1933 (Baş tarafı 1 inci sayıfada) ne ayrılmış odalarda istirahat edi- yorlaşı. Saat tam beşte vali Muhittin Bey de gelince müsabaka için ha- zırlıklar başladı. Fotograf münasebetile bütün güzeller bir araya gelmişti. Bu es- nada çok garip vaziyetler vardı. Türkiyenin ve hiç olmazsa İstan- bulun 933 güzellik tacını başıma giymek için gelen güzeller rakip- lerini garip istihzalarla süzüyor - lardı. Hepsinin dudakları bükülüyor. Güzelliğine güvenenler mütebes - sim, karşısındakini daha güzel bulan başı önde fotoğraf objek -| tifinin karşısmda duruyorlardı. Fotograflar çekilip biterken hakem heyetinin bulunduğu salo- nun kapısı da kapanmıştı. Bu salonda hakem heyetinden başka yalnız gazetelerin birer | muharrirleri bulunuyor ve bun - dan başka hiç kimse içeriye so - kulmuyordu. Bundan maksat güzellerin es- rarmı faşetmemek içindi. Güzel - lerin aileleri bile kendilerine tah - sis edilmiş olan salonda neticeye intizar ediyorlardı. Hakemler kimlerdi? 7 Hakem heyeti İstanbul valisi ve Belediye reisi Muhiddin, İs - tanbul C, H. F. idare reisi Cevdet Kerim, Şairi Azam Abdülhak Hâ- mit B.ler ve refikası İzzet Melih B. ve refikası, edebiyat fakültesi re- isi Muzaffer bey ve refikası, Ce- nap Şahabettin, Halit Ziya B.ler 931 güzeli Nâşide Saffet H., ve konservatuvar müdürü Yusuf Zi- ya B., heykeltraş Nejat B. ve refi- kasile Sabiha Hanım, rassam Çal- k İbrahim, Nazmi Ziya, Sami B. ler ve Türkiyenin belli başlı ta - nın mış muharrirleri, ressamlar ve ediplerile doktorlarından müteşek kildi ve elli kişilikti. Saat tam beşte... Hakem heyetinin ve seyirci bu- lunan gazetecilerin oturduğu sa- lonun kapısı kapanınca Abidin Da ver Bey söz aldı. — Vakit tamam... ve hakem heyeti için reis seçilmesini rica etti. Bu teklif üzerine Istanbul bele- diye reisi Muhittin Bey reis olarak seçildi. Daver Bey bundan sonra tekrar dedi bir - söz aldı. Ve müsabakanm şeklini ve nasıl © yapılacağını şu suretle © izah etti. — Müsabaka iki şekilde tertip edilmiştir. Birinci kısmı İstanbul güzellik seçimidir. Bunun için ha- © kem heyeti reylerini verecekler ve en çok rey kazanacak olan hanım- lar rey sırasına göre birinci, ikinci, üçüncü olacaktır. Bundan sonra ikinci şekle başla nacaktır. Bu da İstanbul, İzmir ve Bursa güzelleri arasında Türkiye “ 938 güzellik kraliçesi için olacak - tır. Bunlar arasından en çok rey a- lan da Türkiye güzeli ilân edile - cektir. Fakat bu kararlar ve neticeler gece Tokatliyanda 931 güzeli Naşide Saffet H. tarafından halka bildirilecektir.,, Abidin Daver Beyin izahatmdan sonra Peyami Safa Bey söz almış “ve müsabakaya iştirak eden bütün hanımlara bir resmi geçit yaptırı - lacağını söylemiştir. Güze Dünkü güzellik müsabakası neticesinin ilânı için geceleyin £ Tokatliyanda bir balo tertip e - dilmişti. Balo onda başladı. Sa- lonlar dopdolu idi. Masalarda bir çok tanınmış simalar da gö - rünüyordu. Yemek, dans, gece yarısına kadar böyle gitti ve saat yarıma doğru müsabaka neticelerinin ilânile ve tam mânasile kızıştı. Esasen müsabaka neticesi ağız- dan ağıza duyulmuş, (Haber)in ikinci tabı Nazire Hanımın evel S ce Feriha Hanıma karşı Istanbul güzeli olarak, sonradan İzmir gü zeli Neriman Hanıma karşı Tür j & kiye güzeli olarak birinci geldi- ğini bu resmi ilândan evel her « Hakemlerin ka- tının eserleri yaşıyordu. Müsabaka tertin heyeti namı na evvelâ Nazire H. balonun me rak ile açılan sözlerine arzedil- E di alkışlandı. Bunu Feriha Ha - # nımın takdimi takip etti; Feri - ha Hanıma ait olan alkıslar bi- 8 rinden daha sürekli, daha şid - g detli oldu. O kadar ki, bu alkış S ların cemila haddinden geçtiği, bununla hakem heyeti kararma LAR diği manasını bulmamak müm - kün değildi. Bunun üzerine Aka Gündüz ğ B., oturduğu masadan ayağn E kalktı, yüksek sesle beraber ol - E duğu bu temayülde oradaki ek - seriyetin duygusuna tercüman ol yy My gg istirak edilmediğinin ifade edil | Aka Gündüz Bey Türkiye gü - zeli diye bir seçime taraftar gö- rünmüyodru; fakat Türkiyeden yabancı memleketlere Türkiye güzeli diye gösterilecek sima hiç değilse kendini arzedenlerden en güzeli olmalidi. Nazire H. gü zeldi; amma burada görenlerin çoğu daha ilk gün (kırk beş te kırk beş yoktur sana eş) naka - ratını söyleten Feriha Hanımı daha güzel buluyordu. Esasen son dört hanımdan birinci ayrı- lırken bakemler arasında büyük bir ayrılık olduğu, hattâ seçim işi bittikten sonra bunlardan ba- zılarının hoşnutsuzluklarını şu - na buna anlattığı rivayetleri de bu münakaşalara hem kuvvet, hem hak verdiriyordu. Nazire Hun İstanbul güzeli ayrıldıktan sonra Türkiye güzeli seçilmekte de kendi 18 reyine karşı rakibi- nin 16 rey almış olması bu gece ki münakaşanın kaynaklarından biri sayılabilirdi. Aka Gündüz Bey işte hemen bu umumi temayüle sözle bir mecra açlı: “ — Türk milletinin zevkile, güzelliğile, sanatile, güzelliğe o- lan hürmetile bu derecede istih- za edilemez! dedi. Bu intihabı protesto etti. Peyami Safa B.in sesi hakem heyeti namına opar- lörle cevap verdi. Bu takdirde i- sabetbulunduğunu, bunda ken - disinin şahsen beraber olduğunu söyledi. İsimlerini sayarak, Ap - tülhak Hâmit Beyefendi, Halit Ziya Beyefendi, Cenap ŞSahabet tin Beyefendi, Hüseyin Cahit Be yefendi hülâsa hakem h i böyle bir karar vermiştir, Şimdi | müş olmasıdır. yg yy yg yy Resmigeçit başlarken!.. Salonda 500 mumluk iki büyük lâmba konmuştu. Bu lâmbaların ışıkları da gözlerin duracağı tarat ta toplanmıştı. Güzeller birer birer içeriye gir- meğe başlayınca mikdarlarmın çok olduğu anlaşıldı. Salon dar gelmişti. Maamafih güzeller birer birer numarası ile hakem heyeitne Peyami Safa Bey tarafından tak - dim edildi. Bundan sonra bütün gü zeller birer birer hakem heyetinin önünden geçerek salonu terketti. Yekünu otuza varan “güzellerin hepsi salonda toplandığı zaman hakiki bir çiçek bahçesi manzara - sını vermişti. Rakipler !, Bütün güzeller ilk defa olarak salona dahil oldukları zaman ha- kem heyeti Maksim salonunda bü yük partizanlığa sebebiyet veren 45 numaralı Birsen Hanım ile Na- zire Hanıma her nedense fazla dik kat etmişlerdi. Bu hanımlar da hakikaten biribi rini mağlüp etmek için en şık tu: valetlerini giymişlerdi. 45 numaralı Birsen Hanımın ar- kasında yeşil bir elbise vardı. Kol ları açık ve etekleri utun olan bu elbise içinde Birsen H. güzeldi. Fa kat Nazire Hanım da kolsuz ve vü cudüne tamamile intibak eden u - zun etekli beyaz bir tuvalet giy - mişti. Bu tuvalet içinde biraz esmer tenli fakat keskin siyah gözlü olan Nazire Hanım da rakibini bir ham lede mağlâp etmek istiyordu. Hakem heyetini teshir &decek gibi etrafına derin derin bakıyor- du. Fakat bu iki rakipten maada ortaya yeni yeni bir kaç rakip da- ha çıkmıştı. re H. birçok rakipler karşısında bu | Son seçmeye ilk evvel davet edi len 33 numaralı Fazilet H. oldu. | B, lunuyorlardı. Resmi geçit bittikten sonra ha - kem heyeti azasından Halit Ziya Bey çok doğru bir teklifte bulun - du. — Hanımların mikdarı çoktur Evvelâ bir seçme müsabakası ya - palım geride kalan hanımlar ara - sında İstanbul güzelini seçelim. Halit Ziya Beyin bu teklifi çok yerinde idi. Hanımlar bu sefer bi- rer birer'salona alınmağa başladı. Sırası ile birer birer kapıdan içeri ye giren hanımı Peyami Safa Bey elinden tutuyor ve hakem heyeti önünde gezdirdikten sonra dışarı çıkarıyordu. Halit Ziya Bey teklifini yaptık- tan sonra bir teklifte daha bulun: muştu. Her hanım hakem heyeti önünden geçtikten sonra hakem he yeti tarafından son seçmeye kal - ması muvafık olup olamıyacağına karar verilecekti. Bu karar üzerine birer birer ha- kem heyetinedn geçen her hanım- dan sonra müspet ve menfi karar- lar verildi. 9 güzel Bu suretle yapılan seçmelerden sonra 30 güzelden 9 tanesi ayrıl - mıştı. Bunlar hakikaten biribirine rakip 9 güzeldi. 23 Nazire H., 22 Fazilet H., 45 Birsen H., 21 Almanyadan gelen Melâhat H., 18, 32 Mari H., ve 24 numaralı Meldâ müstaar ismi al - tındaki Şükran Hanımlar, Ik'nci ve son seşms Son seçme oldukça heyecanla başladı. Peyami Safa Bey: Her gü zelin birer birer getirilerek masa- nın üstünde tetkik edileceğini ve hakem heyetinin 3 güzel seçerek isimlerini rey varakalarıma yaza - Bu suretle Birsen Hanımla Nazi | cağını bildirdi, i iki kanaat arasında bir ibtlâf hâsıl oluyor dedi. Ne yapılabilirdi? Vakıa mü » sabakanın mürettipleri seçim işi ni gene kendi seçtikleri bir ha - kem heyetine vermislerdi. Bu işin olduğu gibi kabul olunması © tarafça zaruri idi; fakat elin ağzı kese değil ya, çekip büze - sin, işte herkes kendi gördüğüne göre de kendi hükmünü veriyor, hakemin dediğine de dil uzatı - yordu. Hattâ hemen hemen biri birine el bile uzatacak olanlar görüldü. Masalar ayaklandı, iki taraflı gürültüler salonları dol - durdu. Aka Gündüz Bev, hakem he - yetinden bahsedildiğini işidince tekrar halka hitap etti: — İşte siz, işte hakem heyeti nin kararı, bunu doğru bulmıyo ruz? dedi. Büyük bir ekseriyet- le buna (evet) ler iştirak etti. Aka Gündüz: — O halde jüri yoktur, mef- suhtur; kararı makbul değildir! hükmünü verdi. Alkışlandı. Bu vaziyet üzerine ortalıkta bir kararsızlık, kargasalık hali - ni andıran bir hal oldu. Hakem heyetinin mefsuh olduğunu id - dia edenler, kararın değismiye » ceğini söyliyenler hararetle nok- tai nazarlarmı müdafaa etmiye koyuldular. Fakat tertip heye - X tince bu hususta bir şey söyler # mediği için hakiki vaziyet anla- şılamadı. Şimdilik anlaşılan şey şudur: 1933 güzelinin şu dakikada Av-£ rupa seyahatinin şüpheye düş Jj Fazilet H. beyaz bir elbise giymiş ti. Kapıdan içeriye girince hakem heyeti önünde gezdi. Ve Peyami Safa Bey ile Abidin Daver Beyle * rin yardımile ortadaki masaya çık tı. Hakem heyeti epeyce kontrol et ti, Peyami Safa Bey güzeli güldür- mek için bir çok sualler sordu. Bun dan sonra 45 numaralı Birsen H. eldi. Kapıdan içeriye girince belini biyeli sanli bir hareket başladı. Elektrik lâmbalarınn ısık ce bakamıyordu. Fakat Peyami Sa fa Bey mütemadiyen şen suallerle Birsen Hanımı güldürüyor ve ce- vaplar alıyordu. Birsen H. Jandarkta okuduğunu ve sporcu olduğunu, kürek çekti - ğini ve yüzdüğünü söylüyordu. Hakem heyeti önünde beş daki- ka duran Birsen H. masadan inip kapıdan çıkınca herkes biribirinin kulaklarına bir şeyler fısıldıyordu. Bundan sonra garip tesadüf ola - rak en büyük rakip Nazire H. gel mişti. Nazire H. tam bir sporcu va- ziyetinde sıçrayarak masanın üstü ne çıktı. Güzel ve keskin bakışları ile ha kem heyetine baktı. Peyami Safa Beyin suallerine tebessümle cevap i, Peyami Bey soruyordu: — Spor yaparmısınız Nazire H? — Evet tenis oynarım. Yüzerim. Kürek çekerim. — Heyecanlımısınız? — Heyecansız değilim her hal de.. Nazire Hanım duruşları, enda- mı, bakışile hakem heyeti üzerin - de başka bir tesir yaptı. Ve salonu terketti, Bundan sonra müsabaka için Al manyadan gelen Melâhat H. salo- na girdi masanın üstüne çıktı. yy yg yg gg yy li “Kim Olmuşt m e Tokatlıyan balosundaki münakaşalar NR lebek kanatlarına benziyen ları 45 numaranın üzerine vuruldu. ze ya hu sehri değil bütün Tür” i inin eteklerini tu - | kiyeyi alâkada reden güzeller gü“ saçağı kala aiine çıktı. Işıklar | zelinin seçildiği ilân edildi © dağ altında gözleri kamaştığı için iyi - | İstanbul güzeli Nazire Hanımdı. 10 Subat 1933 ur: lar vardı. Bu elbisesile Melâhat şirin bir yavru kuş tesirini ya; du. Melâhat Hanım: o Almas Fransızca bildiğini. Nis'te o ğunu söyledi. Biraz helecanlı ğunu da ilâve etti. 9 güzel böylece sırasile haki heyeti önünde masa üstünde İ; den iyiye tetkik edilince hakem yetinin kararı tebliğ edildi. — Salonda hakem heyetin: başka dinleyici olarak bulunan zetecilerin salonu terketmeleri.. Bu karar üzerine bütün gazı ciler dışarı çıktılar. Hakem heyeti İstanbul için kırmızı rey varakalarma 3 zel ismi yazmıya başladılar. Hakem beyetinin kara! Hakem heyetinin İstanbul gü li seçmesi için yaptığı mü münakaşa çok heyecanlr ol Dakikalarca dışarıda bekliy: ler hakem heyetinin arada yükselen seslerini duyuyorlar (ne oluyor?) diye gavri ihtiyari pıya bakıyorlardı. Nihayet 9 nımdan Birsen, Nazire ve yadan gelen Melâhat Hanı hakem heyeti tarafından kontrol için salona davet edil reylerin hangi hanımların üz de toplandığını anlatıyordu. Hakem heveti hanımları bir re daha tetkik ettikten sonra I kararını gizlice verdi. a0a Fakat bu karar açık göz gazeli a ciler arasında derhal anlaşıldı. bir — Nazire H. İstanbulun 193 Po güzeli. art 1933 Türkiye güzeli kim 7 du. Bu karar üzerine ikinci ve en ni “9 him intihap başladı. İh — Türkiye güzeli. | bu Bu çok mühimdi. İstanbul, 129 $9' mir, Bursa gibi Türkiyenin ayı başlı üç şehrinden gelen güzellef a zlar mta a. İzmire mı ursa güzellerinin haklarını mü * ve dafaa için ikişer de hakem ax mi vardı. Hakem heyetinin İstanbul güzeli olârak kabul ettiği Nazire| Çi H., Bursa güzeli Leman H,, İ güzeli Neriman Hanımlar hak ra heyeti önünde biraz durdular, N Ayrı ayrı kontrol edildiler. Ha: “ kem heyeti hanımlar çıktıktan y ra beyaz rey varakalarına fikirle rini yazdılar. .. Bu fikir de gizli kalmıştı. Fakat * gazeteciler derhal anlamışlardı. ! Nihayet sabırsızlıkla © beklenen! i ' I i Naz're hânım nediyor? | Nazire H. dnü Cağaloğlu yoku-! | şundaki foto Ethem fotoğrafhane-' ! sine gelerek resmini çıkarmıştır. Bu esnada bir muharririmize Na ; zire H. ihtisasatını şöylece anlat * | mıştır: ii — İstanbul ve Türkiye güzeli 0- ! lacağıma tam bir kanaatim vardr. | ' Bunun için Maksimde müsabaka- | | ya dahil olmuştum. Fakat budün birçok rakinler arasmda fazlaca! Beyecana kapılmadım değil, i Çok memnunum... Hislerimi şu | dakika ifade edecek başka keli - me bulamıyorum... Çok meninü - num, Çok... i Maraş günü Bugün Maraş günüdür. İstan- buldaki Karaşlılar saat 14 buçuk- ta Darülfünun konferans salo « nunda toplanıp kurtuluşu kutlu. | layacaklardır. mer Tayyare cemiyetinin balosu Dün gece Pera Palâsta Tayya- re cemiyetinin verdiği balo pek eğlenceli geçmiştir. Balo Tokatli - Melâhat Hanımın beyaz elbise .| Yandan dönenlerle hemen sabaha si çok şıktı. Kol yerine güzel ke -İ kadar sürmüştür. ?