9 Haziran 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9

9 Haziran 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Memleke Adanada m. yy yg gg tf Haberleri yy By yy yy yay arkadaşını yaralıyan talebe Saklandığı yerden çıkarak Adliyeye teslim oldu Adana, (Hususi) — Muhtelit Hengisktep talebesinden Suphi İ anç 9 diğer bir sınıfta bulu - ; ür bri Efendiye üç el ateş etti- mi ve carihin aramalara Kiki, yakalanamadığını ilâve een Ön beş günlük bir gay- sonra Suphi Efendi sak- Veya saklanıldığı yerden adliyeye gelmiş ve teslim « İstintak hâkimliği ilk i 8 Yaptıktan sonra tevkif ey Bi çi ln Niş k, » hakeme safahatında bu nok- ve ayni derecde mek» sine yakışmıyacak hâdi Yüzüne hayli dikkate de - heleri olduğu anlaşılmakta Kaz daha meydana çıkmış! tümden yaralanan Sabri E- ki, neden çıkarak mekte Kayran etmeğe başlamıştır. bet evvel lise talebesin - arar de bir tecavüze maruz Vi iü yakalanmıştır. e Mektep eti Salim Bey bu vak'ayı şu anlatıyor; İsydigazide bucağı bulunmıyan N tazinin Bardakçı köyü ci- il Mi, derin, karanlık ve çok ge- y Mağara meyda çıkmış ve İN bir köylüm zü epeyi al a mda avlanarak beş ai kazanmak istiyen bir köy Meh gezip dolaştıktan İk İ boş ve avsız, geri dönme- kalmış, sıkıntılı bir hal bir gelirken kulağına kuv- İarda Mırıltısı dokunmuştur. a hiç bir su ve ırmak olma *n köylü, etrafa dikkat et N.Yanı başındaki bayırın Yi karanlık bir de - iğini anlamıştır. Köylü, eXatle bakmış, bir şeyler ve 1 Ml sok kuvvetli bir suyun bi İşitmiştir. Esasen av - ha dönen köylü, can sıkın “e dalmış, bu deliği aça iş, Yarı akıtmağı ve orada tirme kurmağı düşünmüş » in emen köye gidip anasını lin ia açma- Mak” Bir kaç gün çalış 1 anlayınca köyd - a yi “2 ; İ EE 5 pa 7 er . ve ak liğe deliği genişlet an Mi, sesi de kesilmiş - in eli rağ köylüler suyu a- Ma İlerinde çıralarla ma- i ie girmişler ve geniş, İN içi telif koridorlu ma - NE Rüçhar birbirlerini kaybet Muvaç ile tekrar dışarı çık ba fak olmuşlardır. Ni - a köylüye pek es- $ fakat kulağını deliğe| m pek te kolay iş ol: | “Mektebimiz birinci sınıf ikinci şube talebelerinden beş efendi ge - çen perşenbe günü saat 17 sula - rında Çinarlı mahallesinde dola * şırken, hiç tanımadıkları bir şah - sın tecavüzüne uğramışlardır. Elinde bir bıçakla üzerlerine yü rüyen bu adamın tecavüzüne kar- şı koymak için üstüne atılmışlar ve elinden bıçağı almak istemişlerdir. Bu esnada ayni sınıf talebelerin - den Mardinli Salim Efendinin eli yaralanmıştır. Yoksa, çocuk bir dil mıştır, O gün tecavüze uğrıyan talebe - ler, bir gün sonrabu adamı kahve- de bizzat yakalamşılar ve karako- la teslim etmişlerdir. Zabitanın noksan verdiği bu ha vadis arzettiğim şekilde cereyan etmiştir.,, Maarif vekâleti mektep talebe- si tarafmdan yapılan en ufak bir hâdise ile yakından alâkadar ol- makta ve cezri kararlar vermekte- dir. tir. .» Bir facia Nüfus müdürü karısını öldürdü Edirnede ölümle neticelenen a- cıklı bir aile faciası olmuştur. Kırklareli nüfus müdürü Mitat B. refikası Müsevi mektebi muallim- İlerinden Nebahat Hanım; çifteile | vurmuştur. Nebahat Hanım o gün hâdise - den iki saat sonra hastahanede öl- müştür, Mitat Bey vak'a akebinde tevkif ödilmiştir. Orduda Orduda belediye tarafından gü zel bir park yaptırılmağa başla - nılmştır. Parkın içine bir de sine- ma yaptırılacktır. rarengiz görülmüş, hâdise hemen kaymakamlığa haber verilmiş, kay makam da ilk tedrisat müfettişi Bayram Beye söylemiştir, Bayram Bey hemen mağaraya gitmesi, elek trik fenerleri, muhtelif iplerle mü- cehhez olarak mağaradan içeri gir miştir. Fakat Bayram Bey de ma- ğaranm nihayetini bulamadığı gi- bi mağaradan dışarıyada pek güç- lükle çıkabilmiştir. Bütün araştır- ! malar neticesi mağarada ancak bir İ kuru hayvan kafası bulunmuştur. Mağaranın ilk bulunan menfezi i ancak bir yumruk sığacak büyük. lüğünde olduğundan bu kuru kafa nin nereden girdiği merakı mucip olmuştur. Mağarada sonradan ka- patılmış daha büyük bir kapı veya methal bulunduğu tahmin edilmek tedir. İlk defa işidilen su sesinin de : hava cereyanlarından ileri geldiği * anlaşılmıştır. kavgası neticesinde yaralanma -! İzmir 17 bin metre murabbalık bir sahada tesis edilecek İzmir belediyesinde 9 eylül ihti fal komitesi toplanmıştır. Bu top | lantıda panayırı ana hatları tes - bit edilmiştir. Birkaç gündenberi İzmirdeki ec nebi müesseseleri Ticaret odasına müracaatta bulunarak panayır hak kında malümat almak istemekte - dirler. Ecnebi müessesclerden bir çok - anlaşılmaktadır. Panayır komitesinin 17 bin met re murabbar saha üzerindeki plânı hazırlanmıştır. Burada birkaç yüz pavyon vücude getirilecektir, Ko- İ mite azasından Asaf Bey milli fir malarla temas etmek üzere İstan- bula gelmiştir. Asaf Bey milli fir- i mâlarımızm 9 eylül panayırına iş- İ tiraklerini temine çalışacaktır. ——— Denizlide ekmek ve et kaça satılıyor ? Denizli belediyesi birinci nevi! ekmeğin kilosuna yedi kuruş, har- İ cr ekmeğin kilosuna beş kuruş 60 santim ve Koyun, kuzu etinin eski| okkasına yirmibeş, sığır etinin €s- ki okkasına onbeş kuruş narh vere rek ucuzlatmıştır. Eskişehir şeker fabrikası Eskişehirde şeker fabrikası umu mi müdürü Kâzım Bey, İstanbula i gelmiştir. Kâzım Bey İstanbulda bir kaç gün kaldıktan sonra ora « dan Almanyaya gidecek ve Alman yada fabrikaya ait makina işleri - le meşgul olacaktır. Fabrikanm inşaatının bitmesine pek az bir şey kalmıştır. Eylül baş larında yeni şeker imalinin başlan masına muhakkak nazarile bakıl - maktadır. Vilâyette bu Yıl 60 bin dönüme yakın pancar ekini yapıl mıştır. Fakat son yağmurlar yü» zünden Pancarların çapa işleride geri kalmıştır. Zararlı yağmurlar Eskişehir vilâyeti mıntakasında yağmurlar devam etmektedir. Bu| yağmurların sürekli olması çiftçi- nin endişesini arttırmıştır. Bir çok tarlalarda ekinlerin güneşsizlikten sararmağa başladığı da söylenmek tedir. Yağmur en ziyade gece yarı sı yağmağa maşlamaktadır. Henüz şehrimize babar ve YAZ gelmemiş- tir. Yaz için hazırlık yapan bir çok bahçe sahipleri de bu halden zarar görmüşlerdir. ——— Samsun zahire borsasında Samsun ticaret ve zahire borsa- sında köylerden ve civar kaza ve vilâyetlerden gelen perakende za- hirenin çuval işi olsada satılması muvafık görülmüş, oda karariyle borsadaki böyle satışlar menolun- muştu. İktısat vekâletinden gelen bir emirnamede bu karar muvafık görülmeyerek müstahsillerin ve bü tün dışarı alış veriçilerinin borsa - da mallarını satması ve uzun müd- det borsa deposunda malı kalan - lardan da küçük bir ücret alınma” sı muvafık olduğu bildirilmiştir. | larınm panayıra iştirak edecekleri ğ i yeniden başlamıştır | den tırmanan belirsiz (bir adam Mürefte pe Petrolları işletmek dan 6 milyon Mürefte, 7 — Bundan üç sene evvel “Türkiş Amerikan Petrol - yom,, isminde bir şirket Mürefte - petrollarını işletmiye kalkmış ve 170 bin lira sarfiyle muazazm teş- kilât vücuda getirmişti. Her nedense şirketin mali vazi - | yeti birdenbire bozulmuş bu tesi » | satı olduğu gibi yüz üstü bırakmış- ır. Aradan zaman geçince şirketle bazı şahıslar arasında ihtilâflar zu- hur etmiş ve nihayet şirketin bu| tesisatr mahkeme karariyle haciz altına alınmıştır. e Tesisat elyevm | metrük bir vaziyettedir. Zaman zaman işletilmesi dü - şünülen, fakat muhakak bir arıza zuhur ederek işletilmiyen Mürefte petrollarını işletmek teşebbüsün - petrollarını işletmek teşebbüsleri İşletme için biri yerli, diğeri ec- nebi iki müessese tarafından ha - rekete geçilmiş bulunulmaktadır. Ecnebi müessese (o Şikagoda çok | zengin bir firmadır. Bu müessese Mürefte petrollarını işletmek için 3 milyon dolar sermaye ile işe baş- lamak istemektedir. Aşağı yukarı Türk parasiyle 6 milyon lira sermaye yatıracak olan bu Şikagolu müessese keyfiyeti buradaki firmalardan birisine bil- dirmiş ve hakkında esaslı ve etraf- lı malümat istemiştir . — VAKIT 9 Haziran 193) —& ya J 4 trolları için panayırı | birşirketin müracaatı için şirket tarafın- lira ayrılıyor Yerli müessesye gelince bu mü- essese Yeşua Bahar müessesesidir. Müessesenin Müreftede bir petrol tasfiye fabrikası vardır. Yeşua Ba- har müessesesi imtiyaz almak için hükümete müracaat etmiş, bu iş için bir de şirket tesisi teşebüsü- ne girişmiştir » Diğer taraftan Azerbaycanlı Ha- san Mustafa isminde bir şahsın da petrol işletme imtiyazı almak için Ankaraya gittiği söylenmektedir . Bu Azerbaycanlı Hasan Mustafa “Türkiş Amerikan petrolyum,, şir“ ketinin Müreftedeki 170 bin lira - lık tesisatına haciz koyduran zat tır, O da petrolları işletmek için bu tesisattan istifade edecektir, Maa- mafih Şikagolu grupun çalışması tahakkuk ettiği takdirde bittabi bu küçük sermayelerin (o kıymeti kalmıyacaktır. Müreftede petrolların denize ga yet yakın olması boru tefrişi gibi külliyetli masraflara ihtiyaç gös « termemektedir. 500 metro boru tefrişi petrolu sahile getirmek için kâfidir. Sa - hilde bir rrhtım ve birde ufak mikyaşta dalga kıran inşası sev - kiyat hususunu kolaylaştıracaktır. Sevkiyatın gayet kolay ve mas - rafsız temin edilmesi kabiliyeti Mürefte petrollarma rağbeti art - tırmıştır . ——— Eskişehirde bir kuyumcu dükkânı soyuldu Eskişehride bir kuyumcu dük .| kânı soyulmuştur. Kuyumcu Hacı Şevket Efendinin dükânma, ayni çarşının o dükâna yakın bir yerin- girmiş, Hacı Şevket ( Efendinin | dükkânın çatısmı delmiş, içeri at- | lamış, rahat rahat dükkândaki mü cevherleri toplayıp geri dönmüş - tür, Sabahleyin Hacı Şevket Efendi- nin çocuğu dükânı açınca içeride bir fevkalâdelik görmüş, cam de- İki kişiyi keserle parça- lıyarak öldürenler Muşta muhacir marangoz Der « Yiş ve Mehmet isminde iki kişi ke- serle parçalanarak öldürülmüş. Ah met ve Mahmut isminde iki kişi de / ağır surette yaralanmıştır. Bu cina yet Meserret isminde bir kadın yü zünden yapılmış ve cinayetin dört kişi tarafından işlendiği öğrenil - mişti, Müstantik Cemil, jandarma ku- mandan; yüzbaşı Adil ve ser komi ser Abidin Beyler tahkikatı derin- leştirince cinayetin dört değil, ye- di kişi tarafından yapıldığını tes - bit etmişlerdir. Katiller Siirtli Hak laplardaki kemerlerin, elmas ve altınların yok olduğunu anlamış , zabıtaya haber vermiştir. Derhal vak'a mahalline koşan zabıta memurları tahkikata başla- kı, Ihsan, Bican, Muşlu Şemsettin, Beşir, Kürt Ahmet ve Kürt Muha- cir ismindeki adamlardır. Katil - lerin hepsi yakalanmıştır. Kanlı balta, kanla mülemma elbiseler Meserretin evinde bulunmuştur. mışlardır. Hacı Şevket Efendinin dükkâ - nım iki üç metre üstünde ikinci bir dükkân vardır. Hırsız buranın du- varından yukarı çıkmış, çinko lev- balara basarak Hacı Şevket Efen- dinin dükânının çalısma varmış, oradan da baltayla çatıyı açıp i- çeri atlamıştır. Hırsız Hacı Şevket (o Efendinin dükkânından dört yüz liraya ya -| kın kıymette eşya aşırdıktan sonra gitmiştir. Zabrtaca mühim ip uçla- rı yakalanmıştır. Hırsızlarm pek yakında ele geçecekleri şüphesiz - dir. Doğar doğmaz ne demiş? Yeni Adana gazetesi yazıyor: Bir kaç gündür halkın dilinde bir şayia dolaşıyor, Bu şayia şudur: Duvarlı bahçe taraflarındaki ma hallelerden birinde oturan fakir bir ailenin bir kaç gün evvel bir kiz çocuğu doğmuş. Doğan çocu » ğun başından yana doğru sarkan bere şeklinde bir et parçası var- mış. Sırtı ise elbiseli imiş gibi kat kat bir halde bulunuyormuş ve da- ha garibi, çocuk anasından doğar doğmaz: —— Anne ben tangoyum. Demiş ve ondan sonra bir daha konuşmamış!. ki Sİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: