15 Mayıs 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

15 Mayıs 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

RA A j Ez şi r p t'ın Büyük R Kİ ve 15 Mayis 1933 — Ona lâyık değil mi? Peki! onay ire kime varsın istiyor- üz, ç iy Şok yüz veriyorsu- re kendini bulunmaz Hint ! Zânnediyordu. Her halde mz ka di zevkiniz için, yal - leoymaz, için yanınızda a- bulunuz. İstiyorsanız, £ bari koca Büp du. Nâsır Bey etrafında dö- Ke Beyle mi?. öl, vet, olmıyacak bir şey de ei büyük annesi de, bu izdiva d aftardı, Bir müddet düşün - : Sonra yavaş vermedi.. dedi ki; kaş, Ymiryacak bir şey değil. Fa- İ ut olsun.. Seni pek âlâ bilirsiniz, ki $ençleri adam yerine koy- va Ona erkek, ötuzunu aşmış Wir. Nâsr Bey de dediğiniz Y. değil. Ancak otuz beş a Parası da var.. A lacağına eminim.. Ye- m ai uştuğu, sokulduğu, gü - idiz neme Nâsır Bey var. Adadayken dikkat et- he Hem bunu siz benden da- ilmelisiniz. - 4 Ba söze mukabele etmedi, tek- Me aorduy; 5 > Demek biribirlerinin hoşuna / yonlar diyorsunuz.. Demek Nâ- g c hala evlenmek isti - öylemi?. wc iauhakkak., Ben Ni - ağa YİN. Senihayla meşgul ol- kadar hiç kimseyle meşgul Kaan görmedim. Her halde Nm girip bu izdivacı yap - nIZ.. Bu hususta sizin yardı. »t istiyorum. O Benim mi? İç Evet sizin. Seniha sizin sö- ü kırmaz,. Size körü körüne #der, Nâsir Beyle de aranız kay. vi arkadaşsınız. Bu izdivacı muz, meseleyi uzat - k Bunu sizden beklerim. tay pa bir süküt oldu. Didar Ha- hayretle Şadiyeye baktı: ye böyle derin düşünceye ?. Senihanm istikablini size güç mü geliyor?. silkiadi, Didar Hanımın içine bakarak: w saadeti için elim- Ye EE tl . iye 2 ; iz, dedi. B E f Fakat yaparken, içinden ü, hıç kimse, hiç biri, ne Be "dar Hanım, nede bilmiyecekler, anlamı - de, e kalmak, yap yal - ak ihtiyacını hissetti. Fa- Maalesef düğüne (o gitmeğe Gitti, ni sayi ti ve Dig, elinle 77 ri Miz ir ha, a Kendini tutarak, © yesi- İ etmiyerek eğleniyormuş Hattâ dans bile et - damadı tebrik edip , görünmeden çıktı . © kadına bir daha görün- yordu. Ya mantosuna dine omuzu z Muşuo; A mi Neden Didar hanımm #öz - im etti?. başladı. Kendi ken - yrdu: : ' Gayriihtiyari o saçlarmı düzeltti. elinden gelen her şeyi ya» | nince, düellodan evvel sarılıp ya” | Tefrika VW 37 MSESİZ Nakleden: Selâmi izzet Neden?.. Haleti ruhiyesini tah - lil etmek, kendi içini daha vazıh| tetkik etmek istiyordu. Ve birden, kendi kendine iti - raf etti. Hayatta yegâne sevdiği adamın başka birisile evlenmesi o- nu meyus ediyordu. Ve bu hayatta yegâne sevdiği adam da, gene hayatta yegâne! sevdiği kızla evlenecekti. | Ve bu izdivacı kendisi yapacak- tı. Buna da mecburdu. Birden ilik- | lerine kadar ürperdi: — Bunu yapacağım, bunu yap-| mıya mecburum. Kendim me Çinde bir facia ” Kaçırılan çocuk.. Çetenin istediği parayı eksik veren babasına, çocuğun yalnız kesik kulakları gönderildi ! Çinde bir müddet evvel bir ço - cuk kaçırılma hadisesi olmuştur. Pekinde bir çay satıcısı olan babası, Li - Yang, biricik erkek çocuğunun kaçırılmasından fevka- lâde müteessir olarak, polise ve jandarmaya müracaat etmiş, ço - cuğun bir an evvel bulunması için | | sut | takibata geçilmesini istemiş, ken- olamadım, hiç değilse, sevdiğim, | disi de socuğuna kavuşmak için e canım gibi sevdiğim Seniha mes- Binden geleni yapmıştır. iğ Aradan 24 saat geçince, baba, çocuğu kaçıran çete reisinden bir Henüz soyunmamıştı, ki kapı! mektup almıştır. “Eğer iki saate çalmd.. Hizmetçi haber verdi: — Nâsır bey geldi efendim. — Peki. kadar bize 10.000 dolar gönderir- sen, çocuğunu geriye göndeririz!,, yazılı olan bu mektupta, paranm dağ başında bir taş altına bıraktıl- Şadiye aynaya bir göz atti. | ması bildirilmiştir. Dudaklarını boyadı ve bir yaban- —— Henüz çok gencim.. Nasıl o- Baba, çocuğunun hayatta oldu» ğunu bu suretle öğrenince, pek se-| o Peki amma, Senihanın razı | cıya bakıyormuş gibi kendi aksine İ lakin Bae Setiyin Birden ok ayy iyacağını ibliyor musu - | baktı ve mırıldandı: madığından, biriktirdiği topu to - pu 50 dolardan ibaret parayı yaz- luyor da, kendi saadetimi çiğne -| dığı bir mektupla birlikte dağ ba-! reğe arzı oluyorum?.. şındaki taşın altına bırakmış, mek- | Bu düşünce, gözlerinin önüne | eubunda “Kusura bakmayın eğer Senihayı getirdi: istediğiniz kadar para bulabilsey - Hayır, dedi. Gene değilim; | dim, verirdim. Maalesef ancak bu #nneyim ve analık vaizfemi Yap - | kadar para temin edebildim. Çocu malıyım. Odasından çıktı, salona girdi. Nâsır, ayakta, Senihanın bir resmine bakarak bekliyordu. Şa - diye, bir müddet gözlerini Nâsır- dan ayırmadı. Nâsır “dalmıştı, Şa- diyenin geldiğinigörmemişti bile. Senihanın resmine bakıyordu. Şadiye nihayet kapıyı kapadı: — Sefa geldiniz Nâsır bey, de- di. Bir an, Nâsır kendini toplıya - madı, bir kabahat işlemiş gibi kı- zardı: — Arzı hürmet ederim hanıme- fendi... Şimdi sokaktan geldiğini- İzi söylediler.. Rahatsız etmedim yaz (Devamı var) er seen vera 108 19 ARAN EAa Gizli bir düellonun acaip şartı! Macaristanda son günlerde Gab riyel İli isminde on dokuz yaşın - da bir talebe, ortadan kaybol - muştur. Araştırmalar neticesinde, ken disinin bir kız meselesinden mek- tep arkadaşlarından birisile gizli - i yapacağıma emin ola - | ce Amerikan usulü bir düello yap- tığı, ve düello aleyhine neticele - koşulan i şarta izini belli etmeksizin memle- ketten uzaklaştığı © anlaşılmıştır. Ancak, bu gencin yanında hiç pa- rası olmadığı anası babası tara - fından kat'iyetle bildirildiğinden, bu suretle ortadan nasıl kayboldu- ğu her tarafta merak uyandırmış- tır. Kayıp genç, polis tarafından aranmaktadır. mi Macar parasının kiymetini düşürdüğü için. Budapeşte tacirlerinden Vilhelm Müller, Macar mahkemesince bir sene ağır hapse mahküm edilmiş - tir, bü tacir, pengö denilen macar parasını memleket baricine çıkar - mış ve bu suretle, pengönün bey * bep olmuştur. Verilen mahkümi » ğunu çok seven babayı sevindiri - niz, istediğiniz parayı ele geçire - memeniz sizi hiddetlendirmesin. | Bu kadar paraya kanaat edip üst tarafından vazgeçiniz. İlerde da - ba fazla para temin edebilirsem; gene gönderirim. Çocuğumu iste - diğinizden az bir para mukabilin- de bana bağışlamak suretile gös - tereceğiniz âlicenaplığa karşı, fe- dakârlıkta bulunmaktan kat'iy - yen çekinmem.,, Cümlelerile rica - da bulunmuştur. Çete reisinin mektubundaki ta - limata göre, dağ başımdaki taşın altma parayı ve yazdığı mektubu bırakarak uzaklaşan baba, bir sa- at sonra, orada Çocuğunu bulaca - ğı ümidile, tekrar gelmiş, fakat, çocuğunu görememiştir. Etrafına bakınır ve çocuğunu “Tay - hu!,, diye ismile çağırırken, gözü taşım üstünde duran bir zarfa ilişmiştir. Heyecanla zarfı yırtmış ve bir denbire tüyleri ürpermiştir, Zarfın içinden çocuğunun kesilmiş kulak- ları çıkmış, çete reisinin kulaklar- la beraber bıraktığı mektupta $u satırları okumuştur: “Madem ki sen istediğimiz 10,000 hepsini gönderemiyorsun, o ancak 50 dolar verebiliyorsun, biz de çocuğunu tam olarak iade edeme- yiz. Ancak bir kısmını verebiliriz. 50 dolara yalnız kulaklarına ka - vuşabilirsin. Eğer 50 dolar daha tedarik edebilirsen, sana burnunu kesip gönderebiliriz!,, Adamcağız, bu katı kalpli ve kanlı mahlükların yaptıkları işin dehşeti karşısında yıldırımla vu - rulmuşa dönmüş, baygın bir hal - de yere yıkılmıştır. Neden sonra, kendine gelen baba, parayı bıra - kacağı zaman polise haber verip haydutlardan hiç değilse birisini ele geçirmek üzere tuzak kurdur - madığı için döğünüp durmuş, iş işten geçtikten sonra, olan; biteni polise ve jandarmaya yana yakıla böyle yeise kapıl «| nelmilel kıymetinin düşmesine se- | anlatmıştır. Çin polis ve jandarma kuvvet- doların | 5 Istanbul Cehennemi vi e a —'VAKIT 15 Mayıs 1933 m . 0 TARİHTE BÜYÜK YANGINLAR Yazan : Niyazi Ahmet 12 — e Yeniçeri taş yağmuru altında kalınca palasını çekti ve .. Gedikpaşa yangını Kiniseyi yıkmak gerek, ehlidin hanelerin yakar.. Yeniçeri müthişbir taş yağmuru altında yere yuvarla vınca palasını çekti ve - Haliçte Marmara sahillerine kadar olan sahayi silip süpürmek istiyen müthiş Cibali yangınından bir sene sonra 1131 beş şubatında Gedikpaşada ikinci büyük yangın çıktı. Gedikpaşanın, tamamile ahşap | ve biribirine mülasık evlerle mes- kün olması, bu semt halkını yan - gın korkusu daima müteyakkız bulunduruyordu. Gedikpaşada yangın çıktığı sa- raya haber verilince, büyük bir te- lâş hasıl oldu. Padişah, sadrazam ve sair vezirler, yeniçeri ağası, bos- tancı başı, cebeci başı, sipah ve silahtar ağalar, topçu başı ve di- ğer “ocak,, reisleri maiyetlerile koştular. Yanğın âni çıkmış ve oldukça tevessü etmişti. Padişahın bile gel- diği bu yangını bastırabilmek için ağalar canla başla çalışıyorlardı. Yapılan tedbirler neticesinde ateş bir an bastırılır gibi oldu. Alevler | kuvvetlerini kaybeliler. Duman - dan başka bir şey görünmüyordu. Padişah, etrafındakilere iltifatkâr İre biniyorlar, hiristiyanlar ise: ğ v.. leceğini iddia ederek yıkmakta 1* rar ettiler. . Ateş, her saniye ilerliyordu. Her iki taraf fikrinde ısrar ediyor» du. Münakaşa kavgaya, çarpışma" ya inkılâp temek üzere idi. Yeni- çeriler: “ — Kiliseyi yıkmak gerek, ehli- din hanelerin yakar... Diye küp N — Mabedimizi kimseye yıktır- mayız, ateş kilisemizi yakmıyacak. diye ısrarlarında edvam ediyorlar- dı. : Gözleri kararan bir yeniçeri, ! büyük bir halatı beline dola kilise duvarını tırmanmağa baş - ladr, Bu halatı kilisenin bir tara fına bağlayacak, seksen yüz yeni: çeri bir ucundan çekerek yıkmağa uğraşacaklardı. Kilise tabii ğ Fakat bitişik evler ahşaptı. ki se yıkılırsa büyük bir meydan açi- lacak, kıvılcımların sıçramasına mani olacaktı, ve Yeniçeri yarıya kadar çıkmış - tı ki vücudüne insafsız bir taş -. muru yağmağa başladı. i Bir sürü kadın erkek çığ! la bağırıyor, ellerine geçirdikleri taş- ları Yeniçerinin kafasma fırlatı * nazarlar fırlatırken ağalar da ala- cakları mükâfatları düşünerek ha- rekete hazırlanıyorlardı. . Yanan evlerin enkazını sahip- leri karıştırıyor, bakır gibi yanmı- yan eşyaları çıkarıyorlardı. Bu es- nada, bir barut mahzeninin işti - alini andıran gürültü ile biribirine bitişik ve kısmen yanmış olan bir kaç bina birden çöktü. Arkasın - dan bir ande kızıl alevler parladı. Bir az evvel dinmiş olan gürültü- ler oğulduyarak yayıldı. Yeniçeri- ler koşuştular, ağalar emirler ver- diler. Fakat intizamsız, her kes kendi bildiğini yapıyor, binaena - leyh sarfedilen emeklerin hepsi boşa gidiyordu. Ateş süratle tevessü ederek Ka- dırga limanına kadar ileriledi. Kumkapıda İbrahim Paşa ve Ni - şancii atik camileri hizasına ka - dar olan bütün saha yandr. Gittik- çe tevessü edeceği ve belki Cibali yangının fecaatini doğurabileceği söyleniyordu. Yeniçeriler ateşin önünü kesmeğe teşebüs etmekten başka çare olmadığına kanaat ge- tirdiler. Bunun için evvelâ erme- ni kilisesini yıkmak icap ediyordu. Bu kilise mevkii bizans dev * rinden beri mükaddes tanımıyor, daima diğer kiliselerden ayırt edi-. liyordu. Burada bizans devrinde Aya Hristanti ve Efimia isminde iki kilise vardır ve bu kiliseler a'zai nasaradan Aniüsbatres, Ani- üs Pavlos ve Ayia Efimia namla- rma yapılmıştı. Bu sebepten kilise erkânı ve hi- ristiyanlar kilisenin yıkılmasına şiddetle muhalefet ettiler. Yeniçe- riler, kilise yıkılırsa yangının kesi- kadar nasibi olmıyan bu çetenin peşindedir. Çocuk, belki sağ ola - rak ele geçirilemiyecek, fakat hay- dutlar da, eğer sağ olarak yakala nırlarsa lâyık oldukları en müthiş leri, insanlık duygusundan (zerre | cezaya çarpılacaklardır. yorlardı. Bekçi taşlardan kendini. kurtarmak için uğraşırken yere . varlandı. Kudurmuş gibi soluyor, ağzından köpük akıtıyordu. Vi cudünde hasıl olan bereler ve ağ- rılarına ehemmiyet (o vermiyerek yerden fırladı. Anlaşılmıyan b sesle homurdanarak palasını çe ve: ti 4. — “Bire yezitler,, diye'saldırdı. Ermeniler çil yavrusu gibi da « ğıldılar. Fakat kanlı bir boğuşma muhakkaktı. Kalabalıkta ikiye ayrılmıştı. Yeniçeriyi kimse teski edemioyrdu. Bir türlü hmıcını mıyordu. Bu esmada ateş ile kilisenin bitişiğindeki evleri tu turmuştu. Bir kıvılcım tahtadan o- lan çan mahalline sirayet etti. Bu suretle ikiye ayrılan kavgacılar ye- niden karıştılar. Şimdi hıristiyan: ların etekleri tutuşmuştu. Kiliseyi kurtarmak için © koşuşüyor! Yeniçeriler ise ellerini kımıld dan tebessümle seyrediyorlardı Hıristiyanların çığlıkları arasında kilise bir ande taş dıvarlar halir geldi. (Devama var) | Fransada | Nüfus vaziyetine, doğ ların, ölenlerin, evl , lerin,boşananların dair resmi bir istatistik neşrolundu Iyisi! Fransada neşredilen istatistiğe göre, Fransanın, 19 senesi nihayetinde, müstemi de yaşıyanlar hariç olmak 41,834,923 nüfus bulunduğu t olunmuştur. 1932 senesi içersinde doği rın sayısı 727,246dır. Ölenlerin. yısı da 650,882 dir, Ayni sene zarfında 314,878 et il lenme, 21 ,848 boşanma kayde miştir. F A siz

Bu sayıdan diğer sayfalar: