25 Şubat 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

25 Şubat 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

75 £1883 (| e (Baş tarafı IT inci sayfada) lantı yapmışlardır. Bir senede 120 den fazla bir yerde toplanmak de- mek, takriben üç günde bir top - amak demektir. Ankara inin mazhar olduğu iyi na- Zarı iftiharla hatırlıyabiliriz. Her toplantıda burada konferans ve - Tenler veya güzel konser lezzetini tattıranlar daima bu anda olduğu gibi müsamahaya lâyik olmaz. Ekseriyetle çok istifadeli ve çok değerlidir. Yer darlığından halk- tvine girmiyenler daima girenler- daha çok oluyor. Burada toplantıda bulunan arkadaşları - Mız kadar dışarıda bırakıyoruz. Arkadaşlar; Milletimizin ilerleme hamlesi © kadar fazladır ki, bugün ihtiyaç- lara kâfigeleceğini tahmin ede - tek koyduğumuz bir ölçüyü iki Wne sonra çok geri kalmış görü - 3 Yoruz. Ankarada olduğu gibi baş- ka yerlerde de yaptırdığımız bir İha, açtırdığımız bir salon nasıl durulacağından endişe ettiğ biz bir mektep iki sene sonra b tün ihtiyaçların gerisinde kalıyor. iz bu darlıktan yalnız memnun “lmalıyız. Salonların ve mektep lerin geniş gelmesinden korkulur. Ma daha çok hız ve daha çok me- “fe aldığını gösterir (alkışlar). Halkevlerinde milli ve içtimai yatın temelleri terbiye suretin- de, tedris suretinde, konuşma tetinde mütemadiyen kurulmalı - tır. Bunu iltizam ediyoruz. Cümhuriyet halk fırkasınm halkevleri vasıtasile memleket i “inde takip ettiği kültür politika- * bu vasıta ile ilim ve fenni gü» ?el Sanatları yaymak, bu memle- in siyaseti, iktrsadiyatın hak - İa en yeni ,en doğru malüma- W ortaya dökmektir. Arkadaşlar, İlim ve fen noktai nazarından evleri, muhitlerin okumuş, bilen öğrenmesini ve öğretmesini *evenlerin çalışması için idealini Müessir kılması için hazır bir va - tıtadır, Arkadaşlar, Halkevlerinde güzel sanatlar in memleketin en derin alâkasını dırmayı ve güzel sanatlara lan muhabbeti milletin içinde her ya her vesile ile yayıp öğret Meyi maksatlarımızın başında sa- Yiyoruz, Cemüyetimiz ilim ve fenne isti - tat eden, güzel sanatlara meclüp an, milliyetçi, ilerleyici bir ce - ğa Böyle olmalıdır. (Alkış- İlim ve fen kadar güzel sanatları “tmiyet içinde birinci itibar dere - Sesinde göstermek, tatbik etmek Halkevlerinin başlıca vazifelerin - ie bri Her gittiğim yerde hal rem temas edinceye kadar, pe hangi mevzu üzerinde Şi en verdiğini sordum. ie ayni ehemmiyetle her gitti - A yerde güzel sanatlar üzerine a kadar toplantı yapıldığını ve ler yapıldığını sordum. galkevleri C. H. Fırkasının ken e ne olduğunu ve bu pren etin memlekette nasıl tatbik e- ğini ber gün halkımıza söy - İm) için de başlı başına bir mer ir, C. H. Fırkasının prensiple- her gün söylemek nasıl tatbik “ildiğinden her gün malümat ver Mek lâzımdır. o Cümhuriyetçi, Milliyetçi, inkılâpçı ve dev- hali Politikasmın, bu memleketin inkişafını, emniyetini şvekilimizle Necip v 1 < O büyük, yaratıcı ateşi toplıyacak: Bu hayat noktasına getirilen her kalıp Şerareler, ateşler, umutlarla dolarak Körleşmiş azimleri, donmuş teşebbüsleri, Kırılmış ümitleri, paslanmış imanları » İlkbaharın güneşi eritir gibi karı - İnkılâbın verdiği kalıplara dökecek! Hidayete ermesin halkevini görsün de!.. Halkevinin hizile, Halkevinin örsünde lg yg yg gp gg Döcülüp sivrilecek her genç bir kılıç gibi... Kılıçtan daha keskin bir irade sahibi! Kafa nurdur, ruh ateş basınca kapısına... Bir ziyan gelmez artık inkılâp yapısına: Düşen yıldırım olsa alır da yere çalar Eli dört tane oldu siperi saikalar,... Bu sayı yükselecek yarın bin elli dörde Ey gençliğe yok diyen! Halkevlerini gör de Anla ki: İnkılâbın bağrına bastığı biz Ona lâyık olmıya bu yerde and içmişiz! Nasıl ki talice her nesilden yukarıyız: İnkılâp evlâdıyız, Gazi çocuklarıyız! Bilmiyoruz tılsımı, kudreti, sihri nedir Biz de üstatlar gibi vurgunken kaç senedir - Zevkine kansın diye, alsın diye hızını « O ülkam denen ince belli hülya kızını Şu göğsü kıllı, Ülkü adlı delikanlıya Bağışladık cariye farzedip gönül bu ya! Eski şiirlerdeki cananla mey yerine gönlümüzü verdik biz Gazinin eserine!..., Biliyoruz yolumuz ne kadar zorlu, çetin Sarsılmaz temeliyiz her gün cümhuriyetin! . . Behçet Kemal * Arkadaşlar, girerken bir yaşına evimiz, Bu ydın manasını düşünelim geliniz. Biraz kılağınızı siz bana veriniz de, Canlansin daha dünkü tarih gözlerinizde. O tarih ki her anış sızlatır kalbimizi, En büyükten, ülküden, medeniyetten alıp!.. * düşünmeden tamir ne, cilâ ne... . eriterek Ateşi, bir nar gibi, sunacak dilim dilim... Hangi menfi rahmuş o? Gelsin burda görelim Ali B r“19 Şubattanberi san'at ve gençlik! — Her gençlik bir adese, her Halkevi bir mihrak? » Yaş kıyılarından uzakta - diri ve dinç olacak! Bir büyük atölyedir bu nur ve ateş yeri: a Türke bir sürü gibi baktı her sultan gözü, Türk yabanın adıydı, Türk sözü yaban sözü, Her yer ondan mukaddes, her yer ondan güzel, Yabancı eller bizim; öz yurt yabancı eldi. İnledi sızlıyarak her parçası etinin, Elinde Türk kaç asr Osmanlı devletinin. Bir yaban gibi gezdi ormanında dağında, Asırlarca öksüzdü o kendi toprağında, Yurdun etten sınırla çevirdi her yanını, Ne yedikse o verdi, o harcadı kanını, Fakat burda kızarır yüzüm ve yavaşlarım: Karşılık ne verdik ki ona arkadaşlarım? Sorarım ne verdik ki ona karşılık diye? Verdiğimiz bataklık, hastalıktı hediye. Bir çöl gib; üstünden uçurmadık kuşları, Bir başka dil konuştu ona okumuşlar. Kendi öz evlâdının pusu kurdu yoluna, Türk bir yabancı gibi baktı Anadoluna. Biz daima günahkâr, o daima temizdi..., Bu asırlık günahı silmek vazifemizdi. Bir yl önce kuruldu evimiz bu dilekle, Bu bir ydı başardı yavru emeklemekle, Yarın o gürbüz çocuk gülecek, konuşacak Ve halka borcumuzu ödiyecek bu ocak, Helk kendi yapısını burda yapıyor kendi. Burda imanlarımız bir daha alevlendi. And içtik; Aydınlığa yurdu çıkarmalıyız. Bütün varlığımızla biz bütünün malıyız. Bir bütün kü uykudan uyanmış ayaktadır, Bir parça ışık diye bize yalvarmaktadır. Halkevi, halkın evi, halkın ışık kaynağı Sönmiyecek, söndürmek mümkün mi yanar dağı. Sönmiyen sönmiyecek büyük imanımızla, Yalnız onun yoluna adanmış kanımızla Yeni bir savaş için burda birleşiyoruz. Dün biz bir kıvılcımdık, bugün yanan bir Koruz. Geriye giden varsa içimizden değildir, Yerinde sayan bile artık bizden değildir. Madem ki bu aleş te hiz almıştır o baştan, Arkadaşlar, sorarım, korkulur mu savaşları Zafer onun ardınca koşan gölge gibidir, O büyük kumandan ki zaferin sahibidir, Ve sesim kasılarak duyduğum heyecandan, Adını anıyorum, GAZİ, bir daha candan. Bir daha düşünerek bütün yaptıklarını, İçim inanla dolu, bekliyorum yarını. Yaşar Nabi yin dünkü nutukları MT Evi bütün millet içinde milli hayatm 4 kazanacağı beraberlik, yükseklik ve sağlamlıktır. Her silâhtan üs «, tün olan budur. (Alkışlar). l Geçmişte olduğu gibi her hangi bir yarın da gene bir çok çetin im tihanlar vermeğe muztar kalırsak | ki, biz o imtihanları her gün ver» ineğe hazırız. (Alkışlar). Muztar kalırsak o gün de baş « »İlıca güveneceğimiz kuvvet bütün milletin ideal için gösterdiği gibi gene göstereceği birlik kuvvetidir, i (Alkışlar). Bir sene zarfındaki faaliyet Arkadaşlar, İnkılâpçı fırka olarak ilerliyen cemiyeti her gün daha ileri gör « $İ mekten ve götürmekten başka di- d leği olmıyan fırka olarak memle » ket içinde kültür hayatının genişle mesine bütün bu mülâhazaların na ! kadar ehemiyet verdiğimizi göste | rir. Geçen bir sene zarfında birçok halkevlerinin hakikaten sizi mem « İ nun edecek, hoşunuza gidecek bit derecede çalıştıklarını söyliyebilis im, Bana Anadolunun hemen her :| köşesine dağılmış olan merkez yy O tarih ki Türklükten ayrı koymuştu bizi, O a yy yy yg Ay Og > temin eden, geleceğine en büyük kudreti ve en yüksek itibarı temin edecek olan bir proğram olduğu - na samimi olan ve bu suretle inan mış olan bizler bu prensipleri ve manalarını yalnız samimi bir hisle dinliyecek olanların hepsine anla- tabileceğimiz iddiasındayız. Eğer mutlaka inanmamak için daha e- velden verilmiş bir karar ile gelen birisi karşısında kalmazsak, söyle- diklerimizin bu memleketin men - faatlerine en muvafık olduğunu is pat etmek güç değildir. Arkadaşlar, C. H. Fırkasımın prensipleri halk için yaldızı üzerinden akan göste- rişli şeyler değildir. C. H. Fırkasının prensipleri an- cak geçen her gün için muvaffaki- yet yıldızı ile parlıyan birer eser dir, (Şiddetli alkışlar). C. H. Fır- kası prensiplerinin ve C. H. Fırka sı politikasının halk için kendisini diğer her politikadan ayırt eden noktası içinde bulunduğumuz gün için, asla bir yaldız söylememesi bilâkis bulunduğumuz gün için çe tin vazifeler çetin çalışmalar iste mesidir. Çünkü biz içinde bulunduğu - muz, muğlâk beynelmilel ve milli karışık meselelerin içinden çık - mak için aldatıcı sözler, aldi ve mübaleğalı vaatler değil bilâkis mahrumiyet istiyen, çalışmak isti- yen düşünmek, bilmek, yorulmak istiyen vazifeler istiyoruz. Ancak, istediğimiz vazifeler, canla başla çalışarak yapıldıktan sonradır ki, geçen her seneyi ha- tırladığımız zaman muvaffakiyet- le nasıl geçtiğini biz de düşünerek hayretler içinde kalıyoruz. Ve âle mi hayretler içinde bırakıyoruz. (Bravo sesleri ve alkışlar). Biz muharebe meydanında bu- lunan o adamlarız ki, muvaffaki - yet kazanmak için biribirimize can vermek lâzım geldiğini söyleriz, eğer muharebe meydanında bulu. nan bir adam muzafferiyeti kazan mak için arkadaşlarına bilâkis dua etmek, şu veya bu tarzda kendini avutmak Jâzım geldiğini söylerse o adam elbette yalan söyler ve o idare, memleketi belâya Biz vatandaş vazifelerinin iyi yü- ehemmiyetli tutacağız. biz vatan - daşlara her şeyden evel eğer yaşı gelmiş ve askere çağırılmışsa aske te gitmesi lâzımdır. Eğer vergi bor cu gelmiş kendisinden mükellefi. yet istiyorlarsa vergi borcunu her kesten evel vermesini namus bor- cu bilmesi lâzımdır, deriz. Bizim İ siyasetimizin, muvaffakiyetimizin i temeli vazifelerin açık söylenmesi dir. Halka anlatmak ve sevdirmek Arkadaşlar, Halkevleri fikir olarak ve mües- sese olarak mesuliyet mevkiinde bulunan siyasi partimizin bütün özünü ve varlığını halkın geniş ta bakalarma anlatması ve sevdir » mesi için mühim bir merkezdir. Her veşileden istifade ederek Halkevleri, hiç bir siyasi kayıt a- ranmaksızın her vatandaşı geniş mikyasta müstefit etmeğe çalışı - ; ömer Send sokar. | rekle ve fedakârlıkla ifası daima | yorlar. Bunda muvaffak olduğu 5 muz nisbette fırkamızın, milli ha- yatı kültür istikametinde o derece muvaffak olacaktır. Arkadaşlar, Dünyanın hali sükünete ve ufuk ları her türlü bulutlardan azade tutan istikametlere gitmiyor. Türk milleti, Türk siyaseti ne kadar dik katli ve ne kadar beynelmilel ga- ilelerin çıkmamasını arzu eden bir zihniyette ve istikamette olursa ol- sun bütün ihtimaller üzerinde kâ -! fi geleceğini zannelmeğe imkân| yoktur. Milli hâyatta beraberlik Arkadaşlar, Azami derecede gayret, hüsnü niyet ve sulh havası içinde millet lerin biribirile iyi geçinmesi ha - vası içinde ilerlemek ve inkişaf et meğe çallışmak bizim politikamı- zm temelidir. Bu hususta aklı başında olan kimse, amma her hangi bir fırtına ne vakit, ne suretle zuhur ederse etsin meydana çıkınca her vasıta dan evel bizim kuvvet, metanet ve her türlü mukavemet vasıtası tut- tuğumuz nokta, Türk milleti için de biribirimize dayanarak göste » receğimiz kuvvettir. (Bravo ses - leri alkışlar). Halkevlerinde geçirilen milli ha yatın inkişafına bugün maddi kuv vet noktai nazarından dahi başlı- ca ehemmiyet veriyoruz. Sulh kuv vetlerinden her türlü cebir ve mad de kuvetlerinden daha müessir o- lan nokta, bizim itikadımızca Hal kevleri gibi müesseseler, fikirlerle lerden böyle bir çok çalışmış ve güzel semereler vermiş yerler söy; lenmiştir. Bunların her birine rast geldiğimiz zaman proğramları hak kında tafsilât alırız. Kendilerini bir çek defalar teb- rik ettim. Geçen defa bir müddet "| için cenup vilâyetlerinde gezer - ken her tarafta bana toplanacak yerlerinin darlığından şikâyet e « diyorlardı ve yeni halkevleri yap- tırmağa çalışıyorlardı. Her yerde kaç konferans, kaç konser ver“ diklerini izah ettiler. Güzel bit halkevi olan Afyon karahisarda verilen tafsilât arasında konfe « ransların adedinden ve mevzuun- dan bilhassa memnun olduğumu zu huzurunuzda söylemek isterim. Kezalik Kayseride de bir sene zarfında yüzden fazla toplantı yapılmıştı. Ankara gibi, İstanbul gibi büyük merkezlerde de 120- 130 kadar büyük içtima yapılmış « tır, | Bir çok yerlerde vesait tedari « kinde müşkülâta tesadüf ettikle rini gördüm. ik Halkevlerinin bütçesi Arkadaşlar; Size halkevleri için söylediğim bu sözlerin bütün halkevlerinden işitilmesini arzu ederim, Halkev - lerinin muntazam çalışması için birinci şart mali noktai nazardan vaziyetlerinin muntazam olması « dır. Vesaitin çeşidi, geniş olması meselesi ikinci derecededir. Her şeyden evel bir defabütçe denilen şeyin halkevinde mütevazı dahi olsa mutlaka mütevazin ve mun« tazam olması lâzımdır. Bunu söy- lerken şunu da söyliyeyim ki halk evlerinin merkezi idaresi bu nok- tai nazardan çok dikkatli ve kıss kanç davranmıştır. Bütçede müvazenenin büyük mikyasta olduğu gibi küçük mik- yasta da insana vehleten vereces ği mana, eğer miktar az ise lâzım olan bir çok vesaitten mahrum kalmak manasıdır. Arkadaşlar ; Mütevazin olmıyan bütçelerin şeklen temin ettiği zannolunan vasıtalar hakikatta yoktur. Bu bir aldatmadan ibarettir. Onun için halkevleri de müh- taç oldukları vesaitle mütenasip paraları olmadığı zaman dahi ne

Bu sayıdan diğer sayfalar: