o — s—VAKIMT 6 Mayıs 1933 Bizde ve dünyada yay gömen | İl N İma i Keyif Verici Zehirler im Kaçakçılığı —-— araseranranerme ressam serarer asena vee sese UEEN kiye Misir polis müdürünün kaçakçılıktan > ençok şikâyet ettiği Suriyedir.Suriye esrarı Mısırı kaplamıştı Mısırda uyuşturucu omaddeler mücadele heyeti reisi Russel Pa - “şa en mühim kısmını naklettiği - miz raporunda bütün bu mallümat © ve vaziyeti muhakeme ederken bil İ O hassa Türkiye hükümetinin İstan- bulu gayrimeşru uyuşturucu mad - » deler ticaretinin merkezi olmak « tan çıkarmasına büyük bir ehem - miyet vermekte ve bilhassa bunun © Mısıra gönderilen uyuşturucu mad deleri son derece tahdit / ettiğini söylemektedir. Onun için Russel paşa geçen sene zarfında, bilhassa © Mısırm dahilindeki şeylerle müca- | O deleye imkân bulmuş ve mahiyet- — İlerini anlattığımız çeteleri birer bi b rer ele geçirmiştir. Halihazırda Russel Paşanın en — çok şikâyet ettiği memleket Suri - © yedir. Geçen sene zarfında Suri - © yeden gönderilen esrar Mısırı baş- © tan başa kaplamış gibidir. © Bu münasebetle Russel paşa şu sözleri söylüyor: “Esrar £iptilâsı, eroin iptilâsından daha bafifse de b © esrara alışanlar mutlaka eroin kul | lanmıya başlamakta veonada a- — lışmaktadırlar, Kanun bu iki tica- reti ayırt etmiyor. “Suriyede esrarı ekmek, yap - 0 mak, ihraç etmek gayrimeşru ha - © reketlerdir. Fakat Fransız kanunu © bu vadide müsaadekâr davranmak — ta ve ekilmesi, yapılması, satılma- © st memnu olan bir maddenin her - hangi suretle elde edilmesine mâ - ni olmaktadır. Onun için Bir Suri- > yeli birkaç ton esrar elde eder ve © bunu ihraç edebilir ! i Bunları elde eden her Suriyeli ise, ancak Mısıra göndermek için “elde ediyor. Mısır hükümeti yüz o binlerce > ira sarfederek hududu muhafaza- â tina gösterdiği, gümrük daire- si ve zabıta bu işle meşgul oldu - ğu halde Suriyede herhangi bir ahsın bu memnu maddeyi elde e- - dsbilmesi yüzünden bütün bu ted- irler boşa gitmektedir. Onun için Russel paşa Suriye kanunlarının bu memnu maddeleri de etmeyi de menetmesini iste - mekte ve Mısır hükümetinin Fran- — sa hükümetiyle müzakereye giriş - mesini dilemektedir. Russel paşa, bu o beyanatından : sonra Türkiye hükümetinin bu afe- ti kaldırmak i için vukubulan teşeb- büslerinden şu şekilde bahsediyor: “Türkiye hükümeti | İstanbul - © da fabrikaları kapamakla kalmı - — yarak bu gayrimeşru ticaretle mü- © cadeleye azmederek afyon ziraati- oni sırf ilmi ve tıbbi maksatlara hasretmiye karar vermiştir. “25 kânunuevvel 1932 günü , — bizzat ciümhur reisi hazretlerinin huzuru fahimanelerinde aktolu - nan kabine içtimaıda uyuşturucu maddelerin her noktai nazardan , Türkiyeye muzır olduğu kararlaş - —turılmış ve halk fırkasmın divanı tarafından tetkik olunan birlâ- © yiha hazırlanmıştır. Heyet lâyiha- “> iki güm tetkik ettikten sonra lâ- © yihayı aynen kabul ederek bu mil- © li ve insani isle meşgul olmasından b de ölayrGazi hazretlerine arzı şük - ii ran etmiştir. Yeni lâyiha Büyük Millet Meclisine takdim olunacak | ve münasip vakitte kabul oluna -| caktır.,, Russel paşa yeni kararları hu - lâsa ettikten sonra bu yeni kara - rm tatbikıyle, medeniyet âlemine karşı büyük bir vazifeyi ifa ettiği- ni söylüyor ve şunları ilâve edi - yor: Türkiyede afyon mahsulü Mı - sırda pamuk mahsulü gibi oldu - ğuna göre bu yeni kararların itti- | hazmı Türkiye Halk fırkası na - mına çok parlak bir muvaffakı -| yettir. Afyondan kazanılan mü - him bir parayı feda etmek, Türki- ye halk fırkasmm, © uyuşturucu maddeler tehlikesini, son derece ciddiyetle takdir ettiğini göster mektedir. “Bu suretle fabrikalara lâzım olan iptidai maddeyi temin eden menba kurutulmakla bu gayrimeş- Tu ticaretin başına kat'i bir darbe indirilmiş bulunuyor. Eskiden u - yuşturucu maddeler taciri, siparişi ni bulmakta müşkülâta uğramadı- ğı halde bütün böyle azim müşkül- lerle kaşılaşacaktır. “Uyuşturucu maddeler fabri - kaları bir yerde tazyika rı zaman başka bir yere nakledebi- lirler. Fakat bu fabrikaların ipti - dai maddeler bulmadan çalışma - larma imkân yoktur. En hünerli kimyagerler bile sun'i afyon çıkar- mıya muvaffak olamamışlardır. “Türkiye Cümhur Reisi Gazi Hazretleri, bir kalem gelişile uyuş turucu maddeler ticaretine kat'i bir darbe indirmiş, onun bu hare-! ketile uyuşturucu maddeler mese - lesi kat'i bir surette hallolunmuş- tur. Gazi Hazretleri ise söz söy »| leyince yapan bir zattır. Bu münasebetle bazı isimleri hürmetle yadetmek icap eder.! Çünkü bu cesaret verici neticeleri Türkiye başvekili İsmet paşa haz- retlerile dahiliye vekili Şükrü Ka- ya ve sıhihye vekili Refik Beye - fendiler hazeratının yüksek him - metlerine borçluyuz. “Türkiye hükümetinin, uyuştu- rucu maddelere karşı şiddetli kontrol tatbik etmesinin bir çok neticeleri daha olmuştur. Bu sa - yede bu maddeleri imal edenler darma dağın olmuşlar ve Türkiye- den çıkıp gitmek ıstırarında kal - mışlardır. Onun için bu sefer Bulgaristan hükümeti aleyhinde beyanatta bu- lunacağım, Kat'i bir surette söyli- yebilirim ki kaçakçılık için hazır- lanan merfinlerin imal merekzi İs“ tanbuldan Sofyaya geçmiştir. “Bulgaristan milletler cemiyeti azasındandır, Kendisi 1925 tarihli Cenevre muahedesini de kabul et- miştir. Bununla beraber Bulgaris- tanın 1931 de yapılan ve uyuşturu- cu maddeler imalini tahdit eden itilâfnameyi kabul etmemiş oldu - ğu anlaşılıyor. Milletler cemiyeti AAA AAA A Memleket Haberleri o lmaaal m e p İstanköy zelzelesi bild ğimizden feci olmuştu! Trabzon civarında Bir lodos neler yaptı? 3 ve 4 metre öle ğinde sel basarak sildi süpürdü Nisanın son günleri müthiş bir lodos esmiştir. Üç gün süren bu sıcak esinti ağaçları, (o çemenleri, çiçekleri yeşertti, sırtlardan pal tolaraı çıkarttırdı, dördüncü günü Zığana — Hamsiköyü — Maçka arasında mevzii bir sağanak yağ- muru yağınca kıbleden yumuşa- yan dağlardaki, (o yamaçlardaki kar bir ande eridi ve ürküntülü bir sel Değirmenderenin kaynağı olan 70 inci kilometreden O yani| Ziğanadan aşağıya doğru akma ğa başladı. Önüne çatan ne varsa yıkıp, si- lip, süpürüp götürdü, derenin mec- rasında dar yerlerde suyun yük- sekliği üç dört metreyi buldu, ge- niş sahalarda su üç dört yüz met- re murabbaı yeri kapladı. Selin, geçtiği yerlerde yaptığı yıkıntı, silip süpürdüğü tarla, fın- dıklık, ve yollardaki zarar pek bü- yüktür, Selin geçtiği yerlerde kalmamıştır. Yalnız şükredilecek bir cihet varsa o da yağış ve selin (o yalnız Hamsiköyünün bir (o yüzünde ol- masıdır. Tam İZ saat sürem (bu taşma ve sel önce Hamsiköyündeki Za- vera değirmenlerini ve meşe için- deki menfezleri yıktı, yolu teres - sübatla kapladı. 23 üncü kilometreden © aşağı Meksilâ Oo mevkiinde bir kârgir köprüyü yıktı. Maçka civarmda (iki yerden yola hücum edip gelip (o geçmeyi güçleştirecek kertede yolu bozdu. 14 üncü kilometreden aşağı her yerde yıkıntı yaptı. Sel Hacı Meh- met mevkiinde üç, dört metreye yükselerek, yol üzerine binmiştir. 3, 4 yüz metrelik sahalık Omecra sahasını kaplamıştır. Değirmenderede garp kısmın- da geniş sahada tarlaları batak- lık haline koymuş, bazı ambarla - rı su basmış, dere ağzı (selin sü- pürüp getirdiği öteberi ile dolmuş- tu. İki gün kadar, kayıklar, araba- lar ağaç, odun taşımışlardır. Hele domuz, tarla fareleri, (daha bir sürü yabani hayvan cesetleri hay- li görülmüştür. o İnsanca hiç bir zayiat olmamış, ameleler yollar- da geçitleri açmıştır. hayır şebekesi keşfedilmiş (o bulunuyor. Bu keşif çok mühimdi. Geçen se - neler zarfında bulutlar üzerinde uçan vebir şey görmiyen bir tayyareciydik. Halbuki (artık her şey meydana çıkmış, kaçakçı- rk sahasmın bütün coğrafyası çi- zilmiş bulunuoyr. Yani uyuşturucu maddelerin nerede yapıldığını, na- sıl kaçırıldığını, karadan deniz - den hangi yolları tuttuğunu, kâ - milen biliyoruz. Hatta bu kaçak - çıların hangi yolları işletmekte, ol Enkaz altından ölmüş olarak ve ayakları kesik çıl İstanköy — (Hususi Muhabiri - mizin mektubu) — 23 Nisan İstan köy zelzelesi ozannedildiğinden çok daha büyüktür. Hafif fasıla - larla zelzele hâlâ devam ediyor. Bu mektubumla etraftan toplıya - bildiğim malümatı bildiriyorum: Zelzele şöyle oldu: Nisanm 23 üydü, Hergün oldu - | ğu gibi bugün de herkes kalkmış işine gidiyordu. İşi daha geç baş - lıyanlar evlerinde hazırlanıyorlar» | dı. Saat sekizdi. Ani ve şiddetli bir sarsılma, derken bir saniye fasıla ile şiddetli bir sarsılma daha, bu- nu bir üçüncü sarsılış daha takip ekti, Yer ve binalar sanki ayağımızın altından kayıyordu. Yüzlerce bi « na bir anda yıkıldı. Ortalık sads- ce bir duman halini almıştı. Bun - dan başka etraftan duyulan acı bağırmalar ve feryatlar vardı. Bir an oldu ki, burada ayakta olanlar ancak iki şeyle karşılaştılar. 1 — Zelzelenin bir an içindeki çöküntüsünden sonra ortalığı kap- İsyan kesif sis halindeki duman ta- bakası, 2 — Kesik kesil etraftan geler acı feryatlar, Bu öyle bir felâketti ki, diğer felâketler de olduğu gibi medet ü- mulacak hiç bir tarafı yoktu. Kem dizinizi şaşkınlık arasında tesadü- fe bırakmaktan başka bir şey ya - pamazdınız. Evlerden yüzlerce kişi kendini şaşkın bir halde sokağa atıyordu. “.— Öldüm! “— İmdat! <— Yetişin mahvolduk! Sesleri bu felâketin dehşetini bir kat da- ha arttırıyordu. Ne yalan söylemeli; herkesin ak lı basımdan gitmis; bir çılgına dön müstü. Ortalık yarım saat kadar sonra açılınca kom*ularımı”dan Mefkü « re Hanımla Fatma Hanım ismin - de iki kadının enkaz altına ka- larak ayaklarının kırıldığını öğ - rendik. Fikriye Hanım isminde gene bir komsumuz duvar altın - da kalarak hazin bir sekilde ölmüs men eşkiyasının. MENEMEN, 3 — Menemenin Çıtak köyünde geceleyin bir soy- gun hâdisesi olmuş ve bakkal Sa- lih Efendinin evine giren silâhlı haydutlar üç bin küsür lira mü- cevherat ve parasını alarak savuş- | muşlardı. 24 saat zarfında ele geçen fail- ler Aliağa nahiyesinden Hasan pehlivan, Karaköy bekçisi Ahmet, Çıtaktan Ali oğlu Deli Mehmet, ayni köyden kürt kızı Emine ve Hamza namındaki şahıslardır. Haydutları Salih Efendi ile ef- radı ailesi teşhis etmişler ve kendi- Bulgaristnadan bu hususta hesap | duklarını, hangi yolları bıraktık *| leri de cürümlerini itiraf etmişler- istemek mecburiyetindedir. “Geçen sene zarfında İlyapulos larını da anlamış bulunuyoruz.,, (Devamı var) dir. Haydutların ifadelerine göre kendilerine Salih Efendinin evin- karılanlar çoktu! tü, Gene komşularımızdan pir lâl Paşa vardı ki, oğlu HesiPi le kendisinden başka efradı * 4 sinden kimse bu felâketten ” ni kurtaramamış ve ölmüştü ların Bacı isminde bir eme” vardı, O zavallı da ev yıkılır İ danın altında kalmış; ölmi Hiristiyanlardan da telefat di i Li i tar. Ben zelzele olduğu İ içinde bulunmadığımdan * bildim. Komsşulardan Mehmet minde birinin çocukları enkaz altından kurtarılabi j idir. Bunun çocuklarından “# isminde olanın başından hafi rası vardır. Gene komşulardan Mil minde birinin iki oğlu ile, nın kızı ve gelini enkaz kalarak ölmüşlerdir. di i Yaralılar Radosa ve 7 sevkedilmişlerdir. İstanköy şimdi bir baykuf Xi vası halindedir. Sağ kalanlar lalara çadır kurmuşlardır. P çatlamamış eve tesadüf | mümkün değildir. 1 Bundan başka zelzelede manastır çöktü. Pazar mü? tile içinde bulunan üç yüz * dü, , Bütün İstanköyde 4 evdef” ka busüsi ev kalmamıştır. Kayıkla tanıdıklar ve birbirlerine yemek ve İ bulabilirlerse gönderiyorlar” f ne kadar kimse kalan bin remiyor. Çünkü burası bir * ve tehlike mmtaksı halini #5 Zelzele fasılalarla devam Bütün talıminler bu 2,000 kişinin öldüğü ve dığı merkezindedir. Bu f tahmindir. Çünkü daha kimse henü? bilmiyor. Enkaz altından ” diyen adam çıkarıldığını A sem ölenlerin adedinin peni bi tedilemiyecek bir halde © nu tekdir edersiniz. ın "| di | Bundan sonraki om zelzelenin tesbit edilmiş “a insanca olan zararını bil! ZE asi imi çal beş ozbei İİ 1“ N içlerinde bir de kadın bulunan M > | hepsi ele g ! ide para ve mücevherat ol Emine haber vermiştir Hırsızlar hâdiseyi bir otomobile binerek i Bergamaya ( gitmişle” iin da paraları bozdur re gelirlerken yakal Mustafa ei id ları daha olduğunu * çin zabıtaca alman wi deoda en man ken otomobilden inef kif olunmuştur. A Mustafanın üzeri 5 ancak 35 lira kadar po ii sokâr muştur. s Mustafa cürmün tedir. Tahkikata di deve ğ tedir. (i i 3