| Bir otobüs 7 B yaşında bir gi) Socuğu ezdi sahide göre Şoförde değil bir i gün İzmirde Reşadi- otobüs olumş, 13 sip PİT Gocuk ölmüştür. if oğlu Dilme Kain Re idaresindeki 326 nu- i dn Konaktan müşteri- ğ bü iyiye geliyor. it m deposuna o yaklaş- ğ ie karşıdan gelen araba- bay, “fendinin idaresindeki yu arkasmda asılan bir ço- he zin otomobilin önüne fi a büs birdenbire duru- (.) *bda , $cuk; tekerleklerin al- y , kafasından ve vü- yar e yerlerinden va- : Wraz sonrada ölü- By im şa Güneş ismin, j i i çocuğudur. K Hüyg Sehid ifadesine göre, ka- si hay j tol e değildir. Araba yo Sik bi, takip etmiştir. Ve ço- “heç ete kala otomobilin ö- i kast, gerilik “e izde mevcut sünger- din eş SAMİ şekilde istifade te- İN Silmek için bu işin teşkilâ A m gi Kktağı i, Deniz Ticaret müdürü pda umumi kâtibi Mehmet müdürü Zeki B, şekkil bir komisyon bu tmekle meşguldür vana ihtiyaç görüldüğü, etinden İzmir Ticaret len bir projeden anlaşıl imizden azami istifa. &si için tanzim edilecek rında ww vekâletine & Bg, ekâletinin balıkçı gemi ie e bulunacak ve o- a tetkikatına devam e- Kn istikraz tah- hararetle satılıyor "ULDAK, 20 (A.A.) — İtikyaz ) ğ Zonu tahvilleri satışı bu- aya ak merkezinde 112 Vardı. Zonguidak halkı Mçileri Ergani madeni- inden © memlekette b eti çok yakından ve Yarak bu tahvilleri sa- için pek büyük istek My dutta yakalandı bakar 20 (A.A) — Zabı- maddesinden dolayı Yerilen ve kefalete N | ; 1 £ “Haberle Pembe H. Altı ay evvel kaybolmuştu ie göre kabahat Cesedi bir kuyunun için- de miymiş acaba?. İzmirde bundan O beş altı ay evvel, Göztepede, tepenin sırtın- da münferit bir evde oturan bir hanım esrarengiz surette kaybol- muştu. Bu kadının o semtteki is- mi Pembe hanımdı. Münzevi, hiç bir kimse ile görüşmez ve karde- şinin o zaman mahpus olması hasebiyle evde yalnız idi. Gaybubeti anlaşıldıktan sonra meseleye zabıta vaziyet etmiş, Pembe hanımla yakından alâka- dar birisi de zannaltına alınmış, fakat delâilin noksanlığı hasebi- le tahliye edilmişti. Evvelki gün zabıtaya bu me- sele hakkında bir ihbar vaki ol- muş ve Pembe hanımın cesedinin Bahri efendinin hemşiresinin evi- nin evvelden suyu kullanıldığı hal de halen metrük bulunan kuyu- sunda olduğu bildirilmiştir. İhbar üzerine emniyet müdür- lüğü adli kısm müdürü (o Cemil Bey bizzat zikrolunan kuyuyu tet kik etmiştir. Kuyunun suyu çok olduğundan şimdilik bir iz elde edilememiştir. Yarın kuyunun su- yu boşaltılacak ve esaslı taharri- yat yapılacaktır. Kaybolan Zeynep İzmir, (Hususi) — Bundan bir müddet evvel Zeynep isminde bi- rinin kaybolduğunu bildirmiştim. Zeynep hâlâ O bulunamamıştır. Zeynebin kaybolmasından dolayı Bahri isminde biri zan altına alın- mıştır. Dün de polise bu hususta bir ih- bar vaki olmuş ve Zeynep hanı - mun cesedinin halen Bahri Efendi. nin hemşiresine ait bir kuyuda bulunduğu iddia edilmiştir. Zabıtaca bu hususta lâzım ge - len tahkikata başlanmış kuyuda gerek ayna vasrtasile gerek çen - gelle taharriyat yapılmışsa da bir şey bulunamamıştır. Kuyunun suyu boşaltılacak ve icap eden bazı yerler de kazıla - rak tahariyata devam edilecektir. Kız kaçırma Bergamanın aşağı kırıklar kö- yünde bir cinayet hâdisesi olmuş- tur. Priştineli Kurşun oğlu 60 yaş larında Süleyman ağanın yanm- da bulunan kızı Sirriye (o hanımı kaçırmak istiyen Haşim oğlu 24 yaşında Recep ile Süleyamn ağa arasında kavga çıkmış ve Recep tabanca ile Süleyman ağayı öldür müştür. Katil jandarmalar tara- fından yakalanarak adliyeye veril miştir. Bir talabe arkadaşını mektepte yaraladı İzmir san'atlar mektebinde bir yaralama hâdisesi olmuş, bir tale- be çakısiyle arkadaşını baldırm- VAKIT eri os Bir vapur İhtar üzerine - bayrak değişti Türk beyrağı şerefimizle | mütenasip olacak İzmir limanına gelen ve Ko- nak vapur iskelesi civarmda rıh- tıma yanaşan Nikoilidis isimli Yu nan vapuruna İzmirde demir yükletiliyordu. Rıhtıma bordala- mak suretile yanaşan © vapurun kıç tarafmda (O büyük bir Yunan bayrağı bulunduğu halde orta di- reğinde küçük ve yırtık bir Türk bayrağı bulunuyordu. Bunu gören zabıta memurları, vapur kaptanı- na Türk bayrağının da milli şere- fimizle mütenasip bir tarzda ol- ması lâzımgeldiğini ihtar etmiş- lerdir. Bunun üzerine (o vapurun i ramlarımızın esasını f alâka ve zati faaliyet prensipleri, şahsiyet gayesi itibarile de müte -; Kitap Meselesi Artık ispata hacet yoktur ki o- kuma merakı ve okuma melekesi, ayyen parçalarını birçok defa tek- nevvi kitapların daha cazip, daha faydalı ve gayet zaruri olacağı aşikârdır. Biz bu kanaatimizi ve arzumu- zu daha evvel de söylemiş ve pe - dagoji kıraatinin ilk ( sayıfasında neşretmiş bulunuyoruz. Fakat ge- ne biz, ilâve edelim ki okuma me- lekesini kazandık. Zengin ve mü- tenevvi kitaplar, ilk devreden zi- şaf ruhiyatı gözüyle, ( çocukların 10 yaşımdan sonra görülmekte - orta direğine büyük ( kıt'ada bir Türk bayrağı çekilmiştir. Karlardan sonra bahar ÇANKIRI, 20 (A.A.) — Ha- valar düzelmiştir. Çankırı iki gün den beri ilkbahar içindedir. Son kardan kapanmış olan Çankırı - Kastamonu yolundan Çankırı hu- duduna kadar olan kısım açılmış» tir, Kastamonu tarafı kapalıdır. Daha üç dört güne kadar açıla mıyacağı anlaşılmıştır. Havzada elektrik Havzalı tüccardan Hacı Osman i Efendi ile Arap oğlu Tahsin Bey taraflarından kasabaya yakın bir fabrikada elektrik tesisatı yapıla- rak şehri tenvir edecek ve bu işe yakmda teşebbüs olunacaktır. Izmirde Alman seyyahları Turing klüp, vali Kâzım Paşa- nın riyasetinde toplanmış ve 25 Nisan sabahı Almanyadan şehri- mize gelecek 300 seyyahın Berga ma ve Efez seyahatleri etrafmda konuşmuştur. Borsa dalavereci- leri yüzünden bir rezalet Borsada vâsi bir skandal çıklığı söyleniyor. Bunun mahiyeti şudur: Pariste bulunan bir takım ber - sa dalaverecileri son zamanda or « taya bir şayia çıkarmışlardır. Bu şayiaya göre bir kısım tahviller Pa ris müzakeresinde oknuşma ©esisi dahiline alınmamıştır. Bu suret'e bu tahvillerin (iatları düşürülmüş ! ve bu fiat temevvücü Istanbul bor- İ sasma da tesir etmiş ve bu suretle | spekülâsyon yapılmıştır. Bu spe - külâsyonda 400 bin lira kadar hir paranın oynadığı söyleniyor. Bu sabah borsaya müracaat © den bir muhavzirimiz komiseri bu- Jamamış, bunun üzerine komiserli- ğin salâhiyet sahibi bri memurusa müracaat etmiştir. Bu memur mu - harririmize şunları söylemiştir: *“— 400 lira kadar oynadığını dri. (9) İlk sınıfların yardımcı ki- tapları, iyi basılmış cazip hikâye - ler, masallar, oyunlar ve bolre - simli kitaplar olabilir. Ayrıca ilk sınıflarda okuma mekanizmasını kavramak ihtiyacile muayyen par- çaları zaman, zaman tekrar et - mek lüzumunu da hatırdan çıkar mamalıyız. Diğer taraftan son se- nelerde muhtelif parçalardan mü- teşekkil olan bir kıraat yerine, bü- tün bir parçayı ihtiva eden küçük kıraatler, tek kitapçıklar, müsta - kil formacıklar, okuma dosyaları, okuma çantaları, yeryer (o mahalli ve muhiti kıraatler kullanan mek- tepler ve memleketler görüyoruz. Daha ileri giderek (gazetelerden | ve mecmualardan da istifade ede- rek sınıflarının okıraatini kendi başlarına vücuda getiren mektep - ler ve talebe teşekkülleri grupla - rını görüyoruz. Bütün bu yenilik - ler bizde de olduğu gibi resmi ma- kamlar tarafından tamamen olma” sa bile pek âlâ müzaheret gördü - ğü halde henüz tamim edilecek ka- dar inkişaf etmiş ve bu faaliyetin devlet mikyasında normal hudut - ları tesbit edilmiş değildir. Bu ye- nilikleri takip eden ve ileri götür * mek istiyen bir muallim ( sıfatile bilhassa ilâve etmek isterim ki, bu müteferrik yardımcı kitapçıklar, — ki bugün için bunları ayırmak başlanılmamış bir iştir — çocuk - ların çantasında, güzel ve temiz i kalbini besler, memleket ( esvgisi duyurur, ve inkılâp ateşinin kıvıl- crmlarını yakar, bir “Tek kitab,,ım bulunmasına hiç de mâni değildir. Ve bu tek kitabı istiyenler ve yap- tıranlar, “Bu kitaptan başka hiç bir kitaba el sürmiyecek ve başka hiçbir satır okumıyacaksınız!,, de- I memişlerdir. Bilâkis vekâlet, ço - cuklara, bol bol ve çok okusunlar diye bütün ders iktaplarının ser - mayesine yakm bir parayı ayırmış- "tır ve bununla Türk çocuğunun ve mektebinin kütüphanesini Okurun demiştir. Karşımızdakilere sora - rız: Bu hareket karşısında, bu i memleket için ve bir başkası için i yaşayıp da mütehassis olmamak, dan yaralamıştır. Carih talebe Ah- | bilemem ve rakam söyliyemem. | vekâletin teklifini alkışlamamak met oğlu Hayreddin Efendi vak'a dan sonra mektepten tardedilmiş- tir. Mecruh Cemal Efendi, memle- ket hastahanesine kaldırılarak te- davi altma alınmıştır. Zabıta ve kat yapılmaktadır. ! Yalnız şnuu söylemek lâzımdır ik, İ son günlerde Rumeli o şimendifer ! tahvilleri borsada çok hararetli mu amele görüyordu. Bu temevvücü. olmuştur. | kabil midir?, i — Maarif vekâletinin nümune ola- İ cak ana kitanlar esasına hücum €- arada fiat | dilirken mahalli hususiyetleri, da- ha güzel bir sözle “Yakm hayatı. Daha fazla malümat isterseniz | gözeterek yapılacak mektep kitap mektep idaresi tarafından tahki- | salâhiyetim olmadığını şimdiden | ları; görüyoruz ki bir kalkan gibi söylememe müsaade buyrunuz... MAT VOİT ileri sürülüyor. tek bir kıraat kitabınm sadece mu- rar etmekten ziyade, okunan şey» İ lerin zenginliği ile kazanılır. Prog teşkil eden yade ikinci devre sınıfları içindir, | ve çok kitap okumak merakı, inki-| ve vücuda getirmek bizde daha basılmış, ucuz fiatla alınır, çocuk OKUMA TERBİYESİ o Viyana mektepçiliğine ait mü - şahedeleri hulâsa eden eserle (*) çok daha evvel bu mevzua temas edilmiş ve bu arada ben de dahil olduğum halde muhtelif müsaha - belerde bu mesele üzerinde epeyce çalışan muallim arkadaşlar olmuş tur. Fakat zannediliyor ki yakın hayatı gözetecek ve yaşatacak ki- taplarım yapılması basit bir iştir. Halbuki, bu kitaplar, mahalli hu - susiyetler sahih görüşlerle (tetkik edilmeden ve talebeye (verilecek kısımları ayrılmadan yapı- lamaz ve tamhin edilmez ki bu basit işte darülfünun hocasından başlıyacak kısımlar vardır. İstanbulda oturup da Sıvas i yaylasındaki metkepler için kıraat kitabıysa hiç yazılamaz. Oranın intibalarını yaşamak oranın ko- kusunu duymak ve duyurmak lâ- zımdır ki, kıraatın manası ve mak- sadı hâsıl olsun. İyi bir tek kıraat kitabı elde oldukça, “yakın haya - ta,, ayrılacak kısım nihayet yüzde 25 i geçmiyecektir ki bunu da sınıf kütüphanelerini dolduracak olan yakın muhit kitapları tamamlıya - caktır. Tek kıraatlerdeki mevzula- rın yüzde 75 ise bilâistisna bütün çocukları alâkadar eden veya et - mesi lâzımgelen parçalar olacak - tır, Bu kısmı da tamamen yakın hayata bırakacak olursak, bilhassa smıflar yükseldikçe ikinci devre - ye gelinince milli o edebiyatın, ve cemiyetin ve bilhassa bizim için söylüyorum, medeniyetin kıymet- lerinden Oo çocuğu Oo mahrumbi rakmış (oOolüruz. (o Onun için » yakın (obayal (o mevzularınıye- ni müfredat (programile ve yakım yurt (o mebdeile ileri sü- rer ve bu yakın hayat dairesini ya- şatacak yazılar isterken - ki bu fik rin en hararetli müdafilerinden bi- ri de yanılmıyorsam benim — bütün mektep çocuklarının müşte - rek ihtiyacına © ve müşterek vas zifelerine cevap olacak ana kitap - lardan müstağni kalacağımızı ve » | ya ana kitapların yavru kitapları kütüphaneden kapı dışarı edeceği ni zannetmemeliyiz. a Gelecek üçüncü makalede, kı * raat kitaplarından ayrı bıraktığı - mız ders kitapları üzerinde düşün düklerimizi ve yeni mektepte ki - tap telâkkisinin nasıl bir teşkilâta ve tertibata ihtiyaç (gösterdiğini söyliyecek, kitap bakımından ve kitap terbiyesinden bahesdeceğiz. Hıfzırrahman Raşit ————— (1) Yeni mektebin tedris usulü — Dr. Ficker. Z 2) Mektepçiliğin - kâbe: de. intibdat ikinci tabı. ikbal kütüpanesi anomaöa yetimlerine ikramiye İstanbul Harpmalülleri Cemi yeti Umumi Merkezinden: i 930, 931, ve 932 senelerinde tütün ikramiyelerini almayan $€- bit yetimleri ve Harpmalüllerinin — 10 seneliklerini alanlar da d hildir — mezkür senelere ait ik- ramiyelerinin 933 haziran tevzi- atile beraber verilmesi için Milli Müdafaa Vekâleti (o Celilesinden 12 mart 933 tarih ve 457 numara ile bütün Kolordular vasıtasile a3- kerlik şubelerine tebligat yapıl- mıştır. Bu gibi meslektaşlarımı:. Yy zın ve şehit yetimlerimizin 10 mas yıs 933 tarihine kadar beheme- hal askerlik subelerine müracaat İ etmeleri lâzımdır. e