Başvekil Paşa Ankaradan gelen bir habere Resimli kadın Sayıfası Taşnak denilen göre Başvekil Paşa Hz. üç gü- ADAMLAR ne kadar Ankaraya dönecek- lerdir. 308 Tahrir Tetefânu; 24379 SALI, 18- Teşrinievvel 0 uncu a7)» 1932 Idare Telefonu: 24370 Muharriri: Tumacan Efendi Sayısı 5 Kuruş in 15 inci Yıl * ayı : 5 AR EERRMa a amaaan ARARSA EE ERE Değerli edip ; ve muharrir Yakup Kadri ğ Bey gazele- mize munta- zaman yara caktır. satseee seresaae yaa sini dercedi- £ yoruz: Arama gezgini Ezeli illa Inkilâpçı Türkiye'nin En Büyük Derdi: mp Şevksizlik İstanbulun kurtuluş gürü. Be- Yyoğlunda İstiklâl caddesinin Tak- sime yakın bir roktasında; bir a- Partımanın penceresinden sokağı seyrediyorum. Yaya kaldırımların Üstünde, bir dizi halk, karşılıklı durmuş, ortadan geçen (alayları seyrediyor. Ne hazin, ne sessiz, 8€- dasız:bir geçit resmi! Bütün bu askerler, bahriyeliler, mektep ve universite gençleri bir cenazeye mi gidiyorlar? Bunu, pencereden, halka sorsam, eminim, kimseden | cevap alamıyacağım. Kaldırım se- yircilerinin, olan bitenden, o ka- dar, habersiz bir hali var. Fakat ben içimden, içimin ta derinliklerinden, hatırlıyorum ki, bugün, İstanbulun kurtuluş bayra- smıdır. İstanbul, bundan on yıl ev- vel bes diişmap ardannun işgalin- den kurtuldu idi. Bundan on yıl |. evvel, bu caddeden, bu alayı teş» |' fl kil edenlerin bir tanesi Şu şimdiki al beyaz Türk bayrak: || larının yerinde taraf taraf İngiliz, Fransız, İtalyan, Amerikan ve Yu- han bayrakları dalgalanırdı. Tu- haf tesadüf, eski Yunan sefaretha- Mesi binası da tam karşımda du- Tüyor, Bunun kapısında o kadar “ün ve geniş bir bandıra asılı mİ Tarihin Medeni Faslı için toplantıda Sarayda dünkü Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti azaları dün saat on dörtte Dol - mabahçe sarayında bir toplanti yapmışlardır. i Akçora oğlu Yusuf Beyin ri - yaseti altında yapılan toplantı - ya, bu yıl içinde tamamlanması - İ na karar verilen “Türk tarihinin İ ana hatları,, kitabını sekizinci medeniyet faslını yazacak olan â- za iştirak etmiştir. : Saat'on sekize kadar süren toplantıda Türk Tarihinin ana hatları kitabının medeniyet fas - lının yazılması için aza arasında vazife taksimi görüşüldü! | vazife taksimi ve tezvii etrafın « da müzakere cereyan etmiş, vazi- fe taksimi cetvelinin eksik kısım- larının tamamlanması takarrür et miştir. Medeniyet faslını yazacak ö- lan her zümre deruhte ettiği kıs mın dörtte birini bir şubat tarihi- ne kadar yazarak o tarihte Anka rada Türk Tarihi Tetkik Cemiye- ti merkez heyetine gönderecek - tir. Yazılan kısımlar (O Ankarada (Devamı 9 uncu sayıfada) Dünkü toplanışta bulunanlar» dan bir kısmı; rdu ki, bunun altından hiç Neşetömer B. Hüsnü Hâmlt B. kimse iki büklüm olmadan geçe- Mezdi, Şu sokağın başında, İngiliz Polisleri veya Amerikalı bahriye- iler her gece adam döğer ve ka- dın kovalardı. Şu binaların çoğu, “Bteralliğ polisin himayesi altında »liyen batakhanelerdi. Şimdi, buradan Türk .gençleri ürkçe şarkılar çağırarak, rap rap Seçiyorlar, Biz, o zaman, buradan | F“serken yüksek sesle Türkçe bi- Muşamazdık. Ve biribirimize reszeldiğimiz vakit, Roma impa- etorluğu devrindeki ilk hiristi- — gibi rumuzla (o aşmalık istirarında kalırdık. teksiz bunları, bu sönük ve is- ? PU Tesmi bayram gününün Üzere olan havası içinde i ül düşünüyorum. keş ei saat sonra ben de her- side i her şeyi unutup sinemaya ti em Beyaz perde üstünde S Anın vak'aları bay, © Moda, at koşusu, mahalli haç, senlar, deniz yarışları ve ni- Yet sıra müazzam bir halk he- Tanımı göz önünde canlandıran gtolonya nümayişlerine (geldi. bir yol cümbhur reisinin otomo- il, fırtınalı bir denizi andıran yy gibi sallanıyor. Polisler, Yhude yere yol açmağa çalışı- Mora 2 inri mavrisğn ) gösteriliyor. |! san yığınlarının ortasında bir ||İ l X Fatin Ef. aaa ARR Bu akıl Dil de akla uymalı, muasır aklın gittiği I umumi İstikamet De olmalıdır? Dil meselesi ü- zerinde tanınmış ve sayılıyort daş* larımızın duygu | «we sözlerini oku- | yucularimıza bil dirmeğe devam ediyoruz. Dün de Ali ticaret “mektebi müder- | dislerinden Niza- meltin Ali Beyle konuştuk. Genç müderris sorgu- Nizamettin Ali Bey Yakup Kadri | larımıza şu cevapları verdi : — Türk 'dilinin inkişafında Salih Murat B, 'de bulunan emlâkine ait mesele- Türk dilinin inkişafı Fransa ile aramızdaki hu- dutta müzakereye mevzu olan :imendifer hattının bizim (taraftan Suryeye geçen kısmını ve Anadolu- ya nazaran mevkiini gös- terir harita Fransa ile muallâk "Suriye hu- dudu meseleleri etrafında harici- ye vekâleti vekili Şükrü Kaya, hariciye müsteşarı Numan Rifat beyler ve Fransa büyük elçisi kont de Chambrun arasında bir müddettenberi devam etmekte olan müzakerelere, Suriye fevka- lâde komiseri M. Ponsot'nun şeh- rimize gelmesi dolayısile iki gün için devam edilmiyecektir. Şükrü Kaya beyle Numan Ri- fat bey evvelki günkü faaliyetle- ri esnasında mukabil bazı proje - ler hazırlanması, bazı dosyaların tetkiki ile meşgul olmuşlar, evrak ve dosyalar üzerinde çalışmışlar- dır. Fransız büyük elçisi ile son iki gün içinde yapılan temaslar neticesinde müzakerenin mevzu- unu teşkil eden Suriye demiryo- lu ile Suriye tebaasının Türkiye- de ve Türk yurttaşlarının Suriye- eaaRRaIEE mann devrinde istikamet olmalı — Türk sag rai tesirler işe değişe bugünkü o Milletler değiştik çe dilleri de değişir. Milletler önce (hurafe) devri geçirmişler- dir. O zaman dil temamen hu- rafe esasları üzerine iptina edi- yordu. Sonra milletler (din) dev. rine girdiler, Bu devirde de dil dinin tesiri altında kaldı ve ni- hayet milletler (akıl) devrine gir. mişlerdir. Bu devirde dil akla Dün Fransanın Suriye komiseri şerefi- ne bir ziyafet verildi, bugün komiseri Eskişehirde Arnavutluk kon- Reisicümhurumuz kabul edecek prensip itibarile tam bir anlaşma hasıl olmuştur. Bu itibarla çar - samba günü tekrar başlıyacak o - lan müzakerelerde prensip mese - leleri mevzuu © bahsolmıyacak, İmukavelelerin yazılış tarzına ait teferrüat tesbit edilecektir, Bunun için anlaşmıya e le bakılmakta ve bu günlerde mu- kavelelerin imzalanması ümit e- dilmektedir. Müzakereler o neticelendikten sonra biri Suriye demiryollarının idaresine, diğeri emlâk meselesi - ne ait olmak üzere iki mukavele imzalanacaktır. Mukaveleleri Fransa namına kont de Cham « brun imzalıyacaktır. Türkiye na « mına da müzakere bu günlerde bittiği takdirde, Şükrü Kaya bey imzalıyacaktır. Neticenin alınma- sı, Cepevrede bulunan o Tevfik Rüştü beyin şehrimize dönüşü ta- rihine yakın olduğu takdirde im - za birkaç gün için geri bırakıla - cak ve mukaveleleri Türkiye na - mına hariciye vekilimiz imzalıya- caktır. (Devamı 9 uncu sayıfada) göre tekemmül eder. Y bi akıl devrine re gm ett Türkiye- (Devamı 9 uncu sayıfada) i I(Biribirine çarpan iki — KÖR MÜYDON, BS ADAM? -—- YA BEN KÖR MÜYDÜN? — BEN ARKAMA BAKIYORDUM. Fransa ile bugünlerde Küstah bir anlaşmak üzereyiz! dolandırıcı Yakalandı soloshanesi için bina lâzım | Beş gün evel, burada garip bir dolandırıcılık oldu. Geçen perşembe günü sabahı, Büyük Porsuk otelinin önünde (Anka- | ra ) işaretli lü- f ks bir otomo- bil durarak için- den saz benizli, uzun boylu, |& genç bir ecnebi | indi. Otel mü- dürünün müfrit iltifatlarile kar- şılanan bu a- dam, yolcu def- terine : “ Arna- vutluk o konso- loshanesi me- : murlarındanMi- loviç ,, adresini Me ele yazdıktan sonra kendisine iyi Franzızca bilen yüksek bir avu- katın tavsiye edilmesini istedi. Ve verilen izahat üzerine çanta sını otelde birakup doğru avukat Hakkı Beyin yazıbanesine gitti, Tabii buradada ayni iltifat ve ayni karşılama, Meçhul senebi, bir koltuğa yerleştikten soora Hakkı Beye sebebi ziyaretini anlattı: — Arnavutluk hükümeti Es- kişehirde bir konsolosluk kurul masını muvafık görmüştür. Ben bunun için Eskişehire geldim. Konsoloshane olabilecek büyük bir ev satın alacağım. Lütfen bana delâlet ediniz. Avukat Hakkı B, bu izahat üzerine meçhul ecnebiye, komis- yoncu Şükrü Ef. yi tavsiye etmiş ve Şükrü EK, yağlı bir küyrük buldum diye sevinerek hetian ev aramıya başlamıştır. Nihayet müteahhit mühendis Vahit Beyin aparlımanı hatıra gelmiş, derhal Vahit B, buldurulmuş pazarlığa girişilmiştir. Pazarlık bitti! Konsolos memuru ile Vahit B. arasında başlıyan pazarlık pek iyi bir neticeye varmiş, apartı man 13500 liraya konsolosluğa bırakılmıştır. Bunun üzerine Vas hit B., memnun ve münşerih, (Devamı 9 uncu sayıfada) otomobilin #oförleri arasında) rai,