> e .—. Ee ARON 6 — VAKIT 9 Haziran 1933 mea ŞA AA ŞA MADALYA YE MEİN İS m 217 sene önce bir Türk sefiri 28 Mehmet Efendinin i Paris Seyahatnamesi dağ ç ye Ertesi gün şehrin şarkında Mad | li ismindeki saray ve bahçenin — seyrine arabayla gittik. Oraya bir saatte vardık, Pek — güzel ve pek cazip bir saray gör - dük ki emsali olamaz o rarsanız hepsine faikti. Buradaki © ağaçlar öyle bir sıraya konmuş ki, © parmağımız ağzımızda kaldı. o Meselâ iki taraftaki ağaçların > dallarını biribirine bir suretle as- © mışlardı ki yeşil bir kemer peyda “ olmuş. Eğer hava yağmurlu olur- sa bunun altında duranın şemsi - « yeye ihtiyacı olmaz. Eğer bu ke - - merin bir tarafmda ei ta ğ gözün ün görebileceği kadar ağaçla - © dan ve dallardan bir oluk görülür. Sonra ağaçlardan kapısı, dehliziy > leüyle odalar yapmışlar. Ağaçları istedikleri şekle koymuşlar. Sonra da bir merdiven yapmış- > lar ki on adam, yan yana yürüye- bilir. İki tarafına beş on basamak- “tabir fıskiyeler koymuşlar, Bu © merdiven koca bir havuzun içine — İniyordu. Sular akmıya başlayın - © ca merdiven sanki camdan yek - t pare bir mermer gibi görünüyor - © du. İnsan bu manzara karşısında “ ayrılmak islemr2. Yirmi beş basa- © makir yerden sular öyle (şiddetli “âkardı ki köpükler içinde kalan merdiven bir dalgalı deniz halini alırdı. Bunun da emsalini görmedik. Hulâsa birçok havuz ve şadırvan “lar var ki bunların sularmı temin için Sen nehrinden istifadeyi kur- muşlar. Halbuki Sen nehri bu bah | çelerden daha alçak olduğu için > suları yukarı çıkarmak üzere bir “hayli hileler etmişler, Nehri kapa- “tıp on iki büyük çarh yapmışlar. “ Her çarha bir tulumba koymuşlar. vesselâm, hele bir bahçesi vardı ki bana s0- Suları yukarı çıkarmak için uzun ve yokuş yukarı giden dizmişler. Bu künkler yokuş yuka- tulumbaları tazyik edince su künk ilerden yukarı çıkmıya başlar. Hulâsa bir hale ki insan gör - dükçe parmağı ağzında kalır. Velhasıl Versay dört sarayla dört bahçeden ibarettir. Hepsinin dolaşılması yedi saat kadar sürer- miş. Versay sarayının kubbesi pek ferah ve hoşnümadır ki ancak o - lur. Divanhanenin iki tarafına ga yet âlâ somakiden işlenmiş, büyük kavanozlar dizmişler. Bu kavanos- lara görülmedik ve muteber ağaç» İlar dikmişler. Bir tarafında koca pencereler, ve ba pencereler bahçeye nazır, öteki tarafında serapa ayna. Her ne tarafa oturulsa bahçe seyredi- lebilirdi. Öyle san'atlı odalar yar- dı ki, tabir olunmaz. Bu frenkler odaların duvarla - rı mahsus kâğrtlar, yahut halılar ve kilimlerle örterler. Bu sarayın pek çek odaları sırma ile nakışlı, İ işlenmiş kilirierle süslüydü. ! Mele kralın iki yatağın: gör dük ki pek ziyade san'atlı ve işlen- misti, Ve bir saat gördük ki bir horoz yapmışlar, saat başları gel- dikçe tıpkı horoz gibi üç kere ö - terdi. Ve topuzla dört çeyroği ça- İp gaı denerdi; kapılar kapanır dı, Sonra da saatten bir kral çıkıp İ ve üstünde bir kap açılarak güya i bir melek alnmda bir taç ile orta- ya atılırlar; tacı kral n başına ko- yardı. Bu esnada saat de tamam olun- | ca cümlesi geriye döns“lerdi Bu i tuhaf ve garip halleri se,rederken hepimiz hayretten donup kalmış - tık. (Devamı var) Istanbul posta işlerinde değişiklik varmı ? > Bu değişiklikler henüz proje halinde- Te . dır, yeni Bir gözelenin verdiği ma- © İümata göre, İstanbul merkez ve © paket postahanelerinde mühim — yenilikler yapılmaktadır. Bu yeni - — liklerden en mühimi bir kiloya ka- , dar olan paketlerin mektuplar gibi | o müvezziler tarafından sahiplerine teslim edilecek olmasıdır. Merkez postahanesinde bu ye - » nilikler için mühim teşkilât yapıl- maktadır. Yeni teşkilâtta şimdiye kadar ayrı ayrı çalışan harici mer- | , dahili mersule, harici mev « iç, dahili mevrude ve şehir da- “ ireleri birleştirilecek, O sadece bir mevrude, bir mersuls dairesi ola - caktır. İki daire arasında mektup se - — petleri hattı havai ile ve el sürül - © meden gidip gelecektir. Çantalara mektup ayırma ma - > saları ve kutuları yeniden yaptırıl- “mıştır . Mektuplar makine tarafından ühürlenecek ve postahaneye gel- tarihler saatlerile kaydedile- ye zi KENAR ere noçte bine ieipkise Li kadro bekleniyor Bir kiloya kadara olan küçük / paket işleri paket postahanesinden | almacak, İstanbul postahanesine verilecektir. Postahanenin modern bir şekilde çalışması için icap eden yeni malzeme ve tesisat ikmal edil- mek üzeredir. Bu iş için bir kaç bin lira sarfedilmiştir. Yeni teşkilâtta işleri çok arta - cak olan İstanbul postahanesi mü- dürlüğüne müfettişlerden Ahmet Bey tayin edilmiştir. İstanbul posta baş müdürlüğü - ne ikinci bir muavinlik ilâve e - dilmiş ve bu vazifeye müfettişler- den Rahmi Bey tayin olunmuştur. Galta postahanesi müdürü Tayyar Beyin de terfian paket postahanesi müdürlüğüne tayini muhtemeldir . İstanbul postahanesi havale daire- sinde olduğu gibi paket postaba - mesinde de paketlerin sahiplerine teslimi işi kolaylaştırılacak, defter mühürleme usulü kaldırılacaktır. Dün bu hususta malümat al - Dünya Haberleri “3 Amerikada bankalar VAŞINGTON, 8 (A: A) — | Ayan bankalar tahkikatı esnasın - ida, demiryollar karşılığı M. Van künkler | Sveringin kendisinin, kardeşi ile| bahçesine geldiği zaman öç Essen beraber demiryollar imparatorlu - | rı durdukları için çarhlar dönüp ğunu feshetmek üzere işe, yalnız| görerek sormuştu: İ bir milyon dolar sermaye ile 1916 senesinde başlamış olduğunu söy- lemiştir. İ Bu suretle, yalnız bu gaye için | teşekkül etmiş olan bir şirket va -| sıtasiyle 44 milyon dolar kıyme - tinde eshamın nakli suretile Van | Averingen kardeşler, irat vergisi! | kanunu mucibince verilmesi lâ - | | zımgelen sermaye tezyidi vergi - İ sinden kanuni bir şekilde kurtul - | muşlardır. Alman komünistleri Prağa taşındılar BRÜKSEL, 8 (A. A.) — İşçi fırkası heyeti umumiye toplantı - sında umum kâtip Alman sosya - listlerinden gelen ve Alman işçi fırkasının merkezinin Prağ şehri - ne nakledildiğine dair bir mektup okumuştur. M. Otto Vells'in beynelmilel bürosundan tekzip ediliyor. sosyalist işçi istifası | Heyeti umumiye, ayan ve meb- usan meclislerinin derhal feshe -| dilmesi hakkında bir takriri kabul ! etmiştir. Dünyayı dolaşacak tay- | yareciden haber yok! MOSKOVA, 8.(A. A.) — Çita istikametinde Novosibriskiden geç tiğinden beri Mattern hakkında | hiçbir haber alınamamıştır. Yol üzerinde hiçbir yerde gö - rülmemiştir. Ruhani dua ! ATINA, 8 (A. A.) — Dün met- ropol kilisesinde M. Venizelosun kurtuluşu için ruhani bir ayin ya- pılmıştır. Hiçbir hâdise olmamış - tır. Ayinden sonra, hazır bulunan- lar, madam Venizelosun tedavi e- dilmekte olduğu hususi hastane ö- nüne gitmişlerdir. M. Venizelos, alâkadarlarn suikastçileri bula - bilmeleri için halkı süküta daveti- ni tekrarladı. Bir patlamada 10 ölü TOKYO, 8 (A. A.) — Hama - matsuda hava kuvvetlerine ait ba rut mağazalarında olan 3 patla - mada 10 kadar ölü ve yaralı ol - muştur. Birçok binalar yıkılmıştır. Ölülerin sayısının daha fazla İ olmasından korkuluyor. İngiltereden Amerikaya LONDRA, 8 (A. A.) — Molli- İ son ile karısı Kroydon tayyare is- ! tasyonundan, Nevyorka bu sabah İ saat 5 te uçmağa karar vermiş lerdir. müracaat ettik. Henüz kadrolar tebliğ edilmedi- | ği için böyle bir değişiklik olma - dığını, posta işlerinde yapılacak İ ona hıristiyanlığı anlatıyordu. Fa- yeniliklerin de henüz proje halin - de bulunduğunu öğrendik. Maamafih yeni kadro tebliğ e - dildiği zaman vaziyet tamamiyle Kurt, Kuzu, Kartal Kavgası -— Muharriri : Ömer Rız4 — 8 — Ertesi gün Markus, Meryemin biraderin bahçede oturduklarını — Bunların da modelleri mi almacak?. — Hayır, bunlar benim münak- kitlerimdir. Markus hemen yerine oturdu ve Meryem çalışmağa başladı. Mar- kus her gün geliyor, sanatkâr ile konuşa konuşa çalışıyorlardı. Mar kus, hayatından ve iştirak ettiği harplerden, ziyaret ettiği memle - ketlerden, Meryem hayatından ve Essenlerin köyüne nasıl geldiğin - den bahsediyordu. Çok geçmeden ikisi dinden ve itikatlardan da bahsetmeğe başladılar. Meryem | kat Markus hiristiyanlığa yanaş - madı: — Doğrusunu isterseniz ben bu dinde hiç bir ameli kiymet gör -| müyorum. Ben Yunanilerin, Ro - malıların, Mısırlıların, Finikelile - rin, yahudilerin dinlerini tetkik ettim. Birinden de hoşnut olma- dım. Sizin dediğiniz dinde de fay- da görmüyorum.. — Öyleyse biraz kımıldama da burnunu yapayım! . — Peki, bir şey ğim! Eser ilerliyordu. Model bittik - ten sonra Meryem mermer üzerine çalışmağa başladı. Bir gün kalıp onun mesaisini iHlâl-edecek'imire'* ketlerde:bulundu. . xw ..i. Zaten bu genç Romalı zabiti gördüğü gündenberi ondan nefret etmişti. Bunun tehlikeli bir rakip oldu - ğu besbelliydi. (Kalp) ım bu dün- yada sevdiği yegâne varlık Mer - yemdi. o Onun için genç yahudi, Romalı rakibine hep tehditkâr göz lerle bakıyor, ve Romalı genç bu- | na dikkat ediyordu. Hattâ bir gün (Markos) Mer - yeme (Kalp) her gittiği (oyerde gördüğünü ve bu delikanlının ona fena fena baktığımı söylemişti. Bu sözler Meryemi için için ürkütmüş- tü. söylemiyece « l Bir gün Meryem (o gene çalışı - yor ve üç Essen bir kenarda otu- ruyorken, Markos Meryeme anlat- mıştız — Size havadisim var. Baş kâ- hinin gönderdiği hırsız yahudiler- den birini öldür. Ben caniyi bul - dum. Bu senin (Kalip) tir?. Meryem birdenbire rica etti: — Aman susunuz! Bu meseleyi sizinle konuşmak isterim. — Ne zaman isterseniz hazı - rım!.. — Guruptan bir saat sonra bu - rada!.. Güneş battıktan sonra Essenler | köyünde huzur ve sükün hükümfer ma oldu. Bahri Lutun soluk sula - rı ve çölün kül gibi benzi, yarı ışıl- dıyan kamerin ışıkları altında gü- müşten bir levha gibiydi. Ortalığa çiçeklerin baygın kokur- | su yayılıyor, portakal ağaçlarından altın toplar sarkıyor, ve süküneti yalmız havlıyan bir köpek ve be- yabanlarda uluyan bir çakal ihlâl ediyordu. ! ek, biribirinin aynidir, Sonra Markos bahçeye doğru gidiyor - ken kendi kendine: — Ne güzel gece! Diyordu... Şan Markosun dikkat etmediği — şey, (Kalip) in de onu bir kedi #” bi takip ederek koyu gölgeler için den kendini sakladığı idi. Markos bahçeye girdikten sop? (Kalip) te sese çıkarmadan atlıyarak ağaçların arasına giz lenmişti. Meryem, Markosu bekliyordu p Onu görür görmez Ohemen * başladı: — Sizi rahatsız ettiğimden *,. layı beni affediniz! Fakat Kalip” işi ne olacak?. : — Onu adalete teslim edeceği — Ben de buna mani ol tiyorum. Sizin ona dair elde ğiniz netice nedir?. k — Onun oklarını muayene w tirdim, bu oklarla yahudiye #Ejff kayalar arasında saklanarak Gi j attığını gören de var.. Onun yarın onu tevkif ettirerek ; göndereceğim. pi —Olamaz, olamaz.. Kobi iste haklıdır. Çünkü mütec8' tecavüzle karşılamıştır, — Demek ki Kalip,. size ci münü itiraf etmiş bulunuyor. — Hayır bunlar benim tahmii” tum. , — (Kalip) le alâkanız nedif”, — Benim çocukluk arkadaf'""” dır.. — O halde benden ne istedi nizi söyleyiniz.. 5 — (Kalip) $ yal / yorum. — Siz beni vazifemden alk mak mı istiyorsunuz? gi — Yanılıyorsunuz, Kalip'i £ dük diyenler yalan söylemişleri! — Ben böyle zenetmiyolii Anlaşılan Öalip sizin üyılamzl — Bunda da yanılıyorsunu © na kat'iyyen imkân yek.. . » — O halde onu ne diye bu”, dar hararetle müdafaa ediyo” nuz?. “ (Devamı oy Sındırgıda bir evlat pr” basını öldürdü Sındırgı, 8 — Burada bir yet olmuş, Mustafa ismind€ gö bir evlât babasını öldürmi . baba katili 16 yaşındadır. Da” daki babası Süleymanı gec beklemiş, biçare adam kö! a9 dan evine avdet ederken ile vurup öldürmüştür. cinni sebebi henüz malüm değildi”. gi | tafa yakalanmış ve adliyeY€ edilmiştir. Müessif bir ölü” Erkânı harbiye miralayl!ğ mütekait Osman Senai, K* meb'usu Rasim Beylerl€ miri fırkası kumandalarında Faik Paşa Hazretlerini” Bursa jandarma alay “© kaymakamlıktan mütekait Beyin enişteleri ni riyeden Rüştü Bey Haz” şinci pazartesi gecesi râ” i mana kavuşmuştur. il” i Ahlâkr hasene ve MÜT yz. tanıyanların muhabbeti giye? y mış olan merhumun yl pir şe tikal edişi teessürü mv y Kederdide ailesiyle #fgg tanllüketna sake ve MS mesini Allahtan dileri?" T