17 Mayıs 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

ağ v | LR 7 EEE a EEE e SE ME P yi KİMSESİZ | 17 Mayıs 1933 Nakleden: Selâmi Izzet : Nâsir bey de, Senihanm söyle- | nıyordu.... Uzun seneler tahayyül İğini söylüyordu. O da, Nâsırla| ettiği, kurduğu saadete işte başka saadet telâkki ediyor - | birisi erişmişti... i Nikâhta, düğünde, sabaha ka - Şadiye, bütün azmini, iradesini! dar süren düğün eğlencesinde, dı, dedi ki: i kalbinin için için kanadığını kim - TE Nâsır bey, Muhsin Beye söz! se farketmedi, güldü, söyledi, dan im. Senihaya annelik edece - | setti. söyledim. Sözümde duruyo - Çılgm gibi eğlendi, eğleniyor du., biri * Unun, ancak mes'ut olacağı | gibi göründü. eli evlenmesine razı olabili - Seniha, aradasırada yan'na ge- detim im tahayyül ettiğim saa -|liyor, boynuna sarılıyor, onu iki Olun, erişeceğine emin olursam, ! yanaklarından öpüyor: da evlenmesine razı olurum, — Annem... Minik annem, seni imi veririm. i çok seviyorum, diye mütemadiyen nları söylerken dudaklarını ! tekrar ediyordu... Mtiyari kemiriyordu. Nihayet safak söktü, herkes da- F cevap vermedi... Neden | gıldı. du?.. Ne düşünüyordu?. Şadiye Senihanın sıkı sıkı elle» Mi kırışıklar peyda ol -| rini tultu: — Yavrum evlâdım, dedi, unut- Dağ tk Şadiye de susuyordu../ ma ki dünyada senden başka hiç Seniha dalgın, uzun bir müddet İ kimsem yok. Bunu her zaman ha e, min resmine baktı. Sonra | tırına getir ve kocanla beraber bu- * Yavaş konuştu: | radan gittikten sonra, arkada dai - Ne istiyorum, biliyor musu- İ ma seni düşünen ve daima seni dü- şünecek olan birini bıraktığını ak - Ne istiyorsunuz hantmefen: | ndan çıkarma, beni unutma, Se- niha... İm © Senihayla sizi evlendirmek | ( Gözlerinden birer damla yaşla e Yorum. Çünkü ikinizin de meş- | biribirlerini öptüler. Seniha koca - Bacağınıza eminim.. smm kolunda, odasına girdi. EK Seniha hanımla beni mi ev-| (o Şadiye, arkalarından baktı. Bu istiyorsunuz?, kızın uğruna saadetini ayaklar al- — Muz? — san Ölen Elçi Lehbüyük elçisinin cenazesi Bugün Ankaradan mera- simle Istanbula gön- derilecek İki gün evvel Ankarada ölen Po lonya büyük elçisi M. Cosimir O- sonski'nin cenazesi yarın İstanbu» | la getirilecektir. Cenaze merasi- mi bugün Ankarada yapılacaktır. Müteveffanm yeğenleri Kontes; Poninska ile Polonya mebusların - dan M. Zalenski dün Istanbula gel | mişler ve cenaze merasiminde bu- ! lunmak üzere dün akşamki trenle Ankaraya gitmişlerdir. Yunanistanda seyahatte bulunan papalık o mümessili o monsenyor Margotti ölüm haberi üzerine tay- | lere raciydi. Yoğ 5 — VAKIT 17 Mayıs 1933 — Cehennemi ği iy Istanbul TARİTHE BÜYÜK YANGINLAR Yazan : Niyazi Ahmet a Üsküdarda buz üstünde yürüyen | Arnavut ve yangınları evvelâ o haber alan Davit e ——.. m — S 1 Padişah, göğün bir katına yük- | rası buranın en zengin mıntakası, # selen alevleri görünce: ayni zamanda Licaretgâhıydı. Yan | — Deryada dua makbul olmasa | gın da buradan çıkmıştı. Tedbir | gerek... İtfasma sây lâzım. Aki - almakta acemi olan halk, canla bet... başla çalıştığı halde cami ile tersa- Padişah fazla söylemedi, bu a- nearası kâmilen yandı, bu, Kasım- kibet kelimesi yangının akibetin-! paşa için büyük bir felâketti, Ni den ziyade itfasına sây edemiyen- Görüyoruz ki, ilk ders Kasım - “ paşalılara çok pahalıya mal oldu. Padişahın gazaplanacağından Zira bu yangından sonra, yangma © korkan sadrazam ne yapacağını | karşı her semllten ziyade tedbirli | şaşırıdı. Yeniçeri ağası da vaziyeti ! bulundular. Kasımpaşa tulumbacır yarada Ylkslekesiişe abla kavramıştı. Sadrazma yanaşarak: gelmiş ve Ankaraya gitmiştir. Cenaze merasimi Ankarada, di- ni merasim sefarethanede yapıla- caktır. Ankaradaki cenaze merasi- mine memleketimizdeki sefirlerin en kıdemlisi sıfatile Sovyet sefiri M. Suriç riyaset edecektir. M. Su- riç bunun için dün akşam Ankara» ya gitmiştir. İstanbuldaki merasime de şu sı - ralarda İstanbulda bulunan sefir - lerin en krdemlişi olan İngiltere el- çisi Sir Georges Clark riyaset e decektir. Sadrazam elini ceplerine ata 2 rak her ihtimale karşı daima ya - nında bulundurduğu © kiselerden bir kaçını çıkardı. Daha yetiştir - meleri için adam koştuktan sonra “Dinarı baran misali yağdırma - ğa,, başladı.. Şimdi yeniçeriler bir taraftan yağan akçeleri kapışıyorlar, diğer taraftan ateşi söndürmeğe uğraşı - yorlardı.. Fakat evlerin vaziyeti bu gay - retleri yarıda bırakıyordu. Ateş e yerinden kalkmıştı. He -| tna almıştı. Fakat bu fedakârlığı İçi dan ve saadetten gözlerinin | iki kişiyi mes'tu etmişti. #ülüyordu.; Senihayı | sevdiği | Onun için saadet fedakârlık et- Mühakkarıı, mek ve ıstırap çekmekti. O, bunun Tekrar etti? için yaratılmıştı. © Demek beni. BİTTİ a evlendirmek isti- vaz Seniha > Hans, i S. 4 - . ye ses, ww | Bu nasıliş? v en Neden aklıma olmu - l MD hara Sümer Alman kanından < i Ni Armış iy iye art mi po ii seçemiyor olmıyanlar hadım ai, ma titriye: - . me er edilecek ! in olmıyacak şey olsun-.| BERLİN, 16 — Alman cinsi- İla, san bu kadar büyük bir sa e Naime de ondan., Nor , “âsir bey, yoksa onu sevmi- e Bütün bu sözleri > Yorum, Sai Yü vi ndan hiç korkmayın, çün- ke vdiğini ben biliyorum.. nin tasfiyesi meselesi ogüdnen güne vahim bir şekil almaktadır. Prusya Dahiliye Nazırı Essen de etibba muvacehesinde verdiği bir konferansta saf Alman kanından olmıyan Alman tebaasının ameli - yat edilerek akım bırakılması ve bu suretle tekessürlerinin o önüne geçilmesi hakkında bir kanun lâ - yihası hazırlamakta olduğunu ve bu suretle Alman olmıya liyakat göstermiyen unsurların imha edi - leceğini söylemiştir. Berlin etibba ittihat reisi doktor Klavi de bütün Berlin doktorları - na bir tamim göndermiş ve aşağı- daki suallere doğru cevap verme - lerini aksi takdirde doktorluk et - mek hakkından mahrum edilecek- lerini bildirmiştir. Sualler şunlar - dir: beni sevmez diye korku - Konuştunuz mu Seniha?.. Düştük minik anne, s. Biribirimi - an konuştuk. YAŞ ii konuştu.. Yarın be —M,, » Btiyecek. e sie 9l Seniha.. Mes'ut o- de raki etinizi gördükçe “Müş mes'ut olurum. 2, anne, neden uzaktan Cağ Kamaz Bİ senden hiç bir — Mai man mı? Yahudi mi? Ecnebi mi?) 1 — Vazıülimzanın, babasının, anasmın, babasının babasını, ba - Vey, Gene beraber ola - : Ee ba adetim yakindan ŞE sının anasını, anasının babasını, Msn vermedi nun ana ve babaları ile bunların iki e ; ana ve babaların cinsi, komünist di ay sonra o. 5 fırkasına girip girmediği, komü - N 1, ok Tüney; 1endiler : nistlere tıbbi veya nakti muave - nette bulunup bulunmadığını, s0s- yalistlerle herhangi bir suretle ir - tibatı olup olmadığı yazılacaktır.,, Bu tamimden maksat sırf Al - Bünüydü. rın tasfiyesine oimkân temin et - mektir. müthiş bir feveranla ilerliyordu .. Yniçeriler burada da bir çok mebani yıkarak ateşin önünü ala- bildiler. Ateşin çevresini genişlet « memesi için 120 dükkân, 6 fırın , simde bulunmak üzerebu sabah/7 değirmen, 4 debağhane, 7 yahu- Istanbula gelecektir. di, 40 sair hıristiyan ve 11 islâm Cenaze, merasimden sonra bu| evi, 3 yahudi kilisesi yıkıldı. akşamki trenle İstanbula gönderi -| Bu suretle yangın bastırılabildi. İ lecek, yarın akşam konvansiyonel- Bu sabah Beyoğlundaki Saint- Esprit kilisesinde müteveffa sefir için bir ayin yapılacaktır. Ankara- da bulunan Leh konsolosu bu mera “— Cinsiniz nedir. (Arimi? Al! man kanından olmıyan doktorla - l le Polonyaya gönderilecektir. Müteveffa sefir 65 yakında bulu nuyordu. Ölümü pek ani olmuştur. Ölümü günü zevcesile birlikte Baş vekil İsmet Paşa Hazertlerini zi - yaret edecekti. O akşam zevcesile bir müddet oturmuş, madam Olşo- vski bu ziyaret için gitmek üzere müteveffanın yanından ayrılmış, on dakika sonra hazırlanarak dön- düğü zaman zevcini ölü bulmuş- tur. M. Olşovski 1865 senesinde doğ muş, hukuk tahsilini ikmal ettik - ten sonra avukta olmuştu. Bir çok mühim harici memuriyetlerde bu- lunduktan sonra 1923 de Polonya- nın Beruin fevkalâde murahhaslı - ğma tayin edilmis, 1928 de Anka- ra orta elçisi olmuştu. 1930 da un- vânı Ankara büyük elçisine tahvil olunmuştu. Kendisi; Restituta Polonia nişa- nm büyük kordonunu ve İejiyon dönör nişanının kumander unva - nını haizdir. pe By gg A 0 Pİ ya a yg Hilâliahmer günü NX 'B 25 mayıs Hilâliahmer gün dür. Her derde koşan ve ber ya- rayi saran, aç çocukları doyu - 3 anasının anasını, zevcesinin ve © | İran, her veremliye bakan, çıplak i | ne şubatında Küçük Mustafapaşa- ları giydiren Hilâliahmer cemi - : yetidir. Yarım asırlık çok şerefli $ iğbir maziye malik olan bu şefkat ğ ocağına yardım etmek ei | bir lira vererek cemiyete aza ol- | mak herkes için bir borçtur, bir vazifedir. Vatandaş Hilâli » ahmeri unutma, ona (karınca kaderince) de olsa yardım et. İ Yahudi kiliseleri yıkılırken bazı yahudiler mümanaat etmek iste -' z diler. Fakat yapılan iş gene ken -| ünün mdsalesi olomsştur.kieç AE Larttı. 3 dileri içindi. Kasımpaşa yangını İstanbulun fethinden evvel “A- yalonga, ,denilen (oKasımpaşanın fetihten sonra bir fermanla meza- ristan olması kararlaştırıldı (1). Sultan Süleyman zamanında “İstanbul şehri bir adam deryası kesilip, omuz omuzu sökmez olun- ca,, vüzeradan Aanapoli Fatihi Kasımpaşa'ya buranın imar ve is- kânı emredildi. Kasımpaşayla Sa- kız fatihi Piyale Paşa, Ahısha fati- hi Ferhat paşa, Alâüddevle fatihi Ayas paşa da bu işe memur edil - mişti. Piyale paşa malik olduğu 12 bin esirle çalıştı. Camiler, medre- seler, tekkeler inşa ettirdi. Buralar, metruk ve adeta koru- luk balinde o bulunduğundan bu Cemaat peyda etmek için atik tersane boğazından deryayı bir saatlik yola getirdiler. Su “Dört a- | gızlı,, ya kadar geliyordu. Bu su - retle başlanan iskân yavaş Yavaş 1133 senesinde Kasımpaşa en kalabalık bir semt olmuştu. Bu se- da bir ay sonra da Balatta olmak İüzere iki yangın çıkmıştı, |, Künunusanide de Kasımpaşa | yangın çıkmıştı. Ka -| "da bir | sımpaşada, o vakitler ahşap ol-| makla beraber oldukça yeni bina- İlar vardı. İstanbulun muhtelif! i nereden haber almıştı. Bu adam, camilere cemaat bulunamıyordu. | ları da daima diğer semt tulumba” | — Sultanım, dedi, Dinar lâzım. İ cılarımı bastırdılar. İlk yangın tulumbası “Küçük | Davit,, tarafından Kasımpaşa yam gınından bir sene evvel icat edil - | | mişti. Tahsisatla harıl harıl çalışan “Dergâhı âli tulumba ocağı,, faali- yetini her semte teşmil ediyordu. Kasımpaşalılar İstanbulun aman « || siz düşmanı kızıl ejderhanın semi- | lerine uğrıya cağma hiç ihtimal vermiyorlardı. Onun için tulumba 4 namına tesisatları yoktu. al Dediğimiz gibi semtin en zen - | gin mahalleri yandıktan sonra tu ii! Tumbacılık ta parladılar, N Bal “9 Üsküdar yangını “Küçük Davit, in icat ettiği tu | lumba, yangından gözü yılmış İs- | tanbul halkını bir parça teselli e der gibi olmuştu. Davit maiyeti ile & birkaç küçük yangına şayanı hay- İret bir süratle koşmuş ve bastır sö mıştı. Artık Davit ve tulumbası onu hürmetle anıyordu. İhtiyarlar, büyük yangınların fecaatine uğrı - , yanlar: “allah ona uzun ömürler versin,, diye dua ediyorlardı. g Bir gece 1135 senesi haziranı- nın dokuzuncu gecesi; ç iskelesinde bir koşuşma ve bağrış- 3 ma duyuldu, Küçük Davit, avene sile yıldırım süratile geliyordu. Tu. lumba ve edevatını yanlarında tas şıyorlardı. Sahilde üç çifte iki kayık has zırlanmıştı. Tulumbacılar, seyirci lerin hayretle bakan gözleri önün- de sandallara atlıyarak uzaklaş « tılar, Kayıklar karanlıklarda kay bolduktan sonra, birikmiş halk, Üs küdar semasında karanlıkları ya « ran korkunç alevler gördüler. Me- se'e anlaşılmıştı. Fakat (halkın hayret ettiği şey, Davit yangını gittikçe halkın muhayyelesinde bü- yüyordu. ğ Tulumbacılar Üsküdar sahilin- de toprağa ayak bâsar basmaz yangının nerede olduğunu sordu ö lar ve süratle oraya koştular. Ateş “Mihrimah sultan,, camii yanında bir kebapçı dükkânından çıkmıştı Halkın arzusu her ne pahasına 0 * lursa olsun camii kurtarmaktı. : Davit aldığı tedbirler sayesinde camii kurtardı. Ateş Bitpazarma | doğru tevessü ederek çarşının mü» i him bir kısmını yaktı. (Devamı var) (1) Kasımpaşanm mezarlık yar N semtlerinde çıkan müthiş yangın- ların fecaatini tatmamış olan Ka- pılması burada Araplar tarafından | yapılan seferler esnasında şehit smpaşalılar ne yapacaklarını şa -| düşen “sahabei kiram,,ım metfun şırdılar. Büyük camiyle tersane as | olmasındandı. z ğ