24 Nisan 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

24 Nisan 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

> — Cuğun hakkı daj ; an o cemiyetlerinde bir haktadır. Ona e- : » Kadın kafes eyi, Sizlenmeğe mahküm bir alk, ; ocuk, hele kızsa ortadan yağ İstenen ve varlığ Abir zavallığı,. © ri an ve kadını inkâr ede i ulular, yalnız Yayaların hi Me yek çocukları ilg, , , “tünde alikıran baş- | Kete istedikleri gibi hareket iy arın ve yaşlıların ir karşılık olmak ıkan, babasız çocuk- ettikleri hiristiyan ile (o çocuğun varlığını koru- N Olmayı £ kadının cemiyetin idm atlrk, demokraşile- | i Banuy, i.m ortaya çıkmış-| 'Şindir ki XX inci as-| da kadın ye çocuk | G ve ad; Miri çağan hakları bu son Many. tümamen © babadan he Da de, babanın ya- A tin mürakabe hakkı i e Hattâ o kadar iye, bu baya karşı koruyan N e bu dünyada ya - tar Çoc oduğu düş- Yaidir. Bi k insandır ve hak ia, Söcuk bak verilecektir. N ay bir küçük / ştirilecektir. Kama İnsan artık babanın, terbiy , Uncağı değildir. Va- dani he ailesi çocuk” .F tesir yapmakta- ağu da tik kanunlar ço- Yal, Anda Semiy, T ye | tü taşa Yi çocuğu üzerin- meneder, b Ml İl m Muasır. M, anasından ev- Mmürakabesinde ad- işlerinde yer | <emiyetlerin artık May olmuya ERA olma- ay Üy di da bir memleket- 2 esi için ham zerinde işler gibi iş- Ming, yeti vardır, lamda cem Mİ eş, sakine, “ deponinda» a a Gibi dikkat ediyor, "yet için gocuk yalnız tea, nin değildir, Canın yon Mille ik ini liye yer» cuk öl aittir. m yeri üm, * Hindistanda Niş kaleme gelmiyecek Sicak çi. VE hattâ kabileler. a ölümü Maia Çünkü May de hada hee inin ruh : Tü İnan) sarihi eri mi meselesini, “aa lr, rana. e Adliyede sasarenisanssmesamase Mağaza bekçisi Mehmet ne yapmış | Muhafaza edeceği malları | çaldığı için, üç buçuk se- neye mahküm edildi İstanbul İkinci ceza mahkeme- si, bir çalmak ve çalınan malr ça- İmmış olduğunu bilerek satın al- mak davasına ait muhakemeyi bi- tirmiştir. Muhakeme edilenlerden Abbas oğlu Mehmedin, bekçi sıfatile bu- lunduğu Beyoğlunda Edip Arıf Beyin mağazasından esans, kolon- i ya, pudra ve başka bazı şeyler çal- dığı, bunları sattığı iddia ediliyor- du. Gene Beyoğlunda mağaza sa- i hibi Foti Efendi de, çalıman mal lardan bir kısmını, çalınmış oldu- ğunu bilerek satın almaktan dava edilen mevkiinde idi. Muhakeme neticesinde, mağa- za bekçisi Abbas oğlu Mehmedin, mağaza sahibi tarafından muha- faza vazifesi kendisine verilen malları çaldığı sabit görülmüş, üç sene altı ay hapsine ittifakla karar verilmiştir. Bundan başka, bu ceza müddetini tamamladık- tan sonra, üç sene altı ay umumi emniyet nezareti altında tutula- caktır. İ Foto Efendiye gelince, kendisi- nin çalınmış olduğunu bilerek mal satın aldığı iddiası sabit görülme” miş, ekseriyetle beraatine karar verilmiştir. Davacı Edip Arif Bey, ayrıca üç bin lirada zarar ve ziyan iddia ediyor, bunun tahlisine karar ve- rilmesini istiyordu. Mahkeme, bu zarar ve ziyanı isbata yarayacak vesikalar gösterilmediği noktasın- dan, bu isteği kabul etmemiş, an- cak davacının, isterse bu iş için Hukuk mahkemesine müracaatta serbest olduğunu kararlaştırmış- tır. Üç sene altı ay hapse mahküm olan Abbas oğlu Mehmet, kendisi- nin hırsızlık etmediğin söyliyerek, .İ “davacı beni yaktı. Bu işi yapan ben değilim!,, demiş, mahkemece, kararı temyiz edebileceği bildiril. miştir. Yirmi ev soyanlar Cerrahpaşa, Aksaray, Kıztaşı ve civarında bir çok ev soymaktan suçlu Mehmetle Zafer ismindeki bir kadın ve hırsızlık işinde ya- taklık etmekten suçlu bulunan bir kaç kişi, bir müddet evvel yaka- “ lanmışlar, haklarında tahkikat ya» pılmak üzere, müddei umumilik- çe dördüncü istintak hâkimi Salih Beye gönderilmişlerdi. Mevkuf olarak haklarında tah- kikat yapılan Mehmetle Zafer ve kendilerine yataklık etmekten suç- lu bulunanlar hakkındaki tahki- kat bitmiş, hepsi İstanbul birinci ceza mahkesine verilmişlerdir. Bi- rinci cezada yakında mubakeme- lerine başlanacaktır, Mehmtele o Zaferin soymakla suçlu bulundukları evler, yirmi ta- nedir. | Pipokratın mahkümiyeti Oturduğu evde elli gram kaçak rakı ile bazı aletler bulunduğu © | kaydile adliyedeki dokuzuncu ih- tisas mahkemesinde muhakeme edilen Hipokrat Efendi, altı ay hapse mahküm edilmiştir. Müsa- dere edilen elli gram rakı için de KM Tevkif edilen gençler | Bugün istintak hâkimi tahkikata başlıyacak Bulgar mezarlığındaki nümayiş i hâdisesi etrafındaki hazırlık tah- kikati neticesinde, o müsaadesiz toplantı yaptıkları kaydile yirmi i üç gencin (o Sultanahmet (Sulh mahkemesince tevkif edildiğini yazmıştık. Bunlar hakkındaki tahkikata, bugün istintak hâkimliğince baş- lanacaktır. Kendilerinin o bugün müstantiklikçe sorguya çekilmele- ri ve tahkikatın bu suretle derin- leştirilmesi muhtemeldir. Tahkikatin derinleştirilmesi ne- i tcesinde, hâdisedeki vaziyetleri İ tesbit olunacaktır. İman | Zehirli gazlardan nasıl korunulur ? Darülfünun fen fakültesi kon- ferans salonunda önümüzdeki ber- şembe günü saat on altıda “ Zehir- ! j Ni gazlardan korunma,, mevzuu ü- I zerinde ikinci bir konferans veri- , ecektir. Geçen perşembe müder- ris Ömer Şevket Bey tarafından verilen ilk konferansı büyük bir | | dinleyici kütlesi bulunmuştu. Önü- müzdeki konferanslar da zehirli gazlardan korunmayı kolaylaştı- racak vasıtalardan da babsedile- i cektir. Yerli mallar Ticaret odası yerli mallara mut- laka birer marka konulması fik- | rindedir. Bu şeklin çok faydalı o- lacağı ileri sürülüyor. Tetkikat de- vam etmektedir. | yirmi iki buçuk kuruş para ceza-| sı verecektir. Üfürükçülükten beraat İstanbul Ağırceza mahkemesin- de, Müveddet isminde bir hanım, öfürükçülük ettiği iddiasile muha- keme edilmiştir. Neticede müddei umumilik, be- a Rl İN EŞİ li raatini istemiş, mahkemede beraat kararı vermiştir. Hırsızlık tahkikatı Cerrahpaşa ve Aksaray civarm-| da Ev soymaktan suçlu kunduracı İbrahimle kendisine yataklık et-! mekten suçlu görülenler hakkm-| daki tahkikata devam edilmekte- dir. Rüşvet davası Eroin kaçakçılığı meselesinden tevkif — edilenlerden Oo mühendis Kadri Bey, İstanbul üçüncü ceza i mahkemesinde bir rüşvet mesele- j sinden muhakeme edilmiştir. Kadri Beyin, Seyrüsefer mü- hendisliğinde bulunduğu sırada, şoför vesikası vermek için rüşvet aldığı iddia olunmaktadır. Kadri Bey, bu iddiaya karşı; şöyle söyledi: — Bu iddia, doğru değildir. Kimseden rüşvet almış değilim. E- i sasen şoförleri yalnız ben imti- İ han etmezdim. Bir heyet vardır, ' imtihan eder, muvaffak olanlara ehliyet vesikası verir. Ben de o heyete dahildim. Mahkeme, şahitlerin çağrılması için, muhakemeyi başka güne br- rakmıştır. > Gi l M. Adil Bey Beynelmilel idari ilimler enstitüsü Hakkında muharririmize izahat veriyor Darülfünun omüderrislerinden Muslihiddin Âdil Beyin Brükselde | toplanacak olan beynelmilel ida- ri ilimler enstitüsü daimi azalığı - na intihap edildiğini (o yazmıştık. | Müslihiddin Adil bey bu enstitü! hakkında kendisile (o görüşen bir muharririmize şu malümatı miştir: ver — Bu enstitü biri asli (diğeri muavin olmak © üzere iki türlü! azadan teşekkül etmiştir. Asli a - | za, asli aza miktarının her millet için beşte birini tecavüz etmemek üzere enstitünün asli azaları ta- rafından seçilir, En az üç muhtelif millete men- sup azanın teklifi ve umumun üç- te ikisinin kararı ile olur. Bugün- kü mevcuda nazaran her millete isabet eden azanın miktarı beşi geçemez. Buna göre enstitü Tür- kiyeden daha dört aza seçebilir. Enstitünün hedefi amme huku- kuna, bilhassa (oidari (Ohukuka taallâk eden meseleleri tetkik ve prensiplerini mukayese ederek bu- günkü ihtiyaçlara en uygun ras- yonel esasları tesbite çalışmak-! tan ibarettir. Yeni azanın ensti- | tüye kabulü merasimle olur. Asli aza davet üzerine mühim içtima- larda bizzat bulunur, Sair içtima- larda Belçikalı olmıyan Mİ Ty - Ti SOHBE ! rümüyor bile, sürünüyor ve... sü- ecnebi | azanın bulunmaları şart değildir. Enstitü gerek kendi, gerek mu- ' ve sevdalının * gülünç olduğuna avin azası marifetile hukuk ida-| İre kütüphanesini zenginleştirmek vazifesile de mükelleftir. e Brük-| sek enstitüsünün bir mühim vazi- fesi de her üç senede bir muhte- lif memleketlerde o münavebe ile toplanan beynelmilel hukuk idare i kongrelerinde müzakereye zemin olacak mevzuları hazırlamaktır. Her hukuku idare kongresinde, kongre çalışmağa başlamadan bir kaç gün evvel enstitü daimi aza- ları, görüşülecek mevzularm ih - zari çalışmalarını yaparlar. Kon- greye riyaset edecek birinci reis İ ile reis müavinleri nemzetlerini kararlaştırarak temenni mahiye- tinde bunu kongreye teklif eder- ler. Enstitüye her devlet o nüfusu nisbetinde muayyen (bir tahsisat | verir,,, Ahmet Reşit Bey Müderris Ahmet Reşit bey de Romanyada kralın o himayesinde ve veliahtin fili riyasetinde top- lanacak beynelmilel idari ilimler cemiyeti şerik azalığma intihap | edilmiştir. | Lâhey Hukuku Düvel Akade- | misi Ahmet Reşit beyi dersler ver- mek üzere Lâheye davet etmiş- tir, Amerikan barosu di fa: e e TLER Sevda ve sevdalılar Baharla beraber, çiftler de gö- ründü. Sevdanm edebiyatı mühimdir: Şairler, edipler, muharrirler, san'» atkârlar, sevdayi adeta uluhileş- tirdiler, S sinden A sma (okadar $u dünyanm malı olan o sevdayi, cennete ait bir nesne şekline sok- tular. Hayır, sevdaya kanat takmak» ta mana yok. Kâfir şey, gökler- de ucmak şöyle dursun, yerde yü- ründürüyor. Renkten renge giris yor: Kara sevda, kızıl sevda, pen- be sevda... Şunun karasile kızılını bir ta- rafa bırakalım oda — çünkü bu iki sevda gül gibidir, tarife hacet yok — pembesinden bahsedelim. Gülünç! Evet, pembe sevda o derece gü- lünç, ki sevdaliları da (gülünç ediyor. Şu çayırda yanyana uzanmış, şu duvarın dibinde başbaşa ver- miş, şu ağacın altında burun bu runa oturmuş erkekle kadın gü- lünç değil midir? Gülünçtürler. Çünkü her geçen mutlaka on lara bakar. Görenler görmiyen- lere gösterir. Dudaklarda tebes- sümler belirir, gözler sevdalılara takılıp kalır ve elâlemin eğlen- cesi olurlar. Sevdanın ve sevdalıların asıl gülünç olduğunu bize isbat eden sey sinemadır İki sevdalı, biribirlerine yak - laşırlarken, mırıltılar başlar. En ufak el şakasında (kahkahalar duyulur ve sevdalılar (o öpüştüler mi, sinema salonunda bütün ağız- lar şapırdar. A Bütün bu tezahürat, sevdanın delil değil midir? Sevdanın ve sevdalının gülünç olmadığı bir yer var: Sahne. E- vet, sevdalı, yalnız tiyatro sahne- sinde gülünç olmıyor. Sahnedeki ilânı aşk, dikkatle ( dinlenir, bir öpüşme sahnesinde çıt çıkmaz. Sevdalılara tavsiye (o ederim: Sevdalarmı saklasmlar, gözö- nünde sevişmesinler. Gülünç olu « yor. Ama mutlaka: “Ben sevda- lıyım, nasıl sevdiğimi de herkese göstermek istiyorum,, O derlerse, Darülbedayie girsinler. o Gülünç olmamak için sinema kâfi değil. Sevdanın ayıbını ve gülünçlü- ğünü ancak sahne örtüyor. Selâmi izzet ia "24 Nisan 1918 * — Kartal civarında icrayi şak vet eden eşkiya çetesi son zaman larda şehrimizin bir çok mahallerinde bir çok mülcasif hâdisata (sebebiyet vermişti, Son zamanlarda da Bostan- cda feci bir surette Hariciye Um ru ticariye müdürü Raşit beyle bi. | raderini ketleden bu çete o efradu dan Panayot ve Hiristo dün gece de kuzda Paşaköy jandarma karakol na gelerek silâkları ile birlikte izli man etmişlerdir. »” — laşe nezaretinde mevcut 140 bin kilo şeker ile kumaş ve çamaşır. larin Maliye nezaretince müzayede ile sattırılacağı haber al'nmıştır. Haber aldığımıza (göre Nev- york Amerikan O barosundan da Müslihiddin Âdil beye bir mektup gelmiştir. Bu mektupta kendisi- nin baroya aza kaydedildiği bil- dirilmektedir. Dünyada tanınmış müderrislerin aza bulunduğu bu baroya Haydar Rifat beyden son- ra Müslihiddin Âdil Beyin de a- za kaydedilmesi kıymetli müder - âi N e iğ ! rislerimizin hariçte byraktıkları te- siri pek açık bir surette göstere mektedir. “ i Danslı çay Hukuk talebesi iki müderris şe- | refine 27 nisan perşembe (günü Tepebaşında Turing palasta par- lak bir dansir çay verecektir. 7 vi

Bu sayıdan diğer sayfalar: