11 Ağustos 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

11 Ağustos 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 4 Ticaret — Iktıaat — Seyyar Tiyatro Avrupada muhtelif dev.| Temsil şubesinde letlerin döviz muameleleri Ihracat ofisi belli başlı devlet- lerin döviz musmelâtı hakkında tetkikat yapmıştır. Buna nazaran Almanyada dö- viz muamelâtı 93) el | itibaren tanzim edilmiştir, Fakat Almanyada döviz işleri pek muğlâk olup müsaade dö- viz ofisleri tarafından verilmek- tedir. Avusturyada 9 teşrinievvel 931 de döviz işleri düzeltilmiştir. Dö- viz vermek hususunda Avustur- ya milli bankasının vâsi selâhi- yeti vardır. Gerek Avusturya gerek Al manyada döviz çok az ve tama- mile hakiki ihtiyaçlara mukabil verilmektedir. 931 teşrinievvel başlanmıştır. Danimarka, 18 Teşr'nisani 931 denberi harice ihraç edilecek döviz mikdarını ancak 400 Ko- ron olarak tesbit etmiştir. Fenlândiyada döviz işleri de bir senedenberi tanzim olunmuştur. Ispanyada ithalât ofisi döviz işlerine nezaret etmektedir. İtalyada döviz muamelâtının tanzimi doğtudan doğruya Mali- ye vekilinin salâhiyeti dahilinde- dir. İtalyan bankası da hatice 5 bin liretten fazla döviz çıkma- masını temine çalışmaktadır. Lehistanda milli bankalar bir- liği bu işle meşgul olmakta ise- de buna dair bir kanun mevcut değildir. ayından beri derslere bâşlandı Halkevlerinin temsil şubesinde bu haftadan itibaren derslere başlanmıştır. Bu şubede üç sınıf Üzerine kurulan tamaşa mektebi talebeleri şimdilik dört kızla altı erkekten mürekkeptir. Üç sınıfın derslerini takip ede- cek olan bu talebeler ilk ders- lerini pazartesi günü muallimleri doktor Celâl Tahsin Beyden al- mışlar ve ayni gün, ilk defa olarak temsil edecekleri “Mete,, piyesini kendi aralarında oku- mıya başlamışlardır. “Mete,, piyesi ilk defa olarak bundan bir buçuk ay sonra tem- sil edilecektir. Temsil şubesinin asıl ehemmiyetle uğraştığı mese- le seyyar tiyatro meselesidir. Doktor Celâl Tahsin, Ertuğrul Muhsin, Raşit Rıza, Refik Ah- met Beylerden müteşekkil olan Profesör Pikarın balonun kamarası hazırlanırken.. ni bin&ceği Profesör Pikar isminde bir Belçikalı A» “Gök Yüzünde Söyahatıl Havasız mıntakaya b lonla nasıl çıkılıyor İgaristanda döviz vermek için ithalât vesikalarının göste- rilmesi kâfidir. Bu muameleye ——. sardı. İhtiyar kadın 16 kuruşu vermiye razı oldu ama bu mü- nakaşalar kısaca 10 dakika sür- dü. Otuoüs yola revan o'du. Eh artık tıpış, tıpış gidiyoruz. Tramvaylar yanımızdan akıp ge- çiyor, Uzaktan bir kalabalık, Kara- caahmede doğru ilerliyor. Kala- balık önlerinde bir tabut taşıyan bir kafiledir. Otoblis durdu. O- tobüsün kapısı şiddetle açıldı, Arabadan dört adam hızla in- di. Dört adam koşa, koşa tabu- tun altına gittiler. Galiba bizim biletçi ve şoförde bunların ara- sında idi. oTökütu sırtlayınca ilerlemiye başladılar... Artık bad- diniz varsa otobüsü yürütün.. Neden sonra dört adam kan ter içinde otobüse geldiler ve bizim tonton barekete başladı. fakat müşteriler azaldı. Nihayet doğan- cilara geldik... Bir adam seslendi: “ — Otobüs burada kalacak garaja gidecek. “— Yahu ben bileti Usküda- ra kadar aldım dedim. “ — Öyle amma efendim bu otobüs iskeleye kadar gitmeyor.. Ben bazır bir Üsküdar tram- vayı buldum, atladım, bere- ket versin Necmettin Sahirin ara- baları imdadıma yetişti: Fakat buradada garip bir ha- dise ile karşılaştım vatman da- yak yiyorl... Sebebmi, sormayın, şüphesiz anladınız, vatmanın sahanlığında durursun dürmassın mes'elesi... Tokat şarklayor. Valman banro! vaziyetinde, — Nizamname efendim diyor. Genç adamın bu haline doğ- rusu hayran oldum... Bir başka seyahatimde, gene bir vatmanın dayak yemesine şahit oldum... Burada ya vat manlar dayak yiyor, yahut oto- büs: binenler cenaze taşımıya gidiyorlar. Üsküdara zanederim şu ber gün moda halinde aleyhinde söylediğimiz Üsküdar Halk tram- vayları olmasa kuşlarm uçup kervanların göçmesi bile müm- kün olmıyacak, Eskiden Üsküdara giderken yalnız “yağmur alırmış,, şimdi insan bir Üsküdar seyahatinden bir Evliya Çelebinin acaip ma- lümatının sağnağı altında e luyor. ç Şadri gisi Macaristanda döviz işi hususi müsaadeye tabidir. Bu hususta i Budapeşte sanayi ve ticaret ofisi kontrol vazifesini yapmaktadır, Romanyada itha'leri kat'i ihti- yaca tekabül ettiğine dair vesika gösterilirse dövize musrade edil- mektedir. Çekoslovakyaya — eşya bususi müsaadeye tabidir, Yugoslavyada ithal “edilâcek eşyanın bedelleri dinar olarak biloke bir hesaba yatırılmaktadır. Yunanistanda mahdut ve mu- ithali ayyen bankalar döviz muamele- si yapmıya o salâhiyettardılar. Bunlarda 26 Nisan 932 tarihin. den sonraki muamelât için tüc- cara ancak kontenjan dairesin- de döviz vermektedir. Portekizde bankalara mute- ber vesaik ibrazı suretile döviz Kok kömürleri üze- rinde bir anket Ticaret Odası memleketimizde ne kadar kok kömürü istihlâk | edildiği ve bunun ne kadarı ha- riçlen geldiği, ne kadarı burada iskemi mii hakkında bir an- ket yapmaktadır. Oda mem'eke- tin ibtiyacı olan bütün ko kö- mürünün gene memleketimizde istihsaline çalışacaktır. Gaz flatlerinde Istikâr nisbeti Benzin ve gaz ihtikârı hakkın- daki evrak ticaret odası idare beyetince tetkik edilmektedir. Aldığımız malümata göre ben- zin ve gaz fiatlerinde: 965 dere- cesinde ibtikâr görülmektedir. Tetkikat neticesi . müsebbipleri mâhkemeye verileceklerdir. Sakalardan şikâyet Sakaların şehrin muhtelif yer- lerindeki çeşmeleri işgal ederek kadın ve çocuklara sıra verme- diklerinden şikâyet edilmektedir. Bu hususta belediyeye müra- caat edilerek sakaların muayyen çeşmeleri olduğu halde mahalle aralarındaki çeşmelerden su al- dıkları, bir çok kimselerin susuz kaldıkları bildirilmiştir. Belediye, çeşme başlarında in- tizamın temini hususunu şube müdürlerine bildirmiştir. mmm Düyunuumumiye binası bele- diyeye veriliyor Düyunuumumiye binasının be- lediyeye tahsis edilmesi üzerin- deki teşebbüslerin ilerlediği an- laşılmaktadır. Belediye liman ba- nım postahane yapılmak üzere satın alarak Maliye vekâletine devredecek, vekâlet de Düyunu- umumiye binasını belediyeye ve- recektir, heyet şimdi sil heyeti İstanbulun her tara- fında, bilhassa kenar semtlerde bu seyyar sahne ile müteaddit temsiller verecekler ve sonra da gene ayni beyet seyyar sahne ile birlikte İstanbul civarındaki | köyleri dolaşacaklardır. Hatta bü heyetle birlikte dolaşacak alaturka sazlardan müörekkep bir orkestra teşkilide düşünülmektedir. Parlamentolar Konleransındaki Murahhaslarımız Döndüler Cenevrede topla; on- vagal. feransına Böyük Millet Meclisi namma iştirak eden murahhas- | larımızdan Elâziz meb'usu Fazıl Ahmet ve Tokat meb'usu Nazım İzzet Beyler dün şehrimize gel- mişlerdir. Diğer murahhaslardan Bursa meb'usu doktor Rasim Ferit Bey zlerinin tedavisi için Parise, Ordu meb'su Ahmet Ihsan Bey de Nise gitmiştir. Dün gelen Nazım İzzet Bey | bir mubarririmize şunları söyle- miştir: “— Iyi intibalarla memlekete dönüyoruz. Konferans müsait bir hava içinde cereyan etmiştir. Konferansta biz sulh ve müsa- lemet. esaslarına istinat eden Türk tezini izah ettik.,, Etabli Rumlâra Dağıtılan tazminat Istanbuldaki oetabli Rumlara terkettikleri emlâke mukabil ve- rilen 150 bin İogiliz liralık taz- minat tevziatının ikinci kısmına iki hafta sonra başlanacaktır. Şimdiye kadar istihkakları muayyen bir miktarı geçmiyen Rumlara mütesaviyen beşer In- giliz lirası dağıtılmıştır. Bu şe- kilde tazminat alan Rumların adedi yedi, sekiz yüz kadardır. Önbeş gün sonra istihkakları fazla olan Rumlara tevziat baş- lıyacaktır, Bu şekilde dağıtılacak paranın yekünu 75 bin İsterlin kadardır, ———- Darülfünunda ıslahat Darülfünun #slahatı Jâyibası kanuniyet (o kesbedince nizami müddetini dolduran müderrisle- rin tekaütlüğe sevkedilecekleri ve yerlerine şimdiye kadar Da- rülfünun baricinde kalmış kabi- liyetli ilim adamlarının getirile- ceği haber verilmektedir. seyyar tiyatronun ne suretle ve nasıl işe başlıya- cağım müzakere etmektedirler, | Bunun için her yerde kolay ku- | rulur bir sahne yapılacaktır, Tem- lim ikinci defa olarak gökyüzünün havasız mıntakasına balonla uçmak üzeredir. Bu âlim adamın balona kendi tertibat veç- Mile imal edilmiştir. Profesör Pikar bu son derece mühim İŞİ nasıl “başdrmakta olduğunu berveçhiari naklediyor; Nik balonla stratosfere çıkışım tesbit edilen programa her ci- hetçe uzgun olmamıştı. Muhtelif * yüksekliklerde kozmik şusatın in'ikâsatını ölçebileceğimizi ümit etmiştik, Maa'esef yükselirken, arza yakın esen rüzgârların tesi- rile vukua gelen bazı zararları tamirle meşgul olmak mecburi- yetinde kalmıştık. Ancak 15000 ile 16000 metre irtifada bazı ölçüler alabildik, inerken hiç alamadık, Çünkü süpaplardan birisinin. ipi eksik Kk min vğ | tün âletlerimizi paket yapıp 'mu- bafaza altına almıştık. Mik çıkışımızın ilmi muvaffakı- yet noktai" nazarından az bir netice vermiş olmasına şaşmak doğru ölmez. Ben bidayette ba- lonumuzun bir çok uçuşlar yapa cağını tahmin etmiştim, Şimdi artık 27 mayıs 1931 deki uçuşu- muz neticesinde elde ettiğimiz tecrübeleri dikkatle gözden ge- çimiş bulunuyoruz ve F.N,R.S, balonunun kamarasında ve teç- hizatında tebeddülât (yapmak suretile yeni bir uçuş zamanının gediği kanaatindeyiz. ». Şunu bilmek lâzımdır ki, ben kamaranın haricine çok hassas iki ölçü makinesile elektrostatik bir sonda asmiıştım. Uçuşa kal- kılacağı zaman manevra yapan- ların dikkat ederek bunlara ya- maşmamaları lâzımdı. Süpapın ipi, kamaranın haricinde bir maka- raya bağlıydı. Binacnaleyh, seya- hat esnasında başka iplerin ge- lip makaraya takılarak, işleme- sine mâni olmamasını temin Jâ- zımdı. Bunun için balonu yere bağlı tutan halatların uçtuktan sonra makara civarında saplan- mamaları için tertibat almıştım. Eakat o zaman, kalkacağımız es- nada öyle şiddetli bir rüzgâr es- mişti ki, bu halatlara bir yardım- cı balat ilâve etmek mecburiyeti hâsıl olmuştu. Bu halat, yerden kalkınca balondan ayrılacak ve yere düşecekti. Fakat takılı kal- dı ve gelip makaranın kir tara- fına ilişti; inerken de öhun ha- reketine mâni o'du, ve dört beş saatlik bir seyahatten sonra Bav- yera ovssına inecek yerde, on yedi saatlik bir seyahat yapmak ve Tirol alplarından bir cümu- | | | aldığımız tecrübelerle, kikler için kâfi derecede diye üzerine inmek mer tinde kaldık. Vakıa bu del mantik oldu amma, pek © hat değildi. sefer, ilk il kâmilen o değiştirdik. Ks haricine hiç bir âlet ye Şiz. Süpap terlibatını trdk. Balon içindekilef daha geniş yer olacak © leri kolayca tetkik e İk inşa ettiğimiz rısı beyaza, yarısı siyah8 mıştı. Motörlü pervane o suretle çeviriyordu ki, ranın içindeki hava, oluyordu. Siyaha boyanı güneşin bararetile » yaz satıh ise, daha az du. Fakat şimdi öğ STTALUSrer deni ge olan soğuğa rağmen, ziyası ile kamarada m hava temini mümkündür. için, balonü çeviren âleti, bu âletin Michelson wi fından yapılan tecrübeli etmesine rağmen çık: siyah boyadan y Motörün ve akümülâtö'Ü” vazi dırılması, balonun ha' il çok kolaylaştıracak ve ö azaltacaktır, Görülüyorki F.N.R.S: gelecek seyahatini pe pabilecektir. Artık 27 1931 de uğradığı arızalı! ramak. imkânı yoktur. “5 arıza olmasına yi ruz. Şayet olsa bile, b buna çare bulabileceki!”” v kolayca meseleyi Bale? # lerdir. Bu sefer bir de kinesi © göt'rüyoruz. yi , temenni ettiğimiz yada iğ güzelliğini muhafaza Pözgür; arada 'öldoğu Sİ tosferde de şideetli ve 7 Seyahat için mali © tetkikler için milli temin edilmiştir. N Eğer her şey yolunda ve balon kozmik ik yarecilik poktai naza! olduğunu ispat eder gü bir seyahat düşünec fer balon Stratosfer€ er da Hüdson koyundan natısiyet noktası olan Kal mali civarından kalker zaman mıknatıs kret a, nı Stratosfere girdiği ği da kozmik in'ikâsatın yette oldukları ve bir çok meseleler olacaktır. pri Profesö' pe

Bu sayıdan diğer sayfalar: