Bulgar r Tü rkleri bea miye davet ediliyor Türk halkının a hâkimdir. Üst tarafı Filibede çıkan Rodop isimli Türk gazetesi Bulgaristanda Türk. lerin maruz kaldığı (hâdiseler hakkında bir başmakale yazmış- tır. Hükümetin mütecavizleri te- dip için gösterdiği şiddete işaret ederek son birkaç hâdiseyi şöyle zikrediyor: “ Biribirini (o kovalayan vak'a ve hâdiselerin beliğ (| lisanı bize artık toplanmayı ve aksi takdirde dağılacağımızı kulaklarımızı hır - palayıcı bir sayha halinde haykı - ryor. Türklüğümüz aleyhine yer yer (8 alıp yürüyen bu cereyanın durdu - rulabilmesi için en başta memle - ketin kanunları bulunmakla be - raber bizim de aramızdaki sen- likleri ve benlikler rak yekpare bir kütle haline gir- mekliğimiz lâzım geliyor. Maksa- dı mahsusla (O Kı 2 Türkten ve Razgr hâdiseden sonra eski Zağı ? sı ve bunu takiben Ziştovinin bir köyünde bir muallimin o evi penceresi önünde patlatılan dina- mit, Kokukavağın Ada köyünde katil vak'aları oldu.,, Rodop refikimiz bundan sonra ilâve ediyor: Asırlardanberi yaşamakta bu - Tunduğumuz bu vatanda sakin ve muti Türk halkım kıymetini bi- !£ VE sittin rt #» | yaziyette hâkimdir, st ve kemiyeti si- İenler eban mevkie üst tarafı keyfi fırı geçmiyen zümre ve grup ha-İ& linde bir takım türedi dır. Hükümetten ve müsamahasız takibat istemek noktasını biraz (o daha izah ede- unsurlar- lim. Köylerimiz ve kasabalarımız | isti arzettiğimiz veçhile bir fır- kanın tesiri ve © tma girmiyerek yer yer milli grup- lar haline girdikten sonra münev. Yerlerimiz bilâifatei ozaman hü- hiç İran Sovyet malı almıyor Bağdat'tan bildirildiğine göre İran hükümeti, Sovyetlerden pet- roldan başka hiç bir mal almama- ğa karar (o vermiştir. Tahrandan verilen emre göre (bundan sonra Rusya'dan İran'a © yalnız petrol ç ithaline müsaade edilecektir. Sov- | yet hükümetinin İran'a petrol it- © bal etmekten imtina edeceği tah - | - min edilmekte olduğundan İngi- | liz — İran petrol şirketi Abadan'- © dan, Basra — Bağdat ve Kirman- şah tarikile Şimali ( İran'a külli- yetli miktarda petrol ve mamulâ - tı sevketmeğe başlamıştır. Almanca “Der Mittag,, gazete- sinin (7 nisan 1933) verdiği yeni bir malümata göre İran hüküme- ti, Sovyetlerin İran'a olan ithalâ- tının şiddetli surette tahdit edil - mesini karara (almıştır. Bu yüz- den, Sovyetlerin Şimali İran'a o- lan petrol ithalâtı pek (O mutazar- | rır olmuştur. Gazetenin teyit etti- ğine nazaran, Anglo - Persian Oil Co. Ltd. nam ( İngiliz - İran petrol şirketi Şimali İran'a mun- tazaman külli miktarda petrol sev- ki için acele surette (hazırlıklar yir tarafa ata- $ şiddetli icraât | mensubiyeti al- | 1 bilimler elyevm mevkie bir takım türediler.. İri yar ara Müftiye jandarma gaga ak ar a Filih gili Fski Zağra (telefonla) 25 nisan 933 evvelisi (o akşam 8 saat onda Eski Zağra müftüsi £ nün evine cebren iki kişi gir: tir. Bunların biri polis elbis ğ li olup elinde tabanca varmı $ Polis küfürler savurarak par 4 istemiş, aksi takdirde öldürüle 8 ceğini söyliyerek tehdit et i miş ve ayni zamanda müftiy. 3 bücum ederek elindeki taban £ ca ile dövmeğe başlamış. M tü kanlar içinde feryat ve figa kaçmağa muvaffak olun ca bıçak elinde oOjandarma ta 8 rafından takip edilmiş, bir ha $rika olarak jandarma köstek £ lenip düşmüş, müftü de ko z $ şu kahveye canmı Ooo atabilmi ğ ile f Li Müftü yanına birkaç Türk ala j rak Eski Zağra kaymakamlığı $ na giderek himaye istemiş 3 kendisine iki jandarma veril 4 miş jandarmalarla eve girerke $ mütecavizlerle (o karşılaşmışla $ fakat mütecavizler gene heme silâhlarını çekerek müftüil t yanındakilere tevcih - etmişl iğ ğ dir. Bunlar (ojandarmaların a da hücum etmişler. Halk ka- abalığın arttığını görünce sa vüsmüşlarder, kül ve merkeze Ti Memleket o kanu için pek EN hi mil ve topluluk kuvvet ve saz dettir. Berlinde bir şairin vefatı yıl dönümü Berlinde yaşıyan Edil-Urallılar, nisanın 15 inde Ayaz İshaki Beyin riyaseti altında pek tantanalı su- relte cereyan eden, Abdullah To - kay gecesi adile bir ihtifal tertip etmişlerdir, 1913 senesinde vefat eden, Edil-Uralın maruf milli şairi Abdullah Tokayın 20 inci yıl dö- İnümü münasebetile yapılan bu merasimde Berlinde yaşıyan bir çok Azeriler, Türküstanlılar, Tür- kiyeliler dahi iştirak ediyorlardı. Reis Ayaz İshaki Bey, içtimai açarak uzun süren nutkunda, mer- hum şairin tercümei hali, vefatın- dan sonra bırakmış olduğu 600 sahifeyi havi şiirleri, eserinin mev- zuu, şairlik kuvveti hakkında et - raflıca malümat Mel alkış - landı. Genç Edil-Ural kadın ve kızları tarafından merhum şairin beste - lenmiş şiirleri teganni edilmiştir. yapmaktadır. Gazete ilâve ediyor ki, tahaddüs etmiş olan işbu ye- ni vaziyetten dolayi İngiltere'nin iktisadi mahafili, O İngiliz . İran petrol ihtlâfmm sür'atle Jikvide edileceği kanaatindedir. Bir tehtit | Gandi ve Hindistan Tahliye edildi, fakat oruç tutuyor POUNA, 9 (A. A.) — Gandi, bir ay müddetle silâhsız itaatsiz - i lik mücadelesinin tatil edilmiş ol | i duğunu ilân etmiştir. ş » | yecek derecede a .#ma, tamamile serbestir. | Gandi, bunu ilân etmeden ev - vel Hint ittihadı kongresi reis ve- kili ile görüşmüştü. Mahatma, hükümete o hitaben bir beyanname neşrederek bütün yasi mevkufların serbest bıra - kılmalarmı ve silâhsız itaatsizlik | mücadelesini ezmeğe matuf olan hususi emirnamelerin ilga edilme- sini talep etmiştir. Gandi, tutacağı oruçtan sonra hayatta kaldığı takdirde işlere İn- giltereden avdet ettiği zaman kal- mış olduğu noktadan tekrar baş - İıyacağını ilâve etmiştir. * 4» POUNA, 9 (A. A.) — Gandi tahliye edilmiştir. Hint hükümeti korkuyor POUNA, 9 (A.A.) — Gandhi, dün akşam serbest bırakılmıştır. Çünkü tutacağı oruç, eylül ayın - daki orucu gibi hükümet üzerinde tazyik icrasına matuf bir manev- ra olmayıp tamamile dini bir ha - reketir,. Mumaileyh, 3 hafta müd - detle tam bir oruç tutacağını bil - dirmiştir. Gandhi, kararınm geri! alınması mümkün olmadığını ve kayıt veşartsız olduğunu tasrih et- miştir. i Şimdi tutacağı oruç, “Dokunu - j lamazlar,,ım davası için tahammül Bİ ede eceği bir nevi fedakârlıktan iba ret bir tasfiye vetathir orucudur. Ayni zamanda hükümet, içtimai Maliatmanın tahliyesi aade ile | İ yüzünden her hangi bir milli ha - | reket veya kargaşalık zuhur etmi- salah ve terakki busul bulmuş olduğuna kaildir. Bir de hükümet, Gandhi öldüğü tak - rı. | dirde bu ölümün. kendisinin pek ziyade uzayıp gitmiş olan mevkuf fiyetine hamledilmesinden kork- maktadır, Mahatma, kayit ve şartsız ola - rak serbest bırakılmıştır. Mahat- Yalnız tutacağı oruçtan sonra hayatta ka- lacak ve siyasi faaliyet ve icraatı- na devam edecek olursa hükümet, lâzım göreceği bütün tedbirleri al- makta tereddüt etmiyecektir. Silâhsız itaatsizlik mücadelesi - ne tekrar başlaması takdirinde ise tekrar Yeravda hapishanesine a - tılması muhtemeldir. Yunan-Bulgar hududunda bir hâdise SELANİK, 9 (A.A.) — Resmen haber alındığına göre dün Yunan Bulgar hududunda Kilindir yakı « | nında on beş komiteciden mürek - kep bir çete Yunan toprağına gir - miştir. Huduttaki setir kuvvetlerile vu- kua gelen müsademede bir Yunan lı telef olmuştur. Askerler komitecilerin takibine koyulmuşlardır. amm Gümüş ve altın VAŞINGTON, 9 (A. A.) Ayan meclisi, cihan iktısat konfe- ransına gidecek Amerikan heyeti azasma gümüşün altma nazaran on altıda bir nispetinde nakit hali- ne getirilmesi için bir itilâf yapıl- masını temin maksadile mesai sar- fetmelerini tavsiye eden karar su- | dettenberi devam eden kabine buhranı ansızın ve hiç beklenme - dik bir şekilde halledildi. Teşekkül eden Kabineye “der - me çatma,, demekten başka söz bu lunamaz. Kabine âzaları hemen hemen, | | hiç tanmmamış ve cahil denecek derecede tahsili olmıyan kimse « lerden müteşekkildir. Yalnız Maliye Vezaretini Şakir Nimet Bey — Osmanlı İm - kamlarındandır — bunların için - de bir dereceye kadar muktedir - | dir. Maamafih bu adamın da ma - zisi bir çok kötülüklerle doludur. Suriyede kendisini seven hemen yoktur. Kabineye, meb'us olmıyan iki âza daha alınmıştır. Adliye Vezir» liğine getirilen Süleyman Çuhadar Efendi, alelâde bir medrese tahsi- li görmüş bir hocadır. Hele Ziraat Vezaretine gelen Antakya Meb'usu Adalı Hacı Meh met Efendi, zavallı ve hiç bir şey- den haberi olmıyan bir adamdır. ismi bir sazdan dolayı açılan bir dava- kendisini bu suretle zarara soktu- fark bulunduğunu ileri sürerek, “Ben, Zeynelâbidin Efendinin sa- zını taklit etmiş değilim,, diyordu. Şimdi, ayni mahkemede ortaya İ gene “Cünbüş,, ismi verilen saz | meselesile alâkadar yeni bir dava | | sıkmıştır. Bunlara da davacı, Zey- | nelâbidin Efendidir. Fakat, dava edilen başkasıdır: İskender Efen- Davacı, dükkânında Ali Rıza E- fendinin sazını sattığı kaydile, İs- kender Efendi tarafından da bu suretle zarara sokulduğunu iddia ve ihtira beratıma muhalif hareket- ten ceza istiyor. iskender Efendi. şöyle diyor: buna karşı — Ben, dükânımda muhtelif musiki aletleri satarım. Bu arada Ali Rıza Efendinin sazmı da bu - lundurdum. Fakat, yalnız onunki değil, Zeynelâbidin Efendininki de vardır. “Taklittir, değildir!,, meselesile benim bir alikam yok. Olmamak retini kabul etmiştir. Halep, 6 (Hususi) — Bir müd - | Kendisi aslen Acem olup | | | İ paratorluğu erkânı harp kayma - | na hükmetmek lâzım gelme” Hale te yeni hükümet serasenmeressamesaesasasan ea) Bu kabineye derme ça ima demek pek münasif Bir arap hükümetinde bir kelime z ça bilmeyen adam nazır mevkiinde Ti leşmis, Osmanlı hükümeti 5 nında iflâs ederek hukuku niyeden ıskat olunmuş bay: raktersiz bir adamdır. Bir kelime Arapça (ani ! bu adamın bir Arap hükümet” naşı) Vezir olduğuna hayret mek mümkün değildir. Vatani matbuat yeni müstehzi bir lisanla karşılar alan | dır. Maamafih bu kabinenin zun bir ömre mazhar olamıy""£ . » İbrahim Hananu Bey 58 Halebe gelirken Halepte ken ne büyük bir istikbal merasi zırlanmıştı. Fransızlar (ob çok kuşkulanarak Hananu geleceği gün bütün e | sokakları tutmuşlar. Halepte” cut bütün Fransız ve Suriye leri,i polisler, jandarmalar, ler, bekçiler seferber hale muş ve bütün cadde başları"* ralyözler yerleştirilmiş ve Pi tikbal merasiminden meneö tir. alk i ...EAEENEAAEEEERAEEEENASETUEEEEEEEEEEAE EEE ESEK EMAN ENNE ünbüş sazını çıkara zat gene davacı Bu seferde bir dükkân sahibini, sattığından dava ediyormuş Bir müddet evvel, İstanbul bi- | yor? Bu yüzden, yok yere işi rinci ceza mahkemesinde Zeynel | | gücümden oldum. Kaç defa ye abidin Efendi ile Ali Rıza Efendi | kânımı kapatarak mahkem€: İ arasında “Cünbüş,, verilen | liyorum. Dün, mahkemece bu ya bakılmağa başlanmıştı. Zeynel- | malümatlarına müracaat o! abidin Efendi, bu sazı kendisinin | rın ifadeleri tamamile tes! icat ettiğini, Ali Rıza Efendinin| miş, bu safha bitmişti. a taklit ederek piyasaya çıkardığını, | vacı tarafın avukatları, Ze! bidin Efendinin rahatsız ğunu iddia ediyordu. Ali Rıza E-| gu için bu celseye gelemedi fendi de, her iki sazın başka başka | dile, kendisile konuştukta”” sazlar olduğunu, ikisi arasında cihetler hakkında malümat ' tan sonra şahsi iddilarını deceklerini söylediler. İskender Efendi “Amar dim, kaç celsedir mal ler. Rica ederim, davay! tiriniz!,, dedi. Öbür taraf, ti. Neticede, mahkeme diayı izah için hazırlanmak, 28 mayısa kadar mühlet * Şimal kutbunda vur arasında bir ar8 e , MOSKOVA, 9 (A.A) yeti, tahlisiye grubu, köpek! yi muş kızaklarla Rouslan” tebatını aramak üzer hareket etmiştir. Oslodan gelen bir he Rouslan len Spitzbergin cenubunda veç gemisi tarafından fiyat ek a stanbul be' me b Mayısın onuncu $ , e lâzım gelir, Bu, ikisi arasında bir| nünden itibaren ek ihtilâftan ibaret. Zeynelâbidin E -| ruş on para ve fr fendi, beni ne diye işe karıştır - ' ruştur.