yeğ memeye (Boş tarafı 1 inci sayıfada) rı tedbirli davrandıkları için hır- sızlar muvaffak olmamışlardır . Son bir kaç ay zarfında Ali Efen- dinin kasap dükkânı kurcalanmış hattâ bir kere kilidin biri kırılmış- tır. Hırsızların musırrane evi ve dükkânı soymak istemelerinin se- bebi şudur: Kasap Mahmut Efendi ölme - den evvel dört katlı bir apartı - man almıstır. Bundan başka Fat- ma Hanımın 500 sarı altın lirası, yüzlerce gümüş mecidiyesi bulun- duğu da konu, © komşu arasında söylenmektedir. Fatma Hanımın düğün ve eğ - boynuna taktığı beşi birlikler de daima göz kamaştır - maktadır. Evvelki sabah Ali Efendi dük - kânına, çocuklar da mekteplerine gidinee Fatma Hanım evde yal - nız kalmış, en bire kadar temiz - Jikle uğraşmıştır. Bu sırada kom” şulardan biri gelmiş, Fatma Ha- nımla birlikte saat on ikide gez - miye gitmeği kararlaştırmışlardır. Bu komşu gittikten sonra Fatma Hanım biraz dinlenmek üzere pencerenin önüne geçmiş oturmuş. tur. Biraz rahatsız bulunan Fatma Hanım daha başını mindere da * yamağa vakit bulmadan ellerinde birer paket iki adamın kapı» ya doğru (yaklaştıklarını gör * müştür. Bu adamlar biraz ileride- ki komşunun çocuğuna: r —Fatma Hanımın evi hangi - © si? diye sorduktan sonra eve iyi- ce yaklaşmışlar ve kapıyı çalmış - lardır. Bu sırada Fatma Hanım © pencereyi sürerek (o başını dışarı uzatmış: — Ne istiyorsunuz? Diye sor - “muştur. Elleri paketli adamlar « “dan biri ileri atılmış: © — Fatma Hanım siz misiniz ? “Size memleketten bu paketler gel- © di. Biz posta memuruyuz! Demişlerdir. Fatma Hanım paketlerin ken - © disine ait olamıyacağını söyleyin- “Ce posta memuru süsü veren iki © adam bir ağızdan: — Hanım bizi bekletme. Pa - — ketler memleketteki o kardeşiniz © Mehmet Efendiden geliyor. İşte ü- ş zerinde de sizin adresiniz yazılı, “rica ederiz bizi vazifemizden alı - b koymayın.. Aşağı inin de paketle- — rialn! © Demişler ve kapının önüne gel- © mişlerdir. Kardeşinin ismi söyle - “nince Fatma (Hanmmın şüphesi © kalmamış, aşağı kapınm önüne “İhmiş ve kapıyı aralıyarak: > — Haydi, paketleri verin, ba - lencelerde kalım! Demiştir. Bu adamlardan | — biri iç cebinden sekiz on kâğıt çı - © kar ve arasından birini seçip ildıktan sonra, Fatma Hanıma © paketleri aldığına dair makbuzu © İmza etmesini söylemişlerdir. Fat- © ma Hanım imza atmasını bilme - “diğini söylemişse de adamlar: © — Parmağınızı basın, oda o- — İur! Cevabını vermişler ve Fat - ma Hanımı kandırmışlardır. Fat- “ma Hanım kendisine uzatılan mü- o rekkebe küçük parmağını batır - mak üzere kapıdan dışarı kolunu gi nca eli paketli olanadam men paketleri (oyere atmış ve Faran Hanımın bileğinden yaka- ; “leyarak içeri atılmıştır. Arkadan “diğer adam da hemen içeri gire - k rek sokak kapısını hızla kapamış, — ilkisi birden kadının boğazma sa - rılmışlardır. Meçhul adamlar cep- | F ındıklı'da Vek Meri VAKIT Bika Ka cüretkârane hazırlan- mış bir soygun lerinden pamuk çıkararak Fatma Hanimin ağzına tıkamışlar, yerde buldukları büyük bir bezi de bo - gazına dolayarak iyice sıkmışlar, sonra yere yatırarak ayaklarını ve kollarını bağlamışlardır. Fatma Hanım boğazı" sıkılır - ken yalnız meçhul (adamlardan birinin yüzünü tırmıklamış, fakat gırtlağı iyice sıkılınca baygm bir halde yere yıkılmıştır. Bunun üze- rine meçhul iki adam Fatma Ha - nımın gözlerini de siyah bir bez - le bağladıktan sonra taşlığın bir küşesine sürüklemişler ve öldüğü- ne kanaat getirdikten sonra üst kata çıkarak odaları araştırmaya koyulmuşlardır. Meçhul iki adam bütün sandı) ları, dolapları, minder ve yatak altlarmı didik, didik etmişler, sa- rı altmları aramışlardır. Fakat ü- mitleri boşa çıkmış, F mın el çantasındeki 47,5 lirayla bazı ufak eşyayı almışlar ve aşa- ğı kata inmişlerdir. Bir komşunun feryadı.. Tam bu sırada (O komşulardan Hayriye Hanım kapısını çalmış: — Fatma Hanım! Diye bir kaç kere seslenip te ce- vap alamayınca alt kat içine bakan bir pencerenin önüne gitmiştir. Hayriye Harrm pence » reden bakınca iki adamım alt kat odada durduklarını görmüş: — Hırsız var! Diye bağırmağa başlamıştır. İşin sarpa sardığını sokak odaların i gören hırsızlardan biri hemen 60- kak kapısını miş: — Hanım ne istiyorsun?. Hem neden bağtıyorsun?. Biz hırsız fa- İan değiliz.. Fatma Hanımla eski bir hesap vardı. Onu temizlemiye geldik, demiştir. iye Hanım, komşusunun şitmediği için hırsızların bu sözüne ehemmiyet vermemiş, bağırmıya devam etmiştir, Yaka- lanacaklarmı anlıyan hırsızlar et- raftan koşuşan kadın ve çocukla - rı yararak biri Cihangire, diğeri Fındıklıya doğru (o kaçmışlardır. Komşular içeri girmişler, her ta - rafı bağlı olan Fatma Hanımın kollarını, bacaklarını çözmüşler, gözlerini açmışlar ve ağzındaki pamukları çıkarmışlardır. Vak'a zabıtaya ve kasap (Ali Efendiye haber verilmiş, ağzından burnun - dan kan gelen Fatma Hanım o «- tomobille Beyoğlu Zükür hasta - hanesine nakledilmiştir. Hastahanede Fatma Hanımın gırtlağına kadar inen pamuklar - dan biri daha çıkarılmış (tedavi altına alınmıştır, Fatma Hanımn gözleri kan içindedir. Boğazında parmak izleri vardır. baygın yatmıştır. Zabıta hırsızları ararken Gala- tada oturan sabikalılardan biri mürcaat etmiş, Fatma Hanmı öl- dürerek parasını almak istiyenler hakkında şu malümatı vermiştir: “.— Geçen sene bir gün Fatma Hanının komşusu olan şoför Sab- ri isminde birisi bana geldi: Ka - sap Mahmudun karısında sarı li- ralar var. Ben Heran: isminde bir sabıkalıya söyledim. Onunla laşarak bu eve girin ve 5600 sar lirayı alın!,, dedi. Ben böyle şey - lere karışmak istemediğimi bu i şin sonu idam olduğunu Sabri benden muvafık bir cevap alamayınca gitti. Herantın başka bir arkadaşiyle bu işi yaptığı mu- açarak dışarı çık - Saatlerce "atma Hanı - | hakkaktır..., | hakika Fatma Hanımın evi - | nin bira zaşağısındaki bir baraka- da şoför Sabri (o oturmuştur. Ve | Hanımla bir meseleden dolayı a - İ rası açıktır. Bu ihbar üzerine za- bıta tahkikatı derinleştirmiş ve Herantı Kasımpaşadaki (evinde yakalamıştır. Herant dün Fatma Hanımla müvacehe edilmiş ve Fatma Hanım Herantı görür gör- mez tanımış, hattâ: — İşte bakın.. Benim boğazıma | sarılan bu adamın yüzünde attı - ğim tırnakların izi vardır. Beni| ürmek istiyen bu adamdır, de- karşısında İ bir şey söyliyememiş ve yüzün - dci tarz izlerini de kimin yap- da ispat edememişlir. He - t altındadır. Arkada - lanmak üzeredir. Hırsızların ellerinde taşıdıkları paketlerde (tuğla ve kiremitten başka bir şey O bulunmamıştır. Bunlar şüpheyi celbetmemek için gayet güzel bir paket yapmışlar, çuvala sardıklan sonra Herant bu “sözler tuğlaları üzerine beyaz patiska geçirmiş - ler, gayet okunaklı Obir şeklide! Fatma Hanımm adresini de yaz - i Bulgaristandaki | facia | (Baş tarıtı 1 iel sayıfadadır) da da söylediğim gibi yalnız me- i zarlığı tahdit eden duvar yıkıl » mış ve kulübe yakılmıştır. Bu ka- bil hâdiseleri o umumileştirmek doğru değildir. Türk . Bulgar dostluğu lâzm i değil, elzem bir şeydir. Dahiliye teessir olduğunu bildirmiştir. Hâ- disenin Rudna Zaştika yani va nın teşvikiyle ( yapılmış olması çok muhtemeldir. Bulgaristanda | perverlik vazifelerini na kanidir. Sefir cenaplarma Filibede çı “ kan Türkçe Rodop (gazetesinin yaptıkları” rumak için yapılan kanun üzeri- ne Bulgaristanda çalışan Türkle- rin vazifelerine nihayet verildiği nazırı da bu hâdiseden çok mü- tan müdafaası cemiyeti âzaları - : bulunan bu cemiyet maalesef bu | hareketleriyle vatan ve milliyet - | Türkiyede küçük san'atları ko -| etrafındaki neşriyatı o söyledim ve izahat istedim. Sefir cevaben! dedi ki: “ — Böyle bir hâdise tasavvur edilemez, Malümunuzdur ki Bul - | garistanda da Türkiyede olduğu İ gibi tütün satılamıyor. Tüccar bu | İ vaziyet karşısında amele kadro - İ sunu daraltmak mecburiyetinde - dir. Türkiyede böyle bir kanun çıkması Bulgaristanda Bulgar te- | bası Türklerin işlerinden çıkarık maları icap ettiremez. Şunu te- min ederim ki Bulgarlar oda böyle bir şey düşünemezler. Fil - vaki bazı müesseselerde söyledi - ğim mecburiyet tahlında bazı iş- çiler çıkarılmıştır. Fakat bunların arasmda (Bulgarlar da vardır. Türkler ayrı tutulmuş değildir.,, Mekteplerimizde okuyan Bulgar talebenin teessürü! Dişçi mektebinde okuyan 200 Bulgar talebe namına dün mat - | baamıza müracaat edenler, son hâdiseden çok mütessir oldukla- rmı ve Bulgar başvekiline bir protesto telgrafı çektiklerini söy - İ lediler, A çocukların 20 Nisan 1935 ıkarada toplanan istedikleri Ucuz yemek, ucuz ilâç ucuz ban- yolar tedarik edilmeli ANKARA, 19 (A.A.) ;-23ni, san Çocuk Bayramında büyükleri mize tazimata gidecek olan ço-| cuk mutrahhasları buzün Hima- yeietfal salonunda kongre halinde toplanmişlardır. Kongre Kırklareli meb'usu ve Himayeietfal cemiyeti reisi Fu at Beyin riyasetinde açılmış ve top lanmanın maksadı anlatıldıktan sonra reis ve kâlip seçilmiştir. İntihap neticesinde Gezi Kız mektebi talebesinden © İlhan ha- num reisliğe, Gazi erkek mektebi talebesinden Mübin efendi kâtip- 1 — Çocukları düşünen, hakla rini koruyan ve çocuklara yapabi leceği her türlü yardımı esirgeme yen büyüklere 23 nisanda telgraf la ve hususi heyetlerlz tazimatın ve minnettarlığın arzı. 2 — Çocuk hakkının koruyu- cusu ve davacısı olan Himayeiet- fal cemiyetine yurt çocukları na - mina şükran ve minnetlerinin arzı dilekleri müttefikan kabul edildik ten sonra Hirmayeietfal cemiye- Unden gelecek seneki toplantıya Ankarada teşkilâtı olan (yurdun ber köşesinde şu ihtiyaçlarm te-! min edilmesi istenilmiştir. 1 — Talebe tabidotlarına yar- | dım etmesi, Z — Mektep kitaplarının ucuz | ve kolay tedariki için teşebbüs -| lerde bulunması. : 3 — Çocuklar için sağlık mua- in *çoğaltilmasr: İ 4 — Muhtaç çocukların en az on beş günde bir yıkanmaları çin tertibat alınması. 5 — Sinemalarda çocuklar için ayrı saatlerde faydalı filmler gös terilmesi. 6 — Çocuklar için neşriyat ya- pılması ve yaptırılması, 7 — Bu hususta gazetelerimi - zin ve yurtdaşalrımızın yardım ve alâka göstermesi, 8 — Ankarada her mevsimde münasip bir semtte çocuk bahçe - leri yapılamsı, 9 — Fakir çocuklara ucuz ban- yolar tedarik edilmesi, 109 — Fakir çocuklara bedava tabldot yapılması, 11 — Sinemalarda yurdumuzu tanıtacak filmler gösterilmesi, 12 — Fakir çocukların ucuzca ilâç tedariki için bir eczahane te- min edilmesi. Cemiyet reisi Fuat Bey mürah- hasların bu arzularının cemiyetçe mümkün olduğu kadar yerine ge- tirileceğini beyan etmiştir, Beynelmilel Ticaret konferansı ROMA, 19 (A.A.) — Beynel- milel parlamentolar ticaret konfe ransının umumi heyeti, kral, se- firler, akademi azası ve yüksek memurlar huzuru ile (o ve yirmi sekiz milletin iştiraki ile M, Mus- solini tarafından bugün Kapıtol - da açılmıştır. Yeni Tarih Her sıpıf tarih kitâbının hulâsası Tarih. imtihanını vermek isteyenlere lüzumlu bir rehberdir. 100 kurus fiatla İstanbulda Kanaat Kütüphanesinde satılır. Türkiyenin her tara- fında her lisanda mün- teşir bütün gazete ve mecmualarda neşredi- lecek ilânlar için ye- gâne merci... Dünyanın her tarafında intişar eden gazete ve mec- mualar için de ilân kabul ve her nevi reklâm neşriyatı yapılır. Idare merkezi: Ankara caddesi - Kahramanzade Hanı Birinci ve ikinci katlar Telefon Numaraları: 20095 - 20094 Posta kutusu: Istanbul postanesi 176