30 Aralık 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10

30 Aralık 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Doktor otelin yemek salonuna inip de köşede bir masaya oturun- ca, Neclâ yüzünü ekşitti. o Sonra gözlerinde garip bir şimşek çar- parak babasma baktı: — Allah belâsımı versin bu ada- mın, bak, baba gene burada... Doğ rusu çıldıracağım.. Kizınm en küçük arzularına kar $ı fevkalâde yumuşak davranan zavallı Sadullah Bey, ona yalva - ran bakışlarla baktı. Adeta “Sus kızım,, diye inliyordu. Bir patırdı çıkarmaktan korkuyor gibiydi. . . Baba ile kızm masasında oturan dostları sordular: — Kim bu doktor acaba? Hiç tanıdık bir sima da değil, her hal. de bugün gelmiş olsa gerek.. Ta - nımıyoruz... Neclâ ısrar etti: — Nereye gitsem, peşimden ge- liyor. Geçen hafta Tarabyada | idik. Oradaydı. Üç gün sonra ada- ya gittik, o da geldi, işte şimdi de © Filoryadayız, gene peşimizde.. Büyük bir sıkıntı geçirdiği belli olan Sadullah Bey: — Tesadüftür kızım, dedi. Al - dırış etme. Alelekser sakin ve tatlı bir kız | sından çıkardığı küçük bir şişe- den renksiz bir mayi akıttı, ayni sessiz adımlarla çıktı, gitti.. On saniye sonra, salon pence- relerinden birisinin perdeleri sal- landı, doktor göründü. Sürahiyi alarak zili çaldı. Gelen garso « na: receğim . Bana başka bir su ge- tiriniz.. Diyerek çıktı. z ) 5 — Sadullah Bey bir dakika!. — Buyurunuz dektor.. Sadullah Bey, dehşetli musta- rip bir eda ile dinliyordu.. i # dullah Bey! Kızımızm iyi olması- na ihtimal yok. Ne yapacaksı- nız?. Bir an evvel karar verme- niz lâzım. Sadullah Bey ses çıkarmıyor - du. Doktor devam etti: bir “monoman,, ı serbest bırak - mak caiz değil.. Ben doktor sıfa- tile artık harekete geçmek mec- buriyetindeyim.. On gündür, em- riniz mucibince sizi takip ediyo- rum. Neclâ Hanım, iki kişinin ö- olan Neclânın gözleri garip bir şe- kilde parlamakia devam ediyor - du. Fakat babasını bu halde gö - rünce sikünet buldu, sadece, ır- tmı doktora çevirecek bir tarzda sandalyesini çevirdi. Hoş, doktor, onunla hiç alâka- dar değil gibi görünüyordu. Yal - nız, yemeğin sonuna doğru bir hâ- dise, herkesin nazarı dikkatini tekrar doktorun üzerine celbet - mişti, Masalardan birisinde, arkadaş- lariyle yemek yiyen, genç ve pür sıhhat bir kadın birdenbire: — Aman bir şeyler oluyorum!, Diye sandalyesinde © çöküver - mişti. Doktor atılmış, onu muaye - ne etmiş, sadece: — Yapılacak bir şey yok, kal- dırmız! Demekle iktifa etmişti. Kadın ölmüştü. Birisi: — Kalp sektesi olsa gerek!, Diye mırıldandı. Doktor: Hayır, dedi, lâkin onun kadar ani bir şey.. Bu çeşit ölümleri, do- laştığım bütün otellerde Tarabya- da, adada, gördüm. Biribirlerin- den uzak yerler amma, sanki sari bir hastalık gibi. . Dektor, yan gözle 'Neclâya doğ- ru bakıyordu, devam etti: — Zaten, burada da böyle bir şey olacağını tahmin ediyordum.. Her halde bu garip hastalığın ilâ- cım: bulacağım.. Neclâ, yavaşça yemek salonu- nnun kapısını açtı, Kimseler yok- tu, Masalar hazırlanmıştı. Nec - lâ, yavaşça doktorun masasına iy sürahinin içine, çanta - Selânik lümüne sebep oldu, daha fazla susamam. Akşam yemeği zamanı, salon dolmuştu. Neclâ, gizli gizli dok- toru tarassut ediyordu. Bir ara- Irk, Sadullah Beyin sofrasında su bitti ve garsondan su istedi. Oza man doktor, elinde sürahi kalk- İ tx Sadullah Beyin masasma yak- laşarak: — Beyefendi, dedi, müsaade ederseniz, ben takdim edeyim. Gayet iyi bir sudur.. Kendim i- çin hususi olarak “Taşdelen,, den getirtiyorum.. Sadullah Bey bardağmı uzat - tı, Doktor, kendisi de bir bardak | alarak doldurdu. Doktor Neclânm sapsarı olan yüzüne bakarak su- İ yu içti. Babası da dolu kadehini kaldırmca, kız: — Baba, içme! Diye haykırarak yerinden fırla- dı. Doktor: — Müsterih olunuz Neclâ hanım dedi, bu su, sizin bildiğiniz sudan | değildir. Ben onu değiştirdim. Siz yalnız bana çantanızdaki küçük şişeyi verir misiniz? Fakat genç kız, kimsenin müda- halesine meydan vermeden çanta- sm açtı, küçük şişedeki mayii olduğu gibi içti. renksiz iki saniye sonra, Neclâ sandal- İ ne çıkarmak icap eder. O zaman yesine yıkılmış, etrafma oteldeki - ler toplanmıştı. —A.. üstü ölen hanım gibi Doktor cevap verdi: — Evet, ayni sebepten, fakat e- min olunuz, artık bu, sonuncu ola- cak. Banka Tesis tarihi: 1888 Sermayesi : Tamamen tediye edilmiş 30. 000. 000 Frank Türkiyedeki Galâta . Istanbul . Mersin . Yunanistanda Şubeleri : Izmir. Samsun Adana ki Şubeleri : Selânik. Atina. Kavala. Pire Bilümüm Banka muamelâtı, Kredi mektupları. Her cins nakit üzerine hesap küşadı. Hususi kasalar icarı. LL LL — Ben bu sürahiyi odama götü- | — Buhran devam ediyor. Sa - | — Beyefendi, böyle tehlikeli | » diyorlardı, bu da öğle! Milyarder Kıtlıgı! Amerika milyarderleri bir zamanlar 513 tane | idi, şimdi 75 e ind! Dünya buhranı Amerika mil- | yonerleri üzerinde çok derin te- | sir yapmıştır. Onun için (1929 da bir milyon dolar iradı olan * ların sayısı (513 e vardığı hal- de bugün bunlarm sayısı (75) e inmiştir. Bu yetmiş beş milyoner içinde (5,000,000) (o dolar iradı olanlar yalnız dört kişidir. Bu dört kişinin başında Mister Ford bulunuyor. Rekfellerlerin (ikisi de bunların içindedir. Paraları otomobil sanayiine demiryolu işlerine, petrol ve çe- lik sanayiine yatıran aileler pek büyük zararlara uğramışlar- dır. Nevyork milyonerlerinden Mis ter Jon Andrus servetinin yüzde altmışmı kaybetmiştir. Müteveffa Edith Rokfellerin serveti (40,000,000) dolardı. Em lâk ve akar fiatlarınm düşmesi yüzünden bu servet de düşmüş - tür, Bugün Amerikanın en zengin adamı kimdir? Zenginlerin hep - si buhran yüzünden © sıkmtıya uğramışlardır. Bununla beraber Mellon biraderlerin servetleri 1(500,000,000) dolara varmakta» dır. Mister Fort servetinin ne ka- dar olduğunu ifşa etmiyor. Fa - kat Nevyorkun on büyük zengi- ni şunlardır: Jon Rokfellerin serveti 850 milyon, Corç ekerin serveti 200 milyon, Şarl Sehvob'un (125,000,000), Sidney (o Miçelin serveti (125,000,000), Edvard Harknesin serveti (100,000,0"”) Vincent Astorun serveti (85) milyon, Edvard Harmanın serve- ti (80,000,000) Morganın ser - veti (75,000,000), Arthur Jem » sin serveti (70,000,000), Peyne Witneyin sesveti — '(70,000,000) dolardır. Bütün bu rakamları topladı - ğımiz takdirde bir milyar 780 bin türk lirası ile miktarını an - lamak için bu rakamı iki misli - serveti bu paranın yekünü 3 milyar 560 milyon türk lirasr olur. Satılık fabrika maki- nası ve bina ankazı | Mehmet Temur, Mustafa atü, Hafiz | Rüştü ve Hafız Yunus Bahri Eflerden mü- teşskk ve İst. Halı Yikama febrikası na- mini tagıyan şirketin mukavelesi 1/9/932 tarihinde hitam bulmuş ve tanfiyesina da | Karar verilmiş olduğundan mezkür şirketin | mal: olan bir adet bak traş makinesi ve | bir adet santrali; ve tir adet toz dolabı ve bir adet buhar kazanı ve kalorifer tertiha- tma ait borularla iç bap binerim ankazı toptan ve cüs'i tam Ralinde perakende #m- relile sallacağından inüşteri namına #bale sinin icena anından ilibarcn azami bir hafin için makineleri seküp ve binayı kal edip ete merbur olmak partile talip olan. l lara 5/1/0313 tarihine müsadif — Perşembe Künü sant ikiden dörde kadar düyunu umu- miye cıvarında Hodu Kenem Cenani mahsi- lezinde Yeşildirek karakolu karşınmda 2, 4, | 6 numaralı fabrika dahilinde tasfiye memu- İ su avukat Osman Nuri Beye ve mezkör günden evvel müracaat arzusunda bülunsp- ar yesi Tostene caddesinde Velora Handa ) Noya müracoatları Hân olunur, dd otmmüile, seni) İn e 000 İ Memleket Haberleri EGE GÜZELİ Neriman Hanım izmir intihabında0 * sonra tahassüslerini anlatıyor İzmirde güzellik intihabı ya- İpıldığını ve Neriman Hanı- Müsabakaya girdiğimi işiten a kadaşlarım, akrabalarım, aşinale” mın birinci geldiğini telgraf ha-|/rım mutlaka kazanacağımı söyl berlerimizde bildirdik. Bu Eğe gü- zeli intihaplan sonra demiştir ki: “— ! ln Bu yaz İstanbuldaydım. Biz şark kızları dalma mahçu? Dayım Ömer Bey İstanbuldaki gü- zellik müsabakasına iştirak etme- İ mi söyledi. Fakat ben İzmirli ol - | duğum için İzmirde bir müsabaka çirdim. Fakat biraz sonra, hâkes açılmasını bekliyordum. Muhte - yorlardı ve bugün müsabakaya ir tirak etmek saadetine mazhar insanlarız. Bu gibi merasime alışık olmadığımızdan tabii ilk ar” da biraz heyecan ve helecan g8” İ heyetinin pek kibar ve asil hand rem (Anadolu) gazetesinin bir mü | ve beylerden müteşekkil olduğu” sabaka açtığını işittiğim vakit çok | nu görünce tamamen açıldım. Bu sevindim ve isabetli bir teşebbüste | nezih intihaptan pek çok zevk duy” bulunulduğunu takdir ettim. dum.,, Çiftlik hududu (Esrar içinde kala! yüzünden cinayet ! Manisanın Muradiye köyü ci- varında feci bir cinayet olmuştur: Murüdiye civarmda kâin Çullu çiftliği mer'ası 60 yaşlarında Necip ağa isminde bir ihtiyarın kirası al- | tındadır. Necip ağanm koyun sü İ rüleri olduğu için bu geniş mer'ayı kira ile tutmuştur. Halbuki komşu- Osman İzmir zabıtası mühim bir hâdi” senin tahkikile meşguldür. Bunda” dokuz ay evvel Osman ve İsmail namında iki arkadaş, Osmana ait olan bir kayıkla balık avlamak ü .İzere İnciraltından hareket etmi$" su, Tikveşli ve 28 yaşlarında Salih | de koyun sürülerine, maliktir ve | onun mer'ası da Çullu çiftliği mer- 'asile hem huduttur. Fakat iki ko- yoncu komşu arasında hudut ihti- lâfı vardır. Geçen gün 60 Tık Piriztenli Necip ağa ile 28 yaşındaki İbrahim oğlu Salih arasında bu yüzden bir ağız kavgası olmuş, ve Necip ağa na - gant tabancasını çekerek genç Sa- | Kbe iki el ateş etmiştir. Fakat Sa- lihi vuramadığını görünce daha i- yi nişan alarak üçüncü kurşunu at- mış ve Salihi alkanlar içnde yere | sermiştir. Salih ancak bir saat yaşayabil - miş ve “beni Necip ağa vurdu!,, diyerek ölmüştür. Necip ağa firar etmişse de Mani- sa merkez jandarma bölük ku - mandanı Ekrem Beyin kurduğu pusuyla derdest edilmiştir. Necip ağa hâdise (o mahallinde bulunan tabancanın kendisine ait olduğunu kabul etmiş: — Ne yapayım, bana hücum et- ti, ben de onu vurdum! diyerek cürmünü itiraf etmiştir. Adanada Halkevi | Adana Halkovinin (Güzel san- 'atlar) şubesi ilk defa olarak top- lanmış ve beş kişilik komitesini seçmiştir. (Güzel san'atlar) şubesinin ko- mitesi şu suretle teşekkül etmiştir. Erkek orta mektep resim muallimi Kemal Bey(reis), Necatı Bey mu- allim mektebi resim muallimi Sır- rı Bey, Necatı Bey muallim mek- tebi el işleri muallimi Avni B., A- vukat Sadık Beyin refikası Iffet Sadık Hanım, İstiklâl mektebi muallimi Hacer Hanım (âza). Erkek orta mektep musiki mu- allimi Halit Bey mümessiliğe inti- hap edilmiştir. (Temsil) şubesi heyeti umuiye- si de toplanma yapmış ve faaliyet uzam lerdi. Bu kayığın hareketini taki" ben daha iki kayık hareket etmif ve meçhul bir semte doğru açıl * mışlar... Bu üç kayık bir aralık Tuzla 8 çıklarında görülmüş; fakat bilâ * hare ortadan kaybolmuşlardı. İki gün sonra C-manm cesedi Tuzla civarında bulunmuş; Osms” naait kayık da insansız olarak Kilizmanda bulunmuştu. O zaman zabıta tahkikat yap * mış; bu hâdisenin mahiyetini tes bit edememişti. Osmanm deniz kazasında kur” ban gittiği tahmin ediliyordu. Fakat Osmanla ayni kayıkta bu” lunan İşmailin veldesi (Hanım Şah), müddeiumumiliğe bir istid8 ile müracaat ederek oğlunun do" kuz aydanberi kaybolduğunu, 18* mailin de Osmanla birlikte bir su” ikasta uğradığını iddia etmiştir. Aynı istidada, bu iki arkadaşın İnciraltında hareketlerinden evvel Hakkı isminde birile görüştüğü bildirilmektedir. Yeni fabrikalar İzmir civarında açılacak mensucat fabrikası etrafında şehrin ismi geçiyordu: Denizli, Nazilli. Mensucat fabrikasının Nazilli * de açılması hemen hemen kat'i o larak kararlaştırılmış gibidir. Yeni fabrika; Nazillinin iktısa* di hayatmda mühim bir hâdise © lacaktır. Fabrika inşaatı başlarken iş d8 açılmış olacaktır. Ayni zamand? hariçten celbedilecek olan amele” ler için de müteaddit (amele evle” ri) inşa edilecektir. Alman son haberler; hülcümetin sanayileşme ve fabrikalaşma işin€ verdiği ehemmiyeti ve müstaceli” yet lüzumunu göstermektedir. alli alak ey e a Umuma serbest resim dersle? Halkevi Güzel San'nller Kesim Şube ” sinden: Umuma serbest resim dereleri verilec€ * ceğinden kaydolmak istiyenlerin her gün 9” olan iki at 17 den sonra Gülhane Bahçeni methali” de Alay Küşkündeki müdiriyele müracaat “ Mari, 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: