Sayıfa: 4 Muharriri 4 Celâl mi la “ iktibas, sakil, tereüme hakları mahfuzdn? » Zamanını temsil eden bir zat : Aptülhak Hâmit İstanbulda henüz memleketin * | nından sonta en ziyade Londra den gelmiş bir ecnebi sefaret müs teşarı ile haremini tanımışım Mösyö söylüyor: — Maçka ile Ga- latasaray arasında, lâkin nadiren, | gayet güzel bir zata tesadüf edi » yoruz. Bundan dilber, bundan ne- cip yüz tasavvur edemem. Üzerin- den kibarlık akıyor. Kızının veya hut torununun koluna girmis, Be-| yoğlu caddesinde bu zatı daima Acaba kimdir? Seksen yaşında olmalı, görmek isterim, Bununla beraber öyle şık, öyle kız ols: mak sevimli ki dım, bu yaşında ona var- yecektim, Madam söyliyor: « Yer yüzünde çok dolaştım. Bu kadar güzel er - keğe pek az rast geldim. Ne © tas vir, © yürüyüş, o bakış! Evli olma saydım, o $ aşk edece 30 yaşında). Bir gün, bir pencereden bana bu ihtiyarı gösterdiler. Tesadüfen yoldan geçiyordu. enlik ihtiyara ilânı m (Madam olsa olsa | | | — Acaba kimdir? Diye merak! ettiniz; sabırsızlanıyorsunuz. Sab- rmızı suiistimal edecek değilim. | Çabuk söyliyeyim: Abdülhak Hâ- | mit, Tam Fransızca tâbiri ile bir gentihomme. İstanbul kibarı. Is- tıfa etmiş bir çehre. İncecik çizgi- ler. Hiç bir kabalığa müstajt olmıyan vazılar ve vazi - yetler. Burada da kibar, Londra da da. İngilterede, otuz bin kişilik bir kalabal limse: — derler, İstanbul, Boğaziçi, şu sabık Os- manlı merkezi eski zamanda ki barlarile, efendilerile maruftu. İş- nev'inden k içinde ona rast ge - Kimbilir hangi lord'dur! te, bu tarihi tahayyüzün son mü messillerinden biri de (Tarık) mü ellifidir. Bu tip azaldı. Artık böy- lesine rast gölmiyorum. Allah a fiyet versin, Abdülhak Hâmit, o Türk hanedanlığının canlı timsali şeklinde aramızdadır. Şu notlarım bir edebi tenkitler silsilesi değildir. Burada şair Ab dülhak Hâmitten bahsedecek de ğilim. Zaten bu borcu defalarla 5-| hi Ni : dedim. Burada kapanan bir dev rin simalarını tasvir ediyorum. İş- te, bu noktadan Abdülhak Hâmi- di bahse mevzu ittihaz edeceğim. (Makber) şairi Abdülâziz dev- rinin Abdülhamit devrine istihale- kilde, şemailde o iz gibi ruhta, ze EVri görürsünüz. sinin bir tipi zamanı gördi kâda da ayni « Unutmaymız ki tariht Osmanlı | âleminde insanlar ya pek yüksek- i; yahut pek (o pest. Rusyada da leydi. Ya Prens, ya fazla mü- tefe yahut mujik, kaba saba köylü, on'dan ilerisini sayamıyan bedbahtlar. Rusyada yüksek halk lüzumun- dan fazla ilerlemiş, incelmiş, tör ki - gerçekten ifrata götürmüş- pülenm barlığı tü. Evet! satvetli de ti. Rus aristokrasisi O anlrlarm vama nisbetle fazla tekâmül et miş zatlara tarih şahittir. Şeklen de, fikren de, işte, Ab - dülhak Hâmit o devrin son nümu-| mümkün olduğu kadar, | kirleri zatidir. Muhii yı Çün ü, Avrupada, asalet, şu tarif et diğ tarzda asalet yalnız kalmış ta onun için. Hâmit, tek İngilterede için La Haye elçi bırakmı: Londra müsteşarlığına kanaat mişti, Hâmit, İngiliz olmıyan bir lord dur. Bilmem kim söylemiş: yalnız Türkiyede ve kaldı.,, Hâmidi görmüştür de ondan son , İngiltereyi sever. Niçin? o Abdül! yaşam ni “Kibar İngilterede Bu sözü söyliyen mutlaka ra vecizesini sarfetmiştir. Abdülhak Hâmidin yazılarını | da bu noktadan tahlil etmeli. “ ber,, sahibinin halk ile, avam münasebeti gâyet az ve gayetu “| ile| zaktan. Üslübu avamın yetişemi - yeceği derecede yüksek. Onun i - çindir ki bazı yeni münelkitler kendisini anlamıyorlar. Bu itibar - ia belki şair bu muhitin adamı de- | ğildir. Bütün Osmanlı edebiyatı, tanzimat fikriyatı, Avrupanm Yo- mantik üslüâbu Abdülhak Hâmit | le kapanıyor. “Nesteren,, simdi az anlaşılıyor. Lâkin endişe | etmiyorum. Gelecek asırlarda Hâ- midi daima tercüme edecekler. O külliyatta zamana dayanacak sa- hifeler yüzlercedir. Stendhal: — Beni tam kırk se- ne sönra anlıyacaksınız! demiş ve | filhakika bu güzide Fransız edibi | kırk sene sonra anlaşılmıştır. Ben de iddia ediyorum: Bizde edebi tenkit ancak kırk sene sonra Hâ - midi ihya edecek. Abdülhak Hâmit hep hiç münekkit değildir uymayı hatırma bile nâzımı şairdir Zamana | çetirmez. Fi- | in temayülü| Fakat son Osmanlı devrinin bariz nokta- | larmı üslâbunda cemeder. Eğer | Hümit olmasaydı, Osmanlıca, son safhasmda Namık Kemalden, Ab- dülhamit Ziya Pasadan bir adım ileriye gidemiyecekti. Onlar, mu- | re? Bunu araştırmaz bile. asırları olan şairleri bile Türklere tanıtamadılar. Abdülhak Hâmit ise, Victor Hugo'dan mülhem ol - dü ve onun gibi kemal gösterdi. Klâsik mektepten, bugünkü edebiyat geçilemez. Klâsiklerden Roman - istihalesiz, | mekteplerine tikler vasıtasile yeni zamana gö - çülür. İşte, Abdülhak Hâmit bu işi gördü. Binaenaleyh “Finten,, m ellifi biraz eskidir. Çeşmi bülbül- | İ ler, Berkoz billürları gibi eskidi Hafız Osmanın Kur'anları gibi es | kidir. Süleyman Nazif derdi: — Ede- biyatımızdan Hâmidi çıkar; kor- | kunç bir boşluk kalır. Merhumun | hakkını bin kere teslim ederim. Abdülhak Hâmit demokrasi dev- Idir. Onu Başka bir gözle muhakeme etmeli, Ver « diği heyecarlar hep ar tir, Hâmit, E, Zola'yı okuyamaz. rinin evlâdı deği tokratik şevketli, | irlerinde de böyle, a »| Okusa da anlıyamaz Fakat V. Hu- go Tep demeden onun Teblebisini anlar, Zannederim “Garam,, da: “Ben bir mabudi diğer isterim!, Ne ileri bir fikir! diyor.) Bütün kâinata yetiştiği kadar yüksek bir noktadan bak - | artistlik ed | Abdülkadire yüz penko zarar | tiharrmızı mucip olacak de oğlu Karısından zarar ziyan aldı teden haber ve amidin küç bir vak'a daha Ikadir o Avrupaya sergüzeştler ge Son zaman» Pe bir barında ı Avus kadar #nin lara Bu görü ıryalı bir me nat azeteci bunun ü - mah adir Macar yet veren karısı nı dava etmiş.. Mahkeme kadınm ve ziyan şam Ekmekleri taşıyacak kaplar Ekmeklerin çinko ka şımması için alâkadarlar plarla ta - şine baş” emir veril mühlet bitmiş ve kontröl lanması için şubelere Şehir Mecmuası o zamanlarda, ne de bugünlerde İ pek çok görmüyorum. Bir gün gelecek otomobil, tayyare, kokteyl ve rakı kabak tadı verecek. Torunlarımız (epope) destanlar, güzel beygir - | ler, süğlün gibi küheylânlar, cirit oyunları, güzel arabalar, piyade İ kayıkları ve halis şaraplar istiye - | cekler. Tarihte bu ameller ve ak - tekerrür e « der, İşte, o dönüş moktalarmda (Tarık) ile (Eşber), (Makber) ile (Musa) fazla okunacak, fazla tet- kik ve tahlil edilecektir. Nitekim, Hugo' - nun, Musset'nin eserleri zaman za sülâmeller ittırat ile Fransada, Lamartine'in man küsufa uğrar, lâkin sonra ye ni bir moda mazhar olur. Son Osmanlı devrinin enkazı if- üntü ai Ğ Lİ leri çok ihtiva etmiyor. Bu devrin yegâne parlak yadigârı Abdülhak Hâmittir. Zannederim ki şu sözü Abdül- halim Memduh söylemiş: İstik - balde ikinci Sultan Hamitten bah- sedildiği vakit bu Padişah Abdül hak Hümüdin devrinde darlık ediyordu; diyeceklermiş, Voltaire hangi padişahm zama * omda geldi? Virgile şaheserlerini yazarken hükümdar kimdi? Her - halde bu metbuları bulunan padişahlardan daha meşhurdurlar. Onun için Ab- dülhalim Memduhun hakkımı tes - lim etmemek kabil değildir. İkin- ahdinden büyük mütefekkir ve bu şair ci Abdülhamit bir eser kalmadı. Çirkin ve mis - İs bir eser, tâ bir eser değildir. Lâkin bü- Hâmit bakidir. bir tarih ise parlak ede - Abdülüziz i istihalesi mit, tekrar yim, hem zamanını, Abdülbamit ahitleri L atı, temsil ediyor,hem o de- !| Süküti, e bi - müessir olmuştu. üsüz Abdülhak mizin ruhuna nafizdir. i teşek Hâmit r neslin dimaği, E külünde en büyük rolü oyna » Ame i rson bazı büyüklere n hakimi ara lm lar) diyor. Zamanları o adamla ra, aynaya akseder gibi, akset - miştir, İşte benim tistadım da on- i Jardandır, i İl ir aktrist | ken | *İ İunmaları lâzımdır. verilen | simema, spor, | büküm «ji le mm 2 AKVİM Cuma — Mart 1953 Ba Ikan biz Tahakkuku uzun sürecek bir eser SOFYA, 23 A.A.) — Mane birliği konferansındaki Türk yeti reisi Hasan Bey Bulgar ve ec İ nebi matbuat mümessillerini ka - b İnen icraatmı anlatmıştır. Hasan Bey Balkan birliğini tahakkuku uzun sürecek bir eser olarak te ıgı Cumart 25 Mart 28 Zilkad 5H ii se gi 24 Mar 19 sek Balkan konferansları - | A — Ye Bu eserin mu - köy Askeri ensnt # burn | lâkli etmektedir. için alâkadar bütün | * nin göre vaffak olmas here milletlerin samimi gayretlerde bu r Bey oiacaktar inkü sıcaklık en eni nava t 6 ta RADY o Bugün tarla 5 rnetr Hasan Bükreş toplantısının tahlil ederek, Selânik ruznamesinde Bulgarların veçhile ekallizetler İ de tetkik odildiğini söylemiş mes, konferansı talebi meselesmin | 2 | ISTANBUN ve bütür çetin Balkan mis projesinde İbir faslm hasredildiği oObu ş a : meseleye bir suretihali aranılma İ sını tavsiye etmiştir. Türk baş murahhası anlaşma 19.40 tan 18 volan en krem Zeki B. .10 dan 1048 a kadar A m0 Franmzgt eserinin hazırlanmasında tesadüf edilen bazı hayal inkisarlarma ra edil neticenin çok ehemmiyetli oldu - | | inn vi TE wen şimdiye kadar elde 55 re 518 m. 240 040 A VEYANA ğunu kaydettikten sonra, T Bulgar rabıtalarınn mes'ut bir şekilde inkişaf ettiğini tebarüz et- tirmiş ve bu snkişafın iki millet a-| rasmdaki dostluğu her noktai na-| zardan kolaylastırdığını mmişti Hasan Beyle Ruşen Eşref Bey Başvekil M. Mouchanoff ve mec lis reisi M. Malinof ile yeniden u - zun bir mülâkatta bulunmuşlar - | dır. nak ımat E TAS oğa m” Dus. “ 7,35 Konser söyle- ROMA (4413 31 Haber Dün gece Bulgar milli Türk murahhasları şerefine ziyafet vermiştir. Türk hasları yarın öğle üzeri kral tara fından kabul edilecekler ve al şamleyin de Türkiyeye hareket edeceklerdir. grupu) bir | murab paşriyat — VARŞOVA (1412 m ARŞOVA Çar R 3,10 PIN K 10,20 Dar 11,15 seniezik konser; | İ Yarın ANKARA 11553 m ehantde, Atatürk amda - haber YİYANA ( İ Yurtdaş! Kurban bayramı için | alacağın mallar hep yerli olmalı. Mini Tktısat ve Tasarruf Cemiyeti BORSA (Hizalarmda yıldız işreti olanlar Üzer 0,40 Gramale a — mi ri ve Bava 1330 Dans, TAB Kons — İ » Operet Toner sotin konser — 28.0) BUKREŞ (591.2 pile — 14 <onssr Kor ROMA (4413 m) | lerinde 23 martta mwimele olanlardır İ Rakkamlar kapanış fiyatları gösrerir i cut | (Satıs) “20 1 Fr #1 Sterlin İsi Botu #90 Liret İlszo £ Betefka 810 Drahrsl #20 Vee Halit Şazi Bey merhum el Türk Diştabipleri Cemi ye ” ve e. *1 Florin e iradi Meka ve cemiyetimizin b3” z olan Halit Şazi Beyin senei & yei vefatı olan (26) mart pi vii ji günü merhumun Eyyüpteki K ilâ mesi Klsülsii merkür gündi İl bah saat 9.40 ta Haliç sönde ” İl hazır bulunmaları rica olunur. / istanbul Belediyes Darülbedayi Şehir Tiyatro” Tepee : İBuyün matin || saat 15,30 de İSTAN. “akşem suvar& ; i i | seat 21,30 da fi (kap. sa. 16) 1 #Prafa * Viyana Çek fiatları era 1203 SAR e Milâmo İleRrükse! İlsac isa | b edileceğinden ziyaret i İ N İ | Ünyon Deş Sark Değ 26.09 | İle Sark tüyolar 424.) İl D.Muçahhada 5786 Gümrükler — Sm) Saydi mah 435 Berdar “> Askeriye Rıhum 1815 mAradola 425 SAnsânia it o 4428 “A Mümessii 9090 | KAD 1 Yazan: Müsahip zade , Geli Bey