14 Haziran 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

VAKIT ın AKITın Tefrikası : 28 ; 3 MAYIS Genç kadının gözleri yerinden Uğramıştı. Korku ve dehşetle ko - | “sina bakıyordu. Istırap (çektiği iydi. — Hâlâ mı #liyorsun?. Neriman titriyerek sordu: — Hasta mısın Safa?.. Çıldır - da mi yoksa?. — Hasta değilim Neriman, fa - * Yaşadıkça, bu ömrü sürdükçe ! gibi yaşıyacağım... Neden özel buradan, senin yanından Beden uzaklaştığımı bilmiyor mıy- ?. Anlamadın mı?. Eğer o genç m tevkif edildiğini okumasay - gene de gelmezdim. Okuyun . geldim. O kızı kurtarmalıyız — Safa, ben senin karın deği! © Miyim? , © Karımsın ve seni çok seve - Sesini alçalttı: — Öyleyse sana memnun ola - “ağın bir şey söyliyeyim. Sesini biraz daha alçalttı: — Gebeyim Safa. — Neriman!. i bırakıp kaçtın. — Beni affet Neriman. — Seni çoktan affettim. Kocasının boynuna sarıldı ve tordu; — Mes'ut musun?. Safa cevap vermedi, başmı ka” Nömun omuzuna dayayıp hıçkır - Muya başladı. Neriman, kocasını Ş edebilmek için, ağlamasına ğ ediyordu. Saçlarını ve ba » Hn okşıyarak dedi ki: — Ağlama Safa, beni de ağla - ksın... Artık kâfi, ben çok göz Yaşı döktüm. iş Yaşlı gözlerle Nerimana bak - anlamamazlıktan / — Bu müjdeyi vereceğim gün, | GECESİ .. — Gi yarısına yakındı. — Sen neredeydin?. | — Otomebilimin içinde. — Nasıl oluyor da ötomobili, otomobilimizi tnarmıyorum ?. — Demek o saatte, oradan geç“ tiğini itiraf ediyorsun?. —- Bu ciheti sonra konuşuruz, hele anlat bitir. — Seni görünce öyle korktum, İ öyle heyecanlandım ki, oradan kaçmak, uzaklaşmak istedim. — Kerimeyi beklemedin mi?. | — Seni görünce onu unuttum Sonra biraz düşündüm, beni gör mediğini anladım. Eğer görmüş ol. saydın, o derece lâkayt geçmez * din, gecemezdin. — Lâkayttım demek? o — Evet, Sağa sola bakmadan, başın dimdik yürüyordun.. Arkan dan koşmak, seni otomobile almak | ve seni uzaklara götürmek arzusu | na kapıldım. — Ya Kerime hanım?. İ — Dedim ya, onun artık ehem miyeti kalmamıştı. Seni görünce, dünyada yegâne sevdiğim sen ol - duğunu hissettim. o Otomobilden indim.. Sen Kerimenin evine sap tm.. Biraz sonra Kerime kapıdan çıktı. Gördün ve ona doğru koşa - rak gittin, yolunu kestin. Ki var) "Londrada rate Baştarafı, ikinci sayıfada İ anlaşabilmesi, ancak milletler ta - rafından takip edilen iktisadi siya setinin şekline bağlıdır. Dünyanı asri sulh unsuru bey- nelmilel ticarettir. — Ne yapacağız?. M. Makdonald da şunları söyle- — Mendilile kocasınm yaşlı| miştir: rini sildi: “Teferrüat üzerinde omilletler — Her halde bundan sonra ga-| hep ayni görüşe sahip değillerse VE iyi anlaşacağız. de, müşkülleri halletmek için ay- — 19 — ni iradeye sahiptirler ve konfe - Cinayet gec ransın muvaffakıyetle neticelen » 106 esi mesi için ayni ümidi beslemekte » Neriman, pa şakağına daya *| dirler. > konuşuyordu Konferansa iştirak eden kadın — Aklından Slm zihnine | murahhaslar, başvekilin kızı Mis ğa ne olduğunu bil -| izabel Makdonald ile, ziyafete, Ama ne olursa olsun,| kadınlara mahsus ayrılmış olan bir amy itimat etme. Ne biliyor: erime hanımın nasıl öldürüldü - haberim yok. vi, alayı ikna edememişti. Dedi — İnanmıyorsun değil mi?, 3 Bırak da ben bildiklerimi, rimi anlatayım. — Öyleyse çabuk söyle. Safa tereddüt edince haykırdı: ! kika için celse kapanmıştır. k — Bekliyorum, anlatsana. Ben Kerimeyle kaçacaktım. çe e — Biliyor muydun?. Â min ettiğimi sonra anlatırım. ra hn “omobille köşe başında bek - » Uzun bir müddet bek: | lecek toplantı salı günü saat 10,30 Gelmedi. Sabırsızlandım, e- | da yapılacaktır. gitmek üzere kalktım. İZ yy Ba şim bt, Sant kaçı yi Evvelâ şunu itiraf edeyim. ! donald kir büro teşkilini teklif et- Tahmin ediyordum. Nasıl | Fransa, Almanya, Macaristan, İtal >> Evvelâ Parise, oradan Nise, İspanya, İsveç, Sovyet Rusya, Ka- İtalyaya gidecektik. Kendi - | nada, Amerika. yerde bulunmuşlar, sonra M. Mak , Ne zannediyorsan zannet, | donald, M. Hull ve M. Daladyenin Dutuklarını dinlemeye gelmişler - dir. Komite teşkili LONDRA, 13 (A, A.) — Kom- ferans dür, murahhasların itimat mektuplarını tetkik için bir komi- te Teşkii ettikten sonra birkaç da- İ © Celen 16,23 te açılmış M. Mak- miştir. Bu püroda şu devletlerin mümessilleri bulunacaktır. Arjavfin, Çin, Çekoslovakya, ya, Japonya, Meksika, Holanda, Celse 16,37 de kapanmıştır. Ge Teklifleri tahdit ve işlere bir m geçtin. Yanı -| an evvel başlamak için bir tema - yül vardır. si . Dilimiz) 91 inci liste ANKARA 13 (AA: miyetinden: Karşıhları aranacak afapça ve Tersça —TDT. Ce İ kelimelerin 9i numaralı Tistesi şudur 1 — Tabaka 7 - Tehlike > — Tabiat 5 — Tevekkül $ — Taalluk yg — Rağbet 4 — Yanal 10 < Ret 5 — Tebenü 1 — Rekat 6. — Vedafüi 13 — Riyazet Muhtelif mektep mual- limlerinin buldukları karşılıklar 62 inci liste 17 inci mektep: Humiyot Korumaya çalışma — Hamit: iyilik bilme — Haram: Yasak — Havva: İk ann — Havai Boş, geçici — Havadis: Olmuş isler — Havabez Saldırma — Havuz: Su, çukuru — Hayet: Dirlik, yaşasış » 55 inci mektep: Mamiyoti Büyüklük göstermek — Hamit: Güzelleştirme, büyükleştirme — Muram: Yar sak — Hava: Gölüük — Havadis: Olan iş- ler — Havale: Saldırina — HMavel: Civülek— Mavsala: Anlayış — Hayatı Dirlik, sağlık, yaşayış — 40 ıncı mektep: Hamiyet: İyl yürek — Haram: Yasak, bip Haşıl, pis — Hava: Vel — Havai: Hoppa — Havadis: Olup biten — Havale: Gönderme, üstüne SİNA — Havuz Su cykuma — Ma yat: Dirlik, Yaşayış — Hayvan: Canlı, 36 mcı mektep: Hamiyet: Yurt duygusu — Hamt: Oğur Haram: Yasab — Uava: Yurda saran gaz— Havai: Boş işlere düşkün — Havadis: Olar biten — Havnle; Üzerine bırakma — Hav - sala: Anlayış — Havuz: Su çukurü — Ha yat: Sağlık — Hayvan Canlı, diri olan. 22000000 A 8 NN 0 AN 66 devlet murahhasının toplantısı terin öğrendiğine göre umumi mü- makaşanın 15 haziranda bitirebil - mesi için konferans bürosu umu » mi münakaşa esnasında murahhas ların söz söyleme müddetini 15 dakikadan fazla olmamak üzere tesbit etmiştir. Büro, konferansa iştirak eden her devletin içinde birer mümessi- li bulunacağı mali komisyon ve bir de iktisadi komisyon yapılma- sına karar vermiştir. Bu komisyonlar 16 haziranda faaliyete geçecekler ve eğer 15 hazirana kadar konferans umumi münakaşaları bitmiş olmazsa kon- ferans münakaşaları ile komisyon- ların faaliyeti aymi zamanda de - vam edecektir. Bundan başka büro, hafta son- ları müstesna olmak üzere konfe- ransın mesai saatleri saat 10,30 5 Istanbulda bir mwiitevelii i — VAKIT 14 Haziran 19 yl İD e TF yi (Baştarafı tinci sayıfada) “Mütevellilik müteabbidi,, denile- bilir. Meselâ İstanbulda falan müte- veliyi ele alınız. Bu adamın büvi- | yekini tahkik ediniz. Göreceksinz k o mütevelli sadece falan oğlu falandır ve baiz olduğu bu sıfat ile idare ettiği vakıf üzerinde mü- tevellidir. Halbuki Salâhattin Mol ls böyle değildir. O yalnız baBa sı tarafından mütevelli olmamış » tır. Anası tarafından da mütevelli olmuştur, Babasının babası, hattâ i anasının anası tarafından da mü - tevelli olmuştur. Salâhattin Molla babası tara - fından (Kevakibi zade) dir. Bu sıfatla Kevakibi ailesi vakıflarına bakar. Anası tarafından Ayaz paşa ahfadındandır. Bu sıfatla da Ayazpaşa vakıflarını eline geçir» miştir. Galiba büyük babası ta- rafından Memek zadedir. İhti - mal ki büyük anası tarafından Mercimek zadedir. Hülâsa Mol la üzerinde bir çok zadelikler top- lanmıştır. Bu muhtelif zadelik sıfatları - nın verdiği salâhiyetle birere vak- fa mütevelli olmuş, bu mütevelli- liklerden — rivayete göre — yüz binlerce fira toplamıştır. Son za manlarda evkaf idaresi Salâhattin Mollanın vakıflara hiyanet ettiği, bu suretle servet ve sâmân edindi- ği iddiasiyle kendisini mütevelli » Tiklerden azletmiştir. Fakat Salâ- hattin Molla bu azil kararını doğ- ru bulmuyormuş. Şârayı devlete gitmiş şikâyet ediyor, evkaf idaresi aleyhine dava açıyormuş... Onun için evkaf tarafından istenilen he- sapları vermiyormuş... Denilebilir Oki bir (Oadam dana aaa ona Rana NARA EANANEA AE AAABENANERASASAAANARANANEE EAA AAAAAN BANA NANEAANESAN söz alacaklar arasındadır. Alman H. nazırının nutku | Londm, 13 (A.A) — Alman) hariciye nazırı Fon Neurath, İngi- lizceyi çok iyi bilmekle beraber nutkunu Almanca olarak söyleme- ği tercih emiştir. © Fon Neurath Almanyanm kra- İm açılış nutkunda işaret ettiği zihniyet dairesinde mesai iştirakin de bulunacağına dair konferansa tepinat vermiş ve demiştir ki: “— Dünyada hüküm süren inhi dan 12,40 ve 15 ten i8 e kadari tatın sebepleri her halde sırf iktı- olmak özere tesbit etmiştir. M. Yungla M- İskü, bugün, M, Hull ve M. Daladyeden sonra 487 alacaklardır. LONDRA, 13 (A. A.) — Kon ferans bürosu, M. Makdonaldm riyaseti altında toplanacaktır. Konferanam heyeti o umumiye halinde toplanması, başka bir gü - ne bırakılır bırakılmaz hususi bir şekilde bir başlangıç toplantısı ya- pılmıştır. Büro murahhasları konferansın alacağı şekil hakkında muvakkat bir karar almışlardır. Bütün heyeti murahhasaların hazır bulunacakları heyeti umu - miye toplantılarının birkaç gün daha devam etmesi muhtemeldir. . Bu toplantılarda bütün dünya murahhasları pratik bir şekilde ol- sadi mahiyette değildir. Alman - " İ ya şu fikirdedir ki ancak Alıman- yanın bugünkü büyük vaziyetinin sarih bir surette anlaşılıp kavran- ması ihtiyaç duyulan çarelerin in- tihabı hususunda bir hak ve salâ- hiyet vücuda getirecektir.,, Fon Neurath nutkunu şu sözler ile bitirmiştir: — Bu meseleler milletler ara» sında evvelce mevcut olan itilâf yeniden teessüs etmedikçe halledi lemez. Alimafıya mali ve iktisadi meselelerin halline siyasi hareket» | lerin ve icraatının mühim bulun- duğu zihniyetiyle girişiyor.,, İzvestiya ne diyor? Moskova, 13 (A.A.) jansı bildiriyor: Londra iktisat konferansmdan — Tas a mak üzere her türlü teklifler ya -! bahseden İzvestiya gere kapi- pacaklardır. i talizmin buhrandan muz e Mi lap ve M Pelin bugün duğunu ve kanferanam bu ha “| sunuz. Salâhattin Molla “ Ayazpaşa,, vakıfların nasıl mütevelli olmuş ? “önni"üwatnypiiyal ve Kevakibi ozadedir oya Ayaz zadedir, o yahut Me | m zadedir, Bütün bu ik lerin hepsini nasıl olur da şahsı zerinde toplıyabilir?. Babusus b müte- | zadeliklerden her biri ile a rı birer vakfın mütevellili üzerine alabilir?. Nihayet vakıfların asıl yüksek idi nezaret hakkını üzerinde tutan € kaf idaresi varidatı ile masrafla - rım kapatamazken nasıl olur € Salâhattin Molla gibi bir tek mü tevelli elindeki vakıflardan binlerce lira almış olabilir?. Bu yolda bir sual sormağa d imkân yoktur. Çünkü bütün bu itirazlara karşı du için elinde kâfi derecede k ti silâhları vardır. Bu silâhların her biri birer (ilâm) şeklinde h lanmıştır. O kadar ki bu ilâm rı görünce aklı olan insanlar de * ğil akan sular bıle durur. esasen Salâhattin Molla Beyin bi tün mahareti de işte burad Bundan dolayı Mola Beyet — Siz elinizde olan vakıf üze * rinde fuzuli tasarruf ediyormuş | Bu vakıflar için n re li olmak sıfat ve valiainelini değilmişsiniz?.,, Deyen olursa derhal sevap rir: — Evet, ben hem Kevaki de, hem Ayaz paşa zade, Memek zadeyim. Zade oğlu za deyim. Bin bir süzdü ak Vi İ ye gilsin.,, Hakikaten öyledir. Bu ap pek manlıkidir. Fakat zahirde gok mantıki olan bu cevap katte çürüktür, Bunun delili yı rınki (Vakit) te izah edilecekti ı iyileştiremiyeceğini i Sovyetlere karşı iktısadi ve boykotaj teşebbüslerinden b derek diyor ki: j “Sovyet Rusya icabında kap talist âleminden müstağni kalab lir. Eğer kapitalist âlemi bu nel tayi idrak edecek olursa Lo iktisat konferansında Sosyal jiminin küre arzın altıda b teessüs ve inkişaf etmiş oldı kabul etmenin daha faydalı Sovyet Rusyaya normal kredi açmanın ve onunla hane ticaret münasebetlerin lunmanın kârlı olup elm elbette teemmül edecektir. Tali toplantılar Londra, 13 (A.A.) — iktisat konferansı içtima halindi bulunduğu sırada büyük milletle rin teknisiyenleri ve maliye hassışları da kendi ara susi toplantılar yapmışlardır. Bunlar üç grupa ayrılmışlı Birinci grup harp borçları ve pa kıymetinin tesbiti meselesini te kik emiştir. Ikinci grup Almanyanın g t ğı kısa vadeli istikrazlar, üçün grup ta gene Almanyanın ği uzun vadeli istikrazlar da tetkikler yapmışlardır. Almanyaya açılan kısa kredilerin tetkikine M. am lu Cihaı b bep olmu WE iİ