Tramvay ne pek tenha, nede pek kalabalıktı. Ben arka sahan - İrktan bindim. Kapıdan içeri gir - “e dim, Gözlerim, dolu sıralarda otu ranların başlarını çiğnemeden a - yakta duranların sırtlarma basma- © dan birdenbire en öne geçiverdi. Kir kadın yatmanın olduğu taraf - taki kapıdan çıkıyordu. Şu kadar görebildim: Mütenasip bir omuz, bu omuzu Dün üzerinde kumral saçlı bir baş.. Benim aklım kimyahane değil ki birdenbire neler hissettiğimi uzun vzun tahlil edebileyim.. İşte kısa - ca, içme şeytan emir verdi: — Haydi!.. Hemen ön tarafa doğru yürü - kıvır kıvır © düm. Ama nasıl yürüyüş!. ; İ OF... » geri döndüm. k — Beyefendi ilerde yer yok!, Diyen kondüktöre bir omuz vur dum. — Nasırım, eyvah kör gibi basr- © Diyenin yüzüne bile bakmadım. je Bu arada, dikkatle on ikinci ilân sayfasının son sütununun alt satıs rında matbaanın ismini okuyan bi- rinin çarşaf gibi açtığı gazetesi or- tadan ikiye bölündü. Çantasmdan © çıkardığı batonile, dudağının yirmi bir bölüğünden birinde bozulan boya- yı tamir eden bir zürafet düşkünü hanımın ruju elinden fırladı. Nihayet “ön kapıdan çıkabil - lim. Yeni hareket eden tramva - yın basamağından aşağı atladım. O, yürüyordu.. Sakın şimdi: —O da kin?.. Diye sormayın... Kim olacak mü- tenasip omuzlu, kumral kıvırcık saçlı kadın!,. Ben de yürüdüm, Artik çok iyi görebiliyordum. üzel bir endamı vardı, güzel de giyinmişti, hele ne güzel yürüyor - du. Hafif rüzgürda Hafifçe kıpır - dıyan saçlarımın büklümleri yürü - yüşüne tempo tutuyorlardı. Adımlarımı bir parça sıklaştır - #em yüzünü de görecektim! Kal - bim bir leylek gagasmın takırdısı şiibi, tak tak tak tak sesler çikarır- ken, yanında, yok hayır tam kar - sısındaydım. — Felâket!.. “#4 Benim, tatlı dilli, güler yüzlü, iyi huylu okuyucularım sakın bu: — Felâket!.. Kelimesinden sonra hikâyenin sonunu okumadan kendi kendini - 7e: “Birde ne göreyim; kara kuru, çiçek bozuğu, gözü şası, dudağı sarkık, burnu büyük bir kadm, cümlesile tamamlamayın.. Hiç te öyle değil.. Nasıl anlatayım.. Öyle güzel bir yüzü vardı ki üzerinde bir tek pü rüz bulmıya imkân yoktu. Hele gözleri, sanki insanım gözüne bak- tığı zaman gözünden kalbine akı - yormuş hissini veriyordu. .cere kumral saçları da bu pencere in üzerine Konulmuş zarif bir ka- rya idi. — Felâket!,, » 4 4 Evet felâketti, çünkü bu kadını sevebilirdim. Ve onunla beraber hayatımın sonuna kadar yaşamak istedim.. # Bütün bunlara rağmen, biraz daha fazla yüzüne bakamadım.Bir kelime söylemiye (kendimde ce - saret bulamadım. Melâl, mahzun ipe > < Gin een ie a Me ruj! VE Musolini imzalanmıll ler misakını izah etti Muahedelerin yeniden gözden geçirilmesi esası da vardı" Çünkü çok güzeldi, ben sipsivri boyum, sırtımdaki kamburum, bu- ruşuk yüzümle kendimi ona hiç yakıştıramazdım. ".. Bir otomobile atlayıp matbaaya geldim, Vak'ayı olduğu gibi yazı - yorum. Hikâyemi şimdi mürettiphaneye | göndereceğim, dizilecek basılacak ve okuyucuların yani sizin elinize gelecek. Kıvırcık saçlı güzel kadına Os - | man Beyde tesadüf etmiştim. Ya - yan Taksime doğru yürüyordu. He sap ettim ayni yürüyüşle yürümek- te devam ediyorsa siz bu satırları okurken henüz Fatihle Edirnekapı arasındadır. Eğer benim gibi, bir (çirkinlik nümunesi değilseniz otomobile, laâyyareye neye olursa olsun atla - yın peşinden koşun, yetişin, elden kaçırmıya gelmez çok güzel, pek çok güzel bir kadın!.. . Karar ve tevkif Bartinli İsmail oğlu Hüseyin tü- tün kaçakçılığı yüzünden dokuzun cu ihtisas-mahkemesinde muha - kararını tefhim etmiş, Hüseyin al- tay hapse 3705 kuruş para cezası- na mahküm etmiştir, Ve kararı mü teakip Hüseyin tevkif Kez ei Sirkecide Ralli Hi 11 numara» e Hüsnü Hami ve rkecide (Köprülü handa Mehmet Bey zade birader - ler taraflarma: stanbul 3 üncü icrasından; Türkiye İmar Bankasının zim - | metinizde matlubu bulunan 550 protesto masrafı ve masarifi icra“ iye tahsili hakkında vaki takibi ü- zerine taraflarınıza (ödeme emri gönderilmiş ise de mezkür mahal- lerde olmadığınız ve elyevm ika - metgâhlarınızın meçhul kalması - na binaen ilânen tebliğat icrasma karar verilmiştir. Tarihi ilandan i- tibaren 30 gün zarfında < borç ve I masrafları'ödemeniz ve borcun tas mamına veya bir kısmına ve yahut alacaklının takibat icsası hakkına i dâir bir itirazınız varsa gene bu | 30 gün içinde islida ile veyaşi - İ fâhen 933-1873 dösya numarası ile icra dairesine bildirmeniz lâ - zımdır. Ve bildirmediğiniz takdir: ide ayni müddet © içinde 74 üncü madde mucibince mal beyanı " bulunmanız lâzımdır. Beyanda bu- lunmazsanız hapisle tazyik oluna- | cağımız ve hakikate muhalif be -| tür yanda bulunursanız hapisle ceza - landırılacağınız mezkür ödeme em ardaz-a inu em fsh rdish rdishrod rinin tebliği makamına kaim Ol - mak üzere ilân olunur. (4300) Beyoğlu & mer moterliğiez Efendim, #—Haziran 988 tarih ç ve ASRI 168 mu - maralı dnirel aliyenizee omusaddak resen tanzim krlenteiy olan senetle Beylerbeyinde bğa ult cayamı Beyoğlu Teşvikiye İlamur | caddesi 14 numaralı İkenede mukim İzzet K-| ve mezkür emvali kendisine teslim eliniş ol- duğum cihetle Keyfiyedim bilinmesi için İs — tunbul gazetelerinden Vakıt gaseteninde in - tişarmı talep ederin efendim . Beylerbeyinde numarada mukim Recep oğlu Faik, (4343) Arabacilar sokağında 27 İstanbul ikinci iflâs memurlu - ğundan: Müflis İncilli damadı Ma- cit Mısırlı masasına (o mürcaatla 120 inci sıraya kaydolunan Piyer | Logoplo Efendinin kaydettirdiği 2895,55 lira © alacak 6 mer sıraya kabul edilmiş ve srra defteri bu su- retle düzeltilmiş olduğu ilân olu- keme edilmekte idi. Mahkeme dün | liranın maa faiz ve komisyon ve | | Di 2 fendiye salmış ve parasını Tamamen nimiş | Bu yüz cennete açılmış bir pen - | ? ROMA, S (A.A.) — M. Musoli- İni, aya mweclisindeki nutkunda dörtler isali fikrinin he sur tekevvtin etmiş olduğunu hul ettikten ve bu fikri bilhassa Avru- pa siyesetinde görülen karışıklıkla rım ilhami eylemiş bulunduğunu be yandan sonra demiştir ki; “Bu misak lokarno misakına bağ lıdır ve onun mantıki ve zaruri bir neticesini istihdaf eylemektedir. Lokarno misakınm aktinden sonra ki seneler zarfmda Avrupa siyase- ti, dört devletin teşriki mesaisi si» etle takip etmiştir. Fakat artık bu si- yasete dönmek zamanı gelmişti. Bu nokta, misakın esas noktasını teşkil eden birinci maddesinin te » yit etmekte olduğu bir teahhüttür.,, Jan ilk projeden başlıyarak misaka ait bütün müzakerelerin safahatımı hatırlatmış, demiştir ki: “Misak aleyhinde yapılmış olan muhalefetler, ancak hissi mahiyet te bir aksülâmel olup şeniyetlerin derin bir tetkikinden mütehassil bir kanaat eseri değildir. Mevzuu bahsolunan mesele,devletler arasın | da bir silsile meratip kabul ve bu nu tevsik etmek değildir. Avrupa - nin garbindeki dört devlet için bu | silsilei meratip filen ve tarihen me vcuttur ve hattâ milletler cemiye - ti mukavelenamesi bunu tanımış - tır. Çünkü bu mukaveleye göre, garbi Avrupanın dört devletinin konseyde daimi azalıklarr vardır, binâsnaleyhi ve döğrüdan doğruya ve devamlı surette hareket ve faa- liyette bulunmak imkânma malik oldukları gibi gerek kendilerine ve gerek bütün dünyaya karşı büyük mesuliyetleri de vardır. Diğer dev- letlerin asude bir halde yaşamaları ve muslihane bir tarzda inkişaf etmeleri onların arasındaki müna- sebtlerin az veya çok dostane ol - masına bağlı bir şeydir. Mamafih bu silsilei meratip, ira desini diğer devletlere zorla kabul / ettiren bir direktuyar demek değil İ dir ve diğer devletlerin fevkinde İ olmak manasını tazammun etmez, Ri Siyasi maddeler Misaktaki siyasi maddeler üç - : Birincisi dört devletin teşriki mesaisine mütealliktir, £ ikincisi, milletler cemiyeti mukavelename- sinin 19 uncu madedsinden bahis- tir, üçüncüsü, silâhları bırakmak meselesinden bahsetmektedir. Muhadelerin yeniden gözden ge çirilmesi meselesine gelince, bu mesele milletler cemiyeti mukave- lenamesinde münderiçtir. Dörtler i misakı, milletler cemiyeti mukave- lenamesinde Ve onu takibeden mi- saklarda münderiç bulunan bütün İ prensipleri tevsik etmektedir. Ve i gayesi mezkür mukavelenamenin bütün maddeleri arasında bira - henk vücude getirmektir. Bazı memleketlerde muahedele- rin yenibaştan gözden geçirilmesi aleyhinde yapılan münakaşalarda M. Benesin muahedelerin yeni baş tan gözden geçirilmesi aleyhtarı ol! madığının anlaşılmış olduğu, yal- nız mumaileyhin bu hususu umu- den geçirilmesinin fili bir ehem- miyeti olması gibi bir takım şart - at tabi kılmış bulunduğu unutu - yasetinin yollarından başka yollar | Başvekil bir taslaktan ibaret o- ! mi sükün ve asayiş, mukabil taviz | ler ve muhadelerin yeniden göz“! İŞ | intibak meselesi Şu ciheti gizlemeğe lüzum yok- tur ki, harbin hitammdan beri mu ahedelerin mevcut ahval ve şerâit- le intibak ettirilmesi ile uğraşılmış ve bu iş büyük müşkülât içerisinde | ilerlemiş, inkişaf etmiştir. Halbu- | ki büyük itimat ve anlaşma havası içinde bu müşküller bu kadar va- him olmazdı. Silâhları bırakma meselesine mü teallik olan üçüncü madde hakkın | da bir itilâf elde edilmek için uzun i müddet uğraşmak lâzım gelmiştir. Kabul edilen formüle göre dört devlet silâhları bırakma konferan- sının omesaisini omuvaffakıyet - İle neticelendirmek hususundaki a- İ zimlerini tekrar etmektedirler. Hu kuk müsavatına müteallik bulu - nan İl kânunuevvel 1932 tarihli beyanatın fili İ şumulü olması lâzımdır. Şayet Al manya, tamamen müsellah olan| Avrupada ebediyen silâhsız kal - mağa icbar edilecek olursa zikri geçen beyanatın hukuka ait kısmı İ nm kabul edilmiş olduğunun söy - lenilmesi adeta bir istihza olur. Ve Almanyanın milletler cemiyetinde hukukan müsavi olarak mevki al- ması bir hayalden ibaret kalır. İti- lâfname herkesin menfaatini mun sifane bir surette hesaba katan bir vesikadır, bu vesika, sulh icin, is- tikbal için vücude getirilmiştir. Bu misak, hiç bir devletin aleyhine müteveccih .değildir..Misakın.. yesi, her devletin menfaatlerini'mu hafaza ve bu menfaatleri sulhun tarsinine müteallik yüksek menfa- atlerle telif eylemektir. Daha ilk andan itibaren İngiltere hükümeti misakın akti imkânının tehakkuku ba çalışmıştır. İngiliz hükümetinin daha başlangıçta bu suretle müsa- it bir hattı hareket ittihaz etmesi, misakın akti hususunun muvaffa - kıyetini intaç eylemiştir. İtalya ve İngiltere Avrupanm muvazenesindeki vaziyetleri itiba - riyle, İokarno misakı mucibince bususi bir vazife ifa etmektedirler. i Bu misak, onların bu vazifelerinin bir ifadesidir ve bunu ifa etmele- ri için yeni imkânlar hazırlamakta | dır. Fransa muhalefet etmedi Fransa hükümeti bu misakın ak | tedilmesine hiç bir zaman muha - İefet etmemiştir. Yalnız ihtimam - la tetkik etmek istemiştir ki, bu da gayet tabii bir şeylir, Fransa hü - kümeti, bu misakın Avrupaya uzun | bir sulh ve asayiş devresi temin e | debileceğini kabul ve teslim etmiş tir, Avrupa misakı dolayısiyle Fran sa tesriki mesai sahasında bir mi- sal teşkil etmiştir. Bunu itiraf et - mek lâzımdır. Dörtler misakının vücude geti - receği daha iyi hava içinde Italya İ ile Fransa arasında ihtilâfa bais o! lan ve M. Herriot tarafından biran | evvel halledilmesi hakkında te - bir ehemmiyet ve| | menniler izhar edilmiş bulunan! i hususi meseleler halledilebileceği | gibi Almanya ile Fransa arasında mevcut münaziunfih olan meseler i de hallolunabilecektir. Ve bunlar misak zihniyetinin hudutları dahi Binde vücude getirilecek iki taraf- Ik itilâfnamelerle yapılacaktır, Almanya ve M. Hitler Almanyanın hattı hareketi de ay nı veçhile uzlaşma zihniyetinde pa yi " rin verili ş” mülhem olmuştur. M. Hitlet mayıs tarihli nutku cesaret ve tâtmin edici idi. M. Hitlef; niş bir görüşle el a yle mesaisine iştirak ötmek sur Alrahbyalın harp istemediği””. ki gerek dahilde ve gerek hi ağ ihyakâr bir sulha taraftar old nu isbat etmiştir. Almanya: < İ panın merkezinde bulunmakta. Sulhun muhafazasına matuf hakiki bir Avrupa siyaseti yasız olamıyacağı gibi Alan leyhine de müteveccih ol Çünkü Almanya, beynelmilel liyetini M, Hitlerin nutkundi saslar dairesinde inkişaf etti tir, Belçikanın misakı kabul i | nin hususi bir manası vardi. İ sak, senelerden beri kani samimi hakiki dostluk mü lerinde bulunmakta olduğu devletleri doğrudan doğruya kadar etmektedir. Bu devleti8” İ Tuna havzasında Avustury# Macaristan ve şarki Akdef” Türkiye ile Yunahistandır. Misak, geçenlerde kendisiğlE ticaret muahedesi aktetmiş © muz Sovyet Rusyayı da alö* eder, Dördüncü madde, dört ei Avrupanın müşterek mepfafi jiktısadi salahı namma ri di meselelerde yekdiğerile rede bulunmak arzusunda ol rmı beyan ve teyit meni “Şurasını kat'i surette beyi rim ki, bu madde de kat'iyY€. ” bir müttehit cephe fikri YU w Büyük küçük bütün devlerle müşareketi olmaksızın siya ve iktısadi itilâ tasavvuruns l olmıyan Birleşik Amerika i ki mesai, bizzat misakın h ridir. İtalya hükümet, bu misaki yy tini teklif etmekle Avru “ eN Ml rışık havası içinde salim bir” si realizm hareketi yapm miştir. Fakat hiç bir zail r nameye hususi meseleleri İ N mek niyetinde bulunmamışi” & sak yeni bir siyasi hava ib meyi istihdaf ediyor, ta Ki ye " i içinde vukuatın tabit inkişs. tcesinde ortaya çıkacak meseleler, tarafkirlikten a” ef” tetkik olunabilsin. Misakın gi İ ği neticelerin bu misakın vi “ hakim olacak zihniyete İya çok seri olacağı şüP mel | Millet cemiyeti konseyi SN s#mm metodik surette m si ide bülunmaları gibi bi de edecek ve büyük küç meseleler huzur içinde t€ ledilecektir.,, M. Musolini netice Ol si İ beden merasimden sonr? e mülhem olduğu ruh ve zihi | iresinde vacibülicra 2 vi r arak: İ bu misakın AÂvrupay8 > bir sulh ile mühim ve K ” öd lelerin halli imkânını MU lâzım gelceğini, söyle” ki: ie fas “Misakın aktine Bİ, İf bütün memleketlerde lak hattâ bazı yerlerde olu bedilmiştir. Misakın bilhassa tarihi hadisle" b şumul ve ehemmiy€' tabii bir sezişi olan pa