| | | | e m “(8 gördüler Ene. dilde ” İkdibas,nakil, tercüme hakları mahfuz: DFMANLI DEYLE LİRKEN... Muharriri : Celâl Nuri dur Osmanlılık ile Türklük arasında bir köprü : Süleyman Nazif Yazılarımda Süleyman Nazif - isn çok bahsettim. Temcit pilâvı gibi ayni sözleri tekrar edecek de- ğilim. Şu kadra k', Osmanlı dev - rinden Türklük devrine intikalde hu nadir insanda. bahsetmezsem keliki tezim eksik kalır. İmdi, şu kısa fıkrada merhumu yalnız bir istihaleci bir hülleci olmak üzere muhakeme edeceğim. Süleyman Nazif, allah rahmet etsin, Osmanlılıkla Türklük ara- sına kurulmuş bir asma köprü idi. Asma köprü, yahut uzun bir tü - nel! Bunun için, bir bakışta, Nazifi ikinci ve lâkin hürriyetperverliği fazla bir Namık Kemal, diğer bir bakışta modern ve lâkin muhafa - zakâr bir Türk edibi olmak üzere görebilirsiniz. Hem alaturka, hem alafranga. Bir köşesi şark halıla- rile, Hafız Osmanın, Yakutun lev- ile, mertebanilerle, çeşmi bül büllerle, diğer köşesi bir kübist kasa ile ayni üslüpta koltuklar ve kanapelerle £ impressionniste re - simlerle bezenmiş kocaman bir salon. Zevk, muayyen değil. Fu - zuliye olduğu kadar Victor Hugo- ya da âşık. Olabilir. Bir insan şarkın ve garbın bu ayrı âyrı e - diplerinden her ikisini de sever. Bura diyecek yok. Fakat Süley - man Nazif, ayni zamanda hem Fuzuli idi, hem Hugo! İki kutup, Osmanlılıkla Türk- lük... franlılıkla araplığın rum di- - yatında karışmasından hâsıl olan Osmanlılıkla modernizm ve garp Llığın imtizacından doğmuş Türk lük iki kutup gibi Nazifi çekiyor- lar, Sağdan bakmız: baştan aşağı kelime san'atı... Soldan bakınız: Baştan aşağı fikir oyuncağı... Ci - masları, nükteleri, mazmunlari a - rar, bulur, Fikirden ziyade keli - me... Lâkin kelimeler çınlamalı! İtibar lâfızlaradır, manaya değil dir. Mana bir para etmez; lâfız milyar değer. Birinden duymuştum. Kendisi Yıldız sarayında, uzun müddet, ecnebi misafirleri izaz ve ikrama aliş Bir gün bir alman prensi gelmiş. Şehzadelerden bi - rile görüşmüş. Prens türkçe bileti yor; şehzade ize asla başka di! konuşmuyor. Bununla beraber iki asilzade biribirini pek ziyade an- lamışlar. — Neden? — Çünkü alman prensinin de, Osmanlı şehzadesinin de kafası ayni kalıbm mahsulü! Dil yaban- çılığı ikinci derecede kalıyor. A - sıl mesele ruh yakınlığı. Biri de kendisini allahm insanlar üzerin - de hükmetmiye memur vekili, göl. gesi addediyor, öteki de.. .. Süleymen Nazif merhumu, 1909 da, İstanbula mükellef ve hususi bir yatla gelen bir İngilizin misafirlerile tanıştırmıştım. Bu mi safirler Avrupanın en güzide ka - dın ve erkekleri arasından seçil - mişti. Ne dersiniz?. Süleyman Nazif bu yüksek adamlar hayran oldu- lar... Kendisinde tam bir Avrupa- muame tıyor; lâkin V. Hugo'yu sevmiş. Onun (için o ruha da, istediği zaman w- yabiliyor. Bunun içindir ki, haydi ermenice söyliyeyim, Süleyman Nazif o âlemde succâs (o yaptı; bonne figure yaptı!. Bir aralık da Nazifi bir sürü acem şairlerinin arasında gör- müştüm. Belki hatırmızdadır: Şah Kaçar İran meb'uslarını tömbeki gibi kıymıştı. Birçok İrani bura- larda süründüler. İşte, o âlemde de, merhum Nazif bir yaman a- dam olmak üzere tahayyüz etli, # . * Süleyman Nazif OOsmanlılığm en beliğ ve fasih mersiyesini yaz- dr. Öyle bir mersiye ki (Baki) nin Kanuni Sultan Süleymana olan mersiyesini geçer. — Hani o mersiye? — Nazifin bütün eserleri, bü - tün üslübu. e Süleyman Nazif Türklüğün en beliğ ve fasih cülâsiyesini yaz- dı. Öyle bir mevlüt risalesi ki bü- tün yeniler onu meşketseler seza- dır. — Hani o cülüsiye, o risalesi?. — Nazfin son yazıları, son üslübu, Merhumda sebat yoktu. Seba - tı inat addederdi. İnat ise, fikrin- ce, o maruf hayvanın şiarı imiş. Kendi öyle derdi. Cevval bir kafa, cevval bir üs - lâp. Bir çocuk gibi canlı. Süley- man Nazif merhumu bir siyasi, yahut derin manasile bir fiosof addedenler aldanırlar. O, sadece ! bir kuyumcu idi. Kelimelerden İ gerdanlık, bilezik yapardı. Broş, yüzük birer siyaset, birer bikmet değildir. Nazifin yazısı ise bir bi- belot'dur; rafım üstünde, yahut camekânın içinde saklanmak için halkedilmiştir... Süleyman Nazif hayriye) ye benzer, İ İngilterede (Eolki başka yer « İlerde de) pek eski harp gemileri- İ ni, meselâ meşhiir Nalsanun kal - i yonunu olduğu gibi saklarlar vs | daima tamir ve termim (ederler, Nazif merhum da elektrik cihaz - larile süslenmiş bir dört ambarlı Mahmudiye idi. Telsizi olan bir bir kalyon! Süleyinan Nazif hayatımda an- laşılmadı. Ben bile kendisini güç anladım. iddia edebilirim ki ken disi bile zatını anlamamıştır. Bunun içindir ki 25 senedenbe ri kâh dargınlık, kâh dostluk ha- lindeydik. Rivayete göre, bir de, mevlüt (Tanzimatı lerle çok söz neşrettiğimiz halde barışmışız. Biri ona sormuş: — Celâl Nurile neden görüşü - yorsun?, — Kadim muhabbetim nükset ti de ondan... cevabını vermiş. Süleyman Nazifi bir (traşide - kâr) diye muhakeme edersek gö- zümüzde büyür, Ve, o Nazif, bü -| tün bir devri temsil eder. Fakat başka noktalardan ayniNazifi tet- kik edersek hata etmiş oluruz; Çünkü tarihe geçecek olan Nazif ancak kuyumcu Naziftir, Osmanlı devrinin son inceliği- ni Nazif hem icmal eder, hem de ilema Bunun içindir ki Süleym ai) VAKIT Zeynep Vlora Hanım için Arnavutluk konso- losluğu ne diyor? Şehrimiz — Arnavutluk NE konsolosluğundan şu mektubu al | dık: . Muhterem “Vakıt,, gazetesinin 5432 numaralı ve 22 Şubat 1933 tarihli nüshasında ve “Deyli He * rald,, tan iktibasen Zeynep Vlora Hanımın “Devletlerle * müzakere İlere girişmiş, Arnavutluğa istik - İrazlar teminine çalışmış,, olduğu İ ve saire hakkındaki bütün neşri- | yatının hakikate muvafık olmayıp sırf “Deyiv Herald,, gazetesi mu- ! havririnin dimağından çıktığını, müteveffa Zeynep Hanımın Tira- na mabafilinde tanınmadığını, ve çoktanberi ecnebi memleketlerde i bulunmuş olduğundan Arnavut lukla ve Delvinadaki akraba ve teallükatiyle alâkasını kesmiş ol - duğunu İstanbul Arnavutluk kral- lığı baş konsolosluğu beyan eyler. AŞ Nazifin mesleği nihayete ermiş - tir. Nazifin şakirdi olamaz. Çünkü © asır kapanıyor. Ondan bir adım ötesi: Cümhu- riyet devri! Keşki yaşasaydı ve hepimizi tenşit etseydi. Lâkin Nazif tam zamanında bu âlemden göçtü. Osmanlı üslübunu en yüksek şa - hikaya çıkaran bu zat, ki farisi (terkibi vasfi) ve (vasfı terkibi)le ri son dereceed işlemiş, bu itibarla İranlrları bile geçmişti, son zaman da ancak bu acem terkiplerine vedan rıza gösterdi!... Birkaç sene daha yaşasaydı da- ha birçok şekillere veda etmek mecburiyetinde kalacak, çok sıkı- Öleceği günü intihapta muhtar olsaydı, belki merhum, öldüğü günü intihap ederdi... Eski Osmanlı devirlerinde gü- zel söz söyler zatlar az değildi. Faik Alinin kulakları çınlasın, kardeşine (Mirikelâm) der. Evet! Süleyman Nazif bir söz beyi) dir. Milyoner olsaydım her dakikasına bir miktar dolar tak- dim ederdim. Bu devirde ise bu çeşitten sözbeyleri eksildi. Gitgi - de lâkırdr üslâbu da büsbütün değişecek, Daha ziyade on on beş sene yaşasaydı Nasifi muasırları anlıyamıyacaklardı. Netekim bu - gün aruz veznini anlıyamıyoruz. Süleyman Nazif! Rumelihisa : rından Anadoluhisarına © uzanan bir köprü. Yarısı Mimar Sinan üslübunda, yarısı son sistem be - ton... Maziden girersiniz, istik - balden çıkarsınız! Tekrar edeyim: Süleyman Na- zif bir hullecidir. Nazifsiz yeni üslöba geçilmezdi. Yalnız Nazif de bize kâfi gelemezdi. V. Hugo Nazifi tanısaydı bir gün sofrasından O ayırmıyacaktı. Abdülkadir Bidil Nazifi tanısaydı onu bir dakika cemiyetinden uzak bulundurmıyacaktı. Süleyman Nazif ya geçen asır- da, yahut gelecek asırda dünyaya gelmeliydi. Süleyman Nazif ya İngilterede doğmalıydı, yahut i - randa. Süleyman Nazif bir tena » kuzlar, bir mübayenetler cihanı» dır. İ . * Güzide edip İbrahim Alâettin bey biraderimiz bir (Nazifname) kaleme alıyor. Bakalım ( Nazifin bence bariz olan bu ikiliklerini bir müdekkik gözü ile araştırdı mİ, Bu akşam Herkes “ sarmaş — ARTiISTIK SiNEMASINI BÜYÜK GALASINA iştirak ve genç, sevimli ve sehhar FRANZISKA GAALI en güzel ve en İatif N . PAPRIKA | komed: operetinde nazarı takdirle sevredecek ve alkışlıyacaktır. Macar şarkı ve danslarile musikisi. Sineme müdiriyeri muhterem mödüvimlerine bu > fili görmelerini | * hassaten tavsiye eyler. l ! Ticaret odası gi I kongresinde neler > AKRE j konuşulacak? Dm Cum | Ticaret odası senelik kongresi 23 Şubat 24 Ş ! önümüzdeki pazar günü öğleden 28 Şevval 7 n sonra Ticaret odası salonunda|! Gün doğu b — si , toplanacaktır. ei pır ; Kongerede İstanbulda bulunan || Göğe amman 1R wi ; bütün tacirler ile sanayi erbabtıll ikindi manı (1528 # hazır bulunabileceklerdir. 2 çaya a Ta İ Kongrenin programı tanzim © İl imsak S0r ii dilmiştir. Buna nazaran bu seneki Pa günleri e 2 ' an J kongrenin en mühim maddelerini ( ” sanayi siyasetimiz teşkil etmekte- dir. Bu hususta Hereke fabrikası müdürü Reşat Bey hazırladığı ra- porunu okuyacaktır. Oda istihbarat ve tetkikat şu - besi müdürü Hakkı Nezihi Bey de Ticaret odaları birliği teşkili hak- kında hazırladığı taporu okuya - caktır. Bundan sonra meyva ihracat meselesi üzerine alâkadarların fi- kirleri dinlenilecektir. HAVA — Yeşliköy nskori rasat Hi zinden verilm maltmata göre bugün 4 © bulutlu ve kısmen yağışlı olacaktır. İÇ Dünkü sıcaklık en fasia 15, en as ©, havataryiki 788 milimetre idi, RADYO Jİ: Bugün İSTANBUL — Sasi 18 den 18,445 Saz (Nebil oğlu İsmatı Hakkı ten 19,30 kadar Orkeetra, 19, ders (leriemiş o Meyvalarımız Mısıra nasıl ihraç edilebilir? Sabık İktısat Vekili Rahmi Bey Mısırda yaptığı tetkik seyahatin - den avdet etmiştir. Rahmi Bey Mısırda bulunduğu esnada Türk meyvalarmın Mısıra Z - i â ne suretle ihracı kabil olacağı hak | Şa pak — ae pak — 18 m kında tetkikatta bulunmuştur. 19,26 Kanser — 21,30 Opera, Öğrendiğimize göre Rahmi Bey EN e a & Ankaraya avdet ettikten sonra | çonik konser — 2350 Haber ve Deof, y bilha: iraat İktısat Vekâ - BUDAPEŞTE (5094 m.) Mi >> 10,15 Konser Piyano — 13/08 Çi E letleri ile temas ederek meyvaları” | sikisi — 1845 Operet — 3118 Jefi k, mızın hazırlanması ve sevki için | 23 — Haber — 2430 Çigan ki ji a MOSKOVA (1804 m.) yapılacak ambalaj hakkında ma en nabi N Jümat verecektir. 32,55 Kır meydan — 2805 Haber. İG, Ayni zamanda Mısırda en fazla | (VARŞOVA (43 m) N iğ i 1810 Pik — İhan Konar <İ & sürümü temin edecek meyvaları | ma, — a8 Oda musikisi — b bildirecektir. 31,15 Opera — 24,30 Dans / E Yarın ik B O R Ss A VİYANA (5181 m) iğ dı 12,30 konger — 13 konser —W (Hizalarmda yıldız işareti olandan üzer İl yaa operet 1620 miki — Arl lerinde 22 şubağa muamele olanlardır) || - .'zn30 içeman duet — 23,55 dans, i > fiyatlarını gösteri LEİPZİG (349,4 m.) m er Dam skvazal a İ © TAS imnestilk — 7;35 kohser — Nu'cut (Satış) İ ser — 17,30 konmer — 21 musiki m haber, konser . Tİ Kurt ( Kuraş BÜKREŞ (3942 —.) #1 ra Silin Av “5 13 plâk — 14 plâk — 18 orkeatee ha sı Sterlin O 724— | $I Pezetn radyo orkestra — 2040 konser — *i Dolar 31250 O *! Mark ik kı 420 Tiret MR ( *İ Zoleri ye di #30 1 Bölçika 117, - (o *1 Pengö ROMA. (4412 m.) zn tah OLAY İ 20,10 pik — 2145 Musiki — sf) 920 İsviçre kay | Şİ Dilan di — 28 konser — 2520 dane — ZÖĞİ aş *30 Leva 2. | si Sr ' o BUDAPEŞTE (590,5 m) Ye “1 Tori 80.— wi Mecidiye 34, 10415 siki — 23,06 konser ii *30 Kuron Çek 122 #1 Banknot — 282.— | gan mümini — 1945 ilulerden 79 7 EE 2 a | 2040 opera — Zi konser nr Çek fiatları (kap. sa. 16) MOSKOVA (1904 m) , amman mma İ9,30 konser — 22 İngilizce nef ki » ie 1206! in 1609— | 2255 kızıl meydan — 28,08 haber da » oda 781 — © #Viydna 4907 VARŞOVA (1412 m.) : öğüne em Mer çala | ayine Sia Se #*Brüksel AğkMe.— ; #Varşova 4.2450 | — 20.45 radyo — Zi muşiki — 2 ol, #Atima 83 12— | #Peşte «- BB9E | mik konser — 24 dans, ai bireyi > Mele ri v “ Yış rat 15 AMerdm 1, se SN | İstanbul Beledi; da Geliş ni Derüllbedeyi Şehir Tiyf'İ 0. Esham Temsilleri bi K Mankasi; W— | Tetkös 86 50 Bu akşam Aamdole an *Çimerto A (190 | saat 21,30 da ISTANBUL Ye Reji #0“). Örrendey M- V N Şir. Havrive 3. İ Sare Dev 28 ; APA Tras av İtalya .— re 6, Sizorta —.4. Sari m Gm 203 i dir e Teleton 1423 11 M | ll esin ninni pid rn st, dahil 06— | elektrik pili ; #inrki yolla > 748 e > Nakleden Ertuğ» | Ma land GÜZE İka 140 | vul Muhsin 8. İİ Şeydi mahe sas | ganadolel o © | Kk amağiâperde 7 Ye Barda 1075 | #Anadola o 680 ti ; Ask-rive *A. Mümeisil Tse UMUMA o; Alı. yaşından aşağı olan dx yatuya kabul edümeğlek |, “nik bla i İLA ilikin, 7