— Küçük oğlu ile beraber Güzel San'atlar Akademisine, Çallı İb - rahim Beyin ziyaretine gitmişler - di. İ Sevimli, hoşsohbet san'atkârı orada bulamadılar. İ Bir salonda asılı duran, akade- ! mi mezunlarının tablolarına bak - | mıya başladılar. Melâhat Fuat hanımın büyük bir tablosunu çocuk pek beğenmiş olacaktı, önünde durdu ve sordu: — Baba?. — Ne var yavrum?. — Bu resim nedir baba?. — Hangi resim oğlum? . — Şu resim, hani çırçıplak bir adam var, — O adam mı?.. O adam Pro-| metedir oğlum. — Baba, Promete zengin mi - dir?. — Bilmem... Neden sordun?. — Çünkü annem, ancak zen - ginler büyük resimlerini yaptıra - bilirler diyordu. Eğer bu Promete zengin olmasaydı, böyle koskoca- man resmini yaptıramazdı. — Bu resim değil... Yani re- sim, resim ama, ânnenin bahsetti- “ği resimden değil... Bu Promete efsanesinden mülhem bir san'at eseridir. — Yat... dir?. Babası bir an düşündü, Çocuk tekrar sordu: — Promete kimdir baba?. ! — Promete efsanevi bir insan- | dır. | > Yat. »— Peki, ya efsa....ri ne demek- tir?. Babası yutkundu.. Efsanevi'yi anlatmak pek o kadar kolay de - ğildi. 5 — Söylesene baba... Efsa..vi ne demektir. — Bir kere efsavi değil, efsa- nevi, — Her neyse.. Ne demektir?. — Efsanevi demek, hiçbir za- man var olmamış demektir, — Peki, bu hiçbir zaman var olmıyan Promete ne yapmış?, — Cehennemin ateşini çalmış.. — Cehennemin ateşini mi?.. — Evet, o ateşe dokunma diye tembih etmişler, dinlememiş. — Kibrit mi aşırmış. — Evet, evet.. — Sonra neolmuş?. — Bunun üzerine Jüpiter... — Jüpiter de nedir baba?. — Reis oğlum... İlâhların rei- si... Promete onun ateşini çalmış. Jüpiter de kızmış. Ona ceza olsun diye, bir büyük kayaya zincirle - miş ve bir çaylağa da ciğerini ye- dirmiş... Dünya durdukça, Prome- te bu kayaya zincirli duracak ve aylak ciğerini © yiyecek. Çaylak nedir biliyor musun? Peki, Promete kim- 'AKITT1 Haziran 1933 Çaylâğın kabahati ne ? gel gibi gagası, yırtıcı pençeleri vardır. — Demek şimdi, çengel gaga- İr, yırtıcı pençeli çaylak, her gün, sabah akşam, Prometenin ciğerini yiyor, — Evet, dünya durdukça da yi- yecek. İşte söz dinlemeyip kibritle | oynayanların hali böyle olur. — Peki ama baba, çaylağım... — Çaylağın... he olmuş?. — Çaylağın kabahati nedir?. — Çaylağın kabahati nedir ne İ demek?. — Öyle ya, dünya durdukça, ker gün, sabah akşam, sade ciğer yemiye mahküm edilen çaylağın ne kabahati var?. Ev S0 03 EA VA 0 Radyo Böyle giderse muhabere ve neşriyat biribirine karışacak Geçen hafta Lüsern'de Radyo- diffüzyon konferansı toplandı. Bu konferansa Rusya da dahil olmak üzere bütün milletler iştirak etti - ler. Konferansın gayesi, pek dar- madağın bir halde olan mevcelere biraz nizam ve intizam vermekti. Bu konferans, 1929 da Pragda toplanan konferansın mabadidir. O zaman, milletler arasında hava- yı nesimiyi taksim etmişlerdi. Fa - kat o zamandan bu zamana ka - dar, radyolar o kadar çoğaldı ki, 1929 daki takimat idare etmemeğe başladı. Yâni istasyonlar doğ- du. Eski birçok istasyonlar kuv - vetlerini arttırdılar. Sesler bir- inden ayrılacaktır. birine karışmıya başladı. Pragda yapılan plânda 200 istasyon var- dı. 200 istasyon 420 kilovat işleti- yordu. Bugün 4.500 kilovat yakan 250 istasyon vardır. Bu miktar da her gün biraz daha artmaktadır. Hiçbir devlet, istasyonlarının kuvvetini kısmıya ve sayılarını a- zaltmıya taraftar ogörünmüyor. Radyo, dahili ve harici en mükem- ! mel propaganda âleti olmuştur. Polis Haberleri Bekçiler ve sarhoşlar Beyoğlu İstiklâl caddesinde bek çilerle sarhoşlar arasında bir bo - ğuşma olmuştur. İstiklâl caddesinde kunduracı İbrahimin çirağı Mes'ut ustasınm oğlu Mehmet ve evde bulunan Ab- dullah isminde biriyle üç arkadaş rak: içmişler ve sarhoş olunca İs- tiklâl caddesine çıkarak gürültü | list grupunun mümessilleri' de işti | su, bir çok diplomatlar ve siyaset | velki hükümetlerin h yapmıya başlamışlardır. Sarhoş ahbaplar önlerine çıkan bekçilere'de hücum etmişlerdir. Bekçiler evvelâ sarhoşları sükür yalist fırkasının Berlinde bulunan | 'arafından hararetli surette alkış- | mecburiyetinde olduğu! ş nete davet etmek istemişlerse de onlar çakır keyif işi azıtmışlar, bu- nun üzerine bekçiler her üçünü de yakalamış ve merkeze götürmüş - lerdir. — Bilmez miyim. Her zaman söylersin. Bizim ev sahibi. — Bu da ne demek? — Alacağına çaylak demez misin?. — Yok canım, o başka. Çaylak büyük bir kuştur. | — Ne kadar büyük?. Güvercin kadâr mı?. — Daha büyük?. — Hani sinemada gördüktü, devekuşu kadar mı?. — Hayır, o kadarda büyük değil. Ama, ondan korkunç.. Çen- Kurtulan çocuk Kasımpaşada kömür iskelesinde heyecanlı bir hâdise olmuştur. Me: sele on yaşında bir çocuğun denize düşmesidir. Camiikebir mahallesinde oturan Cemal Efendinin oğlu Fikri, iske - lede oynarken müvazenesini kay - bederek denize düşmüştür. İskele- den birer parça denize açılmış bu- lunan kayıkçılar kürekleri çekerek yanaşmışlar ve çocuğu kurtarmış - | Hitler tayyare ile hareket etmiştir. Çe ra lardır. Şarki Çin şimendiferinin | satılması Moskova, 10 (A.A.) — Japon- ya sefiri M. Otta Japon büküme- tinin Mançuri hükümetine şark i Çin şimendiferlerinin satılması ve İbu husustaki müzakerelerin 25 İ haziranda Tokioda başlaması hak kında Sovyet Rusya hükümetinin muvafakatini tebliğ ettiğini, hari- ciye komiserliğine bildirmiştir. Mançuri hükümeti buna hiç bir itirazı olmadığını bildirmiştir. Ja- pon hükümeti, M, Sokolonkoftan müzakereye iştirak edecek olan Sovyet murahhaslarının bir an ev- vel isimlerini bildirmesini istemiş» tir. Bundan başka Oussouri demir yolları müdürü, iki şirket arasın- daki eşya için doğrudan doğruya | İ münakalât hakkında mevcut hu - susi mukavele ahkâmı hilâfına o- larak, şark çin şimendiferlerinin i sebep olduğu zararların büyüklü» ğünü ileri sürüyor. Oussouri şi - mendiferleri müdürü, zararların tesbiti ile şark çin şimendiferleri aleyhinde takibat yapılmasını is - | temektedir. | İktısat konferansında Alman murahhasları BERLİN, 10 (A.A.) — Cihan iktisat konferansına iştirak edecek olan Alman murahhas heyeti Lon draya gitmek üzere bu akşam Ber- Murahhas heyet, başlıca yedi mu i rahhas ile bir çok mütehassıstan mürekkeptir. Başlıca murahhaslar ! şunlardır: Murahhas heyete riyaset edecek | olan Hariciye nazırı Baron Von Neurath, iktisat ve ziraat nazırı M. Hugenberg, Maliye nazırı kont Sehwerin, Reichsbank umum mü- dürü M. Schaht, Hamburg beledi- ye reisi ve Reichstag meclisinde mevus M.. Krogmann, mühendis Keppler, Londradaki Alman elçi- isi M. Hoesch.. ——e— i Fırkanın idare merkezi i BERLİN,I0(A.A.) — Prusya | Diyet meclisindeki sosyalist grupu bir toplantı yapmıştır. Bu toplantı i ya Reichstag meclisindeki sosya - | i rak etmişlerdir. Toplantı bittikten sonra çıkarı- ilan bir tebliğe göre sosyalistler sos idare merkezinin Hambourga taşı nacağına dair Alman ve ecnebi ga! zetelerinde görülen haberler ve de | dikodular üzerinde uzun uzadıya konuşmuşlardır.. Sosyalistler, bu projeyi, (ittifakla reddetmişler, sosyalist fırkasınm idare merkezi- nin Almanyada kalması gerek ol- duğu fikrinde mutabık bulundukla rını söylemişlerdir. Alman başvekili Hitler | nereye gidiyor Berlin, 10 (A.A.) — Başvekil Nereye gideceği belli değildir. DÜNYA HABE Mançuri ve Rusya Gençliğine, güzel- m ——— Er —— mg ) Beyaz kitaP liğine doyamadan Dörtler misakı hak öldü ! İngilterenin h j ROMA, 10 (A.A.) dan gelen bir habere gör€ # k Hariciye nezareti dörtler hakkında bir beyaz kitap * maktadır. Bu kitap, gele“ içinde Avam kamarasına tir. N Hariciye nazırı Sir Job? bu Beyaz kitapta çı da Italya ile İngiltere i iştiraki ve karşılıklı zihniyetini kuvvetlendire” ; sakın muvaffakıyetli sur” tinden dolayı İngiliz büktü la duyduğu memnuniyeti bil© NR #J 1933 Fransız güzeli , | | | Nİ m h i di Pi y “Siyah gömlek,, tedir. v) Geçen martta İtalyan di ne yapılan ziyaret esnası” İyan eden müzakereler #“ Şikago, 8 — Buradaki beynelmilel gü- Avrupada sulhu sağ N zellik müsabakasında Fransayı emsil et- | için bir anlaşma yapılması” mekte olan, Fransız güzeli Matmazel Lyette | pini herkesten evvel M. e ie Mi | ortaya çıkarmıştır. şi Matmazel Lyette Terra, 9 mayıtal — ii Fransa güzeli ini edilmişti. Şikagodaki çak san olu baylar aşan 1 AİR YE olan güzellik müsabakasına (iştirak etmek di Pala rap o era fırkalar © olan elli bir milletin güzellerie Şikagoya| ği çep sal eğ eTR Şe Milliyetçi sosyalist "| sözün tam manasile gençilğine doyamadan sına iltihaklaf 4 ni miri BERLİN, 10 (A.A) < ii çi Alman cephesinin tan! Z A Havalar Kolonya darülfünunü İn risi M. Martin Spahr ile ** #8) Tak çi Alman mücadele birliği" yf Şaşkınlık içinde kilâtın liderlerinden iki YE iie - yetçi Alman cephesind Dünyanın bir tarafı soğuk | rak Milliyetçi sosyalist Hi) bir tarafında ateş var *| girmişlerdir. Bu 3 kişi DE. $ lerine sebep olarak deki Nevyork, 10 (A.A.) — Üçgün| “Parlâmentarizm sisti denberi Amerikada şiddetli bir sı" | yet ve fırkal ölmüşlerdi” cak dalgası vardır. Nevyorkta nün içindir idi, Hitlde hararet 34 derecedir. İllinois hü- örtimmle ediyerişi kümeti içinde sıcaktan 23 kişi öl iz müştür. Plândelfiyalı 30 bin tale- 4ler misakı ve Avu” be evlerine gönderilmiştir. Halk plâjlara dökülmektedir. | Viyana, 10 (A.A) — Bir çok kişiler bu yüzden boğul - | teler, dörtler misakı imi muştur. sebetile, Berlin siyasileri”. ettikleri siyaseti ağır tenkit etmektedirler. | Rayişpost gazetesi, dör sakının, orta Avrupada “ Bu filmi Pariste şiddetle fuzunun azalmasına şladı nu yazıyor. , alan bar Bu gazete Hitlercilefi” PARİS, 10 (A.A.) — “Siyah programlarını misak i N Gözlek; sil: İtalyan filimi buğün | netiessilemukaböle ad8tziği Pleyel sinemasında gösterilmiştir. | hükümetinin ancak dah ; İtalyan elçisi ile jeneral konsolo-| li olduğunu, hariçte ker ). alemine mensup büyük adamlar ve | ha zayıf olup, yalnız peşi , 3,000 e yakın kimse filimi seyret - | ğını ve ancak, kendisi”? İf mişlerdir. Bu filim bütün seyirciler | mek isterlerse onu al ıl lanmıştır. diyor. # ei v * Fevkalâde heyecanlı bir rom?” Suana'lı münkif , Asrımizm en meşbur ediplerinden Gerhart Ha“ ş eseridir. Bir papazın fevkalâde heyecanlı, merakli. “li aşkını, san'atkârane bir şekilde anlatır. ii Tevzi Yeri: Ankara Caddesinde inkılâp Kü ir Flatı 25 kuruş. VAKIT neşriyatı