ta- kım sanayli inkişaf ettire itha- lâtı tahdit etmek, diğer taraftan ihraç maddeleri için ihraç kabili - yet ve imkânlarını arttırmak zaru- retindedir. Ecnebi memleketler dımlarla himaye ve teşvik etmekte olduğundan ihraç maddelerimize tanllük “eden “devlet resimlerini i tenzil etmek ve bu mallar lehine nakliye tarifelerinde esaslı tenzi - lât yapmak mecburiyetindeyiz. Türkiyede kapital mefkut de - ğilse de çok mahduttur. Binacna - leyh iktisadi mevcudiyetin asayiş kadar mübrem bir mevzu arzettiği bir devrede artık “Tiberalizm,, mev zuubahsolamaz. Yaşamak istiyen bizim gibi bir devlet elinde yalnız zabıta kuvvetleri değil kapital ve istihsal cihazları da bulunmak lâ- zımgelmektedir. Bu sebepten bi - zim takibine mustar kaldığımız yol (kapitalizme d'eta) devlet kapi talizmidir. Elimizde mevcut kapi - talden azami #emere ve mahsul a- labilmek için bu kapital doğrudan doğruya devlet tarafından ve dev- let elile işletilmelidir. Milleterin bugünkü varlık cidallerinde iktısat bir spekülâsyon mevzuu olmaktan çıkmış ve milletlerin doğrudan doğ ruya hayatiyle alâkadar biz mev- zu olmuştur. Gümrük hudutlarımız ecnebi mallarını yülisek gümrük tarifele - rile tutarken ve pahialılaşan eşya ve emtiayı halkımız ihracatını primlerle ve diğer yar -| | | Konferanemda Firiği Bizim gibi iptidat usulle çift -| çilik yapan ve mütenevvi ziraat| yapmıyan memleketlerde yalnız zi raftan milli mahsulât ve mamulâtı | raat mevzuu insan kolundan aza * mi randıman alınmasını temin et:| mez, Ziraat, memleketimizde köy- lüyü cem'an yekün senede ancak birkaç ay meşgul eder .Bunun ha - ricinde köylü boş ve atıl oturur. Köylü ve halk o kuyvetlerinin boş kalmasınm zararını ve bütün memleket öder, On beş mil: yonluk nüfusumuzun lâakal on iki milyonu çiftçi ve köylü olduğuna göre bu kolları krymetlendirmek, onları bütün sene çalıştırmak mem leket için büyük bir istihsal ve re *i fah sebebi ve menbaı olur. Köylü müstamel elbise giyece- ği yerde kendi melbusatını kendisi dokumalıdır. Ev sanayii, ziraat sa- nayii ziraatin ayrılmaz birer cüz'ü ve mütemmimidir. Hiç şüphesizdir ki uzun süren Osmanlı hükümdar- lığının fikirsiz, gayesiz israflarına | karşı Türk iktisadi bünyesi bir ta-. raftan toprağa, diğer taraftan ve ve el tezgâhlarına, el sanayiine da | yanarak asırlarca kendisini muha- İ faza etmiştir. Halkımız sağlam, zarif, güzel | el işleri ve el mamulâlu yerine fab- rika mallarına rağbet etmiye baş ladıktan sonra Türk iktısadiyatı zayıflamıya yüz tutmuş ve halk, servetini olduğu kadar san'at zev- kini de kaybetmiştir. Eski bir Türk €vi, eşyası, döşemesi ve melbusa- tı bugün dünyanın her yerinde in ce, nefis san'at eşyası diye teşhir edilebilir. Türkiyede açılacak ekonomik bir restorasyon devri kapitülâsyon- ların kahir ellerinin öldürdüğü ev masrafını yüksek bedek | “€ el sanayiinin ziraatin “mütem - le öderken yaptığı bu fedakârlığı mim bir unsuru olarak ihya etmek- şu veya bu sanayicinin değil, doğ- le, ve memlekette istihsal edilen rudan doğruya devletin, yani ken - | iptidai maddelerin yardımıyla, ku disinin menfaatine olduğunu bil -| rulacak sanayiin inkişafına başla - melidir. Bunun için de devlet, yani camianın kendisi ol - Memleketimizde mer'alarımız malıdır. Türkiyede endüstri ve am-| ziraat arazisinden belki de fazla trpriz devlet işi halinde inkişaf! olduğu için bizde ziraat ile hayvan etmelidir. Bugünkü mücadelede rekabeti | cüzülerdir. Pamuklarımızı, yünle - | ve müvaffakıyeti temin için istih-| irmizi ve tiftiklerimizi yetiştiriciliği biribirini ikmal eden dahilde sal masrafımr asgari hadde indir. | kıymetlendirmiyerek haricin buh. mek ve mevcut kıymetlerden aza - | ran içinde kıvrânan piyasalarına mi istifade temin etmek lâzımdır. | arzetmekten fayda umarsak uzun Memleketimizin istihsal unsurla - rından en mühimleri (arazi) ile (say) dır. Arazi mevzuunda feoda lite devrinden kalma tasarruf u - sullerini ıslah ederek bütün köylü- | leri ve çiftçileri arazi sahibi etmek lâzımdır; bir taraftan köylünün gündelik ile aharm arazisinde çiftçilik yapmasına meydan ver - memeli ve diğer taraftan birçok cesim çiftliklerin boş ve atıl kal - masına müsaade etmemelidir. diğini, binaenaleyh bu tahkikat ne- ücesi hilâfma yapılan neşriyattan dolayı aleyhimizde dava açacağını da yazıyor. . Bizim neşriyatımıza göre şahsi hir hakaret meselesi as- lâ mevzuu bahsolamıyacağı mey- mahrümiyetten ve yeisten kendi - mizi kurtaramayız. Bugün öyle yerlerimiz var ki yüz koyunluk bir sürü yüz lira etmiyor. Beri taraf - tan bir palto almak için yüz lira ödüyoruz. İptidai maddelerimizin ucuzluğu, mamul eşyanın pahalılı- ğı arasında nispet yoktur. İşte bu nispetsizliktir ki, büyük halk küt - lesini eziyor, iktisadi ıstıraplar do- ğuyor ve bize de buhranı hissetti - riyor. Sultanlık idaresinin. cehaleti ve kapitülüsyon bizi fabrika ve se nayi âlemine karşı zayif ve hazır - lıksız olarak mücadeleye sürdü ve | pek tabir olarak biz bu mücadele. | de mağlüp olduk. Harap, bitkin ve fakir olarak > J hazırlığı, bu küçük sanayi, sanayii yapacaktır. Payı ve yünlerimiz, kenevirleri" carlarımız vraken, şüph cat ve emsali fabrikalar! masını tacil ve himaye “ağİ Fakat sırf iktisadi maks# liyecek ağır sanayie 49 ğ memleketin kat'ına mecbv'Ü iktisadi merhaleleri de b© | giz. : Biz millet ve devlet b e. | | mahrum olduğumuz bütüt cihazlarımızı kurmak ve “Mi mek için kuvvetli ve kadir lete muhtacız. Bu devleti? istinat edeceği kaya, vü€! lam, ve ruhu kuvvetli; ima di maz olan çiftçi ve küçük »*d1 babı, hulâsa halk kitlesiğir at'n sinesine dağılan çift” hirlerin karanlık ve dum” İ lizleri içine çeken ve tık tekâsif sanayi, büyük tahrik ve taharrül: maddi yalizm bu günkü 'endü neticesidir. Sosyalizm şüphesiz bif diyet ve kuvvettir, fakat devlet bünyesini sarsan *W vet. Biz mevcudiyetimizi | mak için nasyonal kalır! retinden kurtuluncıya olmazsa sosyalizm, kı reyanlarından sakınmak yetindeyiz Bunun içindir ki indi) meşgul olurken iktisadi kadar içtimai ve siyasi hazaları derpiş etmek tndeyiz. Şehirlerimizi zararına büyütmiyeceğiZ. mız sanayii Ziraali itme köyleri öldüren değil, ih? bir nusur yapacağız. Sanayi, köylüyü zira yırmamak suretile, çiftçi” simin işsiz zamanlarındö temin etmiş olacaktır. Y. yiden bir proletarya do sakınacağız. (Dera Bulgarista aramızda | (Baş Tarafı 1 inci $ Burdan başka yeni teşk ; afyon inhisar teşkilâtı v& üzerinde de meşgul ola sen inhisar idaresi ka, kül etmiş ve resmen fi miştir, Afyon tacirleri namelerini vermeğe dir.,, e lie göre mizle Bulgaristan aras sadi münasebatta en si miyet verilecek maddel&f leket ticari vaziyetini tesbi rinde toplanacaktır. B dan şimdiye kadar m g | kaşkaval, kaşar peyniri mürü, tuğla, keremit ve £ danda olmakla beraber şayet bu | mevcudiyetimizi kurtarabildik;: e - | derilmektedir. Buna mW yolda birsdava açılırsa tabit diğer evrak ve vesaikle baraber bahse- dilen tahkikat evrakı da mahkeme | kikat da yapılacaktır. O vakit ğer ziraatle büyük sanayi arasında | intikal vasıtası olan ev ve el sana-| yiini, ziraat sanayiini atlıyarak bü. | yük endüstriye geçersek korkarım İ ki gene mağlüp olacağız. Böyle bü | leketimizden de Bul, tin, zeytinyağı, incir, ateş tuğlası ve çi edilmektedir. Müzakerede bu madf tar makamlar tarafından yapılan | meselenin mahiyeti bir kere daha | yük bir harbı kazanmak için evve- | tutularak ticrai faaliyet “il resmi takkikalın lehine netice ver anlaşılacaktır. İlâ iyice hazırlanmalıdır. lik iani Bize bu! sı için tedbirler alınac#” acilali 1