iğ ği — kil ağı: dlliğeği iii “AKIT 14 Haziranl933 —— HİKÂYE 4 er a Dünya Maberleri Ingiliz notası ... Bir Cuma Günü »s e elAmerika hükümetine dün MER Vakleden: Mediha Münür Yok, artık bu kadarı fazlaydı!, Artık çekilmez olmuştu!.. Taham - — Gidiyor muyuz?. — Ben yalnız gidiyorum.. Va- mül edilir şey değildi bu!.. Hem bir | purla avdet edeceğim. Gelecek kadın, aklına eseni yapmazsa kı -| hafta görüşürüz. yametin koptuğu gündür.. Derhal sokağa fırladı, bir otomobile işa- ret etti,. Ondan sonra kalbinde bir üzüntü duydu. Bu cuma günü evde oturup pi nekler miydi? Gökyüzü masmaviydi. Güneş etrafa nurlar saçıyordu. Tatlı, ha - fif bir rüzgâr esiyordu. Cennet gi- bi bir havaydı. Düşündü: — İyi ama nereye gideceğim?. Otomobil önünde ( duruyordu. Şoförün burnunun ucunda, yanak- larma pudra sürdü. Şoför dik dik bu acaip müşteriye bakıyordu. Ni- hayet bitti: — Köprüye! dedi. Köprünün Ada iskelesinde dur du. Merdivenleri indi. Bilet gişe - leri kalabalıktı. Yaklaşmadı, şöy- le biraz ötede durdu. Elbette bir musallat olan çıkacaktı, Biraz son- ra çıktı da.. Şık, zarif bir bey, et- rafında dönendi. Nasıl olsa peşime takılır, dü - şüncesile gişenin önündeki kala - balığa sokuldu. Bey peşini bırak - madı ve mırıldandı: | — Eğer Heybeliye gidiyorsa * nız ben de Heybeliye gidiyorum. Başını geri çevirmeden cevap verdi: — Ben Heybeliye gitmiyorum. NN “muş gibi devam etti: 799 — Nereye gidiyorsunuz?. Kadın gene başını çevirmedi: — Nereye gideceğimi bilmiyo » rum. Bunun üzerine kolunu tuttu: — Öyleyse benimle beraber ge Viniz.. Bu sefer başını çevirdi ve gül- dü: — Akşama kadar beraber mi gezeceğiz?. — Evet. Ve kadınm kolunu sıktı, Kadın irkildi: ; — Yo.. Uslu durun. Ben aile kadınıyım. —Alâ!.. Kocanız İstanbulda de gil galiba?. — Kocamı bir tarafa bırakı - İ nız; karınızdan bahsediniz. | — Karım İstanbulda yok. i — Siz nereye gidiyordunuz?, — Adaya. — Kime?, — Sevgilime. — Bekliyor mu?. — Bekliyordu, bekliyor, bekli - yecek.. Kadın bir kahkaha attı: — Öyleyse akşama kadar be - raber gezelim. Bir otomobile atladılar, Büyük- | dereye çektiler. Otelde öğle ye -! meklerini yediler, Salonda kahve - | lerini içerlerken erkek sordu: | — Eh, artık kim olduğunuzu öğrenebilir miyim?. — Hayır. — Yazık!... Pek çok kadın ta - nıdım, fakat sizin gibisini görme - dim. Siz harikulâde nefis bir mah- lüksunuz... Kadın göz süzdü: — Sen de benim hoşuma git - tin... Gelecek cuma, ayni yerde, ayni saatte gene buluşalım.. bj Bu söz üzerine ayrıldılar. Eminönünde kadın telefona sa- rıldı: — Allo!.. Nedime!.. Bugün ne yaptın?. Bütün gün evde miydin?. Alâ!... Bugün ben de bütün gün sendeydim, beraberdik.. Anlatı - rm, hepsini anlatırım... Sen bir pot kırma, bugün bütün gün sen - de olduğumu unutma. Eve girince kocası haykırdı: — Nihayet gelebildin yaramaz çocuk! Öyle merak ettim ki deli oluyordum. Sabahtanberi nerde - sin?.. Ben burada can sıkıntısın - dan patladım. — Ben de Nedime akşama ka - dar ağladım. — Nedimeye gideceğin aklıma gelmedi, beni evde çıldırttın. ğimi biliyorsun. Ben sensiz ne ya- parım?.. Beni affet canım!. Kocasını affetmişti.. Fkat koca- sı bilse onu affeder miydi?.. Hayır. Fakat o, manen kendi - ni affettirecekti, bu cuma, kocası- nı evde yalnız bırakmış, onu deli etmişti, gelecek cuma da, ötekini köprü üstünde bekletecekti. Bu su- retle kocası, bilmediği bu mace - ranım intikamını alacaktı Moskovada | 105 bin kişilik spor şenliği Moskova, 13 (A. A.) — Tasa- jansı bildiriyor: Bugün Mosko - daki Kızıl meydanda Stalin, Mo - lotov, Kalinine, Kaganovitch, Vor ! şilof ve diğer hükümet erkânı ile sefirler ve binlerce seyyah © hazır olduğu halde Moskovanın 105 bin sporcusu tarafından büyük spor şenlikleri yapılmıştır. Sporcuların Moskovanın cadde ve sokaklarından geçmeleri, kuv - vet, gençlik ve sihhat manzarası arzediyordu. Jimnastler, elerinden topları bu- lunan futbolcular, raketlerini taşı- yan tenisçiler, elelrinde kürekle - riyle kayık yarışçıları, boksörler, iskrimciler, paraşütçüler ve alpi - mistler, muhtelif renklerde mayo - lar giymişlerdi. Bunlar çalışmağa ve icabında Rusyayı müdafaa etmeğe hazır olan sporcu gençliği temsil ediyorlardı. Bedeni terbiye yüksek meclisi reisi M. Antipov sporculara bir geçit resmi yaptırdı. Bundan son- ra sporcular, bir çok spor ekzersiz- leri yaptılar. Geçit ve merasim es masında Sovyet kabili sevk balon- larr ve tayyareleri Kızıl meydanın üzerinde uçuyordu. Voleybol ve basketbol birincilikleri Voleybol ve Basketbol heyetin- den: Heyetimiz voleybol ve bmeetbol birincilik- gönderilecekti Londra, 13 (A.A.) — Harp borç lar hakkında bugün Amerikaya bir nota gönderilmesi pek muhte: meldir, M. Chambelain, Avam kamara - smda bugün öğleden sonra yapa - cağı beyanatı, bu notanın gönde - rilmesine vakit bulunabilmesi için, gece celsesine bırakmıştır. Harp borçlarının yarısının öden mesi hakkında esas itibariyle bir anlaşma elde edilmemiş olmasının İngiliz hükümetini ya bu borçları tamamen tediye etmek yahut her hangi bir tediye yapmaktan çe - kinmek sıklarından birini tercih mecburiyetinde bırakacağı söylen- mektedir. Harp borçları Bir taraftan da Londrada görüşme mevzuu LONDRA, 13 (A. A.) — Harp borçlarının 15 haziran taksiti hak- kında şimdiye kadar İngiltereyle Amerika arasında hiçbir anlaşma olmamıştır. Dün akşama kadar, Amerika - dan, bir kısım tediye yapılmak tek lifinin ke bul edildiğine dair biç - bir haber (o gelmemiştir. Ve kabul edildiğine dair de ümit verecek bir işaret yoktur. VAŞINGTON, 13 (A, A.) — M. Makdonald; harp borçlarına te- mas etmiş olması — Beyaz ev — tarafmdan tam bir sükütla karşı - lanmıştır. Me Alâkadar “mahfiller borçlular tarafından vazıh hiçbir teklif alın- madığı için hiçbir cevap hazırlan- madığını söylemektedir. LONDRA, 13 (A. A.) —Al- man moratoryomu neticesi olarak, Almanyaya uzun vade ile borç vermiş olan ingiliz (alacaklıların mümessilleri tarafından bir komi - te teşkil edilmiştir. Yeni bir zeplin Berlin, 13 (A.A) — Friedrichs- hafen'de yapılmakta olan yeni “1- 2. 129,, zeppelini, 1934 senesinde bitmiş olacaktır. Uzunluğu 248 ve en büyük kulru 41 metre olacak - tır. Yeni zeppelin, graff zeppelin' - den büyük olacak, 16 helium hüc- resi 4400 beygir kuvetinde Diesel motörleri olacaktır. Bu motörler, tayyarecilikte defa olarak kullanılıyor. Dünyayı dolaşan tayyareci i Moskova, 13 (A.A.) — Tayya- reci Mattern, saat 22,15 te Alas - kaya müteveccihen Khabarovsk - tan hareket etmiştir. Hindenburg'un sıhhati Berlin, 13 (A.A.) — Cümhur re- isi mareşal Hindenburgun güya hasta olduğuna dair ecnebi mem- leketlerinde ortaya çıkarılan de - koduların aslı yoktur. Mereşal Hindenburgun sihhati yerindedir. Kendisi bugün Şarki Prusyada Newdeck'daki malikâne- sine oturamaktadır. mahiyetinde olan turmeva, diğeri be resmi İstanbul Birinetliğidir . Netiecde tornuva birinciliğini Galatasa | - ilk m . i Ma Kapalı Hudutları? AŞANLAR Z “Bütün yüksek ricalin adeti kol0' ile midelerini şampuvanlamaktı' pall, Şi Şem) Hacıların döktükleri bir milyar pa ra karşısında içinde hiç bir alâka uyanmıyordu. Soranlara dedi ki: — Ben ziraat mütehassısı sayı- lirrm.. İhtisasım zeriyattadır. Pa « tates kumda iyi yetişir. Dünyada Arabistandan daha bulmak mümkün mü? Bir damla suyu Oolmıyan bir memlekette patates dikmeğe kal - kıştığından dolayı herkes hayret e- diyor. Ve onunla istihza ediliyor - du. Van Jonks bu sözlere kahka - halarla gülerek: . Azizim, fırında patates yetis- tirilir mi diye bağırdı. Dondas Dugal bulunduğu cemi yette pek de hesaba © katılmıyan kimselerden olduğu için kimse o - nunla alâkadar olmazdı. Yalnız Sovyetli doktor kadın ve ben ona biraz teveccüh gösterdik. Ateşin maden Zenzinof nufuzu devecilerinden daha ziyade iştiga- le değer buluyordu. Kumral, yakı - | şıklı bir delikanlıyı bolşevik aki - desi hidayetine mazhar etmek hoş bir şey değil miydi?, Diziyle masa nm altından Dündasın dizine vur- du. Bana gelince, genç İngilizin safdilliğini biraz uydurma buldum. Nice aptallar kendilerini akıllı di- ye satarlar; aptalca duran adam “ larm zeki olması ihtimali neye dü- şünülmesin?. Van Jonks ta geçirdiğim bü ge ceden sonra mühim hadiseler oldu. Yeşil örtülü masada oturanların birçoğu az çok felâkete uğradı. Sanki şeamet üzerimize çullan - mışti. İlk darbe yiyen Van Jonks ol - du. Vahhabi hükümetine top ve tay du. Vahabi hükümetine top ve tay. yare satmak için bir mukavele ak- tetmişti. Acaba Felemenklinin dostlarından biri mukaveleyi o ge- ce okuyup içindekileri öğrendi mi| bilinemez. Her halde İngiltere hü- kümeti işi haber aldı ve mukavele iptal edilerek bir ingiliz hesabına tecdit olundu. İtalyan memuru Eks kzito limandaki bir vapura gizlice birçok sandık “Mari Te - rez,, riyalr doldurmuştu. Bu ri- yallar Bahriahmer sahillerinde ge çer, bu parayla şarkta Faşist pro pagandası yapılacaktı. Vapur li - manda yandı. Paralar denizin di- bine gitti. Tabii bu kaza da İngi- i iz siyasetinin lehindeydi. Madam Zenzinofun başına da - ha büyük bir felâket geldi. Bir ko- münist meselesinde alâkası oldu - iğu iddia edilerek Arabistandan çı i karıldı. Acaba onu kim ele ver - mişti, Fazla dost edindiği bir ada- ma esrarmı söylediği iddia edildi. Fakat bu adamın kim olduğu ân - laşılamadı. Arap zaptiye nazırı iri yarı bir zenciydi. Kadını istievap etmişti. Dündas Duga! bana dedi ki: — Zannedersem bu herif ka - dımı kırbaçlamadı. Bir beyaz ka - dım bolşevik dahi olsa bir yer- li tarafından işkence edilmemeli. Bu hadiselerden sonra benim başıma gelen devede kulak sayı - ” | labilir. Eğer masum, nezih, Dündas “| Dugalin bu işle de alâkası olma - etmezdim. Ben; hristiyan olmaklığıma rağmen bir) saydı kayıt bile kumsal arazi! yolunu bularak Mekkey© karar vermiştim. Plânım Muvaffak olacağım hemen muhakkaktı. Arap elbi rek iki Suriyeli tacirle ve Ciddeyle Mekke arasın” işleten şöförlerden birini gi mak kâfiydi. Sabahleyi” yeli arasında yola ile Mekke arasındaki sek”, metreyi arızasız kat'cö tim. Tehlike yok değildi- kalanacak olursam lümum görmeksizin bir yahut bir kılınç i te haritada vazılıydı. . » 5 Hareketimden bir akif” Dündas Duzal beni evimi buldu, Gayet samimi rağmen yapacağım 1 na s#-lememistir. Bi. mü nusto''ten sansa Dümdas © — Polis müdürüne ram ettiniz mi?. Bu sözü aptalcasına bt kat Dündas ilâve etti: — Ben ikram ottim. * ya eczacı efendi 1bniss0 df retlerinin hâkim olduğu #j da içki içenler kırbaçla * dırıldılar. Fakat kolonyal puan yapmak memnu de$' kümetin bütün yüksek ri ğğ lonyayla midelerini y ' hoş olmanın hoş bir şekli, , mi?. Polis müdürü ikinci fiğ çince zilzurna sarhoş old# bazı ifşaatta bulundu. Bu noktaya gelince b tehzi hir tarz aldı ve dedi | — El âleminden bah Hırçın bir surette mu” timi: — Bana ne?.. ; — Hiç. Size taallüku 9“ nı biliyorum. İnsan arapl*” rile alâkadar olmazsa böl” #) ri ne bilsin?, Maamafih # sını söyliyeyim, belki lâ3 El âlemin dağlık bir linde iki iri sütundur. Me* den otomobil yolu bu ibi rasından geçer. Burads. # askerleri beklerler. Ne #38” la kaçmanın imkânı yakti. kerler gayet iyi ni dalavereci hristiyan bile geçemez. İşte Cidde poli* olan karayağızın bana bu oldu. Bundan sonra Ciddeni”” fi | dularından bahse koyak” gal yalnız Van Jonks bs” çok vak'alar naklediyor” — Düşününüz. Bu ko” müslüman oldu. Günde “ip sokak ortasında alnıms ie muruna koyarak nama” his iyet güzel bir müslüma” Kadm onu atlattı. Şimdi efi i parasıyla Monte Karled rüyor. Van Jonks hem diştirmis, hem de ri demek. O her şeye ra?” suut hazretlerinin kral men topların işinde Dündas kahkahalari* Zenzinof hakkında da bi" ga naklettikten sonra e har olsun... Bu kadar #İ du. İtalyan Ekşkizito il