— — $6 gm . “1908 zuma yaya ed #paylaso. isowjipo ujmoy uuodiensng myeyay A0 ng wpupyey sopyapy, upjes vpumsusğngg Mondnpoje 9jso4ry)s) pyeye eAŞSAY iye, ya3 OA iseyen Oyı iztas Wwyej ag vokfenm wusyoj 0 49İ yn1okipous7z “prejrolıpo ojeavi Ozıg Yaya) Uyenisoyay umag eseygemtu yok “oy uwjo (nBdow ajıydsay uaa4ıses? ninni “Adryıpo ujluş sArğnmi gzoyse zageg 2/99 Yms) isısegulg ofigsey Yuyya? og “AĞINDA oaedısı nokoy 1g oğyadryemi şule op Yunodıe uuejseyyeanu yuems0 1gıB nİnpunjng y940y mg dayyamu uopsojmarigm iyayay 24 yem 9A Moyse opunodıru useseyyvunm 49427 ağa *npıofıpo daymaz, uop4og EH ONE eied şayepy n,nsyaani, epumje nasedu ulag 14)eJ, iseseyyeımau yaly yuruso, 'ndaoyyoyu UayİyaSİEN 9isoy oyoğoy, oisayy uepaısusojas aeğing epunpe yosed unjoaeç jei3uaz 19fay ng “pp3 eşngueşsj esesegyeanu vyadoy 103 “ag ag Uyi ssdzayezni uyu sodıyıns vopoyenu Anı -2eğ,ag voppnw ng pop zey yles>i Yen v3 ozepr çuşsazoyezna Yins dig İJadİEN Y ppdejue uopomajeyy İY 1g uopa uefi oyadıyrm ig. wSa1 yanşu opsızuoYy “ıp vapun ğ.aadn yyozezey SA 489 v9 Ulumomozeyam ng Uwjo seye opnr! sopoaley vpursıdsey YI) “4913 mıfag yigvg üojıg öğişypsyez bın rarşeardı peoalap afayşg sog TAyomys yede munfap;o ou <edime> Jepuy ou umeje, pdek okryyesş va YAYIM 24 manaş iofrumen ty? oydMeY 43133 “puyep yeğ uipesşvu yyepung ogenigi *“ wop3 ranwn ğe deştaop epupyey Mapus #satlin o o yödazapogğ yezezek Butg opuopsap Mey epungep Mmejezaş suizepynpjo 39 yea 9yyoans 34 uesyeğ waijegiyie) Juynyi SA ysey'n$ Mppeoyu vejo #3 anynt ayyayapwom Jepey odıpum$ uayyadımıdamı vay; yeaoz ng a3ğg ,, nuseg 19468 t0yuyoy, *wngğnuun;ng 9YayAa) izeg varşao oA $#rmusp -493 (ag Yigeş oupzda yea2z 405 1g Uran epadamy yeiajo WNYYeU eM8p) 3 yekIB OjUNy yomnağ oşnsa) UYYYS 4g ipag3 ipi e1uos Y3paigıpa) Ulaş aapyıaaağguz. öyoyiney eğed oy -a0Ğ anwyeyy eyup op Diyejap yeimo ve ŞA, Şetşn Eye yerapuo Sg —edeyiag dog yYigeç uno 3ıgss Majeippi umag GEpEjt ij 19924 ep 1g eyöeg esın;o Yeoeanyo yayı ulag yigeç uEpuuejuruyoLo; ıseluydumy AÂvameış ueo wgjwu ini? ves -o8. des Uoyoojinu oyı mearş vulgiypaanu os “nd W9 wösesz “njo yiges Wwejpelpp! nG esna -n,o01$au orme) #yeza? ooyeynm OA Aeşunsj Sili SAA ip allik Yakar Salaş -» Umo) ipteyvur * ya29p9gj99. Muldoyyuyyıp teze opıamms O ulejuujo depoyizta YOpUOŞYNI yedi ep iızea sÂpyep v4 wezempeg tvajeyg ng ““am,o yiytanın öyornnygy MoLyiy yeyeag YY Saw (ği SA yöye aezeuydes ueyegiyey op op «viyfaje unuo vepuğedrjo (yp you wp -yeni 3jı gıpop gilez yi ag yruoyspcu ejejenyi SA SJAEI zrayek 2(49g 1sgeğ ng uejo önwan;ng 9399) -AİNY 1913 yoyo (ngey Tağyueputwoy SA yea umay, İmre şipyaz Gez ag ığışya zeyiyi ag -epa) MİŞ yuye Geyjezeş zig 404403 efrârd aj eğ miğnyy *anjo yotmanyoğ adkısayı öd 18 yea ediy gurses); yegiye) opufydaje yeaoz Nİ uro 499104 opaaoA10p ng HaŞppU NYAINN :wmapuninp ojfgö uemez 0) 1pıra wpeymyey 1 Eygunng ep UjrAa9Z ıztg up 3 31 newuyea »n4ng yod vpuisese yvA37z y393p3 e) yemsoy sfoueyeğ iyez 94 |Böoapa pngey Yaa0jıg Tpesyeni ğyeyewdey yodepes uurird ayeğ mönü epdsese iyeyeani Wyfojrumy “wp -omzA ved Sag 2429 yigtç VW) Wi3p3 um) “atydretjey (498 op uayyoya weyiyi epyewo #nwye ezed uayawuyny (499 yigeç 94 İmama gey riya, yezeşo Hgej Yod MVAMN rşeaoz #anLeğıng 1g yez ady ng wo opak -ogaeıej yea “spzsşğrmzopug3 ungueysy sİLASİUN *W Soz) yemnöeze oyyodıyem 1g Şunda uyu 1oiyEses? eyayesy ziİoagOp? imgey MZ geşeğing uodımıg3 aouavası ipinin usyezey 1 İng vsaos vopuyeğir vepzrayezeş UUoUNpg AN ği ISUrjUOY ppguwsj “Wy9 yopan epngürys) Bauos ejeY 4g 9p vag pedeg Siyeğiş yoyozey yer -eUM;O gngEy uojieM Slüşzatu iyredağ “mipzek Suyemua? geğing eonidop iejong *yipayöeyara -e) yetisi yoğ zg Epubyyey Moyeğâr yozms Vek ay gie8 uuepeğ;pg *wy38ng3 oluejuepuru «no) Sdşesi FaAnI EĞyEAJ, 29gv19g 9(f0g O -sy uemdojnç uopo Şeyi tueg esuos uğ ag “DUNB ada3oysş ueptao 3A olourjnun ayır “e) İeBeapagj 'eşoymıg "sup uepyaguzıs) “mağıcyıaryya deyyr emupuem *103) sess auğing anamı oşeğd, Mekyeay, pgaeğ sanaya şnssono) ododyeğiş yoyozey Eİyıpes <unjng eypese $f ousıpuoy vepwyeseş uudg e) -snsny Ng 9A SİYpaMIN)O JEZEUYAES UAYYILISABIŞ nu SyaDpny efyeay igre3 yertun;o zeyiğii 241404503 99) ny) 29y uvpumjeze) yazajıpo Hatta harbiye nazını olan baş- ilâve etmek isteriz ki Hakan merhumun bükmü aralık ( Fedam ) gazetesine başmakale yazarak en şiddetli Eğirenin İstirdadından pek az bir zaman sonra idi ki kumandan İzzet paşa da ileriye sürdüğü mütlema göre ek- seriyeti teşkil eden bu mühaliflerle bir fikirde bulunuyordu. Sadrazam Sait İlalim paşa ile Tulit bey ( paşa), Cemal paşa taarruz fikrinde akalliyene kalıyorlardı. Bünun üzerine Talât ve Cemal beyler mâksatlarını ka- bul ettirmek için evvel emirde İladım köyünde bulunan baş Kumandan vekili ve harbiye naziri İzzet paşeyı kendi taraflarına kazanmak tedbir Güşünmüşlerdir. Talât bey bunun için otomobille lağım köyüne gitmiştir. Cakar Ah- #öet İzzet paşara meclisi vükeldda cereyan eden müzakcratın tafslârını olduğu gibi nakletmemiş, Edirne üzerine vürümek fikri meclisi vüke ekseriyetin değil, ekalliyetin fikri ol. döğu halde buni in kararı gibi göstermiştir. Bunun Üzerine iprida E mahzurlu olacağın, düşünen Ahmet İzzet paşa taarruz Ükrine teme Talâr bey suretle Ahmet İğzet paşavı ken erek bunlardan bir kısmını daha kazanmis ur. Bu suretle meclisi vükelâdu ekseriyet sonra ekalliyette ka- dirmiş, Adeta zorla, ve <unl iştirak etmiş olan ekseri erlç taarruz vaziyette kal ma kadar akselmiş, eğer ker edi'miş olmasıydı Edimeyi kurtar« acakı. , fikri kuyyetle neşroluomuştur. 04 a) idamı tasdik etmek istemediğine ve cennet me- kânı icbar için benim Talât beyle beraber sa“ rayı bümayuna gitmiş olduğumuza dair olan küf- tügülar bilkülliye hilâfı hakikattirler. Bir gün sarayı bümayuna takdim olunan tezkerei sadaret ve melfufatı ayni günde tasdiki âliye mukterin olduğu halde Babıâliye iade edilmiş Edirnenin istirdadı Mahmut Şevket paşa merhumun sadaretin- den sonra teşebbüs olunan Şarköy taarruzu ademi muvaffakıyetle (o neticelenmiş ve müteakiben Edirne, Yanya ve işkodra kaleleri de sukut etmiş olduğundan paşa merhum İnos - Midye bhaltını kabul eden mukaddematı sulbiyeyi imza etme- ğe mecbur olmuştu. Paşanın vefatından bir müddet sonra ikinci Balkan mubarebesi zubur etti. Ve Sırplılarla Yunan ve Romanyalılar Bul- gazlar aleyhine harakete başladılar. Bu fırsattan istifade ederek bizde Edirneyi istirdat etmek üzere Bulgarlar üzerine baraket etmemiz icap ediyordu. Bülün fırka efradı hü- kümetin buna karar vereceğini ve bilâ ifatci siyasi muhalefetlerde bulundu, Bu sırada Istanbulda yapılan münhal meb'usluk için yapılan imibapta itibar ve terakki mamzedine karşı ekseriyet almıştı ve İstanbul meb'usu ol- muştu. Bunların bilâbara ecnebi devletlerle el altından teşti- ki messi etmiş olması dikkat ve ibret ile telâkki edilecek tahlillerden biridir. Bu ikisi hakkında Fransa sefareti müdabale etmek istedi. Fakat müdahaleyi nim resmi su- rette idare ettik; ve badema memaliki Osma- niye siyaselile katiyen işligal etmemek ve tabi- iyeti Osmaniyeden bilkülliye çıkarak Fransız ta- büyetine girmek şartile Fransaya gönderilmek esasını kabu! ettik. Ve o suretle icabını yaptır- dık. İşte Tunuslu Hayrettin zadelerin Osmanlı mülküne son hizmetleri de böyle oldu, Ünit etmek isterim ki biç olmazsa bundan sonra kendilerinden (o bahsolunduğunu © işitmiyeceğiz. | Hatıratımı aşağı taraflarını tesvit ederken ha- ber aldım ki Tahir Hayrettin Istanbula gelmiş ve hattâ kendisine mirimiran rütbesi verilerek ziraat nezaretine tayin olunmuş. | O“ Sübhane men tehayyere fi sunil ukul,, Mademki bu zevati kiram Tunuslu imişler Vatanlarını Fran- sız boyunduruğundan kurtarmak için çalışsalar daha isabet etmiş olurlar. Bakalım o zaman M. Pişon kafalarını kiyotinden kurtarmak için mü- dahale edecek mi? Bu istitradımıza nihayet vermeden şürasını da z —716— KA Fatihte yapılan bir ictima esnasinda Cemal paşa bir nutuk söylemişti. Bu nutukta “ yakın bir zamanda Balkan felâke- nin alıtmıza koyduğu kara lekeyi sileceğiz. ,, diyordu. Bu nutku dinleyenler Cemal paşı ile arkadaşlarının kas falarımn Yunanistana karşı bir. harp hazırlığı düşüncesile dolu olbuğunu hissediyordu. Bunun içindir ki Halken muha- rebesinden sonra İBulgarlarla yapılan sulh müzâkerelerinde "Türk » Belger ittifakı meselesine büyük bir ehemmiyet ve- rilnişti. Türk - Bulgar ittifakı muhtemel bir "Türk * Yunan harbine karşı müracaat edilen bir tedbiri. Bu olmedı. Ah- valin ceteyani umumi harp vaziyetini ihdas etti. Bu aralıkta Almanlar tarafından ittifak teklifi vukua geldi. Bu ittifak tek- lili evvelce Fdirne üzerine taarruz meselesinde ekalliyene kalmış olan, fakat ist'rdedı müteakip hökümet içinde müte- hakkim bir vaziyet almış bulunan ekalliyet derhal müvafekat cevibı verdi, İttilakın akti ile umum! harbe de Almanların srausu dairesinde girmek kararı verilmiş oluyordu. Hükümet içinde iki üç kişinin fikir ve kararile bütün bir memleketin mukadderasını alâkadar eden taahhütler altına girilirken he- yeti vükelâya malömat verilmiye bile artık üzüm görülmi- yordu. Tabii olarak böyle mübim kararlar csnasındı meclisi meb'usanın reyine mürresat etmek lüzumu da kimsenin bas urndan geçmiyordu. | İngiliz six Hükümeti Osmaniye Edirnenin istirdadına karar verip te ordularına ileri hareket emrini verir vermez İngiliz siyaseti de yüzündeki mas- —85 — Şi