1 Kasım 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

| Pa ve piruklu yı keteg ların lu yıldızlar | den bir âlim! e, 0 Gösterdikleri muvaf- | bor, p, » herke; han Meler hayrette bırakı - kadınların muhtelif sa - e değer varlıklar göster- değildir. Ta eski za - Xİ, onlar, ehemmiyeti hatz ett er. eğdi etmişlerdir. : bunlardan birisinden be - Krone Lukreçya Herşel, mu- N tile meşhur eski kadın bin Mmdan © biridir. Kendisi, Stsinastır. Hanoverde doğ- kken, &. çiy, üYüyünce, keman © öğrendi. Almanyadan Büy gi ig geçti, kardeşinin ya - Kardaş; Tİ anğ Vala dak o sü | n ta ammnış bir heyetşinastı. yek yıl e dızlar keşfetmişti. Ev - mu sikişi kardeşi, , “eğ şinâs olan İle İRİ muganniye o yapmak de Barn ukreçya, razı oldu ve tas | dersi almıya başladı. Otuz Yana 5: tiğı ka taganni ile ve Ünkreçya Herşel Sile birlikte yaşadıkları evin ile meşgul oldu. « Yaşına geldiği zaman, bir iL te kardeşinin uğraştığı $ey- rak saldırdı. Kardeşine bu Ne da yardıma başladı ve ba- İlerde bulundu. Keşfetti - ir arasında, yedi tane de ud yıldız vardır, kğ, * ettiği Oo muvaffakıyetler Yat; “lundu, heyet ilmi cemi - Y. ç fından kendisine bir ma- Ay, Verildi ve cemiyete fahri a- Mn Ydedildi, Bu, İngilterede o va İçin fevkalâde bir tevcih Mail olan için fevkalâde gli iç va, bir taraftan ilim L Sü Başyor, bir taraftan ev | a Miraşıyor, ayni zamanda Mori tiyatroları da ihmal ii Doksan altı yaşmda i- kn bu âlim kadına Mi; ak tevcih sayılan alt bir | tey te ty, &etirdi ve ölümünden bir a ie rin veliahtı ile ka- 2 dar gelerek, kendisi- Yü iş #tiler, Lukreçya, ya - Bilge miş olmasına rağmen, üzbütün, kaybetmemiş | » son zamanlarda muh- | Vaktile moda olan geniş ke- narlı şapkalar, acaba gene moda olabilir mi ? Şu senelerce evvel itibarda olan çok geniş kenarlı Şapkalar | Yeni hayatın, kadınm erkek- le yanyana, başbaşa iş ba- yatına (atılması icabı ola rak telâkki edilen giyiniş tarzr- nın sadeleşmesi, şapkalardada tesirini göstermiş ve saçlar kı- saldığı gibi, şapkaların kenar- ları da daralmış, hatta yok ol- muştu. Fakat, eski şekillere dö- nülmiyeceği iddia edilebilir mi? moda bu! Bir moda mütahassısına göre böyle (iddialarda bulunmanın pek yerinde olduğunu gös- teren temayüller sezilmektedir. Bu moda mütahassısı, bu sezişten bahisle, oldukça yakın bir za- manda, tekrar geniş kenarlı şp- kaların moda olacağı kanâatini ileri sörüyor ve şöyle diyor: “Bunun ihtimali olmadığını, bu şeklin pratik olamıyacağını şöyliyerek itiraz edenlere, uzun etekleri gösteririm. Madem ki etekler wzadı, » günün - birinde | şapka..kenarları da. .eskisi gibi genişliyebilir |,, ve ilâve ediyor: “ Hatta, zamanlarda kısa son saça uzun saçı tercih eden ka- | dmlar görülmiyor mu? ,, Şimdiki halde, Şapkalar, ya kenarsiz, yabut pek az kenarlı, Ancak, buna rağmen, bu moda mütehassısının ileriye sürdüğü ibtimali, dudak bükerek karşı” lamak, pek Ibtiyatlıca bir hare- | ket değildir. Modanım, bilhassa ak-| sülâmellerini fadesi olduğu, unu- tulmamalı, ifrat ve tefritin sık Donuk görünüş ! ipek corapların mat görünüşü bu mevsimde, bu sahadada bir zevk değişikliği belirmiştir. Vi- yanada, parlak ipekten çorapla- rın yerini nesci donuk bir ifade veren ipek çoraplar tulmaktadır. | Şimdi kadife modadır. Fakat | mat görünüşe temayül, kadife | için de kuvvetlidir. Panl panl yanan kedifelerden ziyade, bir az donuk görünen kadife tercih edilmektedir. Mantoluk kumaş- larda, koyu kurşuni, yabut kah- | ve renğine çalan renkler de iste- nilmekte, hulâsa göz alıcı görü- nüşlerden ziyade bir az müphem bir ifadesi olan görünüş, çorapta mantoda... Giyilecek her şey de İ daha çok hoşa gitmektedir! sesile, ölen kardeşinin besteledi - ği bazı eserleri taganni etti. Doksan yedi yaşında ölen Luk- reçyaya, ölümünden elli sene son- ra, çok şerefli bir payeye lâyık gö rüldü, Viyanalı heyetşinas Palisa, bir yıldıza onun ismini verdi: Lukreçya! Ve bu suretle, yüksek kabiliyet gösteren bu kadın, na - mını göke yükseltti. İsmi, ebedi - | leşti... 18 Sene evvelki şapkalar gene moda olabilir mi ? Bir moda mütehassısı, “Pek yakında!” diyor Bu günün ve dünün şapkaları bir ârada sık moda şeklinde tezahür ettiği ( kaları, hatta daha geniş kenarlı hatırdan çıkarılmamalıdır. | Esasen, geçen yaz, şahsi ve mahdut sahada kalmış olmasına rağmen, tanınmış bir kadın, tay- yareci Rut Eldern, böyle bir tec- rübeye girişmişti. Yukarıki simde, aşağı köşede görüldüğü üzre, çok geniş kenarlı bir şap- ka ile dolaşmış ve 1914 senesi- ne kadar revaçta bulunan olarak, göz önüne getirmiştir. 1914 senesine kadar başta mem- »uniyetle taşınan şapka, resimde ortadaki kadının başındaki be- yaz tüylü şapkadır! Yandaki kadının başındaki şapka da, bu gün moda olan ve bügün için hemen herkese, en zarif görü- nen şapkalardan bir örnek! z Kimbilir! re- Güzellik ve Cazibe!.. Bunları temin eden | şey, ey, sadece zekâdır. Hayret.etmeyiniz: Işte büyük sır!. kadar: Evet! Fakat, süslenmesini (o bilmek, yaptığını kendisine (o yakıştırmak şartile.. Yoksa, gülünç olur. Güzel olmak! Tabii, bu, bil - hassa kadınların en candan iste - dikleri şeydir. Ancak, sade güzel olmak kâfi midir? Buna da ce - vap: Kâfi değildir. Ayni zaman- da cazibeli olmalıdır. Bir kadın, cazibeli olursa, sahiden güzeldir. Nice yaradılıştan güzeller nice süslenerek güzelleşenler | vardır, ki bir manada da gene güzel de- gildirler. Güzeldirler.. Güzelleş - miştirler, lâkin güzel sayılamaz - lar. Çünkü, cazibeleri eksiktir, — Şu halde, sahiden güzel ol- bu güzelliğe cazibe de katmalı! Ama, nasıl? Ne yapma - Lı? “Güzel ve cazibeli olmak u - sulleri,, ismi taşıyan kitaplar mı okumalı?.. Onlarda yazılan şey - lere göre mi hareket etmeli? Hiçbir kadına böyle büt tavsi- Margo Liyon “Güzel yaratılan kadının, süs- lenmiye ihtiyacı var mıdır? Gü » zelliğini korumak ve arttırmak i- İ çin: Evet! Güzel yaratılmıyan kadının, süslenmesi güzelleşmesi- | i Bir Avusturyalının Fikri | | | Güzel kız Evkadını olacağını ev- lenmeden düşünmez! Güzel kız,.. Çirkin yüzüne ba- kılmayacak derecede çirkin de- ğilse bile, güzel olmayan kız... İ Hangisi kocasını daha ziyade mesut edebilir? Mesut etmek! Bu bir az telâkkiye görede değişe bilir. Daha ziyade şöyle basit | manasile evinde rahata kavuş- turmak murat ediliyor. Bu mev- zuu bu tarzda gözden geçiren bir Avusturyalı kadın omuhar- rirdir. Onun bu husustaki fikri, şu: Güzel kızlar, güzelliklerine lüzu- mundan fazla mağrur, şımarık oluyorlar. Devamlı surette ken- dilerile meşgul olarak, kocalarını ihmal ediyorlar. Halbuki güzel olmayan kızlar, umumiyet itis barile “güzelleşeceğiz,, diye va- kıt kaybetmektense bir ev kadını | olmak için oğraşıyorlar. Çoğu | harici güzelliğin sun'i vasıtalarla edinilmesi yolunda gayret, ken- dilerini gülünç etmekten başka bir işe yaramayacağını düşüne- rek, güzel kızlar, vakıtlarinı sös- lenmekle geçirdikleri sırada, on- lar ev kadını meziyetleri edin- meye çalışıyorlar. Neticede on- larla evlenen kocalar, üzüntüsü çekmiyor, ev İsi eve gelince orlar. ii si SEMESELESEZ. bir tavsiyede bulunursam, belki bana inanarak, benliklerini büs - bütün kaybeder, taklitçilikle bi - | zer kukla, birer manken olurlar! — İyi ama cazibeli olmak lâ - zım. Madem ki sahiden güzel ka» dın, ayni zamanda Yoksa,.. bunun bir çaresi yok Halbuki bir çok cazibeli kadın var. Bunlar, sırlarmı ifşa etmiyecek kadar hotgâm mı? Hepsi de mi öyle? Ben, yaradı « lıştan güzel değildim. Güzelleş « mek için çalışmayı ihmal etme - dim. Cazibeli olmak için de hay- li uğraştım. Güzel ve cazibeli o - labildim mi? Bunu iddia ede « mem, Yalnız, güzel ve cazibeli olmanın sırrını bildiğimi iddia e - cazibelidir. mu?.. dersem, haklı olduğum kanaatin- deyim. Ve bunun sırrı da bence gizli, kapaklı kalması lâzım gelen bir şey mahiyetinde değildir. Ne münasebet? İşte açıkça söylüya » rum: Güzel ve cazibeli temin eden şey, sadece olmayı edinilen bilgi ve arttırılan tecrübe ile in - kişaf eden zekâdır, Evet, hayret etmeyiniz. Sadece zekâ. İş şte bü- | yük sır?,, | Bu sözlerle, güzel ve cazibeli olmanın herkesin şahsi kabiliye « tine bağlı olduğunu, bunu herke « sin kendi kendine öğrenebilece - | Sini ve öğretilemiyeceğini ima e « İ den kadın, Margo Liyondur. Ya radılıştan hiç de güzel olmıyan ve kendi itirafına göre, oBerlindeki kadınlar arasında burnu en büyük | kadın olan meşhur kabare artis « | ti Margo Liyon! İ Ve bütün Almanyada, bu ka- | dınm değme güzellere nasip ol » mıyan tesirinden, sihirli cazibe « sinden bahsedilir. Tıpkı Fransa « daki Kiki,.. Mon Parnasın Kikisi ni temin eder mi? Bir dereceye | yede bulunamam. Çünkü, böyle | gibit