— 8 — VAKIT 15 Mayıs 1933 San'at Âleminde | Maksim Gorki Şehrimizde Büyük Rus edibinin hayatı, san'atı ve eserleri hakkında Maksim Gorki İstanbuldadır. Dünyanın en büyük muharrirlerin- den birisi olan Gorki, büyüklüğü « nü ve kudretini, hiç bir kimseye borçlu değildir. Hayata hemen he- men çırıl çıplak atılmış olan bu adam okuma yazmayı kendi ken- dine öğrenmiş, eserlerini bir masa başına oturup elini şakagına koya» rak yazmamış, bizzat yaşıyarak, görerek yazmıştır. Gorki, hayatm- da, amelelik, hamallık gibi en aşa» ğı görünen meslekleri yapmış, vü” cwdünün tahammülü fevkinde 0- lan bu işler ve sefalet ona kanlar tükürttürmüş, onu verem etmiştir, Gorki halk tabakası tarafından dünyada hiç bir insana nasip ol- mamış bir samimiyetle sevilmiştir. Bakınız halk, ona muhabbetini na- sıl göstermiştir: Rusyada, Çarlık zamanında, trenlerde, her yerde olduğu gibi üç mevki değil, dört mevki vardı. Bu dördüncü mevkide yalnız sefil söylenilenler Maksim Gorki etmiştir. Ve insan, iyi tanıdığı, biz- zat tecrübe ettiği şeylerden ancak sempati ile bahsedebilir. Gorki - (Bugün Pravda'nın 187 inci nu marasını aldım ve 1913 senesi abonman şartlarını okudum. Gaze- halk tabakası seyahat ederdi. Gor- | nin kitapları sefaleti, sefaletin is-| tenin vaziyeti hiç te iyi değil. Bu ki dördünü mevkide kendilerine yer bulabileceklerin hayatını yaz - dığı, onları müdafaa ettiği için, bunlar da bilmukabele, dördüncü mevki tren arabalarına onun ismi- ni vermişlerdi, ve o zamandanbe- ri, bu arab “dördüncü mevki,, değil, “Gorki,, derlerdi. Gerkinin kim olduğunu söyle - mek, malüm bir hakikati tekrar et- mek olur. Ben burada sadece, o- nun hakkında dört beş ay evvel ve kırkıncı edebi faaliyet senesi mü- tikrah ve isyanmı aksettiriyor. şairler şiirler okumuşlardır. Gorki, kendisi hakkında yapılan bu teza- ' hürlerden son derece müteheyyiç | olmuş, fakat gene şu samimi ve mahviyetkâr cevabı vermişti: — Yoldaşlar hakkımda gösteri - i lenlere karşı ne kadar mütehassis olduğumu söylemek niyetinde de - | filim, Mahviyetkâr olabilmek için fazla ihtiyarım. Bununla beraber | yaz satışımız düşmüştü, zorla yük- | mişti. Ders senesinin bitmek üzere Henri Barbusse'den sonra bir| selebiliyoruz ve açığımız çoktur. ! olduğu şu sırada bir muharririmiz | çok kimseler nutuklar söylemişler, Şimdilik, daimi muharrirlerimiz - den iksinin aylığını muvakkaten kestik.Bu vaziyeti daha müşkülleş tiriyor. Amele arasında faaliyete geçmek ve gazete namına para toplamak lâzım. Aksi takdirde “Duma,, açılınca makalelerimizi | önce mektebin göz okşayan bir $e- İ kilde düzeltilmiş çiçek bahçesine yazacak yer bulacağız. Sizinde faaliyete geçerek gazeteyi bu müş- kül Yâziyeten * Kürtaradağırızı & - | mit ederimi. Ne süretle? Eğer bu hir masebetile yapılan merasime ait meziyetlerimi mübalâğa ettiğinizi | susta bir fikriniz varsa sadece bize bazı notları tercüme ederek yaza -| zannediyorum. Mamafih hüküm: | bildirmeniz kâfidir. Akâi takdirde cağım: .. . Geçen eylülün yirmi beşinde, Moskovada Maksim Gorkinin ede- bi faaliyetinin kırkıncı senesi tes'it edilmeğe başlanmıştı. Bu merasi- me evvelce Nijni-Movgorod ismi - ni taşıyan ve şimdi ise Gorki diye anılmakta olan şehirde, yirmi dört eylülde başlanmıştı. Merasim Rus- | yanın muhtelif şehirlerinde üç gün Maksim Gorki merasiminde, ilk akşam iki bin kişi hazır bulunuyor du. Merasim Moskovanın büyük tiyatrosunda yapılmıştı ve ilk ola - rak, Sovyet Cümhuriyetleri Reisi yoldaş Kalinin söz almış, şu sözle | ri söylemiştir: — Gorkinin, kırk senelik edebi içtimai ve siyasi faaliyetinde, çalı- Şan kütle için neler yaptığını saya- cak değilim. Gorki çok ve iyi şey- ler yaptı. Ben burada sadece, bu faaliyetinin daha uzun seneler de - vam etmesini temenni edeceğim. Yaşasın Maksim Gorki. Cümhur reisinden sonra, bu me- rasimde hazır bulunmak için Fran- sadan gelmiş olan Henri Barbusse de söz almış ve şöyle başlamıştır: — Kırk senedenberi, dünya ede- biyat cereyanlarna hâkim olan büyük adamın faaliyetini tes'it e- denler arasında bulunazak, sesimi onlarınkine karıştırabilmem be - nim için büyük bir sevinç ve büyük bir iftihardır. Maksim Gorkinin şahsında her şeyden evvel heve - canlı eserler muharriri ameleyi, e- | #aret altında inlemekte olanların Tayatlarını anlamış olan dev artis- ti selâmlarım. O, bu hayatı bizzat yaşamıştır," onların yolunu takip İlerinizi, kazanmağa çalışacağım, | kabiliyetler için bir avans olarak kabul ediyorum. Geri kalan kuv- mdiye kadar yapmağa şeylerden daha fazla ve daha iyisini yapmağa, sarfetme- | ğe gayret edeceğim. Gorki hakkında, Sovyet Akade- i misi azasmdan Lunaçarski yoldaş bir yzaısında şöyle diyor: “Kırk senelik edebi faaliyet, bir mubarrir için, günden güne büyü- i mekte olan dünya kültürü haritası üzerinde muazzam bir dağ teşkil ! eder. Bu dağı heyeti umumiyesile takdir edebilmek ve görebilmek İ için biraz geri çekilmek lâzımdır. Goethe'de ancak kırk sene sonra hayatın manasını ve eserini anla - mak ve başkalarına anlatmak için büyük bir ihtiyaç duymuştu. Gor - kinin böyle teşebbüste veya niyet - te bulunup bulunmadığını bilmi - latmak merakr da yok değildir. Hattâ Rus edebiyatmın iftiharmı teşkil eden bu tarz eserlerini de bi- liyoruz. Geriye dönüp hatırat yaz- mak kabiliyeti onda fazlasile mev- cuttur. “Klin Sangin,, eseri esasen geçmiş senelere ait orijinal hatıra- Jarm sıralanmasından vücude gel- miş bir panorama değil midir?. Bununla beraber, Gorki'nin biz- zat kendi hayatımı yazmasını bek- lemek de doğru değil. Bu eser ya - zılmalıdır. Bizim gibi tarihçiler ve münekkitler bu işle meşgul olma - dır. Gorki hakkında, bu yazıyı bitir- meden evvel, Lenin'in de bir mü- taleasımı kaydedeceğim. Lenin, Gorkiye 1912 senesinde yazdığı bir mektupta diyor ki: yorum. Mamafih onda hayatımı an- | 1913 senesi için bize bir şey vere- ceğinizi vadediniz. Meselâ, sizden, amelelere hitaben bir mektup... Bu mektupta, gazeteyi filen (a - bone, iane, tavsiye gibi) tutmaları hakkında yazacağınız birkaç satır, gazetemizin yapacağı İaaliyet için kıymetli olacaktır.) Bu mektup Gorkinin halk ve a- mele üzerindeki nüfuzu hakkında en büyük bir delil değil midir? . fa. İktısat konferansında Fransızlar PARİS, 14 (A. A.) — Havas ajansından: İktısat konferansı tertip komi - tesinin Londrada aktetmiş olduğu içtimada Fransız mümessili, güm - rük mütarekesi hakkında aşağıda- ki mülâhazaları ileri sürmüş ve bu mülâhazalar zapta geçirilmiş - tir: 1 — İtilâfm derpiş etmekte ol- | duğu menafiden yalnız itilâf ah -! kâmına göre hareket eden fevlet- ler müstefit olacaktır. 2 — İthalât piyasalarında na - kit buhranlarının tesirlerine karşı koymak için lâzım olan tedbirle- rin tatbiki, itilâf ahkâmına muga- yir addedilmiyecektir. 3 — Kabul edilmiş kanunlarla ya tevdi edilmiş ve yahut tevdi €- dilmek üzere bulunan kanun lâyi- halarının tatbik: neticesi olarak bir takım gümrük veya hazine ted birlerinin mer'iyet mevkiine konul ması itilâfa mugayir bir teşebbüs mahiyetinde telâkki olunmiyacak- tır. Selçuk Kız san'at EM ebinde Talebe kooperatifi atö yesinde neler yapılıyor” Çocuklar hem san'at öğreniyorlar hem para biriktiriyorlar Selçuk kız sanat mektebi, şeh- rin sakin bir köşesinde sükün ve tevazula sarılı olarak çalışan, fa - kat mesaisinden çok hayırlı ve faydalı neticeler alınan bir bilgi ve sanat yuvasıdır. Maarif Vekâ- letinin yüksek tedrisat müdürlü - ğüne bağlı olan bu devlet mekte- binin iki mühim maksadı vardır: 1 — İyi ev kadını yetiştirmek. 2 — Hayatının elinin ve zekâ- amın emeğile kazanabilecek ka - dın yetiştirmek. Memleketimizin bu iki tip ka- dına da ne kadar ihtiyacı olduğu meydandadır, Maarif Vekâleti, Selçuk kız sa- nat mektebinin maksadına en uy- gun bir şekilde ilerlemesini temin için ders senesi başında bazı yeni kararlar almıştı. Bu arada mekte- bin müdürlüğüne de eski bir mek- tepçi olan ve muhitinde ameli ha- | yat tecrübelerindeki ihtisasile ta - ninan Asım Tevfik Bey tayin edil. | mektebi ziyaret ederek iktisat ve | istihsal hayatımızla yakın alâkası İ olan bu faydalı müessesenin vazi- yeti ve mesaisi hakkında tetkikler» e bulunmuştur. Çapada O tramvaydan inilince giriliyor; daha sonrada temiz, aydınlık ve geniş» koriderlu bi - naya, vara SEKİ Müdür Asımi Tevfik Bey mek- | tebin her tarafını gezdirip muhar- yaz nakış işlerini muallim de Hanım idare etmektedir Kooperatif atölyesinin dö cü kısmı da çamaşır şubesidif” | rada kadın çamaşırlarının ber lüsü, korsa, jartiyer, çocuk leri, port bebe ve teferruat! maktadır. Bu kısmı da mü sı muallimi idare etmektedi” Nakış ve çamaşır kı desenlerin en yeni ve modef” killerde çizilmesi hususuna tebin resim muallimi Bakiye nımla Avrupadan yeni lan tezyini sanat muallimi ( Bey de yardım etmektedirler» Atölyede mektebin yetişmif natkâr talebesi ve mezunlari şıyor. Her türlü siparişler a”& yor, en ucuz şekilde yapılıyo” * Selçuk kız sanat mektebi lebe kooperatifi atölyesinde lan işleri, yakından gördük ki zellik ve sağlamlık itibarile rıdaki en iyi terzihanelerin tıkları işlerden hiç aşağı deği ucuzluk itibarile dışarıdaki hanelerin fiatlarmdan çok ucuzdur. Burası ticarethane dir. Mütehassıs muallimler, leri karşılığı olarak devletten : dıkları maaşla çalıştıkları için tölye mesaileri için para als maktadırlar. Yapılan işler için #f nan ücret doğrudan doğruy8 işleri yapan talebeye ve mezdöli ra aittir. Mezunlar sündeli ni alıyorlar, talebenin Kâkkr ve peratifin kasasında birikiyor. # suretle talebe mektebi bitirdiği *, man hem en modern ve mü ririmize izahat vermiş, mektebin dershanelerini, atölyelerini, müze- sini, yemek salonunu, resim odası- nr, kabul salonunu göstermiştir. Muharririmiz omüdürden başka | muallimlerle ve talebe ile de te - mas etmiştir. Bu tetkik ve müşa- hedenin mahsulü şudur ki mektep, müsmir ve faydalı yolunda mun- tazam ve hummalı bir faliyetle ça- lışıp ilerilemektedir. Fakat asıl mektepte müessesenin maksadına daha çok ve daha çabuk varması- nı temin eden bir yenilik vardır; o da şudur: Yıl başında kurulan talebe kooperatifi, mektep idare- | sinin nezareti altında, fakat tale - be tarafından idare edilerek inki- | şaf etmiş, bugün mektepte ve mu- | hitte mühim işler gören bir varlık | haline gelmiştir. Her mektep ko- operatifi gibi, Selçuk kız sanat | mektebi talebe kooperatifi de ta- lebeye lüzümlü olan öte beriyi, her şeyi satıyor. Fakat onun âsıl ehemmiyetli eseri, açtığı büyük a- tölyedir. Mektep muallimlerin - den Belçikalı mütehassis Matma - | zel Lalicu nün idaresi altında açı- lan atölyenin dört şubesi vardır. Elbise kısmında manto, pardesü, tüvalet ve her türlü kadın elbisesi dikilmektedir. Bu kısmı Matma- zel Lalicu ile birlikte muallim! Refia Hanım idare etmektedir. | Moda şubesinde her türlü kadın şapkaları, çiçek, kemer, çanta ve eşarp yapılıyor. Bu kısmı da mu- allim Neyyir Hanım idare ediyor. Nakış şubesinde her türlü milli nakışlarla Avrupa nakışları, ya - tak, oda, çamaşır ve çocuk takım- İ edecek birikmiş bir parayi mel bir atölyede en mütehassi$ calarm nezareti altında yetişmiş olacak, hem de ken hayata küçük bir sermaye "i mektebinden öyle çıkacak. , | Bir tarafdan orta tahsil v İ genç hanımlar, bir taraftan d#”, | suretle hayatlarını kendi emeki* ; rile kolayca kazanabilecek, vetli ve mücehhez bir halde yeti riliyorlar. 4 Mektebin ev idaresi, yemek şirme, çocuk bakma derli var. Yemek pişirme dersi mi Adile Hanım da talebe lee ratifine çok yardımı dokuna” calardan biridir. Talebe keli, ratifi bu muallim hanımın 5 ret ve idaresi altında yirmi şe kuruşa her gün tabldot üç kaP vt mek yapıp satıyor. Hariçte” ç» türlü pasta siparişleri kabul ©, yor. Talebenin bu muallim pe” nımın nezareti altında yaptığı yal talar, geçende tasarruf yapı haftasında Halkevinde yüze! yerli mahsulâttan yapılmı$. pasta müsabakasında bir kazanmş, madalya almıştı pi dalya ve şehadetname, e koridorunda güzel bir çinde asılı duruyor. > 4 en Olimpiyat oyunlarını” eski şeklini bulan Al” ATİNA, 14 (A. Ar yü nahiyesi, Olimpiyat ayan ; eski zamanlardaki vi BE den tesis etmeyi dei Bi lap Alman doktor Layham? < pi p p ları işleniyor. Bu kısımda renkli nakış işlerini muallim İnayet, be- tandaş hakkını —