; ':n Edebi VA Tefrikası : W 3 “Bir Yastıkta Kocayın .. | Yavaş yavaş eski benliğimi a - yorum ve yavaş yavaş, evlilik Zamanımın durgun haleti ruhiye- lerini kaybediyorum. Eğlence, Say, balo, gezinti, ziyafet, toplu - luk beni bütün bütün başka bir mizin durduğu yeri ararken, Ra - $idenin sesini duydum.. Sesi titri- Yor ve titriyerek soruyordu : —Maşaallah, şimdi mi geliyor- muz?. — Affedersiniz.. İşim çıktı... Anlatırım... Hemen darılmayın Raşides., , Döndüm, tanıdım.. Teyzemin €- vinde #rk sık rastladığım bir bey. İktsat Vekâleti memurlarından , bir iki bankada meclisi idare âza- ti... Günün siyasetinin adamı .. Ben onların konuştuklarını duy Mamak için ilerledim. Bir de i, Teyzem Nazif Şakir Be- Yin elini srkıyor.. Yanlarından ge- erken, teyzem seslendi : — Bedia buradayım, biraz bekle. | O Derken, tanıman bir erkek sesi sordu: — Bedia mı?. Bediada kim?, Yazan : Mediha Münir şeylerden konuştuk. Ben bir aralık Raşidenin bir derdi olduğuna sö- zü getirmek istedim, sonra vaz geçtim. . Aşçılık sergisi Bir şey söylemedim. Başka Viyanadabeynelmilel! bir sergi açılıyor Avusturyada beynelmilel bir aş çılık sergisi Filvaki Raşidenin gönlünde bir | Sergi, martın otuzunda açılacak, sır vardı.. Fakat o bu sırrr kimse - ye açmıyordu.. Annesine de söy - Jemediği muhakkaktr.Teyzemi kuş kuya düşürmekte mâna yoktu . Bir müddet daha oturduk. Teyzem gitmek üzere kalktı. Ka» pidan çıkarken dedi ki: — Lâmia dört buçukta gelip seni alacakmış... Estetik dans dersine beraber gidecekmişsiniz. Senin seyretmek hoşuna gidiyor - muş, — Gidecek zannediyorum. Ben daha görmedim. Lâmianm anlat- tıkları hoşuma gitti, Görmek iste- dim. Teyzem güldü: — Sen çok mütecessis ve her şeyi anlamak istiyen bir kadın - sın. Dikkat et, kadınlarda tecessüs iyi şey değildir. Ve çıkıp gitti, Saat dört buçukta hazırdım. Giyinmiştim. Lâmia da tam dört buçukta — Kuzinim.. Size bir gün tak «| kapıyı çaldı: | dim ederim.. Amma sakm ümide ği » Bedia orjinal bir ka - * dındır. Erkeklerin yüzüne bile bak — Tam vaktinde geldim değil mi? Bir yanı kulağının üzerine yat- maz.. Hele sizin gibi şıpsevdilere | mış beresinin öbür yanında zitm bile çevirmez. .Haydi, Al- 'aha ısmarladık. — Güle güle hanımefendi. Otomobile lb Ben otomobile binerken, göz- lerim Nazif Şakir Beyin gözleri « 6 takıldı. Eğilerek selâm verdi. Ben de selâmladım, . —.- j © © Kain valdemden ayrıldım . bindik. Raside de İ saçları dalgalanarak pırıldıyordu. | Lâmlanın bakışları masumdu, fa kat bu safiyette bile bir küstahlık vardı. “Yanağımdan öptü. i Lâmia deli dolu değildir. Kim - seyi öpmez. Ancak beni öpüyor. — Haydi çıkalım. Daha gidip giyineceğim, Estetik dans dersini Selim Sır» rı Beyin kızlarından alıyordu. Gi- yineceğim dediği şey de, siyah nisanın on birinci gününe kadar devam edecektir, Bu serginin, Viyanada şimdiye kadar açılmış olan muhtelif ser * gilerin en dikkat uyandıranı ola- cağı tahmin edilmektedir. Avus - turyanm resmi makamları, sergi - yi himayeleri altında almışlardır. Sergiye, Viyananın en büyük bi nalarımın birinin bir katı tahsis €- dilmiştir. muhtelif Avrupa mem - Jeketlerinden iştirak edilen serği- de, muhtelif milletlere mensup en mabir aşçılar, memleketlerinin mahalli yemeklerini pişirip, ziya- ret edenlere ufak bir ücret muka- bilinde yedireceklerdir . Bundan başka, sergi vesilesile bir yemek pişirme müsabakası da yapılacak, en iyi yemek pişiren aşçılar mükâfatlandırılacaktır. Bu müsabakaya, ev kadınları da iş - tirak edebileceklerdir. Diğer taraftan, sergide türlü türlü hayvan etleri, balıklar, kon- serveler, yumurtalar, zerzevat, zey tin yağı ve saire gibi şeyler, mut bak alât ve edevatı teşhiroluna - caktır, Serginin bilhassadikkat ve alâ ka uyandıran bir köşesi de, eski devirlerde mutbak hayatını, ye - mek odaları vaziyetini gösteren asm olacaktır. Bu kısmın hazır lanmasına Avusturya ticaret ne - zareti mensupları nezaret etmek- tedir, Bu kısımda, İmparatoriçe Mari Terezin saltanat sürdüğü za mandan, yani 1760 senesinden im parator Fransuva Jozefin salta - nat sürdüğü 1914 senesine kadar, hazırlanmaktadır. Wi ae e e aşa Çok mühim bir keşif Atomlarda müsbet ve menfi elek- tronlar bulunduğu keşfedildi, bu yüz- i den dünyanın istikbali değişecek ! İngiliz âlimlerinden biri, bütün ilim dünyasmın Atom hakkında - ki telâkkisini ve bu suretle kok - / ladığımız havadan başlıyarak gü meş ışığı, insan vücüdüne kadar | herşey hakkındaki bütün bilgile - rimizin esaşını değiştirecek mü - him bir keşfe muvaffak olmuş ve keşfini Londra ilim cemiyeti kar- şısında izah etmiştir. İ İngilterenin en büyük âlimle - rinden Lort Rutberford bu keşfi | asrım en mühim keşfi olarak te- lâkki ettiğini söylemiş, bütün ilim adamları, bu keşif yüzünden, o- tuz senedir inandıkları ve kabul / ettikleri her şeyi unutmak mecbu- İ riyetinde kalacaklarını beyan et - İ mişlerdi. | Lort Rutheford'un en genç mu ! avinlerinden biri olan kâşif dok » tor Blacket, arkadaşı ile Mister Ochialiniile birlikte bu muvaffa - İ kiyete ermiştir. İkisi (Kambireç) i makta idiler, Londra gazeteleri, yeni keşif hakkında şu malümatı vermekte- dirler: “Doktor — Blacket, en meşhur ilim adamlarını toplıyan karşı - sında müspet bir “elektron,, bul - duğuna dair delâilini ileri sürdü- ğü zaman bütün âlimler onu hay retle dinlediler, Çünkü, ilim adam | bir | ları, bunun hakkında “böyle şey yoktur! diyorlardı. Fakat dok tor Blacket'in delilleri kat'i idi. Kendisi, keşfini ispat için 500 fo- toğraf almıştı. Bu fotoğrafları almak, imkân- sız olan bir şeyi yapmaktı. Bu fo- toğrafların üzerinde zerrelerden müteşekkil yağmurlar görünüyor- du. Âlimler bunu uzun uzadıya İ in Cavendiş lâboratuarında çalış- | tetkik etmişler ve neticede doktor | Blacketin kanaatine iştirak etmiş | lerdir. | Atom, o kadar küçük bir şey « | dir ki, Lort Rutherford'un anlatı şına göre bütün dünya halkı bir araya gelse de, bir yüksük dolusu atomu saymak için sabahtan ak « şama kadar uğraşsa gene bunları saymakla bitiremez. Bütün dünya ve her şey bu atomlardan yapıl « muştur, Otuz seneden beri bütün âlim » ler atemun halis elektrikten oldu ğuna kanidiler, i Doktor Blacket ise, tam bir ato mun 1800 de bir parçası olan zer renin fotoğrafımı almağa muvaf - fak olduğu için bütün eski kana- atleri yıkmıştır. i j Fen adamları bu yeni keşfe gö- re bilgilerini tadil ederek eski te- lâkkiye, yani hem elektrik, hem madde bulunduğuna dönecekler - dir, ni Doktor Blacket bütün bunlar! İ anlattıktan sonra atomların müs > pet ve menfi elektronlar arasında bir “ölüm misakı,, da bulunduğu- nu izah etmiş, ve bir saniyenin bir cüz'ü kadar ömrü olan müspet elektronun menfi bir elektronla müsademe eder etmez ikisinin de biribirlerini imha ettiklerini an « latmıştır. Doktor Blacketi'n bu keşfi â « limlerin bütün nazariyelerini “alt üst etmiş bulunuyor, onun için â- limler nazariyelerini yeniden tas dile mecburdurlar. İ Asıl mesele şudur: Şayet, dok « tor Blacket ile arkadaşının keşfe muvaffak oldukları yeni zerreleri istihsal etmek kabil olursa, bü - tün dünyanın âtisi değişecektir. #aten bir tok giyecekti. Boynu ve | Avusturya sarayındaki mutbak kolları çıplaktı, belini bir ketner | ve yemek salonu hayatı da gös - sıkıyordu terilecektir. Kendime istediğim bir yuva .. Teyzem, apartımanla « tndan birinde bana küçük bir Anadolu sahillerine yakın adalar daire verdi . Dans pe min “mi Geçmişdevirleri bütün hususiye : : “14 e| li dad bayaletini yele de, an ADR İN | öle canlı bir surette göstereni | | hakkında italya ile yapılan itilâf Bir sabah, teyzem ansızm gel- dansı çok hoşuma gitti, Bilhassa | mek için, bir çok manekenler vü- ri z 7 yi Rez di, Emektar hizmet im F ha. | Mendelsonun bir bestesile Chan - | cude getirilmiştir. Anadolu sahillerile Meis adası | orges, şimalde Agrielaia tesmiye ber verdi. Ben vazolara çiçek yer. | son du Printemps'nı ile dansedi - | | Beynelmilel aşçılık sergisi vesi. | arasımdeki ada ve adacıklar ve | edilen ve 236 numaralı İngiliz tiz İeştirmekle meşguldum . şine bayıldım. Sanki havada uçu- | lesilo Viyanaya seyyah kafileleri Bodrum körfezi karşısındaki ada: ritasmda gösterilen iki ada) ile Buraya bayunen, deği yordu. Cennet bahçelerinin bir | gelecektir. Bu hususta şimdiden | 7" 2idiyeti ciheti hakkında ltal - | Psomi (Strongylo, 236 numaralı Yüreği hop hop atıyordu. Aca. | Kelebeği gibi oradan oraya konu- | seyyal telerine müracaatla, | Ya” hükümetile aktedilen itilâf - | İngiliz haritası), © Cutsumbora ba teyzem zevkimi beğenecek mi | Y9FdU- baalaniiştir, Bamenin tasdiki hakkındaki ka - | (Kutsumboras) © (Kayalıklar), diz, Danstan sonra Lâmiaya sor- nunun bir sureti vilâyete tebliğ | Mavro Poinaki (Mavro Poinachi), Odaya girdi. Her günden biraz İnha gençti, Esasen teyzem gün teçtikçe gençleşiyor. , yerme tanzimini beğen - —Güzel, dedi, çok güzel. Aşk- olsun sana, kendi başma yaptm “dal. Güzel. Hattâ biraz fazla, ' fazla güzel.. , 5 — Nedenlüzumundan fazla ol- — Çünkü burada oturmaktan çıkmıyacaksın .. — Sahi öyle.. Esasen daha ya- öyle ço kşey var, ki çık - Mağa vakit bulamıyorum. , Teyzem yüzüme garip garip ' — Sen acayip kadınsın Bedi - e İnşallah hayatta aldanmaz - vi Uslu akıllı oturuyorsun de - mi?. Gözlerin, bakışlarn her - “Sİ süphelendiriyor da. m de ne var teyze? . , bunu erkeklere sor- — dum: — Yoruldun mu? ! — Yorulmak mı? Neden yoru" layım. Senin canın sıkılmadı ya? — Bilâkis çok eğlendim... Bana bir san'at ziyafeti çektin. geçerken henüz anlaşılmıyan bir — Ne mutlü bana... İki gün | sebepten dolayı kürt Rıza tarafın. sonra gene beraber gelelim.. Sen 2 A'la KA de ders alsana, , 3 Sen | dan yaralanmıştır. Ali Rıza hak y) kında takibata başlanmıştır. Hayretle sordum: — Ben mi? am — Sen ya... Mükemmel dan- sedeceğine eminim. Vücudün ha- rikulâde güzel ve biçimli. — Saçmalama Lâmia, — Saçmalamıyorum! Doğruyu söylüyorum. Yoksa kızdm mı? Ben seni kızdırmak için söyleme- dim. İstanbulun monden hayatma atıldım, aramıza karıştın teyze, böyle sözlere kızmamalısın. . . Hiç bir söze darılmamalısın. — Darlmamağa, kızmamağa çalışacağım Lâmia. (Devamı var) Amele arasında kanlı kavga Tütün amelesinden Hasan Fe » nerde Tahta minare caddesinden edilmiştir. İtilâfnameye göre Volo (Çatal ada), Ochendra (Uvendire), Fo- urnachia (Furnakya), Kato Volo ! (Katovolo), Prasoudi (Prasudi) (Katavolo adasının cenubu şarki - sinde), Tehatallota, Pighi, Nissi- Vis Pighi, Recif Agricelia, Prous - seclisse (Kaya), Pano Marki, Ka- to Marki (Kayalıklar dahil), Ma- rathi, Roccie Voutzaky (Rocci Otomobiller arasında| Vutchaki), Dacia (Dasya), Nissi- 1923 numaralı otomobille, şo - för Hasan idaresindeki diğer bir otomobil Beşiktaşta hafifçe çar - pışmıştır. Otomobillerin çamurlukları ha- sara uğramışlır. Sabıkalı Atiye Şehremininde tramvay içinde cüzdanmı çalan sabıkalı Atiye cürmü meş -| cıklar yani: Psoradia, Polypha » | sonra meriyet mevkiine girecek dos, St, Georges (cenupta St. Ge- | tir, Zebure hanımın para hut halinde yakalanmıştır. Tis-Dacia, Prassoudi (Dasyanın şimalinde), Alimenlarya (Ali - mentaria), Caravola (Karavola) ile Bodrum körfezinde kâin Ka - raada Türkiyeye ait olacaktır. Buna bukabil Türkiye hükü - i meti, merkezi Kastellorizo Şehri kilisesinin kubbesi ve nısıf kutru bu merkez ile San Stephano bur- nu (Pointe du vent) arasındaki mesafe olan bir daire ile çevrile- | Mavro Poinis (Mavro Paini) ada- İ cıkları üzerinde İtalya hâkimiye » İ tini tanır. vi | o Yukarıda zikredilen daire için- İ de bulunan bu adacıklardan mas ada St. George (Rho), Dragonera, | Ross ve Hypsili (Sironghyli) ada cıkları da kezalik İtalyaya ait olas caktır. Şurası mukarredir ki, bu mu « kavelenamede tarif edilen tahdidi meyah buttınm iki tarafında bu « lunan bilümum ada ve bilâmum a» i dacıklar ve kayalıklar, isimleri os rada zikredilmiş olsun veya olma» sın, bu ada, adacık ve kayalıkla « rım kâin olduğu mıntakanm ken « | di hâkimiyeti altmda bulunduğu devlete aittir, ı İtilfnamenin diğer maddeleri | kara sularını tahdit etmektedir, İtilâfname tasdiki müteakip, tasdiknameler Romada teati olu » cek mıntaka dahilinde kâin ada *| nacak ve bu teatiden on beş gün