— mem i İnsan varlığımızın en yerinde olan değeri bulunduğumuz zama- na ermemiz, “Bugün,, ü yaşama - mızdır. Gerçek insanın bütün dirimin- de onu kendi yerinde tutacak en büyük yararlığı, onun bulundu- ğu “bugün,, e ermesi, “bugün,, den geri kalmaması, kafasını “bugün,, ün yürüyüşüne göre işletmesi, bü- tün varlığını “bugün,, ün gidişine uydurmasıdır. Yoksa böyle olmr- yan bir tek bir yandan kendi gü- nünü yaşıyamamış, zamanından geri kalmış, öteki yandan da ken- dinin ortaya koyacağı işlerden kendi topluluğu da hiç bir şey ka- zanamamış, bu yüzden sanki ken- di topluluğunu da geri bırakmış olur. Topluluğun içinden her hangi bir teki alır ve onun dirimini bu yolda araştırarak onun üstüne yürüteceğimiz düşünceler buna gö- re olunca, bir de bu ölçümü toplu” İuk üzerinde kendi izlerini her va- kit göreceğimiz, sanki topluluk dirimini kendileri düzene koyacak olan “Bilgi,, ve “Sanat,, adamla - Yını bir göz önüne getirirsek onlar © üstüne bu yolda yürüteceğimiz dü- şünceler ise bütün bütün sert olur. Çünkü topluluğa öncü olacak, top- luluğu arkasından sürükliyecek, z her ilerleyişe ön ayak olacak yük- sek tekler bunlar olacaktır. Eğer © bunlar da bugüne ermemiş olur, - kendi günlerini yaşamazlarsa or- taya koyacağı işler, izler nasıl o- lur da bugünün güzel, yüce, “ ası'lr (1) izleri olur, ve onlardan > #opluluk birası görebilir?... Hal- — kuli kök, insanlık hiç. durmadan © yürümek, ilerlemek, ülkü ardından koşmak, hiç yerinde saymamaktır. Dünü aşmak, bugünü yaşamak, yarını görmek ve ona doğru git- mektir. Geçen gün ölen sanatlı bir şair üstüne söz edenlere iyice bakıyo- rum; bu yüze hiç yanaşmıyorlar, “bu yararlığı hiç uslarına getirmi - yorlar, bu değeri hiç saymıyorlar. Halbuki gönül istiyor ki bugünün eli kalem tutanları — hele dil in- © kılâbma erdikten sonra — bir az j da bunu düşünsünler, buna göre düşünceler yürütsünler... Yalnız Refik Ahmet Bey bunu söyledi: “.... Dilimizin geçirdiği “ büyük değişiklik, temizlenme ve — kendini bulma hareketi Ahmet - Haşimi sağlığında tarih yapmıştı; © fakat tarih te kıymettir.., © Evet, Türkçülük oynayışının en civcivli, en serpintili bir çağında © yetişen, yaşıyan bir şairin bu oy- , mayıştan saygı olmayışı, o oynay!* © şa uzak kalması, metafizik bir varlık yaşaması onun “bugün,,ü yaşamaması demektir. Meselâ rah > etli Emiri Efendi de belki “Tan- © zimat,, zamanlarında doğmuş, bü- o yümüş olduğu halde, tanzimata hiç te ermemişti. Hep tanzimat- “tan evvelki dirimi yaşardı. “Sanat sanat içindir.,, , “İlim ilim içindir.,, gibi bir takım lâkır- 'dılar ortaya atılabilir, ve bunlar üzerine söyleşilebilir. Fakat bu “gibi lâkırdılar kendi öz varlığını eksiksiz olarak edinmiş, bugünkü “ şenlikte kendi sırasını almış olan bir topluluk içinde yapılabilir.. Yoksa bizim gibi bütün topluluk — kurumları henüz daha yabancı ku- “ rallarım yargıcılığı (2) altında bu- ” Bugün,, ü yaşamak — VAKIT 19 Haziran 1933 m Doğru / Türklüğümüzü bulmıya doğru ola- cak uyanık bir oynayis henüz pek yeni başlamış olan bir topluluk | çinde bu gibi lâkırdılar hiç te ye- rinde olamaz.. Bugün bizde “İlim de sanat ta ber şey Türklük için - dir.,, Bu büyük kuralın arkasın - | dan yürüyerek bütün topluluk ku- rumlarını budun varlığma göre elde ettikten, her yüzde Türklüğü edindikten sonradır ki biz de ar- tık öz varlığını eksiksiz olarak e - dinmiş bir topluluğun tekleri ola- rak o sözleri söyleşmiye başlıya - biliriz, Fakat topluluk kurumu - İ nun en başında bulunan öz dilimi- zi derlemiye, toplamıya, yapmıya | başladığımız henüz bugün böyle | sözleri us'umuza getirmenin ne bü | yük bir suç olacağı ne kadar or- tadadır. Tan yerinden doğmağa başla - mış olan büyük varirk, Türk var- lığı ışığını üzerimize yaymıya, bi- zi bu uyanış güneşinin aydınlığı içinde kendimizi bulmıya doğru önümüze ap aydınlık bir yol açtır ğı bu mutlu günlerde biz ondan hiç te salıksız kalmamalıyız., Ga - zi çağının bu her yüzden verim - İli günlerine ermiş olan bizlerin bu kutlu ermiye karşı ödiyeceğimiz | borç “bugün,, ümüzü yaşamak ol- malıdır. Yeniden diyorum: Kök insan- lik dünü aşmak, bugünü yaşamak, yarını görmek ve ona doğru git - mektir,, Halil Nimetullah Darülfünunda istenoğrafi imtihanları Ayın 22 inci perşenbe günü öğle. den sonra, Darülfünun Hukuk fa- kültesi Doktora sınıfmda muhtelif derecede istenografi imtihanları yapılacaktır. 1 — Nazari imtihan — Bir tem- le bir versyon'dan ibaret olup yan- lışlarm sayısı her iki kısımda (10)u İ geçmiyecektir. 2 — Hafif sür'at imtihanı — (Dakikada 120 hece) bir temle üç dakika ve 360 hecelik bir dikte ve bunun tercemesi, Yanlışlar sayısı temde (8) dikte de de(16) i geç- miyecektir, 3 — Orta sür'at imtihanı— (Da kikada 160 hece) — Bir temle üç dakikada 420 hecelik bir dikte ve bunun tercemesi. Yanlışların sayısı temde (5) diktede de (20) yi geç- miyecektir. 4 — Mesleki sür'at imtihanı — (Dakikada 200 hece) — Bir temle üç dakikada 600 hecelik bir dikte ve bunun tercemesi. Yanlışların sa yısı temle (5) diktede de (25) i geçmiyecektir. İstenografi imtihanlarına hariç - ten iştirak etmek istiyenlerin Hu - kuk fakültesi Kütüphane memuru Adem Beye müracaatları lâzım - dır. Kiralık Kâgir Hane Beşiktaş Akaratı Vakfiye İdare- | sinden: Beşitaşta Akaretlerde 75| numaralı hane pazarlık suretile i - | car edileceğinden talip olanların 19-Ağustos pazartesi günü saat on üçe kadar mahalli mezkürda 54 numarada Mütevelli kaymakamlı. İ ğına ve yevmi mezkürun saat on | üçünden on beşine kadar İstanbul İ muhalifler reislerinin içtimamda Venizelos İ Yunanistanı bırakıp git- mek istemiş ama.. ATİNA, 18 (Hususi) — Son M. Venizelos Yunanistanı terket - mek arzusunu izhar etmiştir. Ancak M. Kafandaris Yunanis- tanın geçirmekte olduğu bugünkü vaziyet müvacehesinde Ahrar fır- kası reisi M. Venizelosun Yuna - nistanı terketmek sahasındaki nok tai nazarının doğru (olmadığını söyliyerek çıkmasına müsaade e- dememiştir. Venizelosun muhafızı gömüldü ATINA, 18 (Hususi) — Sui- kast esnasında muhtelif yerlerin - den ağır surette yaralanan ve has- tahaneye nakledilen Markaki'nin cenazesi her hangi bir nümayişe sebebiyet verilmeden kaldırılmış - tır. Markakiye kalçasından üça - meliyat yapılmış dimağına yakm | bir yerde bulunan kurşunun çıka- | idi ve çalıların arkasındaki mağa- rılması için yapılacak (ameliyat tehlikeli görüldüğü için ilişilme - | rada kırk elli Essen vardı. İsiel mişti, Buna rağmen yaralı bir haf- | bunlara hitap etti: ta yaşayabilmiştir . Tevkif edilen avukat ATINA, 18 (Hususi) — Veni - gi. Hepsi de: zelosa karşı yapılan suikast işi ile meşgul olmakta bulunan heyeti tahkikata devam etmekte - dir. Son günlerde Tırhalada bu işle alâkadar olmak üzere tevkif edilen avukat Bosini Tırhaladan Atinaya getirilmiştir, Evvelce milli iktısat nezaretin - de kube müdürü olan bu avukat dahiliye nazırı Rosisin şahsi dostu olması yüzünden Venizelist gaze- teler tekrar mumaileyhin nezaret- ten çekilmesi lâzım geldiğini yaz- maktadırlar. Bununla beraber malüm olduğu üzere başvekil M. Çaldaris dahi - liye nazırmın istifa (o hususunda göstermiş olduğu arzuyu reddet - miş ve kendisinin mevkiinde kal - masını rica etmiştir. Selânikteki intihabat SELANIK, 18 (Hususi) — Bu- rada yapılacak intihabat dolayı»'- le birçok hazırlıklar görülmekte - dir, İki muhlif fırka biribirlerine karşı şidetli hardeketlerde bulun - maktadırlar. Venizelist gazeteler o bükümet fırkasmın muhacirlerin mahalle - lerine gönderdiği propagandalarla müntehipleri tehdit etmekte olduk. larmı yazmaktadırlar. Diğer taraf- tan intihabattan evvel belediye re- isi Vanakusun azledilerek yerine hükümet taraftarı belediye azala - rından birinin riyaset tayin edileceği vekâletine ylenmektedir. Diktatörlük yok! ATİNA, 18 (Hususi) — Dün başvekilin nezdinde jeneral Kon -| dilis ve Metaksas içtima ederek vaziyet hakkında müzakeratta bu- lunmuşlardır. Son günlerde ittihaz edilmiş olan sıkı tedbirler kısmen refedilmiş ve kışlalarda askere kısmen mezuniyet verilmi - ye başlanmıştır. İçtimaı müteakip jeneral Kon - dilis intihabattan evvel ( Selâniğe gideceği ve bütün intihabat daire- i sini dolaşacağını söylemiştir. Diğer bir suale de şu cevabı İunmakta, ve bu yat kurallardan | Evkaf müdüriyetinde idare encü - vermiştir: — kurtulup ta kendi öz varlığımızı, i i ser i menine müracaat etmeleri. (2798). Vaziyetin söküna doğru git - | İ adliye ! ve Meryem onların sevinçlerini mu | Kari, Kuzu, Kartal Kavgası Muharriri : Ömer Rıst gyz — Meryemi taşıyıp götürelim. | Meryem uyanmış, fakat yürüye- mediği için biraderler onu taşımış lardı. Hepsi bir kayaya doğru yürüdü- | ler... Ona yaklaştıkları zaman bira - | derlerden biri çalılıklar içine gir- ra kapısını gösterdi. Girdiler ve karanlığa daldılar.. İsiel, bir az ileride bir mum yaktı, Meryemi elinden tutarak yürüttü. — Burası neresi dayı?. — Burası hazreti Süleymanın mabedi için taş çıkardığı ocaktır. Amele burada çalışır, taşları dü - zeltirlerdi. İkisi bir tünele girmişlerdi. Bu tüneli geçtikten sonra büyük bir odaya vardılar. Burada ateş yanı- yordu. Vaktile burasının bir su mahzeni olduğu anlaşılıyordu. O- — Biraderler!. getirdim!. Size Meryemi Eline bir mum alan koşarak gel- — Safa geldiniz, diye bağırıyor habbetle karşılıyordu. Essenlerin köylerini bırakıp bu: | raya gelmelerinin sebebi, bir sene evvel Romalıların köylerine uğrı- yarak köyü yağma etmeleri ve bi- raderlerden bir kısmını öldürüp bir kısmı esir etmeleri idi. Bu-| nün üzerine biraderler bu mağara: ya iltica etmişlerdi. Çünkü bira- derlerin biri mağaranın sırrına va» | kıftı. Essenler mağarayı yavaş yavaş | eşyalarile, erzaklarile ve mahru - kat ile doldurmuşlar, kendileride buraya girmişlerdi. Ara srra bun»| lar şehire de çıkıp nefes alıyorlar ve bir karışıklık vuku buldukça mağaralarına sığınıyorlardı. Za- ten biraderlerin sayısı azala a - zala elliyi doldurmaz olmuştu. Meryem ile Nu yemek yiyerek bir az kendilerine geldikten sonra mağarayı dolaştılar. Umumi oda olarak kullanılân su deposundan başka altı yedi oda daha vardı. Meryem ile Nu bunların birinde ikamet edeceklerdi. Essenler bura- smı sür'atle döşemişler, Meryem ile Nu hemen yataklarına atılmış» lardı, Uyandıkları zaman sordular: — Gece mi, gündüz mü?. Çünkü burasınm geceside, gün- düzü de birdi, Gündüz olduğunu anladılar, Meryem, dayısıyla görüşerek bü. mesini temin hususunda ittihaz o- lunan tedbirlerde ve tatbik olunan hattı harekette hükümeti teşkil e- den fırka reisleri arasında tam bir ittihat mevcuttur. Ortaya atılan şa yialara asla ehemmiyet verilmeme. lidir. Millet ve asker (omüttehiden meclisin itimadına lâyık olan bir bulunan | hükümete taraftardır. nin evine firar etmişlerdi. Bir diktatörlüğü ortadan kaldı- ran benim gibi bir adamın dikta - yiniz, Memleket sükünu idarisini bul - muştur, Ekseriyete istinat eden bir hükümet onu idare etmektedir. Bu tör olacağımı asla aklınıza getirme. | raya kaydolunan Lâsut i şirketine kaydettiği 72 lira nun başka bir şekil alacağını asla aklınızdan geçirmeyiniz. yük babasının hayatta olup ole dığını anlamak istedi. İsiel, Meryemin ısrarına dar namıyarak akşamleyin diışar! Sİ onun yazacağı bir mektubu, * yatta ise, büyük babasına gö meyi vadetti. İsiel akşam üstü dışarı çıkı? A miş ve ancak ertesi sabah dö”€ mişti.. vi Getirdiği o haberler mut Fakat Benoni ile Kalip, N9İ hayatta idiler. En mühimmi R ma kumandanı Titusun or& birlikte şehire yaklaşmakta old? ğu idi, Onun ordusu şehiri sara edecekti. Fakat İsielin “e diği en mühim haber, Mari da Titus ordusunda bulun idi. Meryem Markusün mektabf”” ve hediyelerini aldıktan sonr# # bir kere mektup yazmış, fakat sene içinde cevap alamamışt”. aldığı haber dayısının getirdiği haberdi. Markus gelmişti. Isiel Meryemin hava ve gü” ten istifade etmesi ve mağ! çinde haşlanmaması için onü # ğaranm üstündeki harap kulefiy karıyordu. Buraya varmak gi taştan duvarların içindeki kapılardan geçiliyor, bu yaf, lar kapandımı duvarlarda ge$€ yer olduğu görülmüyordu. # bunların nasıl açılıp kapanaf nı Nuya öğretmiş, onlar da b ya çıkarak hava almağa ve lenmeğe başlamışlardı. Onların en çok dikkat ye İ nokta, bir kimseye görünme! v Göründükleri takdirde be havalide taharri pek fena olurdu. Buradan Kudüs mabel” mermer avluları ve piril piril y lıyan binaları, şehrin aşağı V€ karı kısımları şarkta Geh vadisi ve gerisinde Zeytin dağ" malde Yeni Bezete şehri, dab* de Antonia kalesi görünü; ii Bu kale Giszaloli hanın ©! el edilir ve idi. Garpte diğer kalelerle H un sarayı bulunuyordu, Bir * Meryem ile Nu hava mi etrafa bakıyorken uzakta t9 gi i bulut bulut kalktığına dikkat ” ler. Nu anladı ve: ğ — Romalılar!, dedi. g Çok geçmeden Romalılar “ir laşmışlar, Meryem dikkat k' gi mişti. Markusu görmeyi ümit yordu. Romalılar şehire yaklaştık! sırada kadmlar kulesinin kap açılmış, ve pusu kuran binle yi yahudi ansızın dışarı atılarak *, malılara arkalarından hücu” ye mişler, Roma sancağı bir kaç yi re düşüp kalkmış, Romalılar S. | hiş telefat vererek kaçmışla”* | 1 İstanbul ikinci iflâs mem” ğundan: şir Müflis Panayot Kazakyaı i ket masasına müracaatla diğ m i ruşun sigorta bedeli olm ii İİ bariyle birtaci sıraya V€ pe zen kabulüne karar vE diğ suretle sıra defteri dü?” lw” | malümü olmak üzere İ