© VAKM 24 Eylul 198 Birkaza (TAKVvım) Yanlışlı | Cumartesi Pazar İ 24 Eylül 25 Eylul 23 Cema.evvel 24 Cemmevvel 1 Muharriri | pm Ruya nasıl çıktı! |" Z Postacı Tevfik Efendi, yirmi beş, yirii sekiz yaşlarında, kendi halinde, gençten bir adam, posta odasının kapısını kapadı, bakkal Etem Efendiden boş yağ teneke- “lerini aldı, eve giderken Kerimin kahvesinden çağırdılar; — Tevfik, Tevfik!, Döndü: — Ne var?. Dedi.. — Seni istiyorlar!., — Kim istiyor?, ö Kahveye girdi, İzzet Bey isti- zormuş. Az çok geliri olan bir hanım almış, çoluğu, çocuğu ols | mamiş, karısmın parasını yer o turur, dünyanm alayında, kurnaz, “kendinden baska kimseyi düşün - “mez bir adam, Tevfik Efendinin “kapı karşı komşusu. Akşam üstü kahvede yalnız kal mış, kendine konuşacak birini a- rıyor. Tevfik Efendiyi görünce : — Nereye gidiyordun? Diye sordu.. — Hiç, eve gidiyordum.. — Daha erken, otur, beraber gideriz.. danm ortasında durmuş yerlere, : tahta aralıklara, Li Kamyon altında Gün doğuşu s4 Ssi na bakıyordu, sanki bir taraftan bir çocuk öldü.. m 3 he bir ateş çıkacakmış gibi bekliyor, odayı bırakıp çrkamıyordu. Dün öğleden sonra Pangaltıda | lg Mi Muhabere memuru Hakkı Doğru yolda Taksimden Şişliye || Oi sama (206 n03 | bağeri peklektecıdimi İliği İkindi namam 1530 1530 İ prdan başını uzattı: pamazı : — Sen demin gitmedin miydi?. | maralı Yusuf oğlu Recebin ida- | ER e ayn İ resindeki taş yüklü kamyon 9-10 Diye sordu... msn 410 412 — Gittimdi amma gene geldim. | yaşlarında bir küçük çocuğa çar- (| Yılın geçen parak derhal öldürmüştür. — Ne, bir şey mi kaybettin? Günleri — Yooook... Bir şey kaybetme- Çocuğun hüviyeti anlaşılama- /| Yo kasa | ge» mıştır. Şoför yakalanmıştır. Müd- dim.. yi bal — E, ne bakınıp duruyorsun?. | delurmumi muavini Kâmil bey — Hiç... Bir ateş filân olmasın | tahkikata başlamıştır. diye bakıyorum. Hakkı ateşi işitince içeri gire- rek: — Yoksa bir sıgara filân mı düşürdün? Vallah hepimiz yana - rız... Bürası zaten çıra gibi.. Hakkı da etrafina bakıp aran- mıya başladı ve: — Nereye düşürdün? Diye sor- du... —Ben bir şey düşürmedim, am- ma olur ya, belki biri düşürmüş- Yorgi Efendi ve hırsızlık hâdi Evvelki günkü nüshamı: latta saalçi Yorgi Efendinil hırsızlık vak'asında yataklı tiği zannolunduğunu yaz: Dün Yorgi Efendinin * duğunu söylüyen Balat Rum tebi mualiimlerinden Ma | Tepsihori Karahanidi m mıza gelerek vak'ayı şöyle ye etmitr: — Ibarhim Fenerde tanır. Yorgi Efendiyi de.. Efendi 32 senelik mualli Bilhassa Bakırköyünde çok! neler muallimlik etmiştir. K dan sopra Palattaki evinin; nında bir saatçi dükkânı # Yorgi Efendi bir kaç sen beri burada çalışıyor. İ Ibrahim Geçen Perşembe | nü 20 dirhem gümüş, bir gül tabaka ve bir de gümüş kef Yorgi Efendiye getirerek £€ kas V öss j HAVA — Dün sıcaklık azami 26, sagari 16 derece olarak testit edilmiştir. Bugün rüzgür mütehavvil süratle esecek ve hava ekseriyetel açık olacaktır. RADYO Bugün İSTANBUL» 18 den 1030 a kadar or- kestra, 10,30 dan 2030 a kadar tanburt Refik bey ve arkadaşları, 2030 dan 21 e | kadar Nihal hanım ve İnef kanım, 21 den 22 ye kadsr orkesire, 22 den 23 e kadar gramofon, VİYANA (517,2 m) — 11,39 konser, 14 45 plâk, 17,45 konser, 2055 çarkı, 21,00 musiki, 23,20 konser. BÜKRMŞ (994,2 m) — 13 pâk, 14 plâk, Lut çölünden otomobille geçilecek Layipzig, 23 (A.A) — Bugün lerde İranda bir seyahat yap- makta olan çoğrafya âlimlerin- den Stradil Sauer, Lut çölünü otomobille geçmiye hazırlandığı- ni bildirmiştir. Bu teşebbüs mu- vaffakiyetle neticelendiği tak. dirde ufak bir motör sakatlığı- nın mubakkak bir ölüme sebe- Tevfik oturmak istemedi; ayak “ta sallandı. “Gideyim!,, diyecek- ti. İzzet Bey onu alıkoymak için “ağır bir tavır ve yavaş bir sesle: — Tevfik, dedi, seni dün gece rüyada gördüm?. Allah hayırlara tebdil etsin... Tevfik sarardı ve: tür diye bakıyorum... Hakkının gelişi ona kuvvet ol « du.. Eğer Hakkı gelmeseydi oda- yı güç bırakıp çıkacaktı. — Hadi gidelim, yok bir şey! Dedi... Çıktılar, kapıyı kilitlerken “İz- zet Bey beni rüyasında görmüş,,, biyet verdiği bu çölde yapılmış 1s ee 10,10 musiki, 20,40 pâk, 21,46 ilk seyabat mahiyetini alacaktır. | Roma (441,2 m) — 1350 plâk, 1830 mu ararsan araman ser sazasam ataman | siki, 21,45 opera, : ii BI EŞTE siz onser, nin kulpuna bir odun geçirdiler . e e eş vr sia nyal Kaynanası bir yandan tuttu, bir | dans İ yandan da Tevfik Efendi, karısı OSLO (10714 m) — 28,15 orkestra, 24 Ün gark, 24,30 dana. ocağm taşlarını düzeltiyordu: MOSKOVA (1304 m) — 15,50 musiki, 17, 55 konser, 19,10 musiki, 1030 konser. olarak bitakmış ve mukabili 3 lira almıştır. Ertesi günü ci olduğu için gelmiyen | | cumartesi günü de gelm akşam da polis memurları mize gelmiştir. Yurgi Efendi polis memul rına ne istediklerini sormuş renince derhal İbahimin £€ bıraktığı eşyaları vermiştir. N murlar evde tabarriyat yapf Jar bizim anamızdan ba yadigâr olarak kaldığını civar halkın bildiği kıymetli * yalarımızı alarak gitmişler Tabii biz mahkemede b alacağız. Yeriniz ricamız Yor yatak olmadığını söyleme Yoksa hak mahkemede me nâ çıkacaktır. Beynelmilel bir mesai bürosu Cenevre, 23(A.A) — B milel mesai bürosu idare he bir hafta zarfındaki çalışma detinin beynelmilel itilâflar suretile (o azaltılması mesel tetkik etmek üzre yakında lshacak olan mesai konfes ait bazırlıkları yapmak için sonundan evvel bir içtima karar vermiştir. emma Berlinde bira Berlin, 23 (A.A) — Wolff jansından: Berlinde bira ist” lâtı 931 senesinde, 930 nazaran yözde 25 nisbeti szalmıştır. — Yok, onu değil, bunu, bunu.. Hah, it bu yana.. Sen kaldır, çek, çek... Kaynanasile Tevfik Efendi, iki- si de kumanda verirlerken nasıl olduysa tava eğrildi, kaynar pek- mez Tevfik Efendinin ayaklarına döküldü. Hepsi şaşırdılar ve ta- vayı bir tarafa bırakıp telâşa baş- İladılar, Tevfik Efendi duvarın di: bine çöküverdi. Pekmezi silecek oldular, olma- dı, derileri beraber çıkacak. Su döktüler, çamur sıvadılar, çalı av- lu üstünden komşulara seslenip ilâç sordular. Herkes ayrı bir şey söyledi., Pamuk sardılar. Petrol sürdüler. Tevfik Efendi bir taşm üstüne oturmuş hem can acısı çe- kiyor hem içinden gizli, gizli se- viniyordu... İzzet Beyin rüyası bununla geç- miş oldu! Demek başına gelecek felâket bu imiş... i .İ Bir kaç saat sonra Tevfik acı- e İ ları biraz savuşturdu. Sundurma - muyor, buna kuruntu da karıştı . | Tevfik Efendi yatakta dönemez. jda ayaklarını snktmnığ; Gk Sağ yanıta yatışi'syumalıdır, yek dinleniyordu. Karısı ona ve Şir : iş getirdi. Kadın acıyarak kocasının sa ertesi günü başıma bir felâket | #“ baktı deler DE geleceğine inanır. Kafasında hep | Yözüne Daki. O da;karaamın İzzet Beyin rüyası, biraz dalıyo, tı, güldü ve: > ğ uyku ile uyanıklık arasında hep| — Ben sana söy! lemedim, dedi, onu düşünüyor, uyku içinde İzzet | dün gece İzzet Bey beni rüyasın- Beyi görüyor, uyanıyor, tekrar da | da görmüş iL İsyor. Bu sıkıntı içinde yarı gece | — Nasıl görmüş?. Yi geçirdi. Yarı geceden sonra da | — Nasıl görmüş bilmem amma yağmur yağmıya başladı, her tara- | fena görmüş olacak; bak bugün fı tatlı bir serinlik kapladı. O se- | nasıl çıktı?. , rinlik içinde Tevfik dalmış. U «| — Sen banane söylemedin, sa- yandığı vakit güneş çoktan doğ- | daka verirdik, adak adardık!. muş bulunuyordu.. — Merak edersin diye söyleme- Kalktı, don gömlekle bahçeye | dim. çıktı, yüzünü yıkadı. o Karısı ile| O Ertesi günü dostlardan, ahpap- kaynanası çoktan kalkmışlar bah“ | lardan, gelip yoklıyanlar oldu. , . çede pekmez kaynatıyorlardı . Komşu değil mi, bir aralık İzzet Teyfik Efendiyi görünce karısı, İ Bey de uğradı ve Tevfik ona rü- uzaktan gülümsedi. Kaynanası: | yadan söz açınca: — Ay, canım oğlum, dedi, gel | — Canım Tevfik, dedi,. iyi ço- biraz yardım et de tavayı düzel- | cuksun, hoş çocuksun amma bu | telim; biz bu ocağı denk yapa - İ rüyalarla bozmuşsun! Ben onu sa madık.. na mahsus söyledim, oturasın di- Karısı bir düz taş buldu getirdi. | ye... Tevfik Efendinin içi sıkılıyor . . | Tevfik kendi bildiğinden şaşar Gönülsüz yaklaştı. Tavada kara | mı? Cevap verdi: Ya birisi sıgara attı ise.. o Kapıyı | pekmez kaynıyor, sarı köpükler | —. Mahsus söyledin amma bak açtı. Her şey yerli yerinde, ne du- | veriyor ve hafif bir duman çıkarı” | nasıl çıktı, dedi... man var, ne de kâğıt kokusu . . O- İ yordu. Biraz kaldırmak için tava- dv " & ilmen diyecekti; alay ederle diye kork- | tu, sesini çıkarmadı. Tekrar kah- veye döndü. İzzet Bey gitmiş. 2. Nerede İzzet Bey, diye sor- du.. — Bilmem, galiba eve gitti, di- ye Aptullah cevap verdi. Tenekeleri alıp o da evin yolu- mu tuttu. “Sabahtanberi zaten i- çimde bir srkıntı var ya, İzzet Be iyin rüyası da boşuna değil..,, diye düşünüyor ve kendisi için sanki bir uğursuzluk hazırlandığını sa- nıyordu. Eve girdi. Karısı kendisinden kuruntulu, hırçınlıktan kurumuş bir kadın, bu haberi duyarsa sa- baha kadar uyuyamaz, bu kötü haberi karısına, kaynanasma du « yurmak olmaz. Hiç bir şey söyle- medi.. — Nen var? Niçin böyle küs- kün duruyorsun ?. Dediler. — Hiç, dedi, biraz başım da bir sangılık var! VARŞOVA, (411 m) — 16,10 pllk, 18 künser, 19,20 dams, 21 konser, 22,05 konser, 2306 Şopen konser, 23.50 dans, ENNİĞVUSTER HAVZEN (1635 m) -- T Jimnastik, 7/20 konser, 15 komser, 1730 künmer, 21 hüber. PARİS (1725 m) — 20 misababe, 21,10 musiki, 21 edebi müsahabe, 2140 haber, 21,45 Uyutro, 22.80 piti, — Nasıl?. Dedi.. — Seni rüyada gördüm diyo - Yüm., Tevfik elinde tenekelerle pey- kenin kenara ilişti: — Nasıl gördün? Pek fena mı? Dedi.. — Neden fena olsun.. Fena da “ölsen hayra-yormalı... (kahvecinin çırağına seslenerek) Aptullah bir ateş ver! Tevfik Efendi tırnağını ne gün kestiğini düşündü. “Yanılıp bir ters günde kesmiş olmryayım?.,,, Kendince uğursuz saydığı işler- den birini yapmış olmasın sakın.. Hatırlamadı, fena.. Muztarip ol- du, cebinde posta odasmın anah- tarımı yokladı.. — Bir kahve de sana ı#marlıya- zım!,, — İçmem.. Sen böni pek fena mı gördün?. İzzet Bey yan gözle Tevfik E- fendinin yüzüne bakarak ; wi Ouz İnsanım ber gördüğü rüya çıkmaz ya, dedi, kaynanan seni her akşam caminin keneflerine düşmüş görüyor da “oğlum zen- gin olacak,, diye bana tabir ettiri- yor!.. Ne zengin olduğun var ne bir şey... Tevfik hiç cevap vermedi. “A- caba posta odasının kapısını iyice kapamadım mı?.,, diye düşündü ve korkmağa başladı.. “Neden A- bidin anahtarı bana bırakıyor?,, | diye kızdı. “Kendi işine kendi baksın! Yarın anahtarı geri veri- rim, Başıma bir felâket gelirse bu postadan gelecek.. Gidip posta odasmı bir daha yoklamalı! Gene sabaha kadar bana uyku yok. ,, — Aptullah, bu tenekeler bura- da dursun, ben şimdi, gelirim, de- di, kahveden fırladı. — Nereye gidiyorsun?. Gel bak ne diyeceğim, diye İzzet Bey ar- kasından seslendi ise de aldırma dı: — Şimdi gelirim, dedi, gitti... Posta odasmın kapısı kapalı.. Yokladı, sarstı, kapalı.. Açıp aç mamakta bir zaman tereddüt etti. sia manen erman rayına saran s00enspsn Kıral Faysal dolaşıyor Kudüs (Hususi) — Kıral Fay- salın Maverayi şeria emiri olan biraderleri Şerif Aptullahı ziya- ret etmek üzere Bağdattan Am- mana gittiğini yazmıştık. Kıral Emir Aptullahın sayfiyesi olan Ajlunda da bir hafta kaldıktan sonra Kudüse geldi ve resmen istikbal edildi. Kıral Faysal mu- vasalatını müteakip Mesçidiak- saya mücavir bir yerde gomülü olan babasını Melik Hüseyinin türbesini ziyaret etmiş, ondan sonra is'âm meclisi âlisinin misa- firi olmuştur. İngilterenin fev- kalâde komiseri Sir Arthur Vo- cbop da kıral Faysal şerefine bir ziyafet vermiştir. Müteakıben kıral Faysal (Amman) a gilti. Kıral Faysalın Maverayi şeria ve Filistini ziyaret elmesi bir çok şayialarnn ortaya çıkmasına sebebiyet verdi, Şu geçen on gün zarfında Suriye ve Filistin | siyasileri arasinda, bilhassa Ma- | verayi şeria, Suriye, Irak ve Fi- listinin birleşmesini istihdaf eden istiklâl fırkası taraftarları ara- sında büyük bir faaliyet vardı. Istiklâlcilerin maksatlarınden biri bu hedefe doğru ilk adım olmak Üzere Suriye ile Irakın birleş: mesi ve kral Faysa'ın Şamda mültehit iki devlet reisi olarak tetviç olunmasıdır. İ Bundan başka bu ziyaret mü- | nasebelile: önümüzdeki kiş mev- siminde Bağdatta bir Arap kon- Meymenet hanı altında #“İ gresi açmak meselesi de görü- talığına müracaat. Tele. 2 şölmüştür. h / suana sese saanen sanamennu sarman " Sadıkzade Birade Vapurları KARADENİZ POSTASİ SAKARYA “ru PAZAN günü akşam saat 18 de keci onbtımından har (Zonguldak, İnebolu, San Ordu, Gireson, Trabzor Rizeye azimet veavdet © cektir. Fazla tafsilât için Si örne Istanbul Belediyesi ilânları Heybeliada Tephir istasyonunda mevcut bir adet seyyâf 25-9 - 932 pazar günü saat on birde müzayede ile satıla€ M.Ş. : Almak istiyenlerin o gün orada bulunacak memura müre çanta lik PN