ni VAKIT eni Türk Mecmuası No. 2sinde « çıkan Dilden çıkarmak, Dile almak işleri Yazısı Münasebetile Muhterem Ahmet Cevat beye- | fendi yukardaki unvan © altında | bir yazı neşrettiler. Bu yazınm sırf ve saf türkçeye âit olan kı - sımlarını hürmetle okuduk. Cevat beyefendi bununla yanatta bulunuyorlar. Vakıa, bundan dört ay önce Darülfünunda verdiğimiz umumi konferanstan sonra artık susma * nin altın olduğunu takdir etme « liydik, zira bu şeyler bize yoru - cu ve işimizden aykırı düşen me - | saiye maloluyor! Benim neme ge rek, diyemiyorsam, sebebi Türk Dilinin garp bakımından O harsı meselesine kayıtsız kalamamak - tan leri geliyor. Muhterem ve fa- zıl eski bir dostumuzla bu vadide açıkça konuşabilmek fırsatını bu- lunca dayanamadım. Yalnız şu - nu temenni ederiz: Bugibi ilmi mü nakaşalarda söz bazan o kadar dallanır, budaklanır ki gaye ve mevzu ortadan kaybolur. Keşki bu sefer öyle olmasa! s * » “Tion,, eklentisi meselesi “Makalede sayıfa 95, sütun 1) muhterem muharrir diyor ki: “Almanca doğruca Jâtince - den ismus gibi eklenti aldığı gibi İransızcadan da “tsion,, suretin - de telâffuz ettiği halde imlâsını bile değiştirmiyerek “tion,, lâhi - kasmı da almıştır.) Dört satır aşa #ıda; (Yüzlerce böyle “tion,, lu kelimeler de öyledir.) Bu iki cümledeki (alınmıştır) ve (öyledir) diye kat'i birer bü, - | küm ifade eden kelimeler açıkça gösterir ki muhterem (muharrir, Almancadaki bütün (tion) eklen- tili kelimelerin o dile fransızca - dan geçtiği zannındadırlar. Bun lara şimdilik dikkat edelim! Almanların “ismus,, eklentile- ri, onların tamamen ( İâtinceden aldıkları kelimelerde vardır: Ath- letismus, Humanismus v. 8. de olduğu gibi. Lâtince tabirlerin al mancaya millileşerek geçtiklerine 'dair misaller çok ise de bu mevzu, şimdilik bir tarafta dursun, Ma - kalenin 95 inci sayıfa ve birinci sütununda muhterem (o muharrir, dermeyan ettiği fikirle şunu teş - bit etmek istiyor: o (Almanların dil işlerinde yaptıkları, onların millicilikte en ileri vardıklarını gösterdiği halde bile, onlar yaban cı dillerden ve bitahsis fransızca- 'dan, hatta fransızların (tion) ek- lentilerine kadar almışlardır. O halde biz de böyle alımlar yapar- sak ne olurmuş?) Bahsettiğimiz sütundaki yazıdan çıkan netice budur. Osmanlıca hastalığı ile müca- dele tam yerinde ve bilhassa u - mumun tasvibine uyan bir ham - ledir, Fakat beride bir de “Tan- zimat hastalığı, var!. İrte bu, tahteşşuurda yatan ağyara doku - nulamaz, bilirim, Makale, fransız cadan, fonetikçe kelime alımını haklı göstermiye matuftur, bu i « se bizim senelerden beri tenkit ettiğimiz davadır. Eski zamanla - rı, Napoleon zamanını bıraka - Im, bırakalım da milletlerin mil- li hüviyetleri | tebellör ettikten sonralara bakalım. O halde görü- rüz ki, milletler arasındaki bu ke- lime alım verimleri bizde moda ol duğu tarzda değildir. Fransızca “Chauffeur,, kelimesini Alman - kalmıyarak, ! bilhassa almancaya dair de be - | ! Böyle öz dille icatlar (Se aynı © lardır, hem de tıpkr Fransızlar gibi yazıp, onlar gibi telâffuz e- derler. Kelime, millet harsına alınma» mış, yabancılığı, o milletin çocuk- larına gösterilmiştir. Buna muka- bil, meselâ İtalyanlar, fransızların (chauffeur) kelimesi yerine ken di öz dillerince (Automiste) yap: mışlardır. Biz de, meselâ, ne bile- yim ben, siz dil ulemamız koyu - nuz, Türkçe (ısıcı) veya (ısrtan), veyahut da (kendigidersüren) ve ya kısaca o(kendisüren) gibi türkçe bir şey yapamaz mıyız? nerede, türkçe diye (Şoför) yazmak ve telâffuz etmek nerede? İşte her zaman söyledim ki, Büyük © kurtarıcımızın yüksek dehasiyle milli varlığımız kaza - nıldıktan ve milli hüviyetimiz, gözlerden fışkırıp, yamaçlardan akan çağlıyanlar gibi kudret ka - zandıktan sonra bile bize verilen küheylânı, gene bize açılan mey- danda oynatmasını bildik omi? Aklımız, garp asıllı kelime de - yince, hep fransızcaya ( kaçıyor! Yazınızda da ayni şeyi görüyo » ruz. İşte misali: Tion eklentisi almancaya fransızcadan geçmiş olması iddian:z ve ya, buluşunuz! Demek ki, fransızca zihniyeti, hat ta Alman diline kadar bize yol a- çıyor. Hayır, muhterem beyim, bin kere hayır! O eklenti, alman- caya Fransızcadan asla ayine tir! Bu eklenti, sizin verdiğiniz mi- sali ele alalım, lâtince (abstracti - onem) kelimesinden alınmıştır. Bu lâtince (accusatif) kelimenin son lâtin eklentisi atılarak fran - sızcaya da, almancaya da, ingi - Tizceye de hep ayni şekilde geç - miştir, (Tion) eklentili kelimele- rin İtalyancalarındaki (2) harfi, ayrı bir mevzudur. İsterseniz ona sonra geliriz. Ayni lâtince keli - menin (participe) şekli olan Abstractus'tan oalmancada, keli- menin (us) eklentisi atılarak ve almancaya (o millileştirmek için alman alfabesinden (k) harfini, lâtinin ayni fonetiğini veren harf- le değiştirerek Oalmanca (abs - trakt) yapmışlardır. Bu suretle, ancak greko - lâtin esaslara ve milli alfabenin fonetik kıymetine itibar etmek nerede, bizim yap - tıklarımız nerede? # # ” Almancadaki isch eklentisi — Bu eklenti, bazan da yalnız (ech) dır. Yani, başmda (i) harfi olma- dan da gene almanca bir eklenti- dir. Meselâ Almanca (Abderhal - den'sehe Methode) de olduğu gi- bi. Zatıâliniz bunu, yani (isch) i, fransızca © (iguc) ten almanca - ya geçmiştir, diyerek kat'i bir hü- küm veriyorsunuz. Bu hüküm ve ifade, aceledir. Zira bu eklenti - nin alman dilindeki menşei hak - kında bizzat alman dil (uleması henüz karar verememişlerdir. Şa- hit isterseniz, buyurunuz: Şimdiye okadar almancada 50,000 nüsha basılmış olan (Wo- cher? Ablcitendes Wörterbuch der deutsehen Sprache, von Er - nst Wasserzieher. 6 Auflage) is- mindeki eserin 58 inci sayıfasın- da almancanın bu iseh eklentisi için (unerklart) — (izah edile « e ii ve hal - ncaya fransızcadan geçmiş olması hak kında (tır) ve (dır) İı ve bir hü- küm ifade eden sözünüz, alman - ca için cidden iyi bir buluş olur - | du! *. Fikir (association) una türk - çede Kümelenme demek istediği- nizi Dil Kurultayında da söyle » miştiniz, bu yazınızda da teyit &- diyorsunuz. Bu kelime güzel ol - makla beraber, ile (onction) şeyler olduklarını düşününce ve türkçede küme tabirinin, muhte - lif yığmlar arasında birleşiklik i- fade etmekten uzak olduğunu na | zarı dikkate alınca, pek yerinde bulamadığımızı itiraf ederiz. Çün kü, meselâ birine (Şu kum yığı « | nını kümelere ayır!) derseniz, ya- | pılacak iş, oun, aralarında birle - şikiik olmadan bir takım yığınla- | ra ayırmak anlaşılır. Ama, $sizo yığınları teşkil eden ber bir £a - nenin bir arada toplanmış olma» larını kastediyorsunuz. O halde Cagrögat) ya ne diyeceğiz? Be - yin uzvunun işlentisinde (associ- ation des idöcs) denilen (Psycho- physiologiguc) hâdise, beynin merkezlerinde toplanan (fikir agrögat) larının, teşrihçe muay » yen bir takım yollarla aralarında birlik tesis etmiş olmalarıdır. Ek- lentilerin, baş kelimeye yapışması ise (Jonction) dur, buna (assosi- ation des idecs) demeyiz! Bu me- sele münasebetile beyin uzvunun 6 kadar basit olmıyan işlerine gi- rişmiyelim. » $ Netice olarak size soruyorum: A — Almancadaki (tion) ek » lentili ve tabirinizce yüzlere va - ran kelimeler, o dile fransızca - dan geçmiş olduğu hakkındaki sözünüzde duruyor musunuz? B — Almancadaki (isch) şek - linde sıfatlara mahsus eklentinin o dile gene fransızcadan' gezmiş olduğu mütalcanızda sr. . misi » niz? ».# Bu sarih sorgulara cevabınız (Evet!) olursa, teklif ediyorum: Bu sarguları ve cevapları bürhan- lariyle birlikte “VAKIT,, İdaresi- | nin Jütufkâr himmetiyle alman « caya tercüme ettirilerek Alman - yanın her hangi bir dil âlimine gönderilsin ve gelecek omütalea “VAKIT,, sütunlarında o meşre - dilsin! Türk Diline garp aslından ke- lime almak ve maletmek davası - nı zımnen, fakat almancayı doğ - ruca alâkadar eden bu sarih tek- lifi şimdiden kabul edeceğiniz - den ümitli olduğum halde derin hürmetlerimi takdim ederim efen dim. Kemal Cenap rik Sovyet cenaral kon- solosluğuuun teşekkürü İSTANBUL, 9 (A. A.) — Sov- yetler birliği hükümetinin İstan - bul jeneral konsolosu M. Zvilling ile zevcesi Mme. Zvilling Sovyet inkılâbının on beşinci yıldönümü münasebetile kendilerini ziyare- te gelen misafirlerine teşekkür - lerinin bildirilmesine o Anadolu Ajansının vesatetini rica etmiş - SEA... (association des id€es) nin ayrı | 10 Teyrinısani 12 Bu akşam ARTİSTİK Sineması Büyük gala olarak Paris zarafetinin filmi | Cennette Bir Gece Fransızca sözlü ve şarkılı filmi takdim ediyor. Baş rollerde: ANNY ONDRA ve ROBERT PIZANI bu filmi vücuda getir- mek için RUE DE LA PAJX'deki bülün büyük terzihaneler iştirak etmişlerdir. İâveten: “Denizin derinliklerinde,, fenni filmi ile &n son FOX halihazır dünya havadisleri. Bu akşam: BÜYÜK GALA OLARAK GLORYA' da | Pieşe Benoitmm yüksek eseri ve PABST tarafından vücuda geririlif Fcansızcı sözlü ATLANTiD Şaheseri * baş'ıyı BRİGİTTE HELM |HAN ANGI halkı bu harik alkışlayacakar. hetikozir dünya ». Baş rollerde Pl DLANCHAR bütün gi) 'OX Jarmnal'de en son bavadişleri. Bu akşam: MAJiK'te Mi MtoYğ Bir Düğün Merasimi : R JE V WE BER — SOZANNE CHRİSTY Şahı 'E DARFEUIL — MAU RICET — ARNAUDİ seven, ne; şeyi seven Bürün İSTANBULLULAR Kadın güzeiliği . Fransız.neşe ve nüktesi:., İki şant zevk ve sürer Evliler ve Sevdalılar (Un coup de Telephone) nükteyi bilen Bu akşamdan itibaren ASRi SİNEMA ALBERV PREJEAN ve ANNABEL- LA'hin temeli muhceşemleri Basizım . Fransızca sözlü ve şarkılı film başlıyor. İlâveten: Mabir köpekler tarafından Frensızca sözlü bir komedi. Program ber perşembe akşamı değişir. ETEM IZZET Beyin son edebi Kuruş 10 £. Fransiz (71 1,Steriln 7(0— 211, — diz Ur Z.— iğ Mm 1 Florin 8s— 90 Kurön Çek jaş.- Çek tatları i (kap, sa. sa. ! romanı çıktı... z YAŞLARI Istanbul Belediyesi Darülbedayi Şehir Tiyatrosu Temsilleri : Bugün akşam di er | La 90,50 | çimento A” 455 | Unyon Def <<», Meyriye © 1450 | Şarr Değs 1 Tramv 830) italya saat 21,30da yim Pazartesi — Perşembe Komedi 3 perde İM D.Muvahhide li Gümrükler 5.00 | Rabia vince ml | Celâl Bey EE > & Umuma mahsus Teşekkür y | İ Müptelâ olduğum apandisitten ” ms dolayı fakülte hastanesinde bu- Perşembe r.soni lunduğum oluz beş gün zarfında, 10 T.sanl 5 ReceP bilhassa ameliyatımda gösterdik- 10 Recep a0 leri yüksek nezaket, ihtimam ve (dün doğuyu > © ö* titizlikten dolayı hazık doktor- (Gün istiy ei o larımızdan Kerim Sababaltin, Kâ- apar ua 1058 sz zım, Âli, Muammer ve Gıyas İğ müna saman (45 1055 beylerle hasta bakıcılardan Kud- İf Akşam namazı a e ret, Melâhat ve Neriman hanım: /ğ yem esme —i lara en har teşekkürlerimin ib- ra po ) ü lâğına muteber gazetenizin ta» güner vasşutunu rica ederim ef. Yün kalan Ns Üsküdar: Tavukçu bakkal ! s0 Ji