21 Haziran 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

21 Haziran 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SARETLER “cins edebiyatın ik : / döğüşmesi ik Ahmedin birkaç gün evvel ! « Bizim istediğimiz edebiyat,, i kitabı sütunları seferber et- Ahmedin tezine kızanlar | | beğenenler var. Ahmet realist, gayeci, dö- bir edebiyat istiyor. Refik “ göre edebiyat sosyal tez- n bir kudrettir. İ İ ... Kadınlar birliği tahdit istiyor rya Kadımlar birliği karvelerin rene : leri tenbelliğe sevkettiğini ve - İ in Küiyeminnde - ralara talebelerin de devam ettiği Ürüne © e ii nz Fame ni ileri sürerek kahvelerin tahdidi: Yuh en TE ei a İ ni istemiştir. Birlik yaptığı tetki - Dörüşm, Mei sddüdenler var “| var sieticetimde Edirnekapı, Kara: , e bunların arasmda - gümrük civarındaki mahalleye 59 | İ kahvenin isabet ettiğini anlamış - İdek tır. Köy evi baskını tahkikatı! ve neticeleri Bakırköy civarında İncirli köy «| de bir gece evleri basılarak, meç- hul bazı kimseler tarafımdan para ları alınmak maksadile yaralanan ibi kişiden Madam Liyanna, bir kaç gün sonra, hastahanede ölmüş | tü. Davit Efendi iyileşmiş, hastahe | den çıkmıştır. Vak'adan sonra yakalanan ve İ yaralılar tarafından teşhis olunan | teyden önce realiteyi yok - | iki kişi hakkındaki tahkikat devam ». Fertçi edebiyat diye bir | etmektedir. Yat var, yaşıyor. Buna karşı | www» tezleri kalemine dolayan | bir dava dinlenmemiştir. Onların 0 at da mevcut.. sosyal davaları ancak etrafındaki- z hangi şartlar fertçi bir | ler tarafından beğenilecek söz gü- tı doğruyor, hangi şartlar | zelliği vücuda getirmekten ibaret SM aksini? kalmıştır. k » Halbuki Namık Kemal devrinde | ri, ve işleri takip eden fikir ! insan kafası yeni bir dava arka -| hş, toplnama tarzı cemiyetin sındadir. Yeni doğan dünyayı izah Mü cemiyetin ahlâkını, hu - zarureti vardır.Bu davayâ müm < N EstetiğİM Yapıyor. Ne'za- küm “öldüğü “kadar * cevap topluluğun merkezi sikleti | vermek istiyen (Namık Ke- © zaman #osyal felsefenin Ne dayanır, Hukuk ferdin A nda yükselir. a riyeti, mesken bürriye- mal sosyal bir tezin dili olmuş - tur. Namik Kemal sosyal tez söy- liyecekti. o Çünkü Türk cemiyeti dünkü cemiyet nizamı - bütün hakları ferdin kudsiyeti dayanır , artık felsefesini, dünyayı görüş tar hâdiseyi din sahasında gör- zını değiştiriyordu. Eğer böyle ol- masaydı Namık Kemal gazel, mey ve mahbup sofrasında kalacaktı. Bugün de Türkiyede kafa de - Mümkündür. Mabutla insan | ğişmesi var, Hepimizin içinde eski i. vasıtaları kaldırmak, | izah ölçülerinin yıkıldığını duyan (eşrefi mahlükat) addet - | ve yerine gelecek yeni bekleyiş insana hürmet, şah- N iri bunun ifadesidir. 1 - Xi, 'di merkezi siklet edişi ke - lunca estetik de “san'at var. Bunun için edebiyat adamın- iy için, tezi Adam Smitin (İk- dan sosyal tez bekliyoruz. N ) olmasına uygun bir| yaar. İ »*.. iyat şöyle olmalıdır veya olmalıdır, £ sözü etrafında “Onusulabilir. o Bu bahis çok Bötürür. Bu tezleri bir köşeden külli ve umumi bir za- | Be tetkik etmek gerektir. ii * böyle bir hareket noktası "e gürültüden uzaklaşarak ikate ermek mümkün olur. | takdirde bir katoliğin bir ânı, yahut bir dindarm, bir ikna için çene yormasına bir lâf cimnastiği yapmış ey *» m basmanın *» N ni Bu bekleyiş edebiyatı şu veya bu davaya hamal yapmak değil - dir. Bu bekleyişi san'atım o kendi variğınden, kendi kudretindendir. C) İş tekniği ve onu takip eden fikirler de; rine kütleler geçiyor. İktısatta, si- yasette, ahlâkta doğan yeni cere- yanlar artık ferdin başı boş inki - şafına imkân bırakmıyor. Harp sonu fikriyatı Rönesanst'an doğ - du, fakat Rönesans'ın ferdiyetçili- İ ği aleyhine en kuvvetli bir mânia oldu. Plânlı iktrsat, siyasette parlâ - mentoların iflâsı gibi (O hâdiseler | yeni bir devrin, ve yeni bır felsefe çığırının açıldığını göslerâi, Bun- dan doğan edebiyat cereyanı da fert yerine cemiyeti mevzu olarak aldı. ; asla doğan ve 1789 ihti- iç, doğrudan doğruya iş başına “ereyan tabiatiyle edebi - büy ileri sürecekti. Bu iz, im bulundukça şüphe- Normal eserlerini de verdi. Bay i ova -6 a biyatın sosyal davaları be - | i: ) İş bölümünün ilerileme - İn “EMiyetlerde san'atın hukuk» I aktan ayrılmamasıdır. Me- di, Birler din adamı, ve yahut göze çarparlar, Fa- çoktan geride kalmış» ol 5 devir R iy, (Cemiyetin felsefelerini, dün. |» tarzlarını bulamadıkları | Mela e sosyal mahiyet alır, | Nasıl dünyada fertçi | fırkayla Neg Nefi veya Füzuli, ya | cemiyetçi fırka arasında bir kavga d: im sosyal bir tez müdafaa | varsa, fertçi edebiyatla, cemiyetçi tez Niçin çünkü onların sosya) | edebiyat arasında da ayni kavga a, müdafaa etmelerine lüzum | vardır. Hatta bunları biribirinden yı izah eden bir Frkıh | ayırmak mümkün değildir. Çünkü i Çe N her felsefe cereyanı bir fırka prog telâkki için en ileri ham- i ramınm izahıdır. e Bizdeki kavga “X tasavvuf idi, Bunun için | da bundan başka bir şey değildir. zamanlarında © sosyal Sadri Etem yi aye A Sporabir,sinemaya i tanbuldaki sinemalara girenlerin Istatistikler Bir nisbet 33 kişi! Belediyenin 932 senesi istatistik yıllığının tab'ına başlanmıştır. Bu seneki yıllıkta ölüm, doğum, ev - lenme istatistikleri ile tiyatro, sine ma, spor sahaları istatistikleri de vardır. Bundan başka sıhhi istatis- | Muhakeme sırasın- ..— Kaçakçılık da 2 kişinin tevkifi ! Adliyede dokuzuncu ihtisas mah kemesinde, dün bazı kaçakçılık da va'arına bakılmıştır. Bu arada Arif ve Muhittin İsim- lerinde iki kişinin 13 kilo tütün ka çakçılığından muhakemelerine baş lanmıştır, Arif Efendi, birkaç gün evvel, VAMIT 21 Haziran X 933 SOHBETLER Harem - Selâmlık Bizde tesettürün kalkması, Türk kadınlık âleminin belli başlı şra - “ rıydı. İnkılâp, bu şuurlu dileği ha- kikat yaptı. Çoktan hurafe olan ha rem, selâmlık, tamamile tarihe ka- rıştı, Fakat ber ileri hareketin, muhak kak bir aksülameli vardır. Her ce- miyet içinde, yeniden korkanlar bu lunur, Onların sözle, görkü ile bu korkularını geçirmek elzemdir. Na sıl, ki kadın hürriyetine ve benli « ğine kavuştuktan sonra, fırka ve maarif teşkilâtları kadına görkü ve nasihat vermeğe başladı. Yakında cümbhuriyetimizin o- tikler için de ayrı ayrı grafikler ya. | Muhittin ismindeki hamala bazı | Nuncu yıldönümünü kutlulayaca - pılmıştır. İstatistiğe göre 930 senesinde İs yekünu 2,500,000 kadardı. Bu mik tar 931 ve 932 de gittikçe düşmüş- tür, 932 de sinemalara girenlerin 2,120,000 kadar olduğu tahmin e- dilmektedir. Buna nazaran İstan - bul nüfusunun hemen yarısı sine- ma görmüş demektir. Tiyatrolara girenler ise sinemalara nazaran çok noksandır. 932 de spor saha - rna girenlerin 7500 kadar olduğu tahmin olunmaktadır. Bu rakkam da sinemalara girenlerin miktari: le mukayese edilirse, spore bir ki- $i girmesine mukabil sinemaya 33 kişi girmiş demektir. Bu da spora olan alâka ile sinemaya olan iptilâ ve merakın ne kadar fazla olduğu nu gösterir. Birdenbire ölüm Bir mühendis fırkaya kaydedilirken öldü Evvelki akşam Cümhuriyet Halk fırkası Kadıköy şubesinde acıklı bir ölüm vak'ası olmuştur. Saat altı buçuğa doğru kaza mer kezine Seyrisefain havuzlar idare- si makine mühendisi Tevfik Bey gelmiş ve fırkaya kaydedilmek is- tediğni bildirmiştir. Kendisine bir kayıt varakası verilmiştir, Saat se- kize doğru Tevfik Beyin üzerine birdenbire bir fenalık gelmiş, kus- maya başlamış, hemen bir iki dok tor yardımına koşmuştur, Tevfik Beyin kolundan kan alınmış, en - jeksiyon yapılmış ise de saat do - kuz buçuğa doğru kendisini ölüm den kurtarmak kabil olmamıştır. Tevfik Beyin dimağına kan hucu-| mundan öldüğü anlaşılmıştır. Bu ölüm hâdisesi fsrkada bulu- nan ve Tevfik Beyin yardımına ko şan arkadşlarmı çok müteessir et miştir. Parçalanmış ceset Acaba kime aitti ? Eyüpte, yarısı bir arsada, yarısı bir mezarirkta bulunan ceset tahki katma devam edilmektedir. Öldürülenin hüviyeti henüz tes bit edilememiştir. Araştırma de - vam etmekte, bazı kimselerin ifa- deleri almmaktadır. Zeytin ihracatımız Ronmayaya son senelerdeki zey tin ihricatımız yüzde elli nisbetin- | de azalmıştır. İ 1929 senesinde bir milyon kilo- paketler ve başka bazı eşya yüklet miş. Yenicamiden geçiyorlarmış. Şüphe üzerine, memurlar tarafın - dan paketler ve diğer eşyanın içi aranmış, 13 kilo kaçak tütün ele geçmiş. Mahkemede Arif Efendi, kaçak- çılık yaptığımı inkâr etti.Hamal Mu hittin de “Ben, ne bileyim 25 ku- ruşa pazarlık ettiler, paketleri ve eşyayı yüklettiler, İçinde kaçak tü tün bulunduğunu bilmiyordum,, de miştir, Hamal serbest bırakılmış, Arif Efendi tevkif edilmiş, muhakeme şahitler için kalmıştır. Sonra, Fındıklıdaki dükânında kaçak çakmak taşı ve üzerinde çak | mak bulundurmaktan mahkemeye verilen bakal Kâzım Efendi, muha keme edilmiş, inkâr etmiştir. Kâ- zım Efendi de tevkif edilmiş, şa - hitler için muhakeme başka güne bırakılmıştır. İ i İ Bir Çin murahhası' Hususi olarak memle- ketimize geldi Çinin, Milletler Cemiyeti nezdin deki murahhas heyetinde fenni mü şavir sıfatile vazifesi bulunan M. Tsien-Tai şehrimize gelmiş, dün ak şam Ankaraya gitmiştir. Son zamanlarda Çinin Madrit orta elçiliğine tayin edilmiş olan M. Tsien-Tai dün bir muharririmi- ze şunları söylemiştir: “— Türkiyeyi ziyaretimin res - mi bir mahiyeti yoktur. Yeni vazi- feme başlamak üzere Madrite git mezden önce Türkiyeyi görmeği is tedim. Yeni Türkiye hakkında, bü | tün dünyada olduğu gibi, Çi nde | eserse de büyük bir alâka duyulmaktadır. Türkiyede maalesef Çini temsil eden bir diplomat yoktur. Türkiye de Çinlilere ait işlere Danimarka sefareti bakmaktadır. Fuat Bey Nankin,de maslahatgüzar olduğu sıralarda Çin ve Türkiye arasında bir dostluk ve ticaret o muahedesi projesi hazırlanmıştı. Fakat bu proje, hernedense, öylece kaldı. Fuat Beyi Çinde iken tanmıştım. Kendisini Ankarada ziyaret ede - ceğim.,, Bir yalı yangını Birkaç ay evvel, Büyükderede bir yalıdan gece yangın çıkmış, ya İı, tamamile yanmış, pençereden atlıyarak canlarını kurtarmak iste yenlerden genç bir hanım düşüş te- sirile ölmüş, bir kaç kişi de yara -! lanmıştı, Yangına ve dolayısile ölüme se- bep olmaktan suçlu olarak muha- ğız. On senedir atılan ileri adımla» rı sevinçle tes'it edeceğiz. Ne yazık, ki bugünlerde, gazete- lerden birinde şöyle bir haber o - duk: m “Urfada yaz hayatı başladı... Cavsak bağ ve bahçelerinde cuma, cumartesi ve çraşanba günleri kır eğlenceleri yapılıyor. Cuma gün- leri erkelerin, cumartesi çarşanba günleri kadınların eğlnece ve gez- me günjeridir.,, Bu habere şaşmamak kabil de - ğildir. Urfa büyük bir merkezdir, Halkının on senedenberi, Cümhu- riyet terbiyesini almış olması lâ- zımdır. Nasıl oluyor da, bügün hâlâ, gezmeler ve eğlenceler, ha- rem ve selâmlık usulü yapılıyor? Buna nasıl ve neden müsaade edi- liyor?, Bu harem - selâmlık gezitileri - nin mahiyeti ferdi değildir. Bugün hâlâ ayrı gezen ana ve babaların çocukları bu terbiye ve görgü ile büyürlerse bu memlekete ne fayda ları olur?, e Cümhuriyet terbiyesini kavra - — mış olanlara bu terbiyeyi vermek (| zarureti vardır. Acaba Urfa Halk | fırkası, belediyesi, polisi, Cavsak | mesiresinde kadın ve erkek günle- ri olduğunu bilmiyorlar mı?, Umumi müfettiş Hilmi Beyin bu ehemmiyesiz gibi görünen me - | sele ile alâkadar olacağını ümit e deriz. İnkllâip prensiplerine uy- gunsuz gelen en ufak şeyde hassa- (| siyet göstermek, inkılâbın en bü yük umdelerinden biri olmalıdır. Kahraman Uurfanın, kahraman ev lâtları bu manasızlığa müsamaha 5 göstermemelidirler, Selâmi izzet Kanalizasyonun devri Bir gazete kanalizasyon işinin başka bir şirkete devredileceğini 5; yazmıştır. Bu, haber doğru değil - dir. Yalnız, Vays Ond Freytağ is- mini taşıyan şirketin adı Nuye Ond Freytağ firmasma tebdil edilmiş ek, tir. Istanbulun suları İstanbula gelerek şehir suları ve | terkos hakkında tetkikat yapan su e, >. Tg mütehassısı Viyanalı M. Flener ra porunu Viyanadan postaya vermiş iğ tir. Raporun bugün gelmesi muh- temeldir. İstanbul suları bu rapora göre idare edilecektir. görenin ararnonran senses enanasansunnapınaası 15 Yıl Evelki VAKIT meme 15108 b BANNER BEN ETA KARNA 21 Haziran 1918 i — Maliye nazırı Cavit Byefeüğinin eg « martesi günü Berline müteveecihen vw den hareket edeceği haber alınmıştır. Mü e müdürü ? yarünlleyhe kalemi mahsus olan Romanyaya Zeytin ihracalı -| keme edilen yalıdaki kiracılardan | Saffet Bey de refakat vdecsktir mız 932 senesinde 540 bin kiloya düşmüştür. Romanyada Türk zey - tinlerine rekabet eden Yunan zey:| bul Ağır ceza mahkemesinde bit- | irat Vefik Beyle Kevser ve Talat Ha -| nımların muhakemesi, dün İstan «| — Dünyanın en urun nutku bir iki gi / evvel dökter (Habrer) isminde bir tabibi tarafından o Filipin. parler edilmiş", Şimdiye kadar malla tinleridir. Yunanlıların Romanya - | miş, suç sabit görülmemiş, üçü hak | Urun nutuk 26 santtı, Doktor dia ) ya ihracatı 3 milyon kiloyu tecavüz etmektedir. kında da beraat kararı verilmiş - Jtir, tir. saat süren nutkumu Yalnız bir defa yemek 5 irat va

Bu sayıdan diğer sayfalar: