Sayıfa: 7 Büyük Behzat için 31 Martta bütün Halkevlerinde merasim Darülbedayiin en kıdemli san' - atkârı büyük Behzat Beyin sahne yatına girişinin yirmi beşinci! Yıl dönümü münasebetile 31 Mart | akşamı Tepebaşı tiyatrosunda ve- tilecek olan jübile O hazırlıkları bitmiş gibidir. Müsamerede tiyat- Yo muharrirlerinin en eskilerin - den olan ve aktörlerin “ağabey,, diye çağırdıkları Kemal Emin B. Behzadın hayatı hakkında kısa bir Nutuk söyliyecektir. Darülbedayi san'atkârları, büyük Fransız ko * Medi muharriri Molyer'in eserin - den Ahmet Vefik Paşanın adapte *tmiş olduğu “Muhayyel hasta, 5 komediyi temsil edecekler - ir, Bu eseri evvelki temsillerinde görmüş olan karilerimizin de ha - ırlıyacakları gibi bu piyesteki en mühim rol, Behzat Bey tarafın - dan temsil edilir ve bu rol, Behzat yin ibda ettiği en güzel roller - den biridir, Behzat B. müsameresinde Mü - ir Nurettin Bey şarkı söyliyecek, Reşit Bey piyano çalacak - * Hâzım Bey, Karagöz oynata - Saktır, yapılacak LE Behzat Bey ve babası menson eseri olanve Seniha çevrilmiş olan “Güneş batarken,, isimli piyesi temsil edecektir. Bu temsilde Ertuğrul Muhsin Bey de rol almıştır. Darülbedayi san'atkârları 30 Mart akşamı bu senenin son tem- silini verecekler, ertesi akşam Müsamereye Yunan ve Bulgar')Behzat müsameresi yapılacak ve artistleri de'iştirak edeceklerdir. Jübile'den beş altı bin lira ka - dar hasrlât elde edileceği ümit o - aktadır.Sahnemize yirmi beş Yil hizmet etmiş olan san'atkâra para ile bir ev alınacaktır. Darülbedayi müdürlüğü 31 art akşamı Tepebaşı tiyatrosun- Behzat müsameresinin yapıla- Sağını bütün vali ve belediye re- Wlerine birer mektupla bildirmiş- tir. Muhtelif Anadolu turnelerinde itün Anadolu münevverleri ta - Tafından tanmmış ve sevilmiş © Behzadın müsameresine Ana- dolu vilâyet ve belediyelerinin de Stirak edecekleri umuluyor. Cümbhuriyet Halk Fırkası umu- Mi kâtibi Recep Bey, Halk Fırka- W teşkilâtına birer tamim yap - Muş ve 31 Mart günü memleketir r. tarafındaki (o Halkevlerinde hzat Beyin sahneye intisabının Yirmi beşinci yıl dönümü münase- betile tezahürat yapılmasını “bil - dirmiştir. Bu suretle bütün Halk- #vlerinin bu merasime iştirakleri» hin temin edilmiş olması san'at mensuplarını çok (sevindirmiştir. ütün Halkevleri o gün Behzat N yi telgrafla tebrik edecekler - ir, Behzadın küçüklügü , Koyduğumuz resim Bezat Be- Yİ babası ve küçük kız kar- | deşile birlikte gösteriyor. Bu re » Sim 1309 senesinde Behzat Beyin Sabası Bedri Hâki Beyin ölümün- *n evvel çekilmiştir. Bu resmi Akhisar muhabirimiz Asım Bey Behzaş Beyin Akhisarda bulunan *hiştesindeki resimden kopya et - gazetemize göndermiştir. Darülbedayi gidiyor Darülbedayi, bu hafta meşhur Alman edibi Gerhart Havptman”- Nisanın birinden itibaren tiyatro tatil edilecektir. Darülbedayi san'atkârları Nisa- nın birinci günü Anadolu turnesi- ne çıkacaklardır. Buradan doğrv Ankaraya gidilecek, Ankarada, Adanada, Mersinde, Antalyada ve nuna doğru İstanbula dönecek - lerdir. Raşit Rıza Bey Bir müddettenberi Anadoluda dolaşarak temsiller vermekte o - lan Raşit Rıza Bey ve arkadaşları temsil heyeti, iki gün evvel yeni - İden İzmire geçmiştir, simdi orada temsiller vermektedir. Rokfeller merkezinde yeni salonlar Amerikanın Nevyork şehrinde: ki Rokfeller merkezinde iki yeni temsil salonu halka açılmıştır. Bunlardan biri sinema ve tiyatro salonudur. Bu salonun tanzimi | - çin bir çok artistler çalıştırılmış - tır. İkinci salon bir müzikholdür ki burada ayni zamanda radyo terti- batr da vardır. Her iki salon hem orijinal, hem de büyük bir san'atla süslenilmiş - tir. ——— Ankarada resim sergisi açılıyor Güzel San'atlar Birliği Resim subesinden: Ankarada açılacak sergiye iş - tirak etmek istiyen resim, heykel, ve tezyini san'atkârlarının. 15 — 16 — 4— 933 günleri sazt 14'ten 17 ye kadar eserlerini Alayköş - küne getirmeleri. Badri Hürümi tarifin dilimize | | iri hakkında bir fikir vermiyor, ay- İ de iki kat değer kazanıyor. i mantik, ekzotik, binaenaleyh şehe. İzmirde temsiller verilecektir. Da- | rülbedayi san'atkârları Nisan 80 -| / leketin daha evvelki ve romantik Edebiyat Meksika şairlerinin antolojisi Meksika, bize daimi bir ihtilâl havası içinde yuvarlanan, sükü - net nedir bilmiyen, kısaca sanki volkan üzerinde kurulmuş bir memleket hissini verir, Hakkımız da yok değildir. Meksika — Silâh | sesleri -- Hükümet değişmeleri -- İ | hapsolmasına rağmen kendi âle-! minde sessizce yaşıyan, büyüyen ve varlığını smırlarından dadı» şarıya aksettiren bir edebiyat dün- yasına maliktir. Nitekim son gün- lerde İngilizce tercemesi oçıkan “Meksika şairlerinin antolojisi,, is simli 332 sayıfalık kitap bu iddia- nın değerli bir aynasıdır. Meksika tarihi hakkında ol- dukça bilgimiz var. Lâkin edebi - yatma dair; bilmem bizde bir sa- tır yazılmış mıdır? İngilterede bi- le, böyle bir kitabın ilk defa ola- rak basıldığını söylersem; hakikat kendiliğinden meydana çıkmış de- mektir. Antoloji muharriri eserine birçok bugünkü şairleri ilâve etmekle, bize yalnız 20 inci asır Meksika şi- ni zamanda muasır Amerikan şii- ri ile de etraflı ve mükemmel bir etüt ve mukayese yapmak için lâ - zım gelen materiyelleri önümüze seriyor, Bu yüzden, ser gözümüz- Şiir mevzularının ekseriyetle, aşkı, mehtabı, ve mahalli havayı terennüm ettiklerini hatırlıyarak bugünkü Meksika şiirinin de ro - vi ve yahut ta lirik olduğunu düşü- nürsek, yanlış bir iş yapmış olma- | makla beraber, daha ziyade, mem- şairlerini tanımış oluruz. Bu kitap- taki genç muasırlar şiirlerinde şe - hirlerden, tiren yollarından, hisle- ri ölçüye vuran yeni psikolojiden dem vuruyorlar. Onlar, tıpkı yeni Amerikan şairleri gibi, vakıt ve sü- rat mefhumlarile uğraşıyorlar Bü- tün yeni nesil gibi Meksikalı şair- ler de serbest nazımla yazıyor ve hattâ, bin bir türlü, garip imajlar- la fikirlerini süslüyorlar. Asılları- nı bilmemekle, ve tercemelerinin de ne dereceye kadar muvaffak bir çevirme olduğunu tayin ede - memekle beraber; kitapta bulu - nan bütün şiirler başlı başına gü- zel, ahenkli ve dikkat çekicidirler. Gene bu antolojiden anlıyoruz ki, Meksikada daha eski ve daha klâsik bir şiir mektebi de vardır. Muasır şairlerle, bu klâsik mektep mensupları edebiyat an'anelerine gayet derinden vakıf, şiir tekniği ne kudretle hâkimdirler. Ayni za- manda da kendi İspanyalı muhar- rirlerile, İngiliz ve Fransız üslü - İ Heykel Faşist Romada açılan yeni ni eserler gideki ye | | Duçe'nin heykeli İtalyada Faşizmin ilân ve tatbi- kinden sonra yeni bir san'at ha - yatı uyanmıştır. Faşist san'atkâr - ların vücude getirdikleri eserler, son zamanlarda bir araya getiril - miş ve Romada açılan Faşist inkı- lâbı sergisinde teşhir edilmiştir. İtalyan san'at gazeteleri, son gelen nüshalarında bu sergiden u- zun uzadıya (O bahsetmektedirler. Bu sergide teşhir edilen yeni ital- yan san'at eserlerinde, tablo ve heykelerde büyültme, mübalâğa - landırma zevki görülmektedir. Yukarıya resmini koyduğumuz Mösyö Musolini'nin heykeli bu sergide gösterilen eserlerdendir. Yeni devrin tanınmış İtalyan hey»! keltraşlarından Domenico Ram - belli tarafından yapılmıştır. Ser - gide ayni san'atkârın “asker kral,, isimli bir heykeliyle ressam Ma - rino Marini'nin “silâhlanmış İtal- ya,, isimli tablosu bu serginin gö- ze çarpan eserleri arasındadır. Bu sergide salonların süslenme- si için yapılmış olan dekorasyon Sövyet san'atımı andırır mahiyet-| tedir. Yeni bir Hırvat heykeltraş Son zamanlarda Garp san'at â- leminde yeni bir heykeltraş şöhret ve ehemmiyet kazanmıştır. san'atkârın ismi Mösyö Mehtroviç tir, kendisi Hırvattır. İvan Meht- roviç Hırvat san'at âleminin en mühim san'atkârlarından biridir, son zamanlarda şöhreti memleke- ti hudutlarını aşmış ve eserleri Fransanın jeu de paume müzesin- de teşhir edilmiş, Fransız san'at gazeteleri bu münasebetle takdir - kâr neşriyata bulunmuşlar, san” - atkârm eserlerine ait fotoğrafileri neşretmişlerdir. Bu sergi vücude getirilmeden evvel Fransız san'at münekkitlerinden Mösyö Varnye'- nin bu san'atkâr hakkında yap - tığı etüt, Hırvat heykeltrâşa Fran- sız san'at âleminde şöhret temin etmişti. Münakkitler Mehtroviç'in LA İ * düfe hamletmek te Bu | Sam'atı ser- laya gitmemiştir. Hırvat heykel- traşı eserlerini ibda ederken kim- seyi taklit etmemiştir. Bundan baş İ | ka Mehtroviç ile Rodin veya Bour i delli arasındaki benzerlikleri tesa- mümkün o - lur. Mehtroviç'in eserini yalnız es- tetik noktai nazardan tetebbü et - b | mek kâfi gelmez. Bunlarda daha geniş bir gaye, daha içtimai bir i mâna görmek mümkündür. O e- ' serler devletlere karşi adeta bir i protesto, hattâ ihtilâlkâr birer ve- sikadırlar. Onlar Hırvat milleti - “nin tekâmül derecesine bir miyar- i dır. Mehtroviç'i iyi tanımak için e- terleri ile ülfet etmek lâzımdır. O i vakit nasıl olup ta bu büyük hey- keltraşın san'atkâr dehasile bir milli kahraman mevkiini kazandı- ğı anlaşılabilir. Mehtroviç'in eserleri tenevvüle- ri ve san'atkârın muhtelif tesirler- den kendini nasıl kurtardığını meydana koymaları itibarile alâ - ka c-İbederler, Mehtroviç omer - mer, tunç veya odun kullandığına göre üslübunu değiştirir. Bütün eserlerinde kendi tarzı ile madde- leri telif ettirmek arzusu görülür. Bunu hususile tahta oymalarında görürüz. San'dtkâr fizyotomilere, hareketler ve vaziyettötde'oldöğE kadar his veriyor. Bütün eserleri yüksek bir plân üzerine ve realiz- i me müracaat etmeden heyecana meydan bırakan bir üslüp ileçi» zilmiştir. Resim Ressam Hoca Rıza Beyin hatırası Bundan bir kaç sene evvel ö - len en ihtiyar oressamlarımızdan Hoca Ali Rıza Beyin eserleri toplanılarak Halkevinde bir ser - gi vücuda getirilmişti. Nazmi Zıya Bey dün aHlkevinde bir konferans vererek ressam Rı » za Beyin hayatını, hatıralarını ve san'atını anlatmıştır... Nazmi Zı « ya Bey, Ali Rıza Beyin İstanbul ve Bogaziçi ressamı (olduğunu söylemiş ve konferansına şu su « retle devam etmiştir: Merhum Hoca Ali Rıza Beyin san'atini tarif için bundan daha iyi bir tâbir bulunamaz. Binler « ce gence resim zevki, resim aşkı aşılıyan Ali Rıza Bey pek küçük yaştayken bile kitaplarının ke « İnarlarma resim karalamıya baş - ilamış, istidadı her gün biraz daha | inkişaf etmiş, nihayet bugün bü- Ressam tün ressamların hürmetle andığı (| bir üstat olmuştur. Üstadın kırk yedi seneyi mü » tecaviz bir tedris hayatı ve altmış seneyi mütecaviz bir san'at ha * bunun tesiri altında kalmış gibi eserlerimle büyük Fransız heykel-! yatı vardır. İşte eserlerinin mü » görünüyorlar. Terceme gibi nankör bir savaşarak, İngiliz edebiyatına pek az bilinen bir ülkeden haber ve- ren antolojinin kadın muharriri hiç şüpha yok ki, bu eserile büyük bir boşluğu doldurmuştur. ibrahim Hoyi eme, Mb löğeişn Sizalil S traşı Rodin'in ve Bourdelle'in te- işe | sirleri görüldüğünü yazmışlardır. | sayiin semeresidir. Beaux « arts gazetesi bu imüna- sebetle şunları yazıyor: Şurası muhakkaktır ki Methro- viç eğer bu üstatlardan istifade et- miş ise bu istifadesi kendi dehası- nın inkişafına yol olmaktan faz - ri sinsi İZ i kemmeliyeti böyle bir yorulmaz Rıza Beyin bütün eserlerinde çizgi daima çok kuvvetlidir. Renk ikinci derece - de kalır. Bir kısmını boyadığı ve bir kısmını olduğu gibi bıraktığı bazı resimlerinde bu cihet göze çarpmaktadır. ge