Gümrükler | Kontenjan - mua” yene - kapılar paket işleri Şehrimizde bulunan gümrükler iz, diri Cemil bey ile aileyi bir muharririmize mu- day gümrük © meselelerine Vu beyanatta bulunmuştur: ya kontenjan vaziyeti ı Eylül 1932 den itibaren jan geilecek olan yeni kon- Tâtnames'nin tatbik için re İm tedabir ittihaz edilmiş- Ayene memurları, Key Gümrük bülçes'ni yapar- Man yene memurlarının ma- 20-30-40 lira olarak etmiştir. Bu süretle tasnif Mari, de muhtelif mahallerde a, < Muayene baş memurluk- . basıl oldu. Mey anılar kıdem ve ehli- göre tayin edildi. Bi- yeniden muayene baş lukları ihdas ve saire gibi | Ülât mevzuu bahis değil SE 1 ii l Gümrük kapıları i Muahedelerin, itilâfların ve tın vermiş olduğu salâ- utlarnımzın bir çok gümrük kapılarımız * Bu kapılardan bilhassa ududunda bulunanların lerini değiştirmek zarureti olmuştur. Du husustaki €sasları tesbit edilmiştir. Yakında hududa uzak olan kapılarının yerleri bu- yakın bir mahalle nakledi- / #1, Mi e gr E Paket musmelâlı Bir çok tacirler bir kiloluk içinde kontenjan harici yapmaktadırlar. Bu bu- İstanbulda tetkikatta bu- Bu tetkikat neticesi» © paketlerle nakliyat me- ay, bakkında bir karar veri- LA 4) — rl İzi içinde imizde t İm Türkdüli €si için Dolmabahçe sara- hazırlıklara başlanmıştır. ilk toplantısını Eylülün apacaktır, Kir erkeğin gölgesi gezin- Ve gezmemesi temin olu- bağı Böyle bir hak olsa Miyop onu dinler mi?. Nasıl N da bizim erkeklerin birçok dmlarının a başka erkekle Nİ z beğenmediğini ka - ve bu işte kalender ©- Tünay; gözle bakıyorlar. Maş 4207, Saidenin de, pek bir gözdesi olabi- düşürmeğe bile dayana- bu fikirleri ia ç alimlar Mahi ibi Saidenin çekmesini mi, dikis kutusuna ka | — 7 Türkei kongresi | ir Mektup Istanbulun suyu TERKOS ken kumpanya teklif ler yapıyor Terkos şirketi şebeke tesisa- lının İstanbul Belediyesine dev- redilmesine (hükümetçe karar verildiği ve önümüzdeki kânunu sanide tesisatın belediye tarafım- dan satın alınarak o tarihten itibaren belediyece işletileceği evvelce yazılmıştı, Haber aldığımıza göre Terkos şirketile Istanbul belediyesi ara- sında bu mesele etrafında mü- zakeret ceryan etmeğtedir. Müzakeratın mevzuunu, terkos tesisatının mübayaasından sarfı nazar edilerek Kânunusaniden itibaren öşlelmenin yeni şerait ve mukavele ile belediye tara- fından şirkete devri teşkil et- mektedir. Şirket belediyeye im- tiyaz müddetinin hitamına kadar yani on beş sene vaziyetin bu şekilde idamesini teklif etmiştir. On beş sene sonra imtiyaz müddeti biteceği için tesisat ve şeneke eski mukavele muci- bince belediyeye intikal edecek- tir, Şirket erkânna kalırsa bu tek» lif hem belediyenin, hem de hal- kın menfaatleri lehinedir. çine terli, h vim alındıktan sonra eke e a ka bie şirket Katie ill diği takdirde şimdiki şirkete on beş sene müddetle muayyen miktarda bir para verilecek, ay- nca şehre gelen suyu çoğaltmak şebekeyi ıslaha, bu da 2,5 mıl- yon liraya. mltavakkıf olduğuna gore e, Fuşa olan su ücretlerini mesclâ Ankarada olduğu gibi 22 kuru- şa çıkarmak zarureti hasıl ola- caktır. Mollison dönüyor Nevyork, 29 (A.A) -— Şeraiti havaiye salah kespetmiş oldu- ğundan tayyareci Mollison, dün saat 10'da ikamet etmekte ol duğu otelden ayrılarak tayyare meydanına szimet etmiştir. Mu- maileyb, zevcesine şu telgrafı çekmiştir: “Saint Gean ve oradanda Groydon'a hareket etmek üzre şimdi hevalanıyorum.,, Ve.. Cevabı — Küçük Roman — Muhactii : M. $. dar her şeyini araştırdı, bir mek- tup, bir işaret, onun gönlünde ya- bancı bir erkek bulunduğunu gös- terecek bir delil aradı, Onun'ya- zı yazdığı masanın gizli bir gözü var mı diye baktı, piyanonun i- çini bile karıştırdı, yorgun düştü. Saide gibi genç bir kadın Şinasi Bey az çok yaşı geçkin sayılan bir erkekle kanaat etmeyip bir baş- kasını sevmez mi? “Saide bunu yapar mı?,, diye kendi kendine soruyor ve bu suale cevap veremi« yordu. Saidenin ruhu, düşüncesi ona kapalı; karı koca bugüne kadar sanki resmi yaşamışlar. (Bunun kabahati kimde?. Bir aralık kapı çalmıyor gibi geldi. Gündüz ahçı meselesinden kalan bir korku ile titredi. Bu va- kit kim gelir? Polisler gelmiş ol- ar?. Dinledi, ses yok. Ya- Yarın Bu küsuf yüz saniye deyam edecek, i Hükümete devredilir Bir çok âlimler bunun için Ameri- kaya koşuyorlar! e Yarın güneş tam küsufa uğra- yacaktır. Bu mühim badiseyi yakından tetkik etmek istiyen muhtelif âlimler Amerikaya koş- muşlar ve hazırlanmışlardır. Tam küsuf öğleden sonra olacak, Amerikada saat üç buçukta gü“ neş gözden kaybolacaktır. Küsufun görülebileceği saha 100 mil mesafedir. Küsuf 100 saniye devam edecektir. Birçok memleket âlimleri tetkikata işti- rak etmek istediklerinden ağus- tosun 15 inden itibaren küsuf sabasında rasatlarla meşgul ol- muşlardır. Güneş tutulduğu za- Şarklı Talebe Kongresi Mısırda teşekkül eden Şarklı talebe kongresi ihzar heyeti na- mına şebrimize gelen heyet kâ- Gbi Seyit Fethi Rıdvan yarın Adana ve Halep tarikile Mısıra avdet edecektir. Evvelce yazdığımız gibi Şarklı talebe kongresi heyeti Mısır Da- rölfünunu Ali İbrahim paşanın riyaseti altındadır. Ve Mısır Da- rülfünun müderrislerile taleb “sinden müteşekkiidir. “© Heyetin hedefi Şarklı talebe- bin içtimat işlerile meşgul ol maktır. Seyabatler mübadele et- mek, fikirler teati etmek, elhasıl Şarklı talebe arasında kültür ra- | | bıtaları tesis etmektir. Seyit Fethi Rıdvan B, ile ar- kadaşı Türk Talebe birliği reisi doktor MuzafferB. ile görüşerek kendisine Şarklı talebe kongre- sinin maksat ve hedeflerini izah etmiş, Türk Talebe Birliği scisi bu faaliyetin müsmir bir netice vermesi için çalışacağını vadet- miştir. Bundan böyle talebe bir- i reisi Şark talebe kongre Yaşça içeri odaya geçti, balkon i açtı, uzandı sokak kapı" sma baktı, Kimseler yok.. Balko- | nun pârmaklığına dayaridı, soka- | ğa bakmıya başladı. Prükirvapiar | durmuş, geçnelr seyrekleşmiş.. U- | zakta bir gramofon sesi Yar.. İki kedi yaya kaldırımının ke- narında oturmuşlarr (o biribirine bakışıyor, sanki Okonuşuyorladı; biraz sonra biri kalktı kaçtı, öte- ki de hemen arkasından fırladı.. Kaçan durup kovalayanı tırma « lamak istedi. Karşıda apartımanın köşesine sıkışmış baraka kahveden bir a- dam bir kürek ateş çıkardı. Yaya kaldırımının kenarma döktü.. So- kakta, evlerde, her şeyde bir uy- ku kokusu var.. Gecenin serin havası Şinasi Ha lil Beye biraz sükün vermiş gibi idi. “Yatsam acaba uyuyabilir miyim ?.,, diye düşündü. Yatıp ta uyuyamamaktan korkuyordu am- ma korktuğu gibi olmadı, sabaha karşı idi, yattı ve hemen uyudu. vu Şinasi Halil Bey ertesi gün, da- ireden döndüğü zaman karısını ni nim | | | fotozraflar man mütemadiyen alınacaktır. Küsuf esnasında Jupiter güne- şe, utaritde jupitere pek yakın olacaktır. Güneşin küsufu ilim adamle- nn güneşe ait hadiseleri tetkik etelerine vesile teşkil ettiği için alimler yüz saniye devam edecek bir iş uğrunda büyük masraflar ve fedakârlıklar ihtiyar etmekte- dirler. Bütün ümitler küsuf esnasında hava şeraitinin müsait olması, ve bu yüz saniyeden lâyıkile istifa- deye imkân bulunmasıdır. Dadayda zelzele felâketzedeleri Daday 29 (A.A) — Vali Be- yin teşebbüslerile teşekkül eden bir komisyon faaliyete geçmiştir. Felâketzedelerin ihtiyaçları ve bilhassa hasara uğrıyan evler bir hey'etle tetkik ve tesbit edil- miştir, Hilâliabmer merkezinden gelen üçyüz lira komisyona ve- rilmiştir. Halk bu yardımlardan çok memnundur. > Bir kaçakçının tevkifi Sigara kâğıdı kaçakçılığından suçlu olarak dokuzuncu ibtisas mabkemesine verilen Hasan Ef. dün tevkif edilmiştir. nin Türkiye heyeti reisi sayıla- rak kendisile temas edileck ve muhabereler yapılacaktır. Mısırlı arkadaşlarımız gelecek kış Mısırda toplanacak kongre- de Türkiyenin bütün Şark mik letlerine örnek teşkil etmesini ümit etmektedir. evde buldu. Karı koca, Şina: Beyle çocuklarınm yattıkalrı o dalar arasındaki küçük salonda karşı karşıya geldiler, Şinasi Bey rengi sarı, kaşları çatık, ağır bir tavurla: — Neymiş doktorun hastalığı? diye kaynatasını sordu.. — Rahatsızlığı hiç, üşümüş bi- raz.. Rüstem anlamamış, beni te- lâşa düşürdü.. Beni annemin arsa”| senedini aratmak için çağırimış- lar, Senet bende idi. Bu sabah yolladım. Şinasi Bey karısının yüzüne baktı, Onun ne sesinde bir dar - gımlık var ne tavrında bir deği » şilik! Sanki ne Güzideden haber almış ne de Şinasi Beye mektup yazmış! Sakın o mektubu başka birisi yazmış olmasın?. Saide Hanım kocasına cevap verdikten sonra kapıya doğru git ti, Sarayı çağırdı ve elindeki ço- cuk çamaşırını vererek: — Bak düğmelerini diktim, de- di, Nimet Hanıma söyle, olursa bunu giydirsin.. Sonra döndü, pencere yanında bir sandalyeye,oturdu ve” başını b / güneş tutulacak! | ir hakaret mon cezanın ıskatına karar verdi Köroğlu gazetesinde neşrettiği yazı ve resimlerden dolayı gaze“ te sahip ve umum! neşriyat mü“ dürü Burhan Cahit B. aleyhine Yunus Nadi B. tarafindan ika- me ulunan ve nöbetçi üçüncü ceza mahkemesinde görülen ba- karet davasının bükmü dün ve- rilmiştir. Evvelce de yazdığımız gibi davanın geçen celsesinde iddiasını serdeden iddia makamı hakaret kasdının mevcut bülun- duğunu ve suçun bütün unsur“ ları tamam, madde tayin sureti ve neşir vasılasile hakaret olduğunu söylemiş, Burhan Cahit Beyin 480 inci maddenin son fıkrasına tevfikan - 1 ila 5 sene hapisle” cezalandırılmasını istemişti. Ge- ne aynı celsede maznun vekili müdafaası sırasında müekkilinin beraetini talep, olmadığı takdir- de verilecek cezanın ıskatını ri- ca etmişti. Dün üçüncü cezanın tefbim ettiği bükme göre, hakaret fili vaki ad ve suçlu Burhan Cahit Bey 448 inci maddenin son fık- rasile bir sene hapse ve 200 lira para cezasına mahküm edilmiştir. Ancak, mahkeme Burhan Cahit Bey hakkında verilen bu ceza- nıp, hakaretin iki taraflı olması dolayısile, ıskatına karar ver- miştir. Bir sulistimal davası Üsküdar - Beykoz” yolunun in şasında suiistimal (o yapmâktan suçlu Emin, Yusuf, Hayri, Rasım, * Habip, Ser mübendis Şevket, Muhasebeci Hulki, Mehmet, Co- lâlettin, Beykoz belediye tah- kuk memuru Arif, A6, Memiş, Cemil Beylerin suhakemelerine Ağırcezada başlanılmıştır. Dava şahit celbi için 31 Teşrinievvele bırakılmıştır. pm Ekmek fiatları Istanbul Belediyesinden: Ağus- tosun otuz birinci çarşamba gü” nünden itibaren ekmek sekiz buçuk ve francala on üç kuruş” ur. çevirip sokağa baktı. Eğer kocası ona bir sual sormasaydı “havada yağmur sıkıntısı var!,, diyecek sa» nılırdı.. Şinasi Bey elleri pantalonun ceplerinde, kapıdan (piyanoya doğru gidip geliyor ve sinirden bacakları titriyor, dizleri kesili « yordu. Her şeyi inkâr etmeğe ka- rar vermişken karısının bu kayıt» sızliğı onun bütün karar ve plân- larını bozdu ve hemen düşünme den: — O mektubu sen mi bana yol- ladm? diye sordu.. Saide kocasına baktı ve sanki bu sualin altından ne çıkacağını anlamak ister gibi: — Ben yolladım, dedi, Rüstem beni şaşırttı! Çocuklar yalnız, has ber vermek te istedim... — Himve Biraz sonra gene Şinasi Bey: — E, sen benim orada olduğu- mu nereden biliyordun?, ; — Tahmin ettim.. — Ben sana Maltepeye gittiği mi söylemiştim! we — Hatırlamıyorum... iş d