re Hayret ve takdir — İlgar v tin e Macar se- erinin ziyareti Üncü yerli mallar sergisi- ti görün günü idi. Bu on uda, yani dün akşama tat emişi Yi 176.800 kişi ziya- deriyi Macar sefiri M. v Krala M. Pavlof erdir. M. Tahi ve Pelet sergiden ve Türk sa- ahset, terakkiyatından sitayişle Hüray kirler, M. Tahi bil | bip li kumaş sanayiinin Mim 2 zarfındaki tekem- Yün oldu hayret ve takdire şa- eti, ğunu söylemiştir. Her i “aiyia, dar giden bazı eşya satın Masyon birinciliğini tayin ezide Ee ir dün sabah Ma, oplanmıştır. Istanbul 8 Selâh Cimcoz, Abidin | ut ye yea Simavi, Mili iktı- asârrof cemiyeti Istan- Mbesi reisi Daniş Bey- da, “sam Meliha Fuat banım- Meyiyekkep olan jüri heyeti yy Zezmişler; paviyonların Sey, onunu dikkatle tetkik Sergi tertip heyetinden almışlardır. Jüri heyeti ? $onra sergi komiserliğin- N yeplanarak dekorasyon birin- ikincisinin tayinile meşgul o,” bu toplantı geç vakte devam etmiştir. Jüri ka- il inci, ikinci ve üçüncü Mallar sergisinin küşat gün- dan bugün ilân edecektir. iş, © ŞU mallar sergisi İ on birinci ve ikincisi Pal, bugün mükâfatları olan | diş, © verilecektir. Vazoların $u cümle yazılıdır: “Dör- Yerli mallar sergisi deko- | May birli cisi,, “1932 Istanbul N ! in her pavyonu hakikaten e emekle ve güzel ter- pa niş olan sergide intihabı *n büyük müşkülüta te- bna liği ve derin tetkikat mecburiyetinde kaldığı Mahfejy re Cümbhuriyet genç- La İ bu akşam sergide Sargı elini verecektir, Y, er zi, # ğ3 ! temdit edilecekmi? bi t sergisinde paviyon © istita ile sergi ko- ” Iş müracaat o ederek d Ağustosdan Sonra Rap, : aha açık bulundurul- Stemişlerdir. ke Tmübadiller şir- urmaktan vaz Sini seçtiler i İler cemiyeti idare a * Râyrimübadil bonola- ve > düşmesine mani ti, Makale a bir. ihtikâr dirket «tan kurtarmak için h Ri deceği yazılmıştı. yeti bu maksatla bazı re e bulunmuş, yaptığı iy Meticesinde bonolardan ann Zayrimübadiller Vaziyet kaldığını anlamıştır. mba » bonolar buluyg, <2 başkalarının Mage vaz geçişin. sirketin kek, ir. Gayri- Ne, adan gi gön günlerde : aya düşmüş- zi Günü Adliyede Noterin Mührü! Avukat Nuri Bey Mahküm oldu Ikinci noterin mührünü gizli ce ele geçirip kâsaplar cemiye- tine ait kâğıda basmakla maz- nun olarak Ağırcezada muhake me edilen avukat Nuri beyin muhakemesi dün bitmiş, hakkın- da karar verilmiştir. Dava evrakına ve muhakeme safahatına göre, Nuri bey, bir sene müddetle baroca avukat- liktan menedildikten sonra pa- rasiz kalmış, bu yüzden zevce- sile arası hayli açılmıştır. Nuri bir işe girdiğini zevcesine isbat edebilirse, araları iyileşecek, aile saadeti bozulmıyacaktır. Bir müddet düşündükten son- ra Nuri bey kasaplar cemiyeti- | nin damgalı kâğıtlarından birini almış, kendisinin cemiyetin hu- kuk müşavirliğine tayin edildiği- | ni isbat edecek şekilde yazı yaz- mıştır. Yalnız bu vekâletnamenin muteber olması için noterce tasdiki lâzımgelmektedir. Nuri Bey buna da çare bul- muş, bir gün ikinci noterlik dairesinde otururken boterin dı- şarı çıkmasından bilistifade res- mi mübrü eline geçirmiş, kori- dora çıkarak vekâletnameyi mü- bürlemiştir. Fakat bu esnada kendisini takip eden müfettiş tarafından cürmü meşbut halin- de yaka'a tar, Öç ydi” BENİ devam eden muhakemenin dün evvelâ müda- faası yapılmıştır. Maznün vekil leri, Nuri Beyin mührü bizzat kazdırmadığı gibi biç bir mües- sese aleyhine de istimal etme- diğini, münhısıran âile saadeti- pin mahvolmaması için böyle bir iş yaptığın söyliyerek mü- ekkilinin Oberaetini istemişler- dir. Mahkeme heyeti, bir saat kadar müzakereye çekilmiş ve neticede Nuri Beyi bir sene altı ay hapse ve esbabı muhaffife- nin mevcudiyetine binaen bir sene ve tekrar iki ay daha ten- zil ederek dört aya makküm etmiştir. Arabacı Zaferin mahkümiyeti Geçen Kânunuevvelde Şehre- mininde arabacı Arap Mehmedi bir kavga neticesinde tabanca- sile öldürmekten maznun araba- cılar kâhyası Zaferin dokuz ay danberi süren muhakemesi, dün Ağırcezada bitirildi. | Arabacı Zafer, 15 sene altı ay hapse ve . maktulün varislerine bin lira taz- minat vermiye mahküm edilmiştir. ratın okunmasını müteakip Zafer “zararı yok, kısmetimiz neyse çekeriz!,, diyerek salondan çıkmıştır. 7 Floş kaçakçılığı mü- hukemesine ajt ke- şit yapıldı Floş kaçakçılığı muhakemesine geçen gün devam edilmiş ve makinelerin mahallinde keşfile randman miktarlarının tesbiti ka- rarlaştırılmıştı. Mahkeme heyeti dün mahallinde keşif yapmıştır, Bu keşif neticesi ne mikdar floş kaçırıldığı sabit olacaktır. Adliye vekili Bugün Ankarada Adliye > vekili Yusuf Kemal Bey dün akşamki trenle Anka- raya gitmiştir. Vekil Bey birkaç n sonra dönerek şehrimizde ir müddet dinlenecektir. Poliste ; Geçimsizlik Gelin - kaynana arasında kanlı bir kavganın sonu Kundura boyacılığile geçinen Mehmet bundan birkaç sene evvel Cuma günü bir Unkapanı köprüsü O gezintisinde tanıdığı Fatmaya gönlünü kaptırır, bir yolunu bularak Fatmaya kendi- sile evlenmek istediğini söyler. Mehmede karşı lâkayt olmı- yan Fatma da buna muvafakat cevabı verir. Vakıa Mehmedin annesi Zekiye Hanım, Fatmanın gözünü korkutmuş ise de o di- şini sıkıp Mehmetle evlenmiş. Yeni aile birkaç zaman mes'ut yaşadıktan sonra eyde dırıltı ve dedikodu baş göstermiş. Kayna- na ve gelin arasıra birbirile yap- tıkları ağız kavgalarını el ksv- ğasına kadar çıkarmışlar, fakat Mehmet yetişmiş ve ikisinin ara- sını bulmuş. Nihayet bunun böyle devam edemiyeceğini gören Mehmet annesini Ayvalıktaki kardeşle- rinden birinin evine yollamış. Zekiye Hanım oğlunu görmek için geçen bafta Ayvalıktan nmüştür. lr girer girmez Zekiye Ha- nım gelinin taşlığın pis olduğu- nu ihtar etmiş ve neye süpürül- mediğini sormuş. Ters bir cevap veren Fatmaya Zekiye Hanım: — Ya, sen kayın valdeni böy- le mi karşılarsın? Yerin dibine batası, yezit kız... demiş. İşte kavga yine bu suretle alevlenmiştir. Iki kadın ellerine geçirdikler ara, maşa, çanak, ve saireyi birbirlerinin o Üzerine olanca şiddetile fırlatmışlardır. Mehmet ve biraderi Salihin de karıştığı bu arbede neticesinde Salih burnundan, Zekiye hanım ise baş ve kolundan ağırca ya- ralanmışlardır. Bilhassa Zekiye hamm kendini kaybetmiş bir haldedir. Haseki kadın hastaha- sinde yatmaktadır. Salih, Mehmet ve Fatmaya gelince bunlar mevkufen adliye. ye verilmişlerdir. Yakında mu- hakemeleri başlayacaktır, Ağır yaralama Dün saat 12 de Ayvansarayda kalafat yerinde marangoz Ce- mal ile Ahmet, bir demir mes” elesinden dolayı kavga etmişler ve Ahmet Cemali başından ağır | surelte yaralamıştır. Limanda bir çarpışma Sırmakeş su depolarmın sahibi Suphi beyin su kayığı Metin ro- girerken köprü önlerinde Seyri- sefainin Moda vapurile müsade- me etmiştir. Bu müsademe neti- cesinde içi şişe dolo kayık dev- rilmiş isede nüfusça zayiat olma- mıştır Atina sefiri Şehrimize geldi Atina sefiri Evis Bey evvelki gün Pierre Loti vapurile şehri- mize gelmiştir. Dün ve evvelki gün mubtelit mübadele komis- yonuna giderek başmurahhası- mız Şevki Beyle uzun uzadıya i görl Enis birka, İ ei es — eaearenemazeaersnasra verraanasamemmeeamrea siz sanma esssmeeserree eerrreimsaa sineme saz eri (| e eee ses inhisarlarda : Tayinler, kadrolar Nakiller Adil B. tetkikatına Devam ediyor Gümrük ve inhisarlar vekâleti müsteşarı şehrimizdeki tetkika- tına devam etmektedir. Adil B. şehrimizde bir hafta kadar daha kalacak ve tütün, müskirat ınbi- sarlarının faaliyetine ait olarak hazırlattığı bazı istatistikleri be- raberinde Ankaraya götürecek- tir, Inhisarlar umum müdürlüğü Istanbul başmüdürlüğüne Lâtfi, başmüfettişliğe tuz inhisarı Istan- bul başmüdürü Atâ Beyler tayin edilmişlerdir. lohisarlar İstanbul başmüdür- lüğü, İş bankası karşısındaki bi- nadan müskirat - inhisarının Ka- bataşta bulunan binasına taşına. caktır. İnhisar idarelerinin İstanbul mörkörüne bağlı olarak Halice | şubelerine ait yeni kadroların tatbikine bu ayın on beşinde başlanacaktır. Doğru mu? Papasların yeni bir açık gözlülüğünden bahsediliyor! Şehrimizde bulunan lise de- recesinde papas mektebleri mü- dürlerinin aralarında yaptıkları bir toplanışta bazı kararlar ver- dikleri haberi kaytedilmektedir. Bu habere göre, içtima sc- bebi de şudur: Istanbul Darülfünunu Papas bselerinden çikan talebelerin bakalorya şehadetnamelerini ta- nımayarak bunları ayrıca bir im- tibana tabi tutmaktadır. Darül- fünun buna mukabil ecnebi mem- leketlerin bakalorya şehadetna- melerini kabul etmektedir. Papas liseleri müdirleri yap- tıkları içtimada buna karşı kur- nazca bir çare bulmuşlardır. Bulunan çare liselerin son sınıf- larında bulunan o talebeyi her sene on beş gün kadar birzaman için Bulgeristana götürmek ve oradaki papas mekteplerinde imtihan edilerek oşehadetname vermektir. Bu takdirde bu tale- be, ecnebi şehadetnamesi alacak ları için Istanbul Darülfünununa girebileceklerdir. Türk - Fransız Turizm cemiyeti Fransada Vichy şehrinde bir Türk - Fransız Turizm cemireti kil edilmiştir. ri erp Türklerin ve Balkanlıların Orta Fransaya seyahatlerini kolaylaştırmak ve Fransadan Türkiyeye, Balkanla- ra seyabatler tertibi için propa- ganda yapmaktır. Cemiyet bu maksatla evvelâ Vichy'de bir Türk - Fransız osuvaresi tertip edecek, Fransa hakkında Türk- çe bir rehber neştedecektir. Fransa ile Türkiye arasında tu- rizm, iktisadi, fenni ve tıbbi münasebatın inkişafına da çalı- şacaklır. Cemiyetin daimi bürosu, Vi- ehy. sindikaları reisi M. Gessei- ler'in riyasetindedir. Daimi bü- roda Türkiye turing kulübü na- muna Ziya Bey ve Dr. Gozanof bulunacaklardır. Cemiyetin Fahri reisleri Tür- kiyenin Paris sefiri Suat Beyle, Türkiye toring kulübü reisi Kocaeli meb'usu Reşit Saffet ve Vichy belediye reisi M, Vic- tor Loger'dir. © ÜSKÜDARA GİDERKEN! EVLİYA ÇELEBİ OLUYORUM. Akşam güneşi altinda camları tutaşmuş gibi parıldıyan Krezü- sün hazinelerinin saklandığı Üs- küdarı tanırsınız. Hint baharat, Çin ipek ker- vanlarının hatırasını bâlâ karşıki sabillere nakleden Üsküdar, ker- vanlar (o yollarnı o değiştirdik- ten, Bağdat yolu Haydarpaşa limanında nihayet (bulduktan sonra Üsküdar , Şile hinterlântı- nın mütevazı bir alış veriş yeri oldu, Üsküdar artık gerisindeki küçük kasabalarda alım ve sa- tım yeridir. Bu mutavazı alım ve satım yeti seneler var ki soluyor, rengi- ni kaybediyor. Açlıktan zayıfla- yan bir insanın yüzünün deri” leri nasıl buruşur, nasıl bedeni çökerse Üsküdarda öyle, öbek, öbek harabelerin ve birbirine yas- lanan, birbirinin sırtından bakan kanbur evlerin yekünu oldu. di | Usküdarın Bürülindil; sararma- sı, solmasısade büyük yolların üstünde ot bitmesinden, büyük caddelerin mahalle çocuklarının kaydırak oynadığı arsa halini almasından ileri gelmiyor. Daba yakın badiseler Üsküdarı şehir- den kasabalığa doğru daralttıkca daraltı. Geçenlerde bir dostum anlatıyordu: “ Şileli bir adam, zanne- derim bir Rum olacak, Ameri- kaya gitmiş, orada çalışmış, ça- balamış zengin olmuş.. Adamca» | ğızın bir gün vatan hasreti yö- reğini yakmış Şileyi görmek için kalmış vapura binmiş koca At- lantiği aşmış İstanbula gelmiş, Üsküdara çıkmış, fakat yol ol- madığı için Şileye gidememiş tekrar Amerikaya dönmüş! Va- kıa bugün Şilenin yolu açılmış- tır. Fakat Üsküdarı, civarındaki kara parçalarına bağlıyan yol şebekelerinin idaresi pek acaip bir şekildedir. Şirketi Hayriye vapurile Üskü- dara gitmek Bursaya seyahat etmekten daha ucuz değil! Ka- radan gelen yollar ise doğrusu gülünç şeyler... ir kaç gündür, sabah akşam Kadıköyünden Üsküdara gidip gelmek mecburiyetinde kaldım. Bu seyahatlerde (gördüklerim doğrusu yol ve sür'at mefbumu- nun neler, ne manalar aldığını anlatmak itibarile çok dikkate lâyıktır. Size birkaç misal söyleyim: Kadıköytinden otobüse bindik. Fakat otobüsün “alkması için siz dakikalar deyiniz ben saat diyeyim. Bir baylı bekledik. Sonra otobüs kalkacağı zaman bir rivayet çıktı: “— Bu otobüs Bağlarbaşma gidecek oradan eğer Üsküdara müşteri bulursa hareket edecek.. Müşteriler hep birden seslendiler; “— Hepimiz Üsküdara gide- ceğiz.. — Pekil Yol aldık... Derken Efendim biletçile mü- nakaşalar başladı. “— 16 kuruş... “— Hayır 14 vereceğim... “ 16 dedik... “— Otobüs yürümez parayı vermezseniz., Zınk otobüs dur- du. Bin rica minnet, bizim işi- miz var yahu sözleri otobüsü (Lütfen sayfayı çeviriniz)