” .. P . " o Çöpçatan Peri sd va Anlatan : Selâmi izzet ai Peri kazı Gündöner, silkinerek | dığı için ellerinden aldılar. Alayı Halicin sularından çıktı. Dokuz | bırakın da sözlerime cevap veri - # yüz sene evvel cezaya çarpılmıştı; niz. Babanızın ismi nedir?. “ Halicin dibine hapsedilmişti. Ce - — Babam yoktur. | çi ozası geçen gece bitti ve sulardan — Piç misiniz?. <4 çikti. pie Hayır, periyim... Bizim a - > — Oh!... Dedi, ay ışığı ne gü- | namız, babamız yoktur. İ : zel! Dünyayı göreceğim gelmis.. — Ben böyle masal dinlemem. | v Bundan böyle hamam yüzü gör -| Babanın ismini söyle.. | ,, o mesem de olur, dokuz yüz sene *| (o Belediye memuru, çevirdiği, dir yıkanıyorum. durdurduğu arabanın şekline, şe - i Altın rengi - upuzun saçlarmı | mailine baktıkça şüphesi artıyor- © osilkeliyor, beyaz tül elbisesinin u: | du. “© zun eteklerini sıkıyordu. Saçları - Peri kizi: © mın ucundan, elbisesinin eteklerin! o — Briden, diyordu, kuyruğunu | 4 den, ay damlası gibi, sular dam -| oynatma, ortalığı (o tozutuyorsun; «0 ladı. Peri, Halice iğildi, aksini/ sen de Bridon, taklak atıp dur ; gördü: ma, koşumları koparacaksın.. Gö- 5 — Kendimi metetmiş olmıya « | rüyorsunuz ya memur efendi, tav- yım amma, Ademdenberi değişme | sanlarım nasıl sabırsızlanıyorlar... mişim. | İşte Briden de sıçramıya başladı. Sahiden de değişmemişti. Yü.| (O— Siz şu hüviyet varakanızı “ züne, biçimine (Obakan, on sekiz Versenize bakayım. : yaşımda bir kızoğlan kız derdi. Gündöner memurun elinden J Sırmalı kuşağının arasından sihir- | kurtulamıyacağını anladı. İyi bir ,) İli değreğini çıkardı. Bütün kuvve. | peri olduğu için de, memuru, bir ti, kudreti bu değnekteydi. değnek sallayışta, ya koyun veya Havada, üç değirmi çizdi ve | Yeldeğirmeni haline sokmak iste- seslendi: miyordu. İnsanları rahat bırakmı- x İMdan Bellen Böldini yan acuze perilerden değildi. Tav “ ? ş şanların koşumlarını toparladı: Hemen, yeraltından, kırmızı yas — Ben, dedi, belediye reisinin 28 Mart1933 Büyüklere Masal : 1 kut gözlü üç tane tavşan (çıktı. | kız kardeşiyim.. Seni iye- ti kişilik İlkay baiİkiçakerafalin. | e zg e ei Genkelekiiyi de birkaç kere gördüm galiba. Se: ya koşulmuşlardı. Arabanın te- nin vazifesini iyi yapan bir memur kerlekleri altındı. Tavşanlar yol olduğumu biliyorum: VAKIT DİLİMİZ MA AG AAA Yabancı Kelimelerin Karşılıkları Yeni 13 kelimenin karşı- lıkları ve kullanılışları 1 — ŞAHIS: Adam Bu adam her gün köprüden sebah geçer. 2 — ŞAHİT: Gören Olan şeyleri görenler, her zaman gördüklerini olduğu gibi anlalamaz- lar 3 — ŞAHSİYET: Benlik Yalnız adam olmak yetmez, insanın bir de benliği olmalıdır. 4 — ŞAİBE: Leke Saltanat devri insanlık tarihi için bir tekedir. 5 — ŞAİR: Ozan Paruk Nafiz çok duygulu bir ozan | dır. : 6— ŞİİR: Koşuk, duyuk Eski Türklerin koşukları bugün bi- le Asyada dilden dile dolaşır, 7 — ŞETARET: Sevinç, eğ- lence Dün sevinçli bir haber aldım. Dün geceki balo pek eğlenceli geç ti | 8 — ŞEVK: Gönül akması, is: | tek Ben ona yapacağı işin güzelliğini, büyüklüğünü anlatım. o Anlattıkça işe gönlü aktı, Küzandıklan sonra bir istek geldi, çalışmıya başladı. 9 — ŞART: Bağ Bu işi yapmak işin hiş bir bağla bağlanamam ona göre düşünlün. Mehmet Nureddin Beyin bulduğu karşılıklar Sabah — Gün, ergün, kuşluk Sabık — Eaki, önceki, geçmiş, öndüç Baki vekil, önceki vazife, geçmiş rejim Sabır — Götürme, dayama, çıdama Kulun götürmeyeceği şey yoktur. Bütün bu acılara dayandı. Bu tasaya da çıdayacağız. Sadaka — Vergi, verin Fukaraya, vergisi çoktur. Vergili adam yavan Badel — Çevre, çerçeve Konuşmanın çevresi, sözün çerçevesi. Saf — Dizi, sıra Safi — Darı, kartyeksiz Sahil — Kıyı, yalı, karak Sahip — Ez, ww LOİI vet Sahife — Sayfa, yüz, yaprak yözü Sahne — Düzlük, ortalık Rağmen — Dikine, acığına Rukabet — Yarışma, yarımmaca Rakam — Sayı Rakip — Yarışan, yarışır, yağı (düsman) kırım (IK, Dedekorkut) | 49uncu ilk mektep Sade — Arı rütüksüz, yalnız, olacasız, | | — Sahife — Yüz oca“ larının buldukları karşılıklar Rağmen — Güre, karşı “ Kakabet — Yarıs, ölçüşme i Kakam — Sayı s Rakip — Yarışan Kazı — Göcülü, günül alma Refah — Bolluk, Düzenlik Remiz — Tutan Renk — Boya m Kesim — Örnek, İz Ek, Resmi — Baştan gelen, Beylik Key — Taraftar, düşünce Sabah — Doğu iy Sabık — Eski, Geçen Sabir — Dayanaklık, bellemek Sadaka — Yardım Sude — Sise, Karıyrksı i Suf — Ark Sali — Yalmz Sahili — Deniz kenarı, kıyı Sahip — Benimsiyen | Sahne — Acıkyer, Meydan Ihsan Etem Hanımın bul Razı — Uyar, uyuntu, İstekli, boyun eğlel Refah — İyi geçim, göz acma, bolluk Remiz — İm (askerlere, bölüklere verilen hayvan, yahut silâh şeklinde alimet) “İm bilme er ölmez. (D. Lügatüttürie) Renk — Don, boyu Kara donlu Beytullah yağız donlu at, Resim — Çizi, baç Resmi — Beylik Rey — Onama, onam (Lehçe) istiklâl lisesinden Mümtaz Zeki— Mustafa Niyazı Bey- lerin buldukları karşılıklar Sabah — Doğu, gün başı Sazt beşte gün başı beşler Artık dönelim Ergun, doğu yaklaştı. Doğuya yakın adamı astılar, | karşılıklar ! Namzet — Yaveklg Namus — Doğruluk, paklık (Alnım açık yüzüm pak) Nezaket — İncelik, saygı 4 Nezahet — Temizlik , Netice — Son, bitim Nedamet — Caymak Nesil — Döldüş, soy sop ve Neşe — Sevinç e Naz — Yapmacık, süzüim 4 (Süzüm sözüm süzülüyor.) Perişan — Dağınık Pejmirde — Eski, püskü Perver — Besleyici Y Peyda — Beliren Ni Peşin — Onden ( Paye — Basamak Kukip — Yarrşer Razı — Gönüllü aldı. Köprüden geçiyorlardı. Ay ışığı, karşı tepelerden süzülerek, denizi nurlandırıyor, Halice doğ- tu. Gündöner düşünüyordu: — Dokuz yüz senedir dünya nm yabancısı oldum. Böyle nere. ye gidiyorum?. Birdenbire, Bridinle Bridonun Belediye memuru bir adım ge- 10 — ŞAYİA: Söz yayıcı riledi, vaziyet aldı, selâm verdi: $ * Aman bu söylediğim söz sakın yü çu yayılıyordu. Per AE amed, — Affedersiniz, dedi, tanıya “| yalmasıni! | ii Baz sarhoş amima mada Buyrun; EŞİNİZ: © Yalan söz” yayanlar kölü adam ie VE * 1 Perikeize tavşanlarını sürdü ve | yardı we ir, 11 — ŞER: Kötülük İyiliğe iyilik her kişinin işi Kötülüğe kötülük er kişinin işi - Halk sözi - memura seslendi: — Yakında sana müjdem var. Aklından onu, belediye merkez memuru yaptırmak geçiyordu. Voyvodada yol alırken, düşünü - Sabık — Önceki, caki Mesim — Gülçe $e Önceki yüzbaşım yavuz hir adamdı. Rakam — Sayı $ Bu kadın benim eski yavuklümdür. Kotah — Boluk b. Sabır — Karın genişliği, dayntıklık | — Rey — Düşünce Ni Ne karnı geniş alam, kızmıyor hiç! Tanrı karın genişliği versin tazeye Sadaka — Sude — Duru, süssüz Dilimiz gittikçe durulaşıyor. Bu delikanli süssüz geyinir. Cenevrede Şark tütünleri meselesi İ CENEVRE,27(A.A.) — Tütü Bu #rke katgımızdır. | mütehasısları grupu bugün içtin Bu adam soyunun bütün görtseklerini | ederek Avrupanın Şarkı cenubi saklamış öz Türktür. stihsal Lüfı uzatma öze gel, Sal — Ör, katgısız (dizi, sıra) sinde bulunan ve Tütün m m mmm mlm m mmm k “ye memuru sinirleniyordu: önünde koşulu olan Briden dura- yordu. Döküz Yüz sanüden maada, ladı; 'syak ' diredi, Karlılirmln belediye memuru da ona hayli va- bir belediye memuru duruyordu. kit kaybettirmişti. Gündöner peri, memura yalvardı. İ Dünyaya dokuz yüz sene has- En katı yürekleri yumuşatacak bir | ret kaldıktan sonra, iyi bir şey, sesle, bir icra memurunu bile yu. | bir iyilik yapmak istiyordu. muşatacak bir sesle: Eskiden, Gündöner yoksulları, — Bırakınız da geçeyim! de - | Kimsesizleri korurdu. Çoluk çocuk sahibi ailelerin vergilerini vermi- Beledi : . İ ye çalışırdı. Borçluların imdadına lam yo e a, Pali mf ir” Bid — Feneriniz yok, dedi, zabıt tutacağım, gece fenersiz gezilmez. Peri kızı çok şaştı: — Fenere ne lüzum var? Şu a- ya bakınız... Yıldızların içinde, di. şıkları barıştırır, darılan maşuka- ların arasını bulur, rakip ve ra - kibeleri avuturdu. Fakat şimdi, şu anda, elinin al- 12 — ŞEREF: Ün İzmirin kurtuluş günü Türkler için ünlü bir gündür. 13 — ŞERİAT: Din yasası Din yasaları zamanımız milletleri - nin işlerine gelmez. Çünkü ilerlemiş milletler değişmiyen din yasalarında Kendilerine uygun hiç bir şey bula. mazlar. Fakat kend; yaptıkları yasa - Jarı istedikleri zaman değiştiriverir ler, işi çöpçatanlıktı. Kavga eden â -İÇimento şirketleri ve M. Şor Aslan ve eski hisar çimento a - nonim Şirketlerinin hissedarları se- nelik toplantısını yapmışlardır. Şirketin bir müddet fena bir şe- gül bahçesinde açmış, Yaseminler va me maşuk vardı ne de maşu-| kilde idare edildiği, fakat son za- arasmda yükselmiş bir ayçiçeği | “9 gibi pırıldıyor. — Gülden, yaseminden anla . | "a dertli bir âşık çıksa... mam. İsminizi, adresinizi söyleyi- vi niz, Periler ne ister de olmaz!,,. manlarda vaziyeti düzelttiği anla- — Ah, diyordu, ne olur, karşı: | şılmaktadır. Bunun için geçen se- | ne kazanç dağıtılamadığı halde | bü sene bu mümkün olabilmiştir. Evelce şirket muamelelerinie ba- -— İsentbğ söyliyeceğim: de ns Beyoğlunda, Tokatlıyanm köşe -| kan M. Şor 932 senesinde murah - olacak?. Benim ismim çoktan unu sinde durdu. Tavşanlar, Balıkpa - | has azalıktan ve idare meclisi aza- sie zarma daldılar. Bir an Me yi tali | oda Koyoldnlar. ğ Peri kızı, karşı kaldırımın ö iz mami ate nünde bir otomobil gördü. Bu oto- — Ne iş görürsünüz?. mobilin basamağma bir genç a * — Periyim. — İşinizi soruyorum, Hayatta be nü ar | raşına almış, hıçkırıyordu. zerzevatçı | lığından istifa etmiştir. İçtimada dükkânmda, lâhana yaprağı ye -| okunan rapora göre, M. Şorun za- manı idaresi, kendisine karşı müd- deiyatta bulunmağı haklı göstere- cek bir vaziyette olduğunu gören idare meclisi meseleyi avukatlara | dam oturmuş, başını ellerinin a -| vermiştir. İş adliyeye intikal (O etmek Gündöner, Halicin dibindey - | üzere iken M. Şor şirkete 97 bin li- — Söyledim ya, periyim. İşte | ken, köprüden gelip geçen otomo- | ra vermiş, bu suretle sulh olun « değilim. Uzun seneler işten çekil- miştim ama, bu geceden itibaren | görünce şaşmadı. Yalnız, bu gü - gene başladım. Değneğiyle oynadıkça, beledi- | rak ağladığını öğrenmek istedi. Yaklaştı. # — Alayın sırası değil, dedi, bi: | © Genç başını kaldırdı. zim işaret memurlarının da böyle Karşısında upuzun saçlı bir ka- bir değneği vardı ama işe yarama- | dm görünce, bunun derhal peri | yorenaalen. billeri gördüğü için, bu otomobili | muştur. —— amaaa zel gencin neden böyle hıçkıra” | olduğunu anladı. Fakat periye bu anlayışını belli etmedi. Peri sordu: — Siz kimsiniz?.. Neden ağlı- — Yüz ii |, Sahi — (ğemecttin Sami Beye göre Camide adam sıraları namaz kıldrrandan #onra bir, iki, Bç diye başlar. Sat — Özü, kalgrusız Bu peynir tenekesinin özü iki çekidir, Sahil — Kıyı, deniz eteğt Deniz eteğinde dizi, dizi marti var. Duru kıyılarda çakı! taşlar parlak görü Bür. Sahip — Tası Sahife — Yaprak, yaprak yüzü O elindeki kitap kaç yaprak? Amma düşünceli dam hz yene yaprağın yüzüne daldı. Sahne — Oyun yeri, oyunluk Şehir (Tiyatrosu) nun (oyun yeri) (oyun. luğu) geniştir. Hayreddin Ilhan Beyin bulduğu karşılıklar Sabah — Güner Sabık — Geçen, eski Sabır — Uğunma Sadaka — Yardımlık Sado — Duru Sadet — Söziçi Sat — Keleesir Safi — Testemiz Sahil — Deniz boyu, kenar Sahip — Yasi Sahife — Yaprak yüzü Sahan — Alan, an Kadıköy lisesi hocalarının buldukları karşılıklar Sabah — İrgün İrçünde geleceğim beni bekle ! Sabık — Eski, geçen Baki maliye vekili Parise gitti. Geçen yıllarda kış daha çetindi Budur — Çıdam (Lehçeden) . , Çığarum sonu kurtuluştur. ö Sadaka — Yardım di Türk andaka simaz, yârdım bekler, Sade — Düz, arık, yalnız, ancak, tek Yalnız sex söylüyorsun. Sadet — Sıra Söz #mrasından çıkma, ne diyorsam ona göre söz söyle, Saf — Bön, dizi, duru, öz Sen ona bakma biraz böncedir. Çocuklar dizi olarak gezmiye gittiler. Safi — Pürüzsüz, terlesuz, katıksız. Sahil — Kıyı Sandal kıyıdan gidiyor. Sahip — Iss Sahife v — den amele, maruz bulundu buhranı hafifletip kaldırmak ç relerini tetkike başlamıştır. Murahbasımız Ahmet Yunanistan, Bulgaristan ve ye devletleri namma uzun bej ta bulunarak müstahsil memle lerin maruz kaldığı buhranm se beplerini içtimai, iktisadi ve ma i sahalarda tetkik ve izah di İsonra memleket arasmda teşkil dilen Şark tütünleri ofisinden, 1 kilâtından ve faaliyetlerinden 1 zun uzadıya bahsetmiştir. pi Bundan sonra tütün ihraç & memleketler murahhasları da met “leketlerinin bulunduğu nazik va İ ziyetin de tetkike değer oldu bildirmişlerdir. Şark O tü ofisi (o teşkilâtinm tevsii ile cat memleketlerinin de bu tı lâta dahil olabilmeleri esbap çarelerini tetkik etmek üzere | garista, Yunanistan ve Tü murahbasları İtalya, Macari: ve Yugoslavya murahhasları il temaslara başlamışlardır. :” m E, < Ankarada park ve bahçe ANKARA, 27 (A.A) — Ankara Belediyesi Hilâliahmer u mwumi merkezine Yenişehirde h vuz başında bir arsa hediye etm tr. Hilâliahmer Cemiyeti bura bir park ve çocuk bahçesi : tır. Bu park ve bahçe bu se: