Ce — Nen var Celâdet... yerinde oturamıyorsun. — Ben mi? Hiç.. bir şey yok. Halbuki Celâdet pek kor kuyordu. Yirmi sekiz yaşına geldi: | ği balde bir türlü bu korku hissini yenemiyen Celâdetle, kız kardeş leri ve tanıdıkları eğlenirler. Du rup dururken onu, hiç yoktan kor kuturlardı. Ce uymıyan bu histen Nakleder fa, liâdet Bir türlü | Alçak bir sesle: İ | — Evet, dedi, | yürüyor. — Belki bir yolender, — Nasıl olur? Bahçe yol mu? — Dinle bak... Birkaç kişi ga liba!.. Şimdi sesler, tehlikenin yak » laşması ile mütenasip, alçalıyor - | i| lâdet, hiç de ismine | du. Biraz sonra, dudaklardan ne - ne gariptir, birçok insanlar isimlerinin aksine | sönmüştü, odadakiler fes halinde çıkan kelimeler de işaretleşi - “Me rp A ELEYEN bahçede birisi ÖOtemebik | Bir kiş i öldü, altı kişi yaralandı SUSURLUK, | | | evrilince | | (Hususi) luk civarında feci bir otomobil ka- — On i i r — ÖN tanzim olunarak İktisat vekâletine yedi ikinci kânun Salı günü Susur- RENEE Kü KADRAN A AMA ÇAY vay PA LE lü ye kaçırırkel Yolda sevgilisini! dayısını öldürdü Bunada Ayıköylü temsili Hasan İsabey köyünden Şefik# | Elekt Türkiyede ilk bir koopâratif şirket rik kooperatifi Aydın şehri | teşkil defa ede - rek tenviratmın icrası düşünülmüş | | ve şirketin esas mukavelenamesi | testik için gönderilmişti. Muka - | : e j olurlar, meselâ Halim bey gayet | yorlardı. | minde bir kızı nikâhlarını kış! Vekiller heyetince tastik ve e m m ——— er e mi serttir, Akil bey € vet bey meteli elidir veya Ser - tul - or, > Örününlâ € tiyordu. Fakat k hassa en kü du: n mu? Bah çede birisi yürüyor galiba.. Sakm Tursız olmasın? — Ey... Ne olur sanki? Samiye manidar bir gülüşle ce- vap veriyor: — Sahi,'ne olur? ağabeyim V Senin gibi en ne di- sinler de bak, görürsün. — Ya... Pek doğrusu! görmek isterdim Anneleri, işin pek ilerlediğini görünce, müdahale etmek mecburi yetinde kaldı. Oğlunun tabiatini bilmekle beraber, onun, Süheylâ- nın nazarında küçük (düşüp, bir kalp ağrısma tutulmasını istemi - Celâdetin Süheylâyı çok & biliyordu nin evlenmesine ta için: — Yeter Samiye, gel yanıma otur, Celâdet.. biliyorsunuz lan yok.. Asayiş her tarafta iyi... Hem ölmasa bile, hırsızlar pekâlâ köşkte erkek olduğunu biliyorlar. yordu sevd tardı. Bunun dedi, sen de Pekâlâ Samiye dayanamadı: — Amma ne erkek!, . Celâdet kıpkırmızı kesilerek a- | yağa kalkmıştı. Fakat annesi, yal- varan bir sesle: Bırak oğlum, dedi, söylesin! | r tehlike olursa, bizi aslan- lar gibi müdafaa edeceğine emi nim.. Fakat emin ol ki, teblike fi- Jân yok. Bu sefer Celâdet itiraz etti: — Kimbilir? dedi, tehlike ge -| liyorum diye haber verir mi? Hem dün işittim, üç gündür bu civarda şüpheli Söylendiğine göre, köşklere bir sürü çingeneler (musallat olmuş, evvelki akşam, bir köşkten üç ta» yuk, iki | adamlar asırmışlar. Celâdetin d biribirine çar- pıyordu. biribirlerile göz işaretleri yapıyorlardı. Celâ det onları korkutmıya canlar muvaffak Samiye onü bir | ve o da, ikisi- | ki, ortalıkta hırsız fa- | dolaşıyormuş. | Celâdet, duvarda asılı olan av | tüfeğini almış, kapının. karşısına fısıldaştı. onunla Kadınlar, şim- nmiyorlardı. birbirlerine s0- orlardı. Fakat dikkatlerini Pe a nkleri dışar - dan zorlanıyordu. Yavaş yavaş, a- ralıktan bir demirin ucu göründü | ve cam kırıldı. O zaman, Celâdet, tüfeğini o - Şimdi, dışardan, birçok adamım kaçıştıklarını gösteren ayak sesleri duyuluyordu. Hırsızlar kaçıyorlar- dı. Beş kadın, Celâdetin etrafına toplanmışlardı. Celâdet, Süheylâ- yı bir kolu ile belinden tutmuş, ö- teki kolunda tüfeği, bir “Kahra * heykeli halinde ayakta du- ruyordu. — Artık, dedi, kaçtılar,. Gidip yatalım. Fakat kadınlar razı olmadılar. Sabaha kadar hep beraber bekle - meğe karar verdiler. Öyle ya!.. Ya tekrar gelirlerse. — Ben, dedi Celâdet, şu koltu ğa uzanıp uyuyacağım. Gelirlerse İ man,, haber verirsiniz. Ve içinden düşünüyordu: — Artık tehlike yok.. Doğrusu arkadaşlar vazifelerini iyi yaptı- lar.. Ne oyun?,. Yarın kendilerine vadettiğim sofrayı yaparım.. Hem bundan sonra, Samiyenin alayla - rından da kurtulduğum gibi, Sü « heylânın da gözüne girdim demek- | tir. e Sabah oluyordu. İlk ; ışıklarla | beraber, eller, Celâdeti omuzla - rından sarstılar; — Celâdet.. hişt.. Celâdet.. Gel Bahçede bir adam - upuzun Hırsızlardan birisini öl - dürmüşsün! —N:?. Korkudan ve dehşetten sapsarı olan Celâdet pencereden bakmca, alacakaranlık içinde, bahçede bir adamın upuzun bak.. yalıyor... Ne diyorsunuz? yattığını gördü, yüzü, bir gül fidanının arkasına gelmişti. Celâdet muızıldanıyordu: — Kabil mi? kabil mi?.. De - İ zası neticesinde bir kişi ölmüş, $0- muzladığı gibi, pencereye boşalttı. | İtomobilin altında 5r de dahil olduğu halde altı kiş ehemmiyetli surette tr İ Yaptığım tahkikata göre bu feci kaza şu şekilde olmuştur: Şoför Zeki Efendinin idaresinde bulunan bir numaralı otomobili sabahleyin müşteri ile yola çıkmıştır. Balıkesir, sinden ge - Bandırma bir o kısım Kazamız Bandırma — | Bursa — Balrkesir şö: | lip geçen otomobillerin daimi bir konak yeridir. İşte Zeki gelince biraz mola vermiş, bu müd- buraya radan alarak yirmiye yakin iliş“ teri ile yoluna devam etmiştir. Sö- İ senin bu kısmını bir kaç küçük de- re katettiğinden fazla dolambaçlı dır Bir an evvel Balıkesire varmak için süratle bu yolları dönen oto - büs bir yokuştan inmiş bütün hızi- le biraz ilerideki köprüye girer - ken şoför firen yapmış; fakat her büs bütün hızı ile köprünün kor kuluklarmı devirerek yedi metre yüksekliğinde olan ve için - de iki metreden fazla su bulunan dereye yolcuların çığlıkları aranın da yuvarlanmıştır. Sarsıntinın şid- deti ile bütün yolcular kırılan « altı bayılmış: camlardan i su dolma ğa başlamıştır. Bu feci kaza esna- scında dört mi ri nasılsa uçuru- | ma değil, tehlikesizce yola düş - müşlerdir. İşte bütün yolcuları o - ezilmekten ve suda boğulmaktan bunlar kurtar - mışlardır. Bu dört yolcu kendileri- ni toplar toplamaz derhal dereye inmişler;, camları kırarak yolcula- rı baygın bir halde dışarı çıkarmış lardır. Fakat Konyalı olduğu an: laşılan bir müşteri ölü olarak bu- lunmuş; şoförün de bir kolu kı - rılmış, başı yaralanmış, dudakları kesilmiştir. Yarası tehlikelidir, Di- ğer beş yolcu da oldukça ehemmi » yetli bir şekilde yaralanmıştır. Ka- zazedeler Balıkesir memleket has- tahanesine yatırılmıştır. Vak'adan biraz sonra müddeiumumilik ha berdar edilmiş, derhal mahallinde tahkikata bs —ş>ş>şş—>—şğ— Balyada tütün kaçakçılığı lanmıştır. nek sahici hırsızlarmış! Fakat tü- f arusıkı doldurmuştum, nasıl lolm -İ Samiye önce bu sözlerin mana - | smx anlamamıştı. Fakat birdenbi- kaçakçısı yakalanılış 48 kilo kıyılmış ve 25 kilo yapral n bulunarak müsadere edilmiş tör. Kaçakçılar Pazar köyden Şa - kir oğlu H Sağır seyin ile hücı olamamış, kendisi korkmuştu. Ma- | re aklına bir şüpeh girdi, koşa ko-' Mehmet oğlu Ahmettir. Kaçakçı - şa bahçeye cesedin yanma gitti, lar Edremitte amelelik yapan Ha - malarmı | iğilip baktı. Sonra sevinerek bağır- | san oğlu İbrahimin boş duran e - tavsiye etmem. m yaka - rım, Samiye gene atıldı: — Aman ağabeyim, sakın kıy- ma! Celâdet, cevap vermedi. Odada soğuk bir süküt oldu. annesi, pencereye doğru kulak ka- barttı: — A.... Dedi, bu deği Celâdet de kulak sefer yalan kabartmıştı. Birdenbire | | du | — Korkma ağabey. Korkma.. İnsan filân değil.. bir manken.. | Samiye, bir an düşündü, mese | İleyi kavramıştı. Fakat ağabeysi -| nin Süheylâ için ne fedakârlıkla- İ ra girdiğini şimdi anlıyordu. Söz * lerini tamamladı: — Seni korkutmak (istemişler ama... sen onları korkuttun, ve ka- çirâm. Kaçarken de bunu bırak milan! vinde tütün kıymakta oldukları bir sirada yakalarımışlardır. Pazar köyünün “Yağdıran” kö yünde de çuval içinde 15 okka ki > 5 yılmış tütün meydana çıkarılmış » tır. Tütünlerin sahibi olup jandar manın önünden kaçan iki kaçakç jandarmaca aranmaktadır. Hüseyin ile Ahmet Adliye ihti - dilmek üzere Balık; lecektir. gönderi det zarfında bir kaç yolcu da bu - | nedense firenler tutmamıştır. Oto- | *T memuru Süleyman Bey Ticaret müdürlüğünce mua İ melesi ikmal edildiğinden müme siller Aydın Halkevinde toplana - rak idare meclisi ve mürakipleri seçmişlerdir. Teşkilâtmı tamamlıyan hemen faaliyete başlıyacak ve şeh | rin tenviratı muntazam ve mükem:- mel bir şekle girecektir Karacasuda C.H. F. kongresi Karacasu rmuhabirimizden: Kazamız C. H, Fırkası kaza kon gresi vilâyet heyeti reisi Etem Kad ri ve vilâyet azasından mühendis toplandı. yedi nahiyeden seçilen ilerin hepsi de iştirak et - | mişlerdir. | Kongre riyasetine Etem Kadri Hıfzı Beylerin huzurile Kongr üm - İkinci reisliğe Hıfzı, kâtipliklere dava vekili Mısırlı oğlu Mustafa ve Kodik oğlu Halil Beyler seçildi- ler. Kaymakam vekili Şerefettin, be lediye reisi Ali Vehbi ve maarif de kon- | grede hazır bulunmuşlar, dilekle - rin münakaşasında mütalealarını söyliyerek mümessilleri tenvir et - mişlerdir. Dileklerin müzakeresinden son- ra hesap ve bütçe işleri konuşul - muş ve idare heyetine Feytil oğlu Ali Riza, Mısırlı oğlu Mustafa, Ko dik oğlu Halil, Portakal oğlu Meh | met Nazmi, Onbaşı oğlu Mustafa, | Tarakçı oğlu Hüseyin Avni, Hacı İr oğlu Ali Beyler, vilâyet kon - gresine gidecek mümessilliklere İC. H.F. Aydın vilâyet idare heye - ti âzasmdan Hıfzı, Feytil oğlu Ali Rıza ve Mısırlı oğlu Mustafa ve Ko dik oğlu Halil Beyler seçilerek kon | greye nihayet verilmiştir. Bir mevkuf hasta- hanede öldü İsyan harekâtına iştirakten suç- lu ve mevkuf Ercişli Maho tedavi edilmek üzere yatırıldığı İ hastahanesinde ölmüştür. Ka Selânik Tesis tar Sermayesi: 30. İdare merkezi Türkiyedek Samsun . Me şirket | Adana | mak üzere Bursaya kaçırırkef ,. | cıyvat © |gıkan kızın amcasile dayısı E9 köprüsü civarında önle” ve Nazımın muhalefet ve taarfi | larma uğramışlardır. Bu sırada | ğenleri Şefikayı maşukasınıni İ İden almak istiyen Nazım ve E# ile sevdalı Hasan arasında mül bir münakaşayı müteakip > kaf | başlamıştır. Evvelâ ağızla başlı | kavga bi Şefikayı, Hasanm elini İ kolay kolay alamıyacaklarını #İ âhara ölümle neticeld İ mişti ren akrabalar Hasanı ölümle tel dit etmek istemişlerse de attıkli | kurşunu isabet ettirememişle! Hayatmın tehlikeye düştüğünü # lıyan Hasan da mukabil vaziyf geçmiş, öldürmüştür. ilk attığı kurşunla Emi Hâdise omahallif yetişen jandarma failleri yakalf mıştır. Hâdiseye vaziyet eden mi | dekumumilik derhal tahkikata bsi lamıştır; Karacasu- Tavas yol! Aydın vilâyetile Denizli vilâye' tini birleştirecek olan Karacasu “ Tavüs yolunun Aydın kısmı inşasi | na başlanmıştır. Nazillide et mesele Nazillide kasaplarla belediye 8 | rasında garip bir mesele geçmiş tir. Nazilli belediyesi, kazada sa tılan etlere 35 kuruş narb koym tur. Kasaplar, bu narha rağme! | eti 40 kuruşa sattıklarından beled ye, kasapları 15 gün müddetle ic tayi san'attan menetmiş, Kaza hi | kı etsiz kalınca, belediye et kesti rerek beş gün kazayi idare etmi$ tir. Fakat son gün lerde belediye etin okkasma 40 ki ruş narh koyarak kasapları icra sanata davet etmiştir. ndul -6 amcı semini İstifası zunn zarında Peynlıci söka mahcnz Ve satılma kasa ve Emperyal günü acaktır. Ta memuruna müfacas yili Alie Hin LA 1 AN Bankası ibi: 1888 000. 0009 Frank ISTANBUL I Şubeleri: Istanbul ( Galata ve Istanbu! ) Izmir rsin. Adana Yunanistandaki Şubeleri : Selânik. Kaval Bılâmum Banka muameleleri lar küşadı. Esham ve ANKA Kredi mektup a. Alina. Pire rı. Cari hesap- Tahvilât OKasalar icarı, KA MK