A Galatasaray kongresi pek hararetli oldu (Baş tarafı 1 inci sayfada) mesele gazetelere intikal ederek muhtelif neşriyat yapılmıştı. Fut - boldaki mağlübiyet, Eşref Şefik hâdisesi bu arada kuvvetle ileri sürülüyor, bilhassa kongrenin en heyecanlı münakaşalarına esas 0- lacak gibi görünüyordu. Filhakika kongrede bu iki hâ - dise de üzerinde bilhassa duru - lan iki mesele oldu. Bununla be- raber klübün reisi Fethi Beyin mukni tavırları ve heyecanlı ce - vapları, kongre reisliğine (seçi - len avukat Nazmi Nuri Beyin da- ha çok hissi cepheden kuvvet alan maharetli idaresi ve nihayet ida- re heyetine müzaharet eden gru - pun kuvvetli bir ekseriyet şeklin- de tebarüz edişi kongre üzerinde esen asabi havanın mutedilleşme- sini, derece derece sakinleşmesini mucip oldu. Stadyom hissesi ve hesaplar - daki karışıklık günün ilk hararetle konuşulan mevzuu idi. Reis Fethi Bey uzun ve hararetli izahat ver» di. Acı şikâyetlerde bulundu. E- sefle (karşılanacak (vaziyetleri (mali ve idari inzibatsızlık) ta bulduğunu söyledi. Bu inzibat - sızlığı da doğuran âmilin, ne is - tediği belli olmıyan fakat ayni zamanda dinmiyen muhalefet ha- vaşı olduğunu anlattı, Münaka - salar başlıyordu. Klübün eski ve yaşlı azasından Mazlüm Bey, Ga- latasaraylı kardeşler arasında be- liren bu lüzumsuz münakaşaların eski Galatasaraylıları fevkalâde tazip ettiğini iki tarafın da anlaş- maması için hiç bir sebep olma - dığıfı basit fakat samimi söz - lerle işaret ederek asabiyeti tadil etti, Arada idari ve mali inzibatsız- lığa sebep olanların meydana çi- karılmasını, klüpten atılmasını, havanın değiştirilmesini istiyenler vardı. Suat Bey inzibatsızlık ol - duğunu tasdik ettiğini ve acı ten- kitlere sebep olan hâdiselerde fut- bol birinci takımının ele başı ol - duğunu, birinci takımın bir çok idare heyetlerinin başını yediğini, kabahatin çalışmıyan ve ddeta hissiz bir hale gelmiş görünen ba- zı futbolcüler de olduğunu iddia etti, Bundan sonra futbol umumi allam Bey — — verdi üzerinde o hesap e Arkadaşlarının müttefikan ısrarile yedi sekiz ay evvel iş ba- wbetmiş bir takım b, undan sonra oyuncula; E alisiziiğile ka; i oyuncuların ima Maması kararı da buna in- külli; ince vaziyetin çok müş - Binler ö3İ buna rağmen imkân d nde çalışıldığını ve bu va - e alınan neticelerin tabii sa- yılı e kanli Şe ulduğunu rm sakat» rşılaştığını, güzelce sonra atletizm ve de- orları okundu ve tak- geçildi. Eşref Şefik Bey nizcilik rap ii klüplerde*|” kararı hakkında iki takrir veril » mişti, birisinde idare heyeti ka - rarmın tasdiki diğerinde Eşref | Şefiğin heyeti umumiye tarafım - dan dinlenildikten sonra hakkın- da karar verilmesi teklif ediliyor- du. İkinci teklif Sadun Galip Bey tarafından yapılmıştı. Söz alan - lar lehinde ve aleyhinde olarak sırasile söylediler, iki takririn bir- leştirilmesini, yaşlılardan mürek - kep bir heyet kurulmasını, kendi- sine hakkı müdafaa verilmesini is- tiyenler oldu. Bu arada Sadun lig maçları hararetle devam ediyor Dünkü netice: Fenerbahçe İstanbul- sporla 1-1 berabere kaldı! Beşiktaş da Vefayı ancak bir sayı ile yenebildi.. Galip Bey takriri üzerinde 8öz a - larak: — Ben Eşrefi müdafaa edecek değilim. Fakat bir Galatasaray - mn hakkından bahsedeceğim. İdare heyeti kendisine sormadan, ihtar etmeden bu işi yapmama » lıydı. Kendisine yazılan tezkere - de hüsnü niyet vardı. Fakat ga - zetelerle yapılan ilânda bu yoktu. Kendisine müdafaa hakkı veri - niz, niçin çekiniyorsunuz, dedi. Bu sözleri öbür taraf şiddetle karşıladı: — İdarenin kararı doğrudur. Bilâkaydü şart ihracı lâzımdır. Ali Naci Bey bile bize bu kadar hakaret etmemişti. Divanı haysi - yete gidilmesine de lüzum yok - tur. Heyeti umumiyeden yüksek haysiyet divanı olmaz. Eski ida « re heyetleri, satışı iki yüzü geçmis yen bir mecmuada yazdıkların » dan dolayı bir kaç Galatasaray - lıyı bu şekilde ihraç (etmişlerdi. Şimdi satışı bundan çok (yüksek olan bir gazetede böyle şeyler ya» zan bir azanın ihracma neden i- tiraz edenler bulunuyor? denildi. Bazı sözler alkışlarla karşıla- nıyordu. Nihayet Fethi Bey de söz aldı. İdare heyetinin, bu ka - rara rağmen kendisinin hâlâ ar - kadaşı olan Eşref Bey hakkında bu kararı nasıl verdiğini anlattı. Azanm bu hususta takrirler ve - rerek klübe sokulmamasını iste - diklerini söyledi: — Bununla beraber arkadaş - lar belki biz yanıldık, zarar yok, Siz kararınızı veriniz, biz gideriz, dedi. Takrirler reye konacaktı. Ya - pılan bir işaret üzerine Fethi Bey salonda bulunan talebenin salon- dan çıkmalarmı emretti. Talebe çıktı ve evvelâ ihraç kararının tasdikini istiyen takrir reye kon - du. Salonda bulunanların altıda beşi ellerini kaldırmışlardı. İkin - ci takrire on on beş el kaldırıl - mıştı. Eşref Bey bakkında idare | heyetinin kararı kongre tarafın « dan bu şekilde kabul edilmiş o - luyordu. Bu karar bir hayli de al- kışlandı. Sıra yeni bir idare heyeti seç- miye gelmişti. Ekseriyet eski ida- reheyetinin ipkasını istiyordu. Fethi Bey, işleri çok olduğunu, İ müş bulunduklarını ve idare he - Istanbulspor » Fenerbahçe Liğ maçlarma dün iki sahada da devam edildi. Bunlardan en alâka toplıyan İstanbulspor — Fenerbahçe karşılaşmasıydı. Bay- ram günü hususi surette karşrla « şan bu iki takım bu sefer şampi- yona yolundaki resmi maçlarını yapacaklardı. Hususi maçta İs « tanbulsporun : bire karşı altı gibi çok mühim bir sayı farkile yenil « mesi sporculardan bazılarını hay» rete düşürmüştü. Biz de bu sayı farkının tabii olamıyacağını işa - ret etmiştik. Bu kanaatimiz doğ - ru çıktı ve iki takım dünkü maç - ta 1 — 1 berabere kaldılar. Fe - nerbahçe takımında Fikret sol te sonuna kadar israr etti. Fet- hi Beyden sonra reisliğe en kuv - vetli namzet Abidin Daver Beydi. Fakat Daver Bey de ayni tecrübe- yi evvelce geçirdiğini hatırlata - rak kabul etmiyordu. Arkadaşla - rını kendisi seçmesi şartile bile kabul etmemekte o da israr etti. Müşkülât tam manasile kendisi - ni göstermişti. İsimleri tesbit edi- len namzetler yeniden Fethi Bey lehine reislikten ferağat ediyor - | lardı. Yusuf Ziya Bey bu arada ihtiyarların biribirlerini çok üz - yetinin bu sefer gençlere tevdi o | lunmasını teklif etti. Fakat Fethi Psy buna şiddetle itiraz etti: gördüğü hareketler karşısında çok üzüldüğünü ve yıprandığını, fe . sıfatile daha çok çalışacağını fa- kat idare reisliğini aslâ kabul et- miyeceğini söyledi ve bir kaç de- fa tekrarlanan arzulara, şiddetli ricalara rağmen kabul etmemek « — Bu teklif tehlikelidir. Ben bu yaşımda olduğum halde müş - külâtı yenemedim. Gençleri iş başına getirmek orların arasına da ihtilâf ve nifak sokmak neti - cesini doğurabilir! dedi. Reis namzetleri arasında Ali | | hafta alınmıştı. Santrıhaf Reşattı, maçında heyecanlı bir an Sağ iç Süleymandı. o Müdafiler Yaşarla Fürüzandr. İstanbulspor da bazı tadilât yapmış, Salâhat « tini merkez muavinliğe, Samihi de müdafiliğe getirmişti. Maç gü- zel ve heyecanlı bir şekilde baş - ladı, İstanbulsporluların bugün Ayni maçtan bir başka görünüş ve maç sonunda el üstünde taşınan İst sporlu Samih iyi yer tuttukları ve hususi maçta yaptıkları tabiye hatasmı bu se » fer silmek istedikleri görülüyor « du. Bu tarz çalışmanın çok mü - essir olduğu ilk dakikalarda belli oldu. Fenerbahçe o muhacimleri Pazar maçında olduğu gibi önle - rini açık bulamıyorlardı. Maç iki tarafın akınlarile müsavi şekilde İ a, A ef — ali Haydar Bey üçüncü isim olarak geliyordu. Ali Haydar Bey arka - daşlarının israrına dayanamadı. Reisliği kabul etti ve kendisine arkadaşlarını seçmesi hakkı ve » rildi. Uzun ve münakaşalı konuş- malardan sonra idare heyeti şu suretle kuruldu: Birinci reis Haydar Bey, ikin- ci reis Tevfik Ali Bey, muhasebe- ci mütevelli Mehmet Bey, umumi kâtip İhsan İpekçi Bey, veznedar- | ığa Naci İpekçi Bey. 3 * Reisliğe getirilen Ali Haydar Bey bütün Galatasaraylıların hür- met ve sevgisini kazanmış bir zat- tır. Gazetemizde “Galatasaraylı, imzasile biniciliğe dair makaleler yazan mütehassıs kalemin de sa - hibidir. Kendisini tebrik eder, muvaffak olmasını temenni ede « riz. A.S, cereyan ediyor ve top ekseriyetle ortada dolaşıyordu. Yirmi beşin- ci dakikada Fener müdafiinin bir hatası takımına bir sayıya mal» oldu. Penaltı cezası verildi ve İs « tanbulsporlu Samih bunu gole tahvil etti. Bu sayı İstanbulspor « luları ateşlendirmişti. o Seyirciler arasında ayrı bir grup teşkil eden İstanbulsporlular da oyuncularımı teşvik ediyorlar ve bu arada Zeki Bey için: i — Zeki Bey! Bu sefer gol çıka- ramıyacaksın ! Diye bağırıyorlardı. Devre bu suretle sona kadar başka sayı ver meden devam etti. | İkinci devrenin başlangıcı ü « midin hilâfına İstanbulsporun hâkimiyetile başladı ve İstanbul» sporlular bu O tazyiklerini onon beş dakika devam ettirdiler, Fa “ kat bu andan itibaren Fenerbah » çe canlanarak hamle vaziyetine geçti. Yirminci dakikada bu sefer İstanbulspor kalesi penaltı ile ce“ zalandırıldı. Bunu da Fikret 'sa - yıya kalbetti, Fakat işte o kadar oyun tekrar müsavileşir gibi ol « muştu. İki taraf ta ikinci bir sayı yapmak için bütün gayretini sar» fediyordu. Fakat iki tarafın mü « dafaası da geçen seferkinden çok daha yüksek oynadığı için iki ta» rafın muhacimleri de şüt çekmek imkânı bulamıyorlardı. Maç ay- ni vaziyette neticelendi. 4 Vefa — Beşiktaş Taksimde yapılan Vefa — Be- şiktaş maçı da sıfıra karşı bir sayı ile Beşiktaş tarafmdan kazanıldı. İlk devrede Beşiktaş bariz dere « cede faikti. Sahanm berbat olu- şuna top kontrolüne imkân ver * meyişine rağmen Beşiktaş takımı tam ve mütekâmil bir takım hali gösteriyordu ve onuncu dakikada da güzel bir sol hücumla güzel bir sayı kazanmıştı. Buna rağmen biraz şans ve biraz kalecisinin fedakârlığı Vefalıları başka sayı « dan kurtardı. İkinci devrede oyun müsavileşti. Hattâ zaman zaman Vefalıların lehine döndü. Birinci devrede de Vefa muhacimlerine ayak attırmıyan Beşiktaş müdafii Hasan bu defa ciddi müşkülât i « çinde yüzüyordu. Fakat Vefa mu- hacimlerinin bozuk oyunu ken « dilerine sayı imkânı vermedi. Devre sonuna doğru Beşiktaş ta- kımının da eski manzarasını kay- bettiği görülüyordu. Bu maç ta bu suretle bitti. Diğer maçların neticeleri Kadıköyünde Fenerbahçe — İstanbulspor B takımları maçını sıfıra karşı 2 sayıile Fenerliler kazanmışlar, ikinci kümeden Ana- dolu ile Topkapı birer sayı “ile berabere kalmışlardır. Taksimde de B takımları ma « çında 6 — 3 Vefa Başiktaşa ye - nilmiş, Altınordu ile Hilâl ikişer sayı ile berabere kalmışlardır.